Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/854 E. 2021/1050 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …,
2- … – …,
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av. … –
Av. … –
DAVALI : 1- … – …,
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av. … –
Av. … –
Av.

DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ticari satıma konu malın iadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Sivas’ta halk otobüsü işletmekte olup, halk otobüslerinde Sivas Belediye Başkanlığı’nın tek tip otobüse geçme kararı alması üzerine, müvekkillerinin … tarihinde 328.000,00-TL bedelle ***sıra numaralı fatura karşılığında … motor, … şasi numaralı, 2018 model, Isızu marka, 58 … plaka numaralı otobüsü davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden satın aldıklarını, dava konusu aracın garantisinin halen devam etmekte olduğunu, müvekkillerinin aracı yıkamak maksadı ile aracın tavanına çıktığında, tavanın yaklaşık 1 m2’lik kısmının kesildiğini, kesilen kısmın tekrar kapatılarak boyatıldığını, ayrıca tavanın paslandığını fark ettiklerini, durumu davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne bildirdiklerinde davalının zararın giderileceğini, aracın fabrikadan bu şekilde geldiğini belirtiğini, ancak tüm bu hususlara rağmen müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, zararlarının da giderilmediğini, dava konusu araçtaki ayıbın, niteliği gereği gizli ayıp olduğunu ve araç satın alınırken dışarıdan bakıldığında görülemeyecek nitelikte olduğunu, yukarıda bahsedildiği üzere kesilen kısmın aracın tavanında olup, kesilen kısmın tekrar kapatılıp boyanmış olduğunu, anlaşılacağı üzere müvekkillerinin aracı satın alırken ayıbı fark etme gibi bir durumlarının olmadığını, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ayıbı gizleyerek, müvekkillerini yanıltarak dava konusu aracı satıp teslim ettiğini, ayrıca aracın boyasınında problemli olduğunu, araçta paslanmaların başladığının yapılacak bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını beyanla davaya konu aracın misli ile değiştirilmesine, aracın misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00-TL’nın avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesinekarar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, yaklaşık 25 yıldır *** bölge bayiliği kapsamında otomobil satışı yapan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket tarafından bu kapsamda davacılar ile ticari faaliyette bulunulduğunu ve davacıların otobüs sipariş etmesi üzerine … tarihinde; 2018 model Isızu marka, 58 … plaka numaralı, … şasi nolu otobüsün davacılara satıldığını, otobüsün sorunsuz olarak karşı tarafa teslim edilerek müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, bu satıştan dolayı müvekkili şirketin alacaklı duruma geldiğini ve Seri A, *** sıra numaralı, 328.000,00-TL bedelli fatura kesildiğini, karşı tarafın malı teslim aldıktan sonra da herhangi bir itirazda bulunmadığını ve ödeme yaptığını, müvekkil şirket aleyhinde açılmış bulunan davanın mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir. Yargılama sırasında bu davalı vekili tarafından verdiği beyan dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, dava konusu aracın, ticari satıma konu araç olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“6098 sayılı Kanun”) 219. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen ayıptan doğan sorumluluk hükümleri gereğince satıcı ayıplı maldan dolayı alıcıya karşı sorumlu olacağını, bir diğer deyişle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca üretici veya ithalatçıların ayıba karşı sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, yine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 11 uyarınca bedel iadesi talebi ancak satıcıya yöneltilebileceğini, davaya konu ticari satışta müvekkili şirketin satıcı sıfatını haiz olmadığını, dolayısıyla müvekkilinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının taleplerini müvekkiline yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, üretici firmanın ayıba karşı tekeffül sorumluluğu olmadığından, alıcıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını hususu yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, bu nedenle işbu davanın müvekkil şirketi yönünden husumet sıfatı bulunmaması bağlamında pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, davanın hak düşürücü sürelerin geçirilmesi sebebiyle usulden reddi gerektiğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c bendi; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenlendiğini, davaya konu araçların teslim tarihinden itibaren davacı üzerine düşen muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek işbu kanundan doğan hak düşürücü süreler içerisinde ayıp iddiasını ileri sürmediğinden işbu davanın bu yönüyle usulden reddi gerektiğini, hiçbir şekilde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla; mahkeme tarafından müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulması ihtimalinde; aracın ayıpsız misli ile değişimi yerine, onarıma ya da bedelde indirime karar verilmesi gerekmekte olduğunu, mahkeme tarafından müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulması halinde davaya konu aracın amortisman bedeli, araçta oluşan değer kaybı ve davacının elde ettiği menfaatlerin hesaplanarak davacı tarafından iade edilmesi gerektiğini, dava konusu araçta üretimden kaynaklı herhangi bir problem bulunmadığını hiçbir şekilde dava konusu araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olduğu hususunun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, araç üzerinde olduğu iddia edilen ayıbın tavanının yaklaşık 1 m2’lik kısmının kesilmesi ve kesilen kısmının tekrar kapatılarak boyatılması noktasında toplandığı dikkate alındığında bahse konu durumun ortalama bir kişi tarafından hayatın olağan koşulları altında rahatlıkla tespit edilebileceğinin açık olduğunu, bu duruma rağmen bilirkişi heyeti’nin uyuşmazlığa konu ayıbı gizli ayıp olarak nitelendirmesi kabul edilebilir olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca faturaya, trafik kayıtlarına, servis kayıtlarına, sevk irsaliyesine, satış yazışmalarına, noter ihtarnamelerine, tanık anlatımlarına, keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davacılar vekili ve davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili bir kısım delillerini dava dosyasına ibraz etmiştir.
Sivas İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, 58 … plakalı aracın trafik tescil tarihinden beri kayıt malik veya maliklerinin kim olduğu sorularak trafik kayıt örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 11/12/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri 7. Noterliği’ne müzekkere yazılarak, *** tarihli *** yevmiye numaralı ihtarnamesinin ekleriyle ve muhataplarına tebliğini gösterir tebligat mazbatası ile birlikte okunaklı onaylı suretlerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 12/12/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Sivas Sulh Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, Sivas 3. Noterliği’nin *** tarihli *** yevmiye numaralı ihtarnamesinin ekleriyle ve muhataplarına tebliğini gösterir tebligat mazbatası ile birlikte okunaklı onaylı suretlerinin gönderilmesi istenilmiştir. Talimatımıza 21/01/2021 tarihli yazı ile cevap verilmiş, istenilen belge örneği gönderilmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne müzekkere yazılarak davacılara ait Isuzu marka 2018 model Mavi-Beyaz renkli *** motor numaralı 58 … Plakalı aracın trafiğe çıktığı *** tarihinden bu yana düzenlenmiş olan tüm servis formları, servis kayıtları, iş emirleri, faturalar, aracın bakım onarım ve tespit edilen arızaları ile ilgili her türlü tespit kayıt, tutanak ve raporlar, varsa fotoğraf ve görüntü kayıtları, aracın 09/07/2018 tarihinde …’a satışına dair satış sözleşmesi ve varsa sözleşmenin ekleri ile fatura örneğinin gönderilmesi istenmiş, cevabi yazı ile istenilen belgeler gönderilmiştir.
Yargılama sırasında davacılar tarafından bildirilen tanıklar usulünce dinlenmiştir.
Sivas Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) talimat yazılarak davacı tanıkları ***’un beyanlarının alınması istenmiştir. Davalı … Ltd. Şti. Tanıkları ise mahkememizde dinlenmiştir.
Davacı tanığı ***, “Ben kooperatif başkanı olarak çalışıyorum. Araçları aldığımız da bazı arkadaşlar gelip tavanımızda pas var dediler. Bütün üyelere araçlarını kontrol etmelerini sorun var ise mesaj atmalarını söyledik. Davaya konu olan araç sahibi benim aracımın tavanı kesik dedi. Ben de kesik olduğunu gördüm. Biz de bu sorunu fabrikaya bildirdik. Fabrikadan yetkililer geldi ve biz bunu telafi edeceğiz dediler. Fakat hiç bir şey yapmadılar. Aracı yıkamak için üstüne çıkanlar görmüş, aracın içinden görülmesi mümkün değil.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı C*** “Ben kooperatif yönetim kurulu üyesiyim. 97 araç satın aldık. Üyelerden paslanma olduğuna dair şikayetler vardı. Fakat dava konusu aracın tavanı kesilmişti. Sahibi aracın üstüne çıktığında görmüş. Daha sonra bize de aracın içinden sökerek gösterdi. Bu aracı bize verenlere haber verildi. Fakat araca olağan bakım yaptılar, bu sorunu gidermediler.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı Furkan Tosun “Ben davacının oğlu oluyorum. Dava konusu aracı ben kullanıyorum. Ben aracı yıkamak için tavanına çıktığımda problemi fark ettim ve ekstradan da yanlardan boyaların attığını, saçların slikonlarını bıraktığını fark ettik. Servise haber verdik. Fabrikayla görüşmemizi söylediler. Sonuç olarak herhangi bir problem giderilmedi ve para teklif ettiler. Ben parayı düşük bir bedel olduğu için kabul etmedim. Mahkemeye başvuracağımı söyledim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı *** “Ben şoförler odası başkanıyım aynı zamanda halk otobüsü işletmecisiyim. Araçların alım satım sözleşmesi benim odamda yapıldı. Alırken herhangi ayıptan bahsedilmedi. Daha sonra aracın sanruf kısmının açıldığını söylediler. Ben de gidip kontrol ettiğimde alttan görülmeyen, aracın üstünden görülebilecek bir hasar olduğunu gördüm. Bu sorunun giderilmesi için Kayseri’deki …’e bildirdiler. Bildiğim kadarıyla cüzi bir para teklif edildi. Davacı da kabul etmedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce davalı tanık beyanları alınmış, Davalı … Ltd. Şti. Tanığı: … ” Ben *** Otomotivde satışa bakmaktayım, Sivas İlinde bulunan bir çok müşterimize 100 e yakın otobüs sattık, davacılar da bu şekilde firmamızdan otobüs satınaldı, otobüslerin teslimatı peyder peyi yapıldı, fabrikada üretildikten sonra tırlara yüklenerek Sivas’a gönderildi, Sivas’ta bulunan yetkili servis vasıtasıyla otobüsler sahiplerine teslim edildi, ben dava konusu otobüsün teslimatında bulunmadım ne şekilde teslim edildi bilmiyorum, satışa konu tüm otobüsler sıfır araçlardı, benim bulunduğum satış kısmına bu otobüsün kusurlu veya ayıplı olduğuna dair bir şikayet aksettirilmedi ancak sonradan otobüsle alakalı dava olduğunu duydum bu şekilde haberdar oldum. Benim olaya ilişkin bilgim görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti. tanığı … duruşmada “Ben …’de satışa bakmaktayım. Sivas İli’nde bulunan bir çok müşterimize 100’e yakın otobüs sattık. Davacılar da bu şekilde firmamızdan otobüs satın aldı. Otobüslerin teslimatı peyder peyi yapıldı. Fabrikada üretildikten sonra tırlara yüklenerek Sivas’a gönderildi. Sivas’ta bulunan yetkili servis vasıtasıyla otobüsler sahiplerine teslim edildi. Ben dava konusu otobüsün teslimatında bulunmadım. Ne şekilde teslim edildiğini bilmiyorum. Satışa konu tüm otobüsler sıfır araçlardı. Benim bulunduğum satış kısmına bu otobüsün kusurlu veya ayıplı olduğuna dair bir şikayet aksettirilmedi, ancak sonradan otobüsle alakalı dava olduğunu duydum. Bu şekilde haberdar oldum. Benim olaya ilişkin bilgim görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … Ltd. Şti. tanığı … duruşmada “Ben …’de traktör yedek parçası bölümünde çalışmaktayım. Davacılara satılan otobüsle alakalı bizzat görgü sahibi değilim. Benim bilgim Sivas İli’ne toplu bir şekilde satılan sıfır otobüslerin Anadolu Isuzu tarafından üretildikten sonra direk Sivas İli’ne gönderilerek burada teslim edilmesine ilişkindir. Dava konusu otobüsün kusuru veya ayıbı olup olmadığını bilmiyorum. Bu konuda tarafıma ulaşan bir şikayet olmadı. Zaten ben bu bölümde de çalışmamaktayım. Benim olaya ilişkin bilgim görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflara iddia ve savunmalarının tespiti, uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması, dava konusu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerekli olması nedeni ile Sivas Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) talimat yazılmasına, re’sen seçilecek otomotiv konusunda deneyimli bir makine mühendisi ve bir borçlar hukuku mevzuatı alanında nitelikli hesap bilirkişinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile dava konusu 58 … plakalı araç üzerine keşif yapılmasının, keşif gün ve saatinin taraf vekillerine çıkarılacak davetiyeler ile tebliğ edilmesinin, araç üzerine keşif icra edildikten sonra dava dosyasının bilirkişilere tevdinin, HMK’nun 273. maddesi gereği tarafların iddia ve savunmaları, araç üzerine yapılacak teknik incelemeler, dava dosyası içerisindeki fatura, ihtarname örnekleri, servis kayıtları, trafik kaydı, araç satış sözleşmesi, tanık anlatımları, diğer tüm deliller incelenmek sureti ile dava konusu aracın tavanında kesilen ve tekrar boyanıp kapatılan yerlerde paslanmalar olup olmadığı, bu nedenle aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, 6098 sayılı TBK’nun 223 ve 231. maddelerine göre ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, varsa araçtaki ayıbın aracın kullanımını önemli ölçüde etkileyici nitelikte olup olmadığı, bu ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, mevcut ayıbın giderilmesi için neler yapılmasının gerektiği, bunun parasal maliyetinin yedek parça ve işçilik ücreti dahil kaç TL olduğu, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı, aracın sıfır km de ayıpsız mislini talep etmenin davacılara sağladığı fayda ile davalılara verdiği zarar olup olmadığı, varsa bu fayda ve zarar arasında açıkça bir oransızlık bulunup bulunmadığı, böyle olduğu sonucuna varıldığı takdirde TBK’nun 224/4. maddesi uyarınca semen indirimine gidilmesinin hakkaniyetli uygun bir yol olup olmadığı, öyle olursa ve semen indirimi yapılması gerekirse bu durumda yargıtay hukuk genel kurulunun 26/03/2003 günlü ve 2003/19-184 Esas 2003/200 Karar sayılı emsal ilamında açıklandığı üzere satış bedelinden nisbi yöntem çerçevesinde indirilmesi gereken miktarın hesaplanması için öncelikle fatura (satış) tarihi itibari ile satılan aracın ayıplı ve ayıpsız bedellerinin ayrı ayrı belirlenmesi, taraflarca kararlaştırılan ve satış faturasında yazılı satış bedeli ile ayıplı değerin çarpılması sureti ile elde edilecek rakamın malın ayıpsız değerine bölünmek sureti ile ödenecek satış bedelinin bulunacağı, (satış bedeli X ayıplı satış bedeli (değeri) / ayıpsız satış değeri) metodundan hareketle semen indirimi yapılacak miktarın tespiti hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişilere yetki ve görev verilmesi, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenecek raporun, dava dosyamız ve talimat evrakları ile birlikte mahkememize iadesinin istenmesine, talimat mahkemesince kararlaştırılacak keşif gününde davaya konu 58 … plakalı aracın Sivas Adliyesi otoparkında bilirkişi incelemesine davacılar vekilince hazır edileceği hususunun da talimat evrakına yazılmasına karar verilmiştir.
Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesince keşif yapılmasına ve bilirkişi olarak nitelikli hesap bilirkişisi *** ile otomotiv bilirkişisi Pof. Dr. ***ın seçilmesine karar verilmiştir. Bilirkişilerce düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Aracın; 2018 model, Isuzu marka*** otobüs cinsi bir araç olduğu, bahsi geçen araç üzerinde yaptıkları teknik incelemeler sonucunda aracın orijinalinde tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı boşluğunun olduğunu ve sonradan burasının tavan sacıyla fabrikada kapatıldığının anlaşıldığını, yapılan işlemin, fabrikada yapılmasına rağmen aynı araç modelinin farklı opsiyonlarının yapısal onarıma gerek duyulacak şekilde değiştirildiğinin anlaşıldığını, araçta tespit edilen bu durumun, olağan bir işlem olmadığını, aracın resimlerinde görüldüğü üzere farklı bölümlerinde, özellikle de alt kısımlarında, tekerlek etraflarında dış müdahaleler olmaksızın oluşmuş münferit boya çatlama, kabarma ve dökülmelerinin olduğunun görüldüğünü, araç üzerinde yapılan incelemeler neticesinde aracın orijinal olduğu ve kaporta aksamında herhangi bir kaza izine rastlanmadığının görüldüğünü, aracın tavanında bulunan bu modifikasyonun aracın satışında söylenmediği, gizli ayıplı olduğu sonucuna varıldığını, ticari nitelikteki bu araç alım satımında, satıcı … Ltd. Şti. ve imalatçı (veya ithalatçı) ***A.Ş. tarafından verilen garanti ile her iki davalı şirketin, alacaklıya karşı taahhütte bulunduklarından her iki davalı şirketin bu taahhüdünün yerine getirilmesi yükümü altında olduğunu, imalatçı (veya ithalatçı) tarafından imzalanan ve onun bayisi durumundaki diğer davalı satıcı tarafından aracın teslimi sırasında satış evrakı ekinde imzalanarak davacılara verilen garanti belgesinde iki yıllık garanti süresinin öngörüldüğünü, bu durumda her iki davalı şirketin de garanti süresi olan *** tarihleri içinde ayıba karşı tekeffülde bulunduğunun kabulü gerektiğini, aracın ayıplı olduğunun ve bu ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmadığının sabit olduğundan ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluştuğu kanaatinde oldukları” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi *** Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu 58 … plakalı aracın trafik kaydı incelendiğinde dava dışı Türkiye Halk Bankası A.Ş. *** lehine rehin hakkı bulunduğu görülmekle bu rehnin devam etmesi halinde *** A.Ş. tarafından mahkememiz dosyasına bu davanın davacılar tarafından açılmasına ve görülmesine muvafakatları olup olmadığına dair yazı gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkeremize 13/10/2021 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari satıma konu aracın ayıplı olduğundan bahisle ayıpsız misliyle değiştirilmesi, bu olmadığı taktirde zararın giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Dava konusu İsuzu marka, 2018 model, E6C Novo Citi Life 25 M/T ticari isimli, *** şasi numaralı, … motor numaralı, dizel yakıtlı, CE A tabanlı, tek katlı, 58 … plaka sayılı otobüsün davalı *** San. Ve Tic. A.Ş. tarafından üretildiği, davalı … tarafından davacılara satıldığı tarafların kabulündedir.
Ön inceleme duruşması sırasında davacılar vekilinin dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında davaya konu aracın misli ile değiştirilmesini talep ettiği ve yine dava dilekçesinde de aracın satış bedelini 328.000,00-TL olduğunu belirterek bu yönde dilekçe ekinde faturayı sunduğu ancak dava dilekçesinde dava değerini 50.000,00-TL üzerinden göstererek bu bedel üzerinden peşin nisbi harcı yatırdığı anlaşılmakla eksik kalan 278.000,00-TL’na ilişkin bakiye 4.747,55-TL peşin nispi harcı yatırması için süre verilmiştir. Davacılar vekili tarafından ara kararı doğrultusunda 07/02/2020 tarihli makbuz ile 4.747,55-TL tamamlama harcını yatırmıştır.
6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanun’un 5/3. maddesi gereğince dava değeri itibariyle işbu davanın yargılaması mahkememiz heyeti tarafından yapılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu 58 … plakalı araçta ayıp bulunup bulunmadığı, var ise davalıların sorumlu olup olmadıkları, davacının davalılardan aracın misli ile değiştirilmesi, olmadığı taktirde tazminat talep edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamı itibarı ile davacıların tacir olduğu ve davaya konu aracı ticari ve mesleki amaçla satın aldıkları ve satımın da ticari nitelikli bir satım olduğu olduğu gözetilmek suretiyle somut olaya Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Satıcının ayıptan sorumluluğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219-231. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp kavramının tanımı kanunda tam olarak bulunmamakla birlikte, ayıptan sorumluluk halleri bu maddelerde hüküm altına alınmıştır. Ayıp kavramı hakkındaki genel tanım, sözleşme gereği edimin taşıması gereken nitelik ile mevcut nitelik arasındaki fark şeklindedir.
TBK’nun 219. maddesinde sözleşmeye aykırılık halinde iki ayrı durum mevcuttur. Bunların ilki, satıcının alıcıya birtakım nitelikler bildirmesi ve bu niteliklerin söz konusu şeyde bulunmamasıdır. İkincisi ise sözleşme konusu şeyden beklenen faydayı azaltan veya ortadan kaldıran durumların mevcut olmasıdır. Buna dürüstlük kuralı çerçevesinde karar verilmektedir. Alıcının beklediği faydanın dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Burada objektif değer baz alınır. Satıcı, sözleşmede taahhüt ettiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Satışa sunulan bir ürünün (aracın) ambalajında etiketinde tanıtma ve kullanma kılavuzunda ürünle ilgili reklam ve ilanlarda veya taraflar arasında kurulan sözleşmede, satıcı tarafından belirtilen hususların ve özelliklerin üründe bulunmaması veya tahsis ya da kullanım amacı bakımından malın değerinin veya müşterinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler ayıp sayılır. Bu eksiklikleri taşıyan mal ve ürünler ise ayıplı mal sayılır (TBK m. 219). TBK’nun 221. maddesine göre satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, ayıptan sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan her anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
Satıcının ayıptan sorumluluğunun doğması için aranan şartlar:
a) Ortada bir ayıp bulunmalıdır.
Ayıp; maddi, ekonomik veya hukuki olabilir. Satılanın yırtık, bozuk, kırık, lekeli olması gibi haller maddi ayıp teşkil eder. Hukuki ayıp ise, satılanın değerini ve ondan beklenen faydaları etkileyen eksikliklerdir. Satıcının bildirimi yoksa fakat eşyanın niteliği gereği, eşyadan beklenen bir fayda varsa, dürüstlük kuralı çerçevesinde beklenen bu faydanın sağlanamaması durumunda ayıptan bahsedilebilir.
b) Satılandaki ayıp önemli olmalıdır.
Ayıp sonucunda, söz konusu şeyin değerinin veya elverişliliğinin önemli şekilde azalması veya tamamen ortadan kalkması gereklidir. Bu gibi durumlarda, satılan şeydeki ayıp önem kazanmış olur. Önemsiz ayıplardan dolayı satıcı sorumlu tutulamaz.
c) Alıcı malın ayıplı olduğunu bilmiyor olmalıdır.
Bu konu, TBK’nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse olur.” Böylece alıcı, sözleşmenin kurulması esnasında ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılır ve satıcı ayıptan sorumlu olmaz. Ancak bunların gerçekleşebilmesi için, alıcının sözleşmeden önce, satın aldığı şeyi gözden geçirme imkânını bulabilmesi gereklidir . Burada gözden geçirmeden kasıt, olağan bir muayenedir.
Alıcının satın aldığı şeyde, dikkatli özeni gösterseydi fark edebileceği ayıplardan da satıcı sorumlu değildir. Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz.
d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır
e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır
f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır
Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır. Bu zorunluluklar TBK’nun 223. maddesinde düzenlenmiştir. TBK’nun 223. maddesine göre, “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.” Burada kesin bir süre belirlenmemiştir, ancak alıcı ayıbı en kısa sürede bildirmekle yükümlüdür.
Tacirler arası ticari satımlarda, satılanın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli değilse, alıcı teslimden itibaren 8 gün, diğer hallerde ise 2 gün içinde satılanın gözden geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu hüküm 6102 Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. TTK’nun 23/1.c maddesine göre, “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” TBK’nun 225. maddesine göre, satıcının ağır kusurlu olması halinde ayıbın kendisine zamanında bildirilmediğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacaktır. Aynı hüküm, satıcılığı meslek edinmiş kişiler için de geçerlidir. Sözleşmenin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplar nedeni ile satıcı sorumlu olmaz. Satıcı daha uzun bir süre için sorumluluk üstlenmemiş ise ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, müşteriye teslim tarihinden itibaren 2 (iki) yıllık zaman aşımına tabidir (TBK m.231). Ancak satılan malın ayıbı satıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlenmişse satıcı iki yıllık zaman aşımı süresinden yararlanamaz. (TBK m.231/2). Ürün birden fazla parçadan ibaret ise, ayıplı parçanın yokluğu, diğer parçaların kullanımını etkiliyorsa, ayıbın tüm ürünü kapsadığı kabul edilir. Satıcı veya üretici tarafından ihtiyari veya zorunlu garanti kapsamında ayıp nedeni ile sorumluluk konusunda daha uzun bir süre kararlaştırılabilir.
Alıcı, satılanın durumunu gecikmeksizin usulüne göre tespit ettirmekle yükümlüdür. Bunu yaptırmazsa, ileri sürdüğü ayıbın, satılanın kendisine ulaştığı zamanda var olduğunu ispat yükü alıcıya düşer.
Bir sözleşmede ayıbın şartları mevcut ise ve alıcı da kendisinden beklenen külfetleri yerine getirmişse, bu durumda alıcı TBK’nun 227. maddesinde kendisine tanınan haklardan birini kullanabilir. Bu haklar; sözleşmeden dönme, bedelde indirim talebi, satılanın ücretsiz onarımı talebi, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebidir (Kaynakça: ARAL, Fahrettin, Borçlar Hukuku (Özel Borç İlişkileri), 8. Baskı, Ankara, 2009- YAVUZ, Cevdet, Borçlar Hukuku Dersleri (Özel H, 9. Baskı, İstanbul, 2011).
Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa bakıldığında; dava konusu İsuzu marka, 2018 model, E6C Novo Citi Life 25 M/T ticari isimli, *** şasi numaralı, … motor numaralı, dizel yakıtlı, CE A tabanlı, tek katlı, 58 … plaka sayılı otobüsün davalı ***San. Ve Tic. A.Ş. tarafından üretildiği, davalı … tarafından 05/07/201 tarihinde 328.000,00-TL bedelle davacılara satıldığı, icra edilen keşif sonrası düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna göre araç üreticisi olan davalının resmi internet sitesinde araç modelleriyle ilgili bölümde uyuşmazlığa konu olan model araçlarda tavan acil çıkış ve havalandırma kapağının standart olarak belirtildiği, dava konusu edilen aracın tavanında bulunan parça eklemesinin araç üretilirken tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı ile planlanarak üretildiği, ancak daha sonra kapak takılmayıp bu kısmın parça eklenerek kapatıldığı, birleştirme çizgisinin standart prosese uygun olarak macunlanarak kapatıldığı, yapılan işlemlerin aracın üretim esaslarının gerektirdiği fonksiyonlarını yerine getirmesine engel teşkil etmediği, ancak tasarım aslına uygun olmayan bir yöntemle tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı kapağı bulunan bir araç tipinin tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı bulunmayan başka bir tipe dönüştürüldüğü, araç tavanında yapısal bir değişiklik bulunduğu, bu değişikliğin orjinal üretim prosesine uygun olmadığı, teknik ve fonksiyon bakımından bu yapısal değişikliğin aracın kullanılmasında ve kullanılırken trafik güvenliğinde bir sorun teşkil etmemesine nazaran bu hususun ticari varlık yönünden değerlendirildiğinde sıfır kilometre olarak ilk elden aracın satın alınması sırasında bu yapısal değişikliğin alıcıya bildirilmesinin gerektiği, bu gibi durumlarda satıcı firmaların alıcının onayını almak şartıyla belirli oranlarda indirim seçeneğini müşterilerine sunmaları gerektiği, bu durumdaki taşıtlarda bilhassa ikinci elden satımlarda bir kusur olarak algılanıp aracı satın almaktan kaçınıldığı, bu durumun araç fiyatlarının belirlenmesinde etkin ve reel bir parametre olduğu, bu sebeple yeni araç satın alan kişilerin satın aldığı aracın bu şekildeki farklılığının olduğunu bilmesi ve bu durumu kabul ederek satın almasının gerektiği, dava konusu araçta tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı boşluğunun sonradan tavan sacı eklenmesi suretiyle kapatıldığının tespit edildiği, bu durum hakkında bilgi verilmemesi, mevcut durumun saklanması suretiyle kusurlu bir satışın gerçekleştirildiği, bu haliyle kullanıcı kaynaklı olmayan, üretim aşamasında gerçekleşmiş olan ve fabrikada birleştirme sonrası yapılan bu işlem sonucu aracın boyasında ton farkının olmadığı, aracın iç tavan döşemesinin yekpare olarak üretilip montajının yapıldığı, bu nedenle aracın içinden bunun tespitinin de mümkün olmadığı, aracın ikinci el satışı esnasında ekspertiz işlemlerinde bu durumun anlaşılabileceği, bu durumun aracın piyasada alım satımını zorlaştıracağı, üretici fabrika veya yetkili satıcı bakımından yapılan işlemi açıklayabilecek bir belge veya bilgi sunulmamasının bu durumdan davalıların kusurunun olmadığını gösterdiği, dosya kapsamından ve tanık anlatımlarından davacıların bu durumu aracın tavanına çıkmalarından sonra öğrendikleri, aracın *** tarihinden başlamak üzere 2 yıl garantili olduğu, garanti süresinin bitiş tarihinin *** olduğu, davacıların Sivas 3. Noterliği’nin *** tarihli ve *** yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı satıcı …’ne ayıp ihbarında bulundukları, aracı alış tarihi ile ihbar tarihi arasında 10 ay gibi bir süre olduğu, ancak garanti süresinin devam ettiği, araçtaki ayıbın üretim aşamasında gerçekleştiği ve gizli ayıp olduğu, gizli ayıbın davacılardan saklandığı ve bu şekilde davacıların yanıltıldığı anlaşılmaktadır. Aracın, üretici davalı tarafından tasarım aslına uygun olmayan bir yöntemle tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı kapağı bulunan bir araç tipinin, aracın tavan acil çıkış ve havalandırma kapağının parça eklenip kapatılması suretiyle tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı bulunmayan başka bir tipe dönüştürüldüğü, davalı satıcı tarafından da bu şekilde satımının yapılması, satış sırasında bu konuda davacılara bilgi verilmemesi TBK’nun 225. maddede düzenlenen “satıcının ağır kusuru”nun sonuçlarını doğurur. Aynı maddede, “ağır kusuru olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek, sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.” denilmiştir. Ağır kusur (iğfal) halinde alıcı, ticari satımdaki ayıp ihbar sürelerine uyulmaksızın, kanundan doğan haklarını kullanabilir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2015 tarihli, 2015/8094 Esas ve 2015/12630 Karar sayılı emsal kararı). Bu nedenle davalıların ayıp ihbar süresi ile ilgili savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Dava konusu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıbı olduğu dikkate alındığında yerleşik Yargı tay kararları ve yargı uygulamalarına göre imalatçı olan davalı Anadolu İsuzu Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş.’nin bu sıfatı nedeni ile araçtaki ayıptan davalı satıcı … ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğundan bu davalının husumet itirazı da haklı görülmemiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 21/10/2010 tarihli, 2010/1721Esas ve 2010/11767 Karar sayılı emsal kararı ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 14/12/2018 tarihli, 2018/890 Esas ve 2018/2039 Karar sayılı emsal kararı).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, ayıplı araca ilişkin fatura, servis kayıtları, araç üzerinde yapılan keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; aracın imalattan kaynaklanan gizli ayıplı olduğu, araçtaki ayıbın tasarımına uygun olmayan şekilde üretim esnasında tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı kapağı bulunan bir araç tipinin, aracın tavan acil çıkış ve havalandırma kapağının parça eklenip kapatılması suretiyle tavan acil çıkış ve havalandırma kapağı bulunmayan başka bir tipe dönüştürülmesi niteliğinde olması ve bu durumun aracın ekonomik değerini ciddi ölçüde etkileyici bir unsur olması nedeniyle önemli ayıp olduğu, kullanımla birlikte zaman içinde tespit edilen bu ayıbın oluşumunda davacı alıcıların herhangi bir kusurunun bulunmadığı, aracın satışı sırasında bu konuda davacılara bilgi verilmemesinin TBK’nun 225. maddede düzenlenen “satıcının ağır kusuru”nun sonuçlarını doğurur nitelikte olduğu, davalıların ayıp ihbar süresinin geçmiş olduğuna ve üretici davalının husumet itirazına itibar edilmesinin mümkün olmadığı. davacıların yasadan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, bu kapsamda davacıların terditli ilk talebi olan aracın ayıpsız misli ile değişimini talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aracın yenisinin mevcut olmaması durumunda TBK’nun 227/1-4 bent hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, tüm masrafları davalı tarafa ait olmak üzere ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aracın benzerinin bulunmaması halinde İİK’nun 24. maddesi uyarınca işlem yapılmasına, lehine ipotek veren bankanın *** tarihli cevabi yazısında rehin hakkının yeni araç üzerine taşınması koşulu ile davanın açılmasına ve görülmesine muvafakatlarının olduğunu bildirdiği görülmekle dava konusu 58 … plakalı aracın trafik kaydında Türkiye Halk Bankası A.Ş. *** lehine *** tarihinde tesis edilen rehin hakkının, misli ile değiştirilmesine karar verilen yeni aracın trafik kaydına taşınmasına, davacıların terditli ilk talebi olan dava konusu aracın misli ile değiştirilmesine ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi nedeni ile davacıların zararın giderilmesine yönelik terditli ikinci talebi hakkında hüküm tesisine yer olmadığına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının KABULÜ ile dava konusu İsuzu marka, 2018 model, E6C Novo Citi Life 25 M/T ticari isimli, *** şasi numaralı, … motor numaralı, dizel yakıtlı, CE A tabanlı, tek katlı, 58 … plaka sayılı otobüsün davacılar tarafından tüm takyidatlarından arındırılarak iade ve teslimi ile ilgili masrafların ise davalılar tarafından karşılanmak üzere otobüsün davalı tarafa iadesi ile, davalılar tarafından dava konusu aracın AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2-İnfaz aşamasında İİK’nun 24. maddesi hükmünün dikkate alınmasına,
3-Dava konusu 58 … plakalı aracın trafik kaydında Türkiye Halk Bankası A.Ş. *** lehine *** tarihinde tesis edilen REHİN HAKKININ, MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE KARAR VERİLEN YENİ ARACIN TRAFİK KAYDINA TAŞINMASINA,
4-Aracın misli ile değiştirilmesine ilişkin talebin kabulü ile davacıların zararın giderilmesine yönelik terditli talebi hakkında hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
5-Araç üzerinde Türkiye Halk Bankası A.Ş. *** Şubesi lehine rehin bulunduğu ve bu rehinin misli ile değiştirilmesine karar verilen yeni aracın trafik kaydı üzerine taşınmasına karar verildiğinden rehin hakkı sahibi Halk Bank *** Müdürlüğü’ne karardan bir örneğinin tebliğine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 22.405,68-TL nisbi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 853,88-TL harç ile 4.747,55-TL tamamlama peşin harcının mahsubu ile bakiye 16.804,25-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ve 853,88-TL peşin harç ve 4.747,55-TL tamamlama peşin harcı olmak üzere toplam 5.645,83-TL’nın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan 55,00-TL e-tebligat masrafı, 170,00-TL tebligat masrafı, 0,60-TL KEP masrafı, 60,30-TL müzekkere masrafı, 2.503,55-TL talimat, keşif ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.789,45-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
10-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı *** San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
13-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 31.410,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
14-Davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, davacılar vekili Av. ***ve davalı … Ltd. Şti. vekili Av. *** ve davalı *** A.Ş. vekili Av. ***’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır