Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/156 E. 2022/525 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 4- ***
VEKİLİ : Av.
İHBAR OLUNAN : ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve arkadaşının *** tarihinde 13:40 sıralarında otobüs durağında beklerken davalıların çarpması sonucu ağır bir şekilde yaralandığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin sağ orta bacak ve sol diz bölgelerinden ağır bir şekilde yaralandığını, Kayseri Şehir Hastane’sinin geçici hekim raporuna göre hayati fonksiyonlarının etkileme derecesinin 9 olduğu kanaatine varıldığının bildirildiğini, müvekkilinin başına gelen olay sonucu engelli hale geldiğini, %23 engellilik oranı içeren Kayseri Şehir Hastanesi’nden alınan raporu bulunduğunu, kazanın 38 … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, Canan Temel’in ise çarpışma şiddeti ve araçlardaki hasar göz önüne alındığında tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, şahıslar hakkında ceza davası açıldığını, müvekkilinin 1997 doğumlu genç bir birey oluşu, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, kazanın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar gözetilerek davalılar açısından müşterek ve müteselsilen olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, arabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlandığını, ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Atfedilen kusur oranına, kaza tespit tutanağına, ve alınmış olan maluliyet raporuna, maddi ve manevi tazminat taleplerine itiraz ettiklerini, müvekkilinin yasalara uygun şekilde dönüşünü gerçekleştirdiği sırada bu kazanın meydana geldiğini, kusur oranına ilişkin yeniden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafın sigorta şirketi ve Güvence Hesabı’na dava açmadan önce başvuruda bulunması gerektiğini, davacının yapmış olduğu başvurunun araştırılması gerektiğini, varsa ödemelerin bilgilerinin dosyaya celp edilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın manevi tazminata ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı *** vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından başvuru şartının yerine getirilmediğini, kazanın oluşumunda davacının kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, kaza nedeniyle davacının maluliyetinin oluşup oluşmadığı ve oluşmuşsa bunun kaza nedeniyle olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik zararlarını ve tedavi giderlerini karşılamasının mümkün olmadığını, müvekkiline ancak bedensel zaralar kapsamında başvurulabileceğini, geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında bırakıldığını, SGK tarafından kaza nedeniyle davacıya maddi tazminata mahsuben ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması gerektiğini, müvekkili kurum tarafından davacıya yapılan ödeme doğrultusunda müvekkili kurumun kaza nedeniyle sorumluluğunun kalmadığını, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limitleri dahilinde olduğunu, sorumluluğu aşar nitelikte karar verilmemesi gerektiğini, müvekkili kurumun ticari şirket olmadığından yasal faize hükmedilebileceğini davanın araç işletenine ihbar edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı *** A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın davaya konu tazminat bedelinin ödenmiş olması sebebiyle reddi gerektiğini, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, davacının öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispat etmesi gerektiğini, davacının sürekli sakatlık durumunun ATK’dan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini ve maluliyetinin tespiti halinde tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması gerektiğini, mahkemece müterafik kusur ve hatır taşıması hususlarının araştırılması gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, geçici iş göremezlik zararları, bakıcı ve tedavi giderlerinin müvekkili sorumluluğunda olmadığından davacı yanın bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple mahkeme faize hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faize hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
*** tarihli celsede Davacı …’nın celse arasında mahkememiz kaleminde hazır edilmesi halinde ERÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevkinin sağlanarak 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde davaya konu 25/11/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle; kaç gün iş ve güçten kaldığı, kaç günde iyileşeceği, sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, bu trafik kazasında yaralanmasından dolayı sağlık güvencesi kapsamında olmayan fakat hastalığı şifa bulana kadar davacı tarafından yapılması muhtemel tedavileri varsa bunların neler ve masraf bedellerinin kaç TL olduğu, konularında rapor alınmasına karar verilmiş, ERÜ ATK tarafından mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; …’ın 9 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği kapsamında vücut çalışma gücünden %10,3 oranında kaybettiği, maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği kapsamında vücut genel çalışma gücünden %10,3 oranında kaybettiği özürlülük ölçütü sınıflandırma ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %8 olduğu, mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafı tespit edilmediği, bununla birlikte ek bilgi, belge sunulması ve talep edilmesi halinde bu hususun tekrar değerlendirilebileceği mahkememize bildirilmiştir.
*** tarihli celsede HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek bir trafik kazaları konusunda uzman makine mühendisi olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; *** tarihli trafik kazasında tarafların kusur durumlarının ihlal ettiği kurallar belirtilmek suretiyle kusur durumunun yüzdelik olarak tespiti hususunda açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi *** tarafından mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; 38 … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK. M. 64/1-a ve m.53/1-b-5 kural ihlalleri ile kusurlu olduğunu, m.84/h kural ihlali ile asli kusurlu olduğunu, 38 … sürücüsü ***’in 2918 sayılı KTK: m. 52/1-a kural ihlali ile tali kusurlu olduğunu, yayalar … ve ***’in kusurunun bulunmadığı, belirtilen kusur şartlarında 38 … plaka sayılı aracın davalı sürücüsü …’ın kusur oranının %75 olması gerektiğini, 38 … plaka sayılı aracın davalı sürücüsü ***’in kusur oranının %25 olması gerektiğini mahkememize bildirmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi …’ün mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının dava konusu kaza sonrasında sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik zararının 17.696,87 TL olduğu, söz konusu zararın davalı sigorta şirketi / davalı *** tarafından temin edilen Zorunlu mali Sorumluluk Poliçesi sağlık/tedavi giderleri teminat limiti kapsamında kaldığını mahkememize bildirmiştir.
*** tarihli celsede dosyanın bir doktor bilirkişiye HMK 266 kapsamında tevdi ile, davacının talepleri arasında yer alan yol masrafı, pansuman gideri, iğne ücreti, ek gıda, bez medikal masrafı, rapor ücreti konusunda rapor düzenlenilmesinin istenilmesine karar verilmiş bilirkişi Hasan Din tarafından mahkememize sunulan 17/12/2021 tarihli raporda özetle; Dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine ait dosyaya fatura ibraz edilmediğini, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen (özel diyet, ulaşım, rehabilitasyon, pansuman, özel hastane muayene farkı gibi vb.) masrafların olacağını, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunu, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği, yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğinden, kişideki yaranın ağırlık ölçüsü, yapılan ameliyat sayısı, tedavi, kişinin yerleşim yerine ve hastaneye olan uzaklığı, sosyoekonomik kültürel durumu gibi unsurlar dikkate alınarak tahmini takribi genel bir miktar belirlenmesi daha bilimsel ve objektif olacağı dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığını, yaralanmanın ağırlık ölçüsü de dikkate alındığında bu tür giderlerin 8.000,00 TL olarak değerlendirildiğini (bu tutarın 3.000,00TL si ulaşım gideri, 2.000,00TL si refakatçi, özel beslenme vs. gideri, 2.000,00 TL si hasta bezi, evde tedavi gideri, 1.000 TL si hastane ve ilaç katkı bedeli olarak değerlendirildiğini bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü, kişinin tedavi olduğu merkezle, yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığı) Tedavi sırasında veya sonrasında yapılması zorunlu dolaylı harcamalara ilişkin kaçınılmaz tedavi giderlerinin tespitinde; Refakatçi, özel bakıcı ve özel beslenme giderleri, Yol giderleri (hastanın ve yakınlarının hastanelere, sağlık kurumlarına, doktor muayenehanelerine, fizik tedavi yerlerine gidip gelme yol giderleri) dikkate alındığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, 25/11/2018 günü davalı … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araç ile davalı … (Temel) sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracın kazaya karıştığını kendisinin ise otobüs beklemek için durakta beklediğini belirterek malul olduğundan bahisle kaçınılmaz tedavi gideri kazanç kaybı çalışma gücünün yitirilmesinden kaynaklı tazminat ve manevi tazminat dilediği görülmüştür.
Davalı güvence hesabı ise kusuru oranını kabul etmemiş maluliyetin tespitini dilemiş geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını belirtmiş ve ayrıca 136.486,00 TL ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddini dilemiştir. Davalı ak sigorta ise 15.492,00 TL ödeme yaptıklarını belirterek davanını reddini dilemiştir. Davalı Aygül ise kusuru kabul etmemiş davanın reddini dilemiştir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın davalı Ak sigorta bünyesinde sigortalandığı anlaşılmıştır. Diğer kazaya karışan araç ise 38 … plakalı aracın ise herhangi bir ZMMS’sı olmadığı görülmüştür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Soruşturma dosyasındaki beyanlar soruşturma dosyasındaki kusur raporu ve mahkememizce alınan kusur raporu uyarınca, sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracın Şehit Mehmet Baydur Caddesini takiben Avanos caddesi istikametinden gelerek Taha Carım bulvarı istikatemine seyir halendeyken gidiş istikametine göre solunda bulunan Çoban Yıldızı sokağa giriş yapmak için sola dönüş yaptığı esnada aracın ön kısımları ile Şehit Mehmet Baydur caddesini takiben Taha Carım bulvarı istikametinden gelerek Anamur caddesi istikametinde olan sürücü … (Temel) sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracın ön sol kısımlarına çarpması ve çarpmanın şiddeti ile 38 … plakalı aracın savrularak sağ ön kısımları ile gidiş istikametine göre sağında bulunan otobüs durağındaki ***a çarptığı anlaşılmıştır. Sürücü …’ın KTK’nun 67/1- a maddesi uyarınca sürücülerin … Sağa ve sola dönerken kara yolunu kullananlar için tehlike oluşturabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmak ve KTK’nun 53/1-b-5 maddesi uyarınca dönüş sırasında karşıdan gelen veya emniyetle durulamayacak kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemek kuralını ihmal ettiğinden %75 oranında kusurlu olduğu 38 … plakalı araç sürücüsü …’ın ise KTK’nun 52/1-a maddesi uyarınca kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmama kuralını ihmal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğunu davalıların ise arasında müteselsil sorumluluk ilkesinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
– Mahkememizce maluliyet ait değerlendirmesinde;
Mahkememiz Erciyes Üniversitesi Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı bünyesinde rapor almıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ( Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3153 E,2021/2473 sayılı ilamı doğrultusunda) Anılan düzenlenme uyarınca mahkememiz rapor almıştır. Anılan raporda %8 oranında sürekli malul olduğu , (9) ay geçici iş göremez olduğu tespit edilmiştir.
– Aktüerya hesabına dair değerlendirmede;
Mahkememiz TRH 2010 tablosu üzerinden ve tedavi giderlerinin hasaplama yapılması amacıyla dosyayı aktüerya lisansı olan bilirkişiye ve adli tıp uzmanına dosya tevdi etmiştir. Anılan raporun yöntemine uygun olduğu davacının 97.061,09 TL sürekli iş göremezlik zararının ve 17.696,87 TL geçici iş göremezlik zararının ve 8.000,00 TL kaçınılmaz tedavi giderinin bulunduğu görülmüştür.
Davacının ise 15.492,07 TL ve 136.486,00 TL olmaz üzere toplam 151.978,07 TL sigortalardan ödeme aldığı davacının toplam zararının ise 122.757,96 TL olduğu anlaşılmakla davacının zararı fazlası ile karşılanmakla maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.

– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli çekilen ızdırap, davacının maluliyet oranı , 9 ay geçici iş göremez oluşu ve davalı gerçek kişilerin haksız fiil hükümleri çerçevesinde müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları nedeni ile yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
– Faize ait değerlendirmede;
Davalı gerçek kişiler yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının maddi tazminata ilişkin istemlerinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihi olan 25/11/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının maddi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 344,97 TL peşin harç ve 85,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 429,97 harçtan mahsubu ile artan 349,27 TL harcın peşin harç olarak ele alınmasına,
4-Davacının manevi tazminat talebi yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 683,10 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 349,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 333,83 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvurma hacı ve 349,27 TL peşin harç olmak üzere toplam 403,67 TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı …’dan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.550,00 TL, 15 elektronik tebligat gideri 127,50 TL, kep reddiyat gideri 0,50 TL, 3 müzekkere gideri 46,00 TL, 17 tebligat gideri 323,00 TL ve tanık reddiyat gideri 150,00 TL olmak üzere toplam 2.197,00 TL yargılama giderinin davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan 8 elektronik tebligat gideri 43,00 TL ve 3 tebligat gideri 57,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı Güvence Hesabı’na verilmesine,
9-Diğer davalılarca yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacının maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Davacının manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
13-Davacının manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekili, davalı … vekili, davalı Güvence Hesabı vekilinin yüzüne karşı, Davalı Ak Sigorta A.Ş. Vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2022

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*