Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/979 E. 2022/977 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (taşıma sözleşmesi kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan faturaya dayalı olarak alacağının olduğunu, faturaların nakliye bedelinden kaynaklandığını, davalının borcunu ödememesi üzerine aleyhinde Kayseri … Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının borca vaki itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının borca vaki itirazın iptalini, davalınn takip miktarının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının uluslararası nakliyat yapmayı sağlayan C2 belgesine sahip bir şirket olduğunu, kendi nam ve hesabına taşımacılık işi yaptığını, taraflar arasında davalının davacının C2 belgesini kullanmasından kaynaklı bir ilişki olduğunu, bu ilişkinin çerçevesinin, davacının bulmuş olduğu işi yapabilmesi için davalının sahip olduğu C2 belgesi kapsamında kendisine ait aracın davalıya iş yapıyormuş gibi gösterilmesinden ibaret olduğunu, davacı tarafça bulunan işin, davalı şirketin yurt dışı taşımacılık yapma yetkisine sahip olması nedeni ile davalı tarafça taşıma işi yapılana fatura edildiğini ve bu taşıma işi için yapılması gereken tüm harcamaların davalı tarafça karşılandığını ve hatta davacıya yol avansı dahi verildiğini, daha sonrasında davacı tarafça davalının komisyonu düşülmek sureti ile davalıya fatura edildiğini, davacının bu işten kârının elden nakit olarak aldığı avanstan ibaret olduğunu, davacı tarafça davalıya 3 adet fatura düzenlendiğini, bu faturaların bir kısmının gemi ücreti, bir kısmının nakit avans olarak davacıya ve çalışanına, aracın yakıt gideri olarak ve sigorta primi ödemesi şeklinde yapıldığını, yapılan ödemelerin davacı tarafça düzenlenen fatura bedelinden yüksek olduğunu, bu nedenle davalının davacıdan alacaklı olduğunu, fazla ödemenin de avans fazlalığı olduğunu beyanla davanın reddine, davacının tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça Kayseri … Dairesi’nin … (Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyasına, … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli faturaya, … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli faturaya, … tarihli, … seri nolu, 2.950,00-Euro bedelli faturaya, … tarihli, … seri numaralı, 4.650,00- Euro bedelli faturaya, davalının ticari defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı tarafça Kayseri … Dairesi’nin … (Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyasına, ödeme makbuzlarına, ödeme dekontlarına, bilirkişi incelemesine ve yemine delil olarak dayanılmıştır.
Davacı tarafça Kayseri … Dairesi’nin … (Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyası müzekkere yazılarak celbedilmiştir. İncelemesinde, … tarafından borçlu … Uluslararası Nak. Tic. Ltd. Şti. aleyhine … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli fatura, … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli fatura, … tarihli, … seri nolu, 2.950,00-Euro bedelli fatura ve … tarihli, … seri numaralı, 4.650,00- Euro bedelli faturaya dayalı olarak 21,265,00-TL bedelli fatura, 21.265,00-TL bedelli fatura, 18.183,00-TL bedelli fatura ve 28.662,00-TL bedelli fatura olmak üzere toplam 89.375,00-TL bedelinin takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %9 oranında yasal faizi, icra masrafı ve vekalet ücretiyle beraber tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilince verilen … tarihli borca itiraz dilekçesine istinaden icra müdürlüğünce … tarihinde İİK’nun 66. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflara uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin tüm ticari defter, kayıt ve belgelerini mahkememize sunması, çok hacimli ise incelemeye hazır olacak şekilde bulunduğu açık adresi ve bu adreste incelemeye sunacak kişinin isim ve telefon numarasını bildirmeleri için kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı takdirde HMK’nun 140/5. ve 222. maddeleri ile TTK’nın 83. maddesi gereği ticari defter, kayıt ve belgelerin ibrazından kaçınmış sayılacakları ve bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları taraflara usulünce ihtar edilmiştir. Davacı taraf ticari defter, kayıt ve belgelerini sunmamış ve bilirkişi incelemesine hazır edileceği adresini bildirmemiştir. Dava dilekçesinin incelenmesinde davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanmadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığı görülmüştür. Davalı taraf kesin süre içinde ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesine hazır edileceği adresini bildirmiştir.
Davalı vekiline cevap dilekçesinde delil olarak dayandığı belgelerin tamamının asıllarını, yabancı dille yazılı olan belgelerin Türkçe tercümelerini sunması için kesin süre verilmiş, kesin süre içinde sunulmadığı takdirde bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları davalı vekiline usulünce ihtar edilmiştir.
Davalı vekili tarafından delil olarak dayandığı belge asılları sunulursa belge asıllarını inceleyip itirazda bulunacağı belgeler yönünden yazılı olarak açıklama yapması için davacı vekiline kesin süre verilmiş, kesin süre içinde istenilen hususta açıklama yapılmadığı takdirde bu belgelere itiraz etmekten vazgeçmiş sayılacakları davacı vekiline usulünce ihtar edilmiştir.
Davalı vekili tarafından delil olarak dayanılan ödeme makbuzlarının ve ödeme dekontlarının örneğini dilekçesi ekinde dava dosyasına sunmuştur.
Davacı vekili … tarihli dilekçesinde “Davalının dosya sunmuş olduğu belgelerden 9300 Euro bedelli tediye belgesinde ki imza müvekkile ait değildir. Böyle bir ödeme yapılmamıştır. Bu belge için imza incelemesi talep ediyoruz. … tarihli şoför …’a yapıldığı iddia edilen 1.900,00-Euro ve 200,00-TL bedeli tediye belgesindeki imzayı kabul etmiyoruz. Bu belge içinde imza incelemesi talep ediyoruz. … tarihli 600,00-Euro bedelli belge ile yapılan ödeme doğrudur. Bu belgedeki imza müvekkile aittir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili … tarihli duruşmada “Müvekkilimizin … tarihinde … isimli bir çalışanı yoktur, … imzalı olup imzasına itiraz ettiğimiz 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli tediye makbuzunun belge tarihi …’dir, dilekçelerimizde sehven … yazılmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuş ve beyanının doğruluğunu imzası ile tasdik etmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … T.C. kimlik numaralı … adına kayıtlı işyeri olması halinde, bu iş yerinde … tarihinde … isimli bir çalışanın olup olmadığının sorularak, böyle bir çalışan olması halinde belgelerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize …tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Davacı tarafa, davalının delil olarak dayandığı ve davacı adına atfen atılı bulunan imzanın inkar edildiği belge tarihlerinden önceki tarihlerde değişik amaçlarla düzenlenmiş olan davacının ıslak imzasının bulunduğu yerleri yazılı olarak açıklaması için davacı vekiline kesin süre verilmiştir. Davacı vekili … tarihli dilekçe ile bu konuda açıklamada bulunmuştur.
… İlçe Seçim Kurulu’na, …Bankası’na ve … İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne ayrı ayrı müzekkere yazılarak … T.C. kimlik numaralı …’ın imza asıllarının bulunduğu belgelerin istenilmiştir. Bu müzekkerelerimize cevap verilmiştir.
Davacı vekiline, davalı vekili tarafından belge asılları sunulan … tarihli 2.050,00- Euro bedelli Ro Ro ücreti, … tarihli …’a ödenen 2.208,00-TL mazot parası, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.052,53-Euro bedelli, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.068,81-Euro bedelli, … tarihli … Otomotiv-…’ya ödenen 2.600,00-TL bedelli ödemelerin, işbu davanın ve icra takibinin dayanağı olan faturaların ödeme aracı olması için davacının hesabına davalı tarafça ödenip ödenmediği hususunda açıklama yapması, davalının sunduğu bu belgelerdeki ödemeleri kabul edip etmediği hususunu açıklaması için HMK’nun 31. maddesi uyarınca kesin süre verilmiş, kesin süre içinde açıklama yapılmadığı ve davalının iddiasını ayrıca ve açıkça red edilmediği takdirde bu belgelerdeki ödemelerin, icra takibinin dayanağı olan faturaların ödemesi olarak davacı adına davalı tarafça yapıldığının kabul edileceği davacı vekiline usulünce ihtar edilmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesinde “Davalı vekili tarafından dosyaya belge asılları sunulan … tarihli 2.050,00-Euro bedelli Ro Ro ücreti, … tarihli …’a ödenen 2.208,00-TL mazot parası, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.052,53-Euro bedelli, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.068,81-Euro bedelli, … tarihli … Otomotiv-…’ya ödenen 2.600,00-TL bedelli …tarihli 2.050,00-Euro bedelli Ro Ro ücreti, … tarihli …’a ödenen 2.208,00-TL mazot parası, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.052,53-Euro bedelli, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.068,81-Euro bedelli, … tarihli … Otomotiv-…’ya ödenen 2.600,00-TL bedelli ödemeler işbu davanın ve icra takibinin dayanağı olan faturaların bir kısmına karşılık olmak üzere davacı müvekkil hesabına davalı tarafça ödenmiştir. Davalının sunduğu (… tarihli 2.050,00-Euro bedelli Ro Ro ücreti, … tarihli …’a ödenen 2.208,00-TL mazot parası, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.052,53-Euro bedelli, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.068,81-Euro bedelli, … tarihli … Otomotiv-…’ya ödenen 2.600,00-TL bedelli …tarihli 2.050,00-Euro bedelli Ro Ro ücreti, … tarihli …’a ödenen 2.208,00-TL mazot parası, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.052,53-Euro bedelli, … tarihli … firmasına mazot ücreti olarak ödenen 1.068,81-Euro bedelli, … tarihli … Otomotiv-…’ya ödenen 2.600,00-TL bedelli ödemeler) bu belgelerdeki ödemelerin faturalarımızın bir kısmının karşılığı olarak tarafımıza ödendiğini kabul ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili bugüne dek, davacının açıkça imzayı inkar ettiği … imzalı … tarihli 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli makbuz aslını ve … imzalı … tarihli 9.300,00-Euro bedelli tahsilat makbuzlarının ikinci nüshasını ve fotokopisini sunmuş olup, bu belgelerin asıllarını sunmadığı, belge aslı olmadığı sürece imza incelemesi yapılamayacağının Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile sabit olduğu, bu belgelerdeki imzaların imzalayan kişiye ait olduğunu ispat yükünün ödeme makbuzunu elinde bulunduran ve bu belgelere dayalı olarak ödeme yaptığını iddia eden davalıya ait olduğundan, davalı tarafa … imzalı … tarihli 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli makbuz aslını ve … imzalı … tarihli 9.300,00-Euro bedelli tahsilat makbuzlarının asıllarını sunması için kesin süre verilmiş, kesin süre içinde istenilen belgelerin asılları sunulmadığı takdirde davalının davacının imzaya yönelik itirazlarını kabul etmiş sayılacağı, yani … imzalı … tarihli 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli makbuzdaki imzanın …’a ait olmadığı ve … imzalı … tarihli 9.300,00-Euro bedelli tahsilat makbuzundaki imzanın …’a ait olmadığının kabul edileceği ve bu makbuzların dava konusu faturaların ödeme belgesi olarak kabul edilmeyeceği davalı vekiline usulünce ihtar edilmiştir.
Davalı vekili … tarihli dilekçesinde “Mahkemenizce tarafımızdan iki adet bilgileri şu şekilde olan (… imzalı … tarihli 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli tahsilat makbuzu ve … imzalı … tarihli 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli tahsilat makbuzu) makbuz asılları istenmiştir. Her ne kadar mahkemenizce tarafımızdan makbuz asılları istenmiş olsa da ticari hayattaki teamüller ve uygulamalar gereği makbuzların ıslak imzalı suretleri şoförlere verilmekte olup koçandaki kopya suretleri işverenlerde kalmaktadır. Bu hususa ilişkin olarak mahkemeniz dilerse Türkiye Şoförler Odası veya ilgili kuruluşlara müzekkere yazarak teamülün öğrenilmesi isteyebilir. Müvekkilimizde teamüle uygun olarak ıslak imzalı sureti şoföre vermiş koçandaki kopya suretlerini saklamıştır. Bu sebeplerle makbuz asıllarının tarafımızda olamayacağı bilakis ticari teamül gereği davacı yanda olacağı aşikardır. Makbuz asıllarının istenebileceği taraf davalı müvekkilimiz değil davacı yandır. Bu sebeplerle mahkemeniz ara kararı gereği tarafımızdan istenen makbuz asıllarının tarafımızda hiçbir zaman olmaması gerekçesiyle mahkemenize sunamadığımızı bildiririz. Sayın mahkeme aksi kanaatte ise bu hususta yemin hakkımızı saklı tuttuğumuzu bildiririz. Mahkemenizce tarafımızdan istenen makbuzların, hiçbir zaman müvekkilimizin elinde olmaması sebebiyle mahkemeye sunamayacağımızı bildirir, bu belgelerin davacı tarafta olması hasebiyle davacı taraftan istenilmesine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise bu hususa ilişkin olarak Türkiye Şoförler Odasına teamülün öğrenilmesi amacıyla müzekkere yazılmasını bilvekale arz ve talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tarafça, davacının imza inkarında bulunduğu … imzalı … tarihli 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli tahsilat makbuzu ve … imzalı … tarihli 1.900,00-Euro + 200,00-Euro bedelli tahsilat makbuzu asılları sunulmadığından imza incelemesi yaptırılamamıştır.
HMK’nun 266. maddesi gereğince davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için dosyanın mali müşavir bilirkişi …’a tevdiine, HMK’nun 273. maddesi gereğince bilirkişiye davacı iddiası, davalının savunması ve icra takibindeki itirazları, davacı vekilinin … tarihli dilekçesi, tüm dosya kapsamı ve davalının ticari defter ve kayıtları incelenerek, elektronik defter ibraz edilmesi halinde ibraz edilen e-defterlerin GİB sisteminden doğruluğu da sorgulanarak, defterlerin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil olup olmayacağı, takip dayanağı faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, ödeme kaydı olup olmadığı, ödeme kayıtlarının dava dosyasında veya ticari defter dayanaklarında belgesinin bulunup bulunmadığı, icra takip tarihi itibari ve dava tarihi itibari ile ayrı ayrı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konularında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmiş, yine bilirkişiye rapor ekine eklemek kaydı ile fatura ve dayanak belgeler ile gerekli gördüğü tüm belgelerden örnek alma yetkisi verilmiştir.
Görevlendirilen muhasebeci bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerle davalıya ait ticari defterlerin incelenmesinden ulaştığımız bulgular şöyledir: 1. Davacı tarafça takip ve dava konusu yapılan 4 adet faturadan 3 adedi davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır ve davalı tarafça vergi idaresine de beyan edilmiştir. Davalının kabulünde olan 3 adet fatura toplamı 11.550,00-Euro’dur. Davalının ticari defterlerinde davacıya herhangi bir borç gözükmemektedir ve tamamı ödenmiş olarak kayıtlıdır. 2. Davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulan tutarlardan Tablo-1’de sunulan 5.818,59 Euro ödeme davacının kabulündedir. Bu tutarı davacı alacağından mahsup etmek gerekir. 3. Davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulan Tablo-2 ödeme iddiasının yargılamanın ilerleyen aşamasında netleşeceği anlaşılmaktadır. 4. Davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulan Tablo-3’deki davacı aracı için ödenen 41.172,00-TL (875,92-Euro) sigorta priminin davalı borcundan mahsubu gerektiği değerlendirilmektedir. 5. Mevcut delillerle ispatlanan davacı alacağının 11.550,00-Euro, 5.818,59- Euro, 875,92-Euro ve 4.855,49-Euro olduğu anlaşılmaktadır. Bu tutardan Tablo-2’deki ödemelerden ispatlananlar ile Tablo-3’deki 500,00-Euro avans ödemesinin ispatlanması durumunda mahsubu gerekecektir. 6. Davacı taraf takip talebinde davacıdan olan Euro alacağın TL karşılığını talep etmiştir. Takip talebinde Euro para biriminin efektif alış kuru kullanılmıştır. Raporumuz içinde de belirttiğimiz üzere alacak tutarına uygulanacak Euro kuru taleple bağlılık kuralı gereği 6,1643,00 TL/€ olacaktır. 7. Takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce herhangi bir ödeme iddiası söz konusu değildir” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Taraf vekilleri bu rapora karşı itiraz ettiklerini belirtir dilekçeler sunmuşlardır.
Mahkememizce daha önceki ara kararlara rağmen davacı vekili tarafından davalı vekilinin sunduğu ödeme belgelerinden … tarihli Almanca yazılı … tarafından imzalandığı bildirilen 500,00-Euro bedelli belge hakkında herhangi bir açıklama yapılmadığından, davacı vekiline bu belgedeki ödemenin müvekkili hesabına … tarafından davalı tarafından ödendiğini kabul edip etmediğini tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklaması için kesin süre verilmiş, aksi takdirde bu belgedeki 500,00-Euro’luk ödemenin davalı tarafından dava konusu borca istinaden yapılmış sayılacağı davacı vekiline usulünce ihtar edilmiştir. Davacı vekili … tarihli dilekçesinde … tarihli Almanca yazılı … tarafından imzalandığı bildirilen 500,00-Euro bedelli belgedeki ödemenin müvekkili hesabına ödendiğini kabul etmediklerini bildirmiştir.
Gerek taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanması, gerek rapor tarihinden sonra taraf vekillerinin yazılı ve duruşma tutanaklarına geçen sözlü beyanları, davacı tarafça imzaya itiraz edilen belge asıllarının davalı tarafça sunulmadığı dolayısıyla imza hususunda bilirkişi incelemesi yapılamadığı ve bu belgelerin sıhhatinin ispatlanamadığı dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Muhasebeci bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda özetle; “1. Davacı itirazları ve değerlendirmelerde: Davacı vekili … tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde icra takibine ve davaya konu … tarihli … numaralı 2.950,00-Euro bedelli faturanın davalı defter ve maliye kayıtlarında olmadığından bahisle bu konuda hesaplama yapılmadığını, adı geçen imzalı faturanın davalıya gönderilmiş olmasına rağmen defter kayıtlarına işlenmemiş olmasının taşımanın yapılmadığı anlamına gelmeyeceğini, fatura kaydında yazıldığı gibi taşımanın Türkiye-Almanya arasında …-927 plakalı araçla yapıldığını, taşıma işi sonrasında fatura kesildiğini, taşıma işinin araştırılması gerektiğini, araştırmadan sonra ek rapor alınmasını talep ettiğini bildirmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan … tarihli dilekçede … tarihli 2.950,00-Euro bedelli faturada isim yazmaksızın atılı imzanın müvekkili …’a ait olduğu beyan edildiğini, bahse konu faturaya dayalı hizmetin davalıya sunulduğuna ilişkin dosya kapsamında bir belge bulunmadığının tespit edildiği belirtilmiştir. 2. Davalı itirazları ve değerlendirmelerde: Davalı vekili … tarihli dilekçesinde davacı tarafın 600,00-Euro bedelli makbuzu kabul ederken 9.300,00-Euro bedelli makbuzu kabul etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu konuda bilirkişi raporu aldırılmasını talep ettiğini bildirmiştir. Davalı vekilinin bu itirazına yönelik olarak belge aslı dosyaya sunulmadığından mahkemece imza incelemesi yaptırılamadığını, davalı vekili …’a ödenen sürücü avansı ödeme belgesinin yeminli tercüme metnini dosyaya sunduklarını, sunulan belgenin üçüncü taraflarca düzenlenmiş ödeme belgesi olduğunu, belgenin geçerli bir belge olduğunu, ödemeyi ispatlar nitelikte bulunduğunu belirtildiğini, davacı vekilinin … tarihli dilekçesinde bahse konu 500,00-Euro bedelli … tarihli Almanca yazılı tutarın davacı hesabına ödendiğini kabul etmediğini belirttiğini, alacağın Türk Lirası karşılığı: Kök raporda davacı tarafın takip talebinde davalıdan Euro cinsinden olan alacağın takip tarihindeki TL karşılığını talep ettiği, takip tarihinin … olduğu, söz konusu tarihin Pazartesi gününe tekabül ettiği, TCMB tarafından döviz kurlarının saat 15:30’da açıklandığı, hal böyle olunca bir önceki iş günü olan … tarihindeki döviz kurunun kullanılması gerektiği, davacı tarafça … tarihindeki efektif alış kuru üzerinden talepte bulunulduğu ve davalı lehine olduğu, bahse konu tarihteki Euro para biriminin efektif alış kurunun 6,1643,00 TL/€ olarak açıklandığı belirtilmişti. Buna göre davacının takip tarihindeki alacağı 6,1643,00 TL/€ x 4.855,49 € = 29.930,58-TL olduğu” belirtilmiştir.
Dava dilekçesinin ekindeki 2.950,00-Euro bedelli yazı ekine eklenmek kaydı ile T.C. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Doğu Marmara Gümrük Ve Ticaret Bölge Müdürlüğü … Liman Başkanlığı’na müzekkere yazılarak … ve … plaka sayılı aracın … ile … tarihleri arasında sınır kapısından geçip geçmediği, geçmiş ise araç sürücüsünün kim olduğu, ekli faturadaki taşıma işinin yapılıp yapılmadığının gümrük kayıtlarından tespitinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise dayanak belgelerinin gönderilmesi istenilmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Dosya safahatı itibarı ile, davalı taraf cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından davalı vekiline, davacıya yemin teklif edip etmeyeceklerini bildirmek, yemin teklif edecek ise hangi konuda yemin teklif edeceğini bildirmek üzere kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde istenilen hususların yerine getirilmemesi halinde davalının yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı davalı vekiline usulünce ihtar edilmiştir.
Davalı tarafın verilen süre içinde davacıya yemin teklif etmesi ve hangi konuda yemin teklif ettiğini bildirmesi nedeniyle davacı …’a HMK’nun 228. maddesi uyarınca meşruhatlı davetiye çıkarılmış, yemin davetiyesine “Yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrünüz olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkememize bizzat gelmediğiniz veya gelip de yemini iade etmediğiniz, yahut yemini eda etmekten kaçındığınız takdirde yemin konusu vakıaları ikrar (kabul) etmiş sayılacağınız (ayrıca yemin duruşmasına fotoğraflı kimlik belgeniz ile birlikte gelmeniz) tebliğ ve ihtar olunur.” şeklinde ihtarat yazılmış ve davacıya tebliğ edilmiştir.
Davacı …, … tarihli duruşmada “Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum. Davalı … Ltd. Şti.’nin söylediği mal sahibinin mallarını C2 belgesini kullanarak yurt dışına mal sevkıyatını biz yaptık, yani biz sadece malın nakliyesini yaptık. Avrupa’da veya Türkiye’de malı boşalttığımız yerlerde herhangi bir para alış verişi olmaz. Bu taşıdığımız yükü bize bulan davalı şirkettir. Biz taşıdığımız malın karşılığında alacağımız ücrete ilişkin bize bu işi bulan … Şirketi’ne fatura keseriz. O da bulduğu ve bizimle buluşturduğu mal sahibine keser. Sistem olarak bu şekilde çalışırız. Benim kendime ait C2 belgem olmadığı için … Şirketi ile kira sözleşmesi yaptık. Onun C2 belgesini kullanıyoruz. Onun için Maliye denetleme yaptığı zaman direkt müşteriye ben fatura kesersem cezalı duruma düşeriz. Bunu … şirketi de istemez. Çünkü o da cezai duruma düşer. Bu davaya konu faturalar gerçek ticari ilişkiye aittir. Gerçek alacağımıza ilişkindir. Davalı … şirketi bu faturalar karşılığında bana 4.500,00-Euro civarı gemi bileti ve benim arabama mazot aldı. Bu şekilde ödeme yaptı. Bu parayı hesaptan mahsuplaşacaktık. Ayrıca elden ödeme yapmadı. Davalı şirkette elden ödeme diye bir sistem yok. Ben bu dava açılırken avukatıma başından sonuna hepsini anlatmıştım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, faturalara dayalı alacağının tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile tek hakim tarafından basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konularının; takibe konu edilen nedenlerle davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, davalının icra takibine vaki borca yönelik itirazlarının haklı olup olmadığı, bu itirazların iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatının yasal koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219, 223). İcra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi, eldeki davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. ve devamı maddelerinde düzenlenen itirazın iptali davalarının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan ispat külfetiyle ilgili kurallar itirazın iptali davasında da geçerlidir. Taraflar iddia ve savunmalarını HMK’nda belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir. İtiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bu dava icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır ve takibe bağlılık alacağın hem miktarı hem de kaynağı yönünden mevcuttur.
HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesi;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindedir.
7251 sayılı Kanunu’nun 23. maddesi ile yapılan değişiklik ile 6100 sayılı Kanun’un 222. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi 2diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptığı inceleme sonunda muhasebeci bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen rapor ve ek rapora göre; davacı tarafça takip ve dava konusu yapılan … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli fatura, … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli fatura ve … tarihli, … seri numaralı, 4.650,00- Euro bedelli faturaya dayalı olarak 21,265,00-TL bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, … tarihli, … seri nolu, 2.950,00-Euro bedelli faturanın ise davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, böylece takibe dayanak yapılan 4 adet faturadan 3 adedinin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve aynı zamanda bu 3 faturanın davalı tarafından vergi idaresine beyan edildiğinin tespit edildiği görülmektedir. Bilirkişinin raporundan sonra dosyaya kazandırılan deliller çerçevesinde düzenlenen ek raporundaki tespitler rapor ekindeki ticari defter kayıtları ve dosya kapsamıyla uyumlu, hüküm vermeye ve denetime elverişli görülerek mahkememizce benimsenmiştir. Buna göre davalının kabulünde olan 3 adet fatura toplamı 11.550,00-Euro’dur. Davalının ticari defterlerinde davacıya herhangi bir borç gözükmemektedir ve tamamı ödenmiş olarak kayıtlıdır.
Ticari defterler usulüne uygun tutulsun tutulmasın aleyhe olan kayıtlar delil olur (Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin, … gün ve … Esas, … Karar sayılı ilamı). Bu hal söz konusu faturaların içeriği hizmetlerin davalıya verildiğine karinedir. Bu durumda davalının yukarıda sözü edilen 3 adet faturaların bedellerini ödediğini kanıtlaması gerekir. Davalı, savunmalarında fatura bedellerini fazlasıyla ödediğini iddia etmektedir. Davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulan tutarlardan 5.818,59-Euro ödeme yapıldığı davacının kabulündedir. Bu tutarın davacı alacağından mahsup edilmesi gerekir. Delillere göre davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulan davacıya ait araç için ödenen 875,92-Euro (41.172,00-TL) sigorta primi ödemesinin de davalı borcundan mahsubu gerektiği değerlendirilmiştir. Buna göre davacının yaptığını ispatladığı toplam ödeme tutarı 5.818,59-Euro + 875,92-Euro olmak üzere 6.694,51-Euro’dur. Mevcut delillerle davacının faturalardan dolayı ispatlanan davacı alacağının 11.550,00-Euro’dan davalının ispatlanan ödeme tutarı olan 6.694,51-Euro mahsup edildiğinde davacının bakiye 4.855,49-Euro alacağının kaldığı hesaplanmıştır. Dosya kapsamına göre davacının takip ve dava konusu … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli fatura, … tarihli, … seri nolu, 3.450,00-Euro bedelli fatura ve … tarihli, … seri numaralı, 4.650,00- Euro bedelli faturaya dayalı olarak 21,265,00-TL bedelli fatura tutarlarının bakiye 4.855,49-Euro’luk kısmını ödediğini usulünce de ispat edemememiştir.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK’nun 233. maddesi) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Açıklanan bu nedenlerle mahkememizce; davalının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak davalı şirkete borcu olmadığı savunmasına yönelik davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğini, yemin teklif edecekse yemin metnini sunması için kesin süre verilerek, kesin süreye uyulmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan ve yemin teklif etmekten vazgeçmiş sayılacakları davalı vekiline ihtar edilmiştir. Davalının süresinde yemin teklif edeceğini bildirmiş ve … tarihli duruşmada davacı …’a usulünce yemin eda ettirilmiştir.
Mevcut durumda, davacının takip talebinde davalıdan olan Euro alacağının TL karşılığını talep ettiği görülmektedir. Bilirkişi ek raporunda “…Takip talebinde Euro para biriminin efektif alış kuru kullanılmıştır. Bilirkişinin rapor ve ek raporunda belirtildiği üzere alacak tutarına uygulanacak Euro kuru taleple bağlılık kuralı gereği 6,1643 TL/Euro olacaktır. Takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce herhangi bir ödeme iddiası söz konusu değildir. Takip tarihinin … olduğu, söz konusu tarihin pazartesi gününe tekabül ettiği, TCMB tarafından döviz kurlarının saat 15:30’da açıklandığı, hal böyle olunca bir önceki iş günü olan … tarihindeki döviz kurunun kullanılması gerektiği, davacı tarafça … tarihindeki efektif alış kuru üzerinden talepte bulunulduğu ve davalı lehine olduğu, bahse konu tarihteki Euro para biriminin efektif alış kuru 6,1643,00 TL/Euro olarak belirlenmiştir. Buna göre davacının takip tarihindeki alacağı 6,1643,00 TL/Euro x 4.855,49 = 29.930,58-TL olduğu” hesaplanmıştır. Bilirkişinin ek raporundaki bu tespit ve hesaplar dosya kapsamıyla uyumlu, hüküm vermeye ve denetime elverişliolduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında; icra takip dosyası, davalının ticari defter ve kayıtları, tarafların beyanları, sunulan deliller ve denetime ve hüküm vermeye elverişli bulunan bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile, Kayseri … Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan … İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının kısmen iptali ile 29.930,58-TL üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla icra takibinin devamına, takip talebindeki davacı talebiyle bağlı kalınarak takip tarihinden tahsil tarihine kadar 29.930,58-TL asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz işletilmesine, sübut bulmadığından dolayı davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı taraf ise cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK’nun 67/1. maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takibe konu edilen faturalardan dolayı davacının davalıdan kısmen alacaklı olduğu, alacağın faturaya dayalı ve likit olduğu göz önüne alındığında itirazın iptaline karar verilen 29.930,58-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen de olsa kabulüne karar verildiği, davacının takipte kötü niyetli olduğunu ispata yönelik delil bulunmadığı dikkate alındığında yasal koşulları bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi uygun görülmüştür.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE;
1-Kayseri … Dairesi’nin … (Kayseri Kapatılan … İcra Müdürlüğü’nün …) Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının KISMEN İPTALİ ile 29.930,58-TL üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 29.930,58 TL asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz işletilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
4-İtirazın iptaline karar verilen 29.930,58-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatının reddine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 2.044,55-TL nispi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 1.079,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 965,12-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) kabul ve ret oranına göre 442,05-TL’nın davalıdan, bakiye 877,95-TL’nın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ve 1.079,43-TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.123,83-TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri 62,80-TL, e-tebligat gideri 17,00-TL, KEP gideri 3,20-TL ve bilirkişi ücreti 900,00-TL olmak üzere toplam 983,00-TLyargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak taktiren 329,19-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan 115,20-TL talimat posta giderinden davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 76,62-TL’nın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesap ve taktir olunan 9.511,11-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davacının … tarihli yemini sırasındaki beyanlarının taktir ve gereğinin ifası için gerekçeli kararın bir örneğinin Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
14-İşbu karar kesinleştiğinde imza incelemesi için celp olunan belge asıllarının ilgili yerlere ve icra takip dosyasının Kayseri … Dairesi’ne iadesine,
Dair, davacı asil, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır