Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/784 E. 2021/1122 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas -***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI :2- ***
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : 3- ***
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracı ile davalı …’ın sürücü, davalı *** şirketinin malik, davalı … A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğu 38 … plakalı aracın çarpışmasından dolayı müvekkilinin yaralandığını ve aracının hasara uğradığını, kaza tespit tutanağında davalı sürücünün geçiş önceliğine uymadığının belirtildiğini, davalı sürücünün DUR talebi’ne uymadığını, müvekkiline ise kazadan önce başka bir aracı solladığı için kusur atfedilmiş ise de müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın tespiti için tespit yapıldığın ve alınan bilirkişi raporunda aracın pert olması gerektiğinin hurda değerinin 3.000,00 TL olduğunun, aracın rayiç değerinin 22.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, arın hurdasının da satıldığını, aracın zararı için yapılan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketinden bir kısım ödeme alındığını ancak yapılan ödemenin zararı karşılamadığını, kazadan dolayı müvekkilinin vücudunun farklı bölgelerinde kırıklar meydana geldiğini, meydana gelen kırıkların (6) derecede olduğunun tespit edildiğini, SGK kapsamında olmayan olmayan tedavi zararlarına uğradığını, müvekkilinin yıllardır kalıp işlerinde ustabaşı olarak taşeronluk yaparak çalıştığını, yanında kalıp işçileri ve ustaları çalıştırarak ve kendisi de çalışarak gelir elde ettiğini, tespit edilecek emsal gelir üzerinden zarar hesaplaması yapılması gerektiğini, müvekkilinin davadan önce sigorta şirketine başvuru yaptığını zararına ilişkin ödemeler yapıldığını ancak bu ödemelerin yetersiz olduğunu ileri sürerek; 100,00 TL bakiye araç, 100,00 TL bakıcı, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL SGK kapsamında olamayan tedavi, 600,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi için kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketinin limit ile sorumlu tutulmasına, 150.000,00 TL manevi tazminatın … kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte işleten ve sürücü olan davalılardan (sigorta şirketi hariç) müştereken ve müteselsilen tahsiline, Kayseri 4. Sulh hukuk Mahkemesi’nin *** tespit dosyasından yapılan masrafların yargılama giderlerinden sayılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını kabul etmediklerini, kusur oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, kazanın müvekkiline ait aracın bulunduğu şeritte gerçekleşmesi, yolun yapısı nedeniyle gelen araçları görmemesi nedeniyle müvekkilinin kusursuz olduğunu, davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine başvuru yaparak 2.470,00 TL, 13.500,00 TL ve 28.500 TL olmak üzere 3 adet ödeme aldığını, davacının sollama yapılmayacak yerde hem hızlı gittiğini hem de sollama yaptığını, davacının maluliyet raporunu kabul etmediklerini, davacının gelir açısından beyan ettiği açıklamaların kabul edilebilir olmadığını, davacının manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davacının kazada tam ya da tama yakın kusurunun söz konusu olduğunu savunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 38 … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta poliçesi ile *** tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 330.000,00 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacının maluliyeti nedeniyle maluliyet tazminatına ilişkin talepleri üzerine müvekkili tarafından açılan *** nolu hasar dosyasında uzman aktüerler tarafından TRH tablosu kullanılarak hazırlanan rapora istinaden *** tarihinde 46.813,30 TL ödendiğini, hasar aşamasından yapılan ödemeninde mevzuata uygun olarak yapıldığını, bakiye tazminatın söz konusu olmadığını, yapılan ödemeler ile müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, geçici iş göremezlik, bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinin teminat dışı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, geçici iş göremezlik tazminatının taleplerinin teminat kapsamında bulunmadığını, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklanmakta olduğunu, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş, mahkememizce yapılan açık duruşmaların bir kısmına katılarak davanın reddini dilemiştir. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
*** tarihli celsede Davacı …’nin celse arasında mahkememiz kaleminde hazır edilmesi halinde ERÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevkinin sağlanarak *** tarihli ve *** sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılarak davaya konu … tarihli trafik kazası nedeniyle; Kaç gün iş ve güçten kaldığı, Kaç günde iyileşeceği, Sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, Yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, Bu trafik kazasında yaralanmasından dolayı sağlık güvencesi kapsamında olmayan fakat hastalığı şifa bulana kadar davacı tarafından yapılması muhtemel tedavileri varsa bunların neler ve masraf bedellerinin kaç TL olduğu, Bu trafik kazasında yaralanması nedeni ile davacının bakıcı gideri ihtiyacı olup olmadığı, varsa bakıcıya muhtaçlık süresinin ne kadar olduğu, konularında rapor alınmasına karar verilmiş, ERÜ Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; …’in … tarihli trafik kazası sonucu 12 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, 4 ay süreyle bakıcı ihtiyacının tıbben uygun olacağı, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %40 olduğu başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, mevcut evrak içeriğine göre fark ücreti olarak hesaplanan 4.290,00 TL ödemenin adı geçenin trafik kazasına bağlı tedavisi ile uyumlu olduğu ve SGK kapsamında olmadığı mahkememize bildirilmiştir.
*** tarihli celsede Dava dosyasının Ankara ATK Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek davaya konu … tarihli trafik kazasındaki tarafların ihlal ettikleri kurallarda bildirilmek suretiyle kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti ve 38 … plakalı araçta … tarihli kaza nedeniyle hasar oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise total pert işlemine tabi tutulmasının gerekip gerekmeyeceği ve hasar miktarı hakkında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından mahkememize gönderilen … tarihli raporda özetle; davacı sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü ***’ın atfı kabil kusurunun bulunmadığı, 38 … plaka sayılı minibüste meydana gelen hara nedeniyle oluşan toplam zararın 19.000,00 TL olduğu davacı tarafın bu miktarın %100’üne tekabül eden 19.000,00 TL’den sorumlu olduğu mahkememize bildirilmiştir.
*** tarihli celsede İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek 3 kişilik trafik kazaları konusunda uzman İTÜ otomotiv kürsüsü öğretim üyeleri arasından seçilecek bilirkişi heyeti olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; … tarihli trafik kazasına karışan tarafların ihlal ettiği kurallar ile kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti hususlarında açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine, karar verilmiş, bilirkişiler Prof. Dr. Mustafa Turgut Özaktaş, Prof. Dr. *** ve Prof. Dr. ***’ın mahkememize sunmuş olduğu *** tarihli raporda özetle; davacı 38 … plakalı minibüsün sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğunu, davalıya sigortalı 38 … plakalı otobüsün sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğunu, dava dışı 38 *** plakalı otomobilin sürücüsü …’nn olayda kusursuz olduğunu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığını mahkememize bildirmişlerdir.
*** tarihli celsede; Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na tedavi evrakları ekli müzekkere yazılarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak … tarihli trafik kazası nedeniyle; Kaç gün iş ve güçten kaldığı, Kaç günde iyileşeceği, Sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, Yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, Bu trafik kazasında yaralanmasından dolayı sağlık güvencesi kapsamında olmayan fakat hastalığı şifa bulana kadar davacı tarafından yapılması muhtemel tedavileri varsa bunların neler ve masraf bedellerinin kaç TL olduğu, Bu trafik kazasında yaralanması nedeni ile davacının bakıcı gideri ihtiyacı olup olmadığı, varsa bakıcıya muhtaçlık süresinin ne kadar olduğu, Bu trafik kazasında yaralanması nedeni ile davacının bakıcı gideri ihtiyacı olup olmadığı, varsa bakıcıya muhtaçlık süresinin ne kadar olduğu, konularında ek rapor alınmasına karar verilmiş, ERÜ Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; …’in … tarihli trafik kazası sonucu 12 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, 4 ay süreyle bakıcı ihtiyacının tıbben uygun olacağı, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %63 olduğu başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, mevcut evrak içeriğine göre fark ücreti olarak hesaplanan 4.290,00 TL ödemenin adı geçenin trafik kazasına bağlı tedavisi ile uyumlu olduğu ve SGK kapsamında olmadığı mahkememize bildirilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle kendisinin sevk ve idaresindeki 38 … plakalı araç davalı … sevk ve idaresindeki ve davalı Al-Tur firmasına ait 38 … plakalı aracın kaza yapması sonucu araca ait zarar, bedensel zarar ve manevi tazminat dilemiştir.
Davalı *** firması ise kusuru kabul etmemiştir. Davalı sigorta şirketi kusuru kabul etmemiş ve ödeme yaptıklarından bahisle davanın reddini dilemiştir.
Olayla ilgili kaza tutanağında davacıya davalı araç sürücüsüne kusur izafe edildiği görülmüştür. Savcılık kusur raporunda ise davacıya %25, davalı araç sürücüsüne ise %75 oranında kusur izafe edildiği, davalıya kusur izafe edilmesinin sebebi ise dur ihtarına uymamak ve geçiş önceliğine riayet etmemek olarak değerlendirildiği görülmüştür. Ceza mahkemesince ise rapora uygun mahkumiyet kararı verdiği ve adli parasına hükmedildiği ve kararın istinaf sonrası kesinleştiği görülmüştür.
Dosyamız kapsamında Ankara ATK’dan alınan raporda davacının sevk ve idaresindeki 38 … plaka sayılı minibüsü ile mahal şartların uygun hızda seyretmeyip kurallara aykırı şekilde,orta şerit çizgisinin sürekli ,düz olduğu kavşak mahallinde önünde seyreden otomobili sollamaya geçtiği,sollama esnasında karşı istikamet şeridine geçerek yolun solundaki caddeden çıkış yaparak kendi seyir şeridi üzerinde dönüşe geçen otobüse çarptığı ve spin atarak yine sollamaya geçtiği araca çarptığı olayda asli kusurlu olduğu ve davalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmediği görülmüştür.
Mahkememizce İTÜ bünyesinde alınan kusur raporunda ise davacıya ait 38 … plakalı minibüsün sürücüsü diğer davalı ***, gündüz vakti görüşün açık olduğu mahalde yola gereken dikkatini vermeden dikkatsiz ve tedbirsizce olay mahalline yaklaştığı, kısmen süratli olarak yaklaştığı, hızını yol durumu ve görüş mesafesine göre ayarlamadığı, mahalde müteyakkız seyretmediği, bu hali ile olayı önleme imkanını ortadan kaldırarak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği; üç yönlü kavşak istikametine seyir halindeyken Karadere Caddesi kavşak kesimlerine geldiğinde olası kaza tehlikelerini öngörüp müteyakkız davranıp sollama yasağının yatay işaretlemeyle (boyuna devamlı çizgi) belirtilen yol kesiminde karşı istikametin şeridine tecavüz ederek önündeki otomobili geçme manevrası yaptığından, üç yönlü kavşaktan çıkış yaparak kendi şeridi üzerinde dönüşe geçen otobüsün şeridini kapattığından, tehlikeleri ön görmeden, hızını yol, trafik durumu ve görüş mesafesine göre ayarlamadan kontrolsüz manevraya devam ederek otobüse çarparak can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürdüğünden, trafikte tehlikeli ve engel yaratan durumu ortaya çıkaran, dalgın, kontrolsüz, dikkatsiz, özensiz ve tedbirsiz davrandığından, tutum ve davranışlarını kontrolünde bulundurmadan tehlike arz edecek tarzda dikkatsiz ve tedbirsiz seyrini sürdürmesiyle sebebiyet verdiği olayda K.T.K. Mad. 47/d, mad. 52/a,b kurallarına aykırı davrandığından ve dikkatsiz, tedbirsiz ve nizamlara aykırı davranışıyla kazanın oluşumundan %100 oranında kusurludur. Davalıya sigortalı 38 … plakalı otobüsün sürücüsü …’ın tali yoldan üç yönlü kavşak kesimine yaklaşarak istikametine göre kavşaktan sağa dönüş manevrası yaparak seyir şeridi üzerinde seyrini devam ettirdiği, kontrolsüz bir şekilde şeridine tecavüz ederek seyir istikametini kapatmasıyla sadmesine maruz kaldığı mütalaa olunan olayda, olayın oluş yeri ve oluş şekli itibariyle kazayı önleyici alabileceği bir tedbir bulunmadığından ve ayrıca hatalı hal ve hareketi görülmediğinden kazanın oluşumundan atfı kabil kusur imkânı bulunmamaktadır. denilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesine göre; “Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz.” Dolayısıyla ceza mahkemesince verilen beraat karar’ı; kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacaktır. Ancak hemen belirtilmelidir ki, gerek öğretide gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir.
Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıyacaktır. Bu doğrultuda maddi vakıanın tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı olup ceza mahkemesince bir maddi vakıanın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-92 E 2018/1362 K sayılı kararı).
Somut olayda ceza dosyasında kusur raporu ile bağlı olmadığından alınan kusur raporları uyarınca davalılara izafe edilecek bir kusur olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının reddine,
2-Davacının maddi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 515,75 TL harçtan mahsubu ile peşin harcın böylelikle 456,45 TL olarak ele alınmasına,
3-Davacının manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 456,45 TL harçtan mahsubu ile artan 397,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına
6-Davalı Al – Tur tarafından yapılan tanık reddiyat gideri 40,00 TL ve 2 tebligat gideri 38,00 TL olmak üzere toplam 78,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı Al – Tur şirketine verilmesine,
7-Diğer taraflarca yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davacının Maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacının manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Al-Tur şirketine verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı Al – Tur vekilinin yüzüne karşı, davalı Allinaz Sigorta ve …’ın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*