Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/785 E. 2021/1090 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı *** San. Tic. Ltd. Şti. arasında 2011 yılında plastik boru satımı konusunda anlaşma sağlandığını, bu anlaşmaya göre söz konusu boru bedellerinin davalının Bursa Şubesi’nden verilen 30/04/2011 keşide tarihli *** nolu 140.000,00 TL bedelli, 30/04/2011 keşide tarihli *** nolu 98.280,00 TL bedelli ve 30/05/2011 keşide tarihli *** nolu 13.200,00 TL bedelli çekler ile ödeneceği hususunda anlaşıldığını, çekler teslim alınmadan önce bankanın Bursa Şubesi’nin arandığını, dava dışı şirket ve çeklerle alakalı bir sorun olup olmadığının sorulduğunu, banka görevlisinin dava dışı şirketin kendi kredili müşterileri olduğunu ve karşılıksız çeklerinin halihazırda bulunmadığını bildirdiğini ve bunun üzerine çeklerin teslim alındığını, ödeme gününde çeklerin bankaya ibraz edildiğini, çeklerin tamamının karşılıksız olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından karşılıksız çıkan çekler ile alakalı olarak icra takibine geçildiğini, tüm girişimlere rağmen çek bedellerinin dava dışı şirketten tahsil edilemediğini, meydana gelen bu zararın yaşanmasında en büyük etkenin davalı bankanın çek karnesi verirken dava dışı müşterisini seçmede özensiz davranması, incelemeleri yapmaması, mal varlığı ve ödeme gücü olmayan bu şirkete çek karnesi vermesi olduğunu, davalın bankanın müvekkilinin 251.480,00 TL’lik zararından tam kusurlu ve sorumlu olduğunu, bankaların basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, davadan önce arabuluculuk başvurusu da yapıldığını ancak bir sonuç alınamadığını ileri sürerek; şimdilik davalının Bursa Şubesi’nden verilen 30/04/2011 keşide tarihli *** nolu 140.000,00 TL bedelli çekin 70.000,00 TL’sinin, 30/04/2011 keşide tarihli *** nolu 98.280,00 TL bedelli çekin 49.140,00 TL’sinin ve 30/05/2011 keşide tarihli *** nolu 13.200,00 TL bedelli çekin 6.600,00 TL’sinin karşılıksız çıktıkları tarihten itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tazmin ve tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Bursa Şubesi’nin çek karnesini verirken dava dışı müşterisi olan *** Elekt. Otom. Yapı Eleman San. Tic. Ltd. Şti. hakkında gerekli incelemeyi yaparak özenli davrandığını, müvekkili bankanın şirketin mali durumunu ve mal varlığını incelediğini, ödeme gücünün olup olmadığını araştırdığını ve araştırması sonucunda çek karnesinin verildiğini, şirketin *** İlçesi ***Mahallesindeki taşınmazı müvekkili bankaya ipotek olarak verdiğini, taşınmazın değerinin 125.000,00 TL olarak belirlendiğini, bunun ekspertiz raporu ile sabit olduğunu, şirket adına açılan iflas, konkordato, ihtiyati tedbir ve ihtiyatı haczin mevcut olmadığını, davacı ile dava dışı şirket arasında ticari alışverişin mevcut olduğunu, davacının Kayseri 8. İcra Müdürlüğü’nün *** esas sayılı icra takibinden vazgeçmeseydi davalıya çek karnesinin verilmeyeceğini, davacının vazgeçmesinin müvekkili banka tarafından alacağın haricen ödendiğinin ve dava dışı şirkete karşı açılan icra-iflas takibi bulunmadığından şirketin ödeme gücünün bulunduğunun göstergesi olduğunu, müvekkili banka tarafından senet sorgusu yapıldığını ve ödenmemiş senet olmadığı bilgisine varıldığını, ayrıca şirketin firma ortağının sabıka kaydının da alındığını ve adli sicil kaydının olmadığı bilgisine ulaşıldığını, müvekkili tarafından gerekli mal varlığı ve ekonomik durum araştırmasının yapıldığının sabit olduğunu, Çek Kanunu’na uygun olarak araştırma yapıldığını ve kredi ve çek karnesinin verildiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişiler Doç. Dr. *** ve ***’nun mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın dava dışı çeki düzenleyene çek karnesi verirken çek kanunu gereğince gerekli inceleme ve araştırmaları yaptığını, basiretli bir tacir gibi davrandığını, bu nedenle çek karnesi verme sonucu çekin karşılıksız çıkmasında bir kusurunun olmadığını mahkememize bildirmişlerdir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesi ile dava dışı Derman firmasına davalının çek karnesi verdiğini, ilgiliye satış yaptığını ve karşılığında çek aldığını ve çekin karşılıksız çıktığını, alacağını tahsil edemediğinden bahisle çek karnesi verirken gerekli özen ve yükümlülüğü getirmediğinden bahisle çek bedellerinin şimdilik yarısının davalıdan tahsilini dilemiştir.
Davalı ise gerekli özen ve yükümlülüğün yerine getirildiğinden bahisle davanın reddini dilemiştir.
Davacı tarafından üçüncü kişi konumun da ve çek keşide eden dava dışı Derman firması hakkında toplam üç çekten kaynaklı Kayseri 4. İcra Dairesi’nin *** takip yaptığı, anılan çeklerin lehtarı davacı, keşidecisi ile *** firması olduğu, takibin kesinleştiği ve ödeme yapılmadığı görülmüştür. İş bu davamıza konu çekler ile icra takibine konu çeklerin aynı olduğu görülmüştür.
Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin süreklilik kazanan içtihatlarına aykırı olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında bankaların çek karnesi verirken kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermelidir. Sadece ibraz edilen bir kısım belgelerle yetinmeyip, hesap açtırmak isteyen kişiyi işyeri seviyesinde soruşturmak ve benzeri incelemeleri yapmak suretiyle hesap açmak ve buna göre çek karnesi vermek durumundadır. Bununla birlikte, davacı da ticari ilişkiye girdiği kişi ya da kişileri seçmekte özenli davranmalıdır. Ayrıca, işbu davanın açılabilmesi için keşideci ve cirantalara müracaat edilmesi ve yasal yolların tüketilmesi gerekir. Bir başka deyişle davacının dava konusu çekten dolayı zararının gerçekleşmesi gereklidir.
Somut olayda keşideciyi başvuru dava şartı olduğundan Kayseri 4. İcra Dairesi’nin *** keşideciye başvurulduğundan dava şartının gerçekleştiği değerlendirilmiştir.
Dava, bankada açılan çek hesabı nedeniyle davacı tarafça uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun “Bankanın araştırma yükümlülüğü, çek hesapları ve çek defterleri” kenar başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; “Bankalar, çek hesabı açılması ile ilgili olarak bu Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu Kanun hükümlerine göre araştırırlar; ayrıca ilgili kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterirler” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkememizce bu kapsamda alınan bilirkişi raporu uyarınca davalı bankanın dava dışı çek keşidecisine çek karnesi verdiği sırada şirketin vergi kayıtlarını, şirketin bir önceki yıla ait mizan kaydını araştırdığı anlaşılmıştır. İlgili dönemde şirketin zarar etmiş olması bilançonun dinamik bir süreç olması ve şirketin çeki ödeme yoksunluğundan söz edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 429,47 TL harçtan ve 1.717,86 TL tamamlama harcının mahsubu ile artan 2.088,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 2 elektronik tebligat gideri 11,00 TL ve kep reddiyat gideri 0,60 TL olmak üzere toplam 11,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-AAÜT’ye göre hesap edilen 15.895,30 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*