Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/606 E. 2021/1119 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :2- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde Tomarza – Kayseri karayolu Akmescit mahallesi mevkiinde 38 … plakalı aracı kullanan …’ın aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesi takla atmak suretiyle tek taraflı kazanın meydana geldiğini, kazada hem sürücü … hem de yolcu olarak bulunan müvekkillerinin yakını … …’nun hayatını kaybettiğini, kazanın araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini, 38 … plakalı aracın davalı …İnşaat San. ve. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı servis aracını kullanırken meydana geldiğini, işbu aracın davalı … *** tarafından sigortalı olduğunu, kazanın meydana geldiği yol üzerinde büz diye tabir edilen boruların mevcut olduğunu, kaza esnasında aracın Karayolları tarafından yol üzerinde bırakılan büze de çarparak ivme kazandığını ve takla attığını, müvekkillerinden … ve …’nun henüz 20 yaşındaki oğullarını … …’nun ise tek kardeşi ve ağabeyini kaybettiğini, müteveffanın bin petrol istasyonunda çalıştığını ve bekar olduğunu, müvekkilleri ile aynı evde ikamet ettiğini, tüm kazancını ailesi için harcadığını, müvekkilleri *** ve …’nun davalı … şirketinden 156.000,00 TL ödeme aldıklarını ve bu miktar için kendilerini ibra ettiklerini, ancak …’in maddi kaybının da bulunmasına rağmen kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili …’ın büyükbaş hayvan çiftliğinde asgari ücretle çalıştığını, … ve …’in ise ev hanımı olduğunu, ileri sürerek; Müvekkili … … için 50.000,00 TL müvekkili … 50.000,00 TL ve müvekkili … … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL manevi tazminatın …İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsiline, … için 50,00 TL, … için 50,00TL, … … için 50,00 TL olmak üzere toplam 150,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden işleyecek ticari avans faizi ile diğer davalılar yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ve tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 38 … plakalı aracın … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle açılan ilgili hasar dosyasında yapılan incelemeler neticesinde davacı … …’na 90.699,00 TL ve …’na 60.067,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, müvekkili şirketin sigorta poliçesinden doğan sorumluluğunun teminat limitleri ve kusur oranları ile sınırlı olduğunu, davadan önce yapılan ödeme nedeniyle de poliçe teminatının bu ödeme oranında azaldığını, müvekkili şirket tarafından ödeme tarihindeki verilere göre ödemenin yetersiz olup olmadığının değerlendirilmesini talep ettiklerini, kabul manasında olmamakla birlikte kaza ile ölüm arasındaki illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, kusur oranının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, resmi belgeler ile ispat edilebilir bir gelir yok ise asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşıması nedeniyle ve ayrıca resen gözetilecek kusurun tespiti halinde bu hususta indirim yapılması gerektiğini, hatır taşımasının mevcut olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın tüm bakımlarının yapıldığını, Tomarza Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporunda da araçta kazaya sebebiyet verecek bir kusur bulunmadığının ortaya konulduğunu, müvekkilinin işletmeden kaynaklı bir kusurunun bulunmadığını, kaza yoldaki bir bozukluktan yahut bir engelden kaynaklandığından illiyet bağının kesildiğini, davanın müvekkili şirkete yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hatır taşımacılığı olduğunun açıkça ortada olduğunu, hatır taşımacılığı olduğu hususunun davacıların savcılık dosyasından müvekkili şirketten şikayetçi olmamalarından da anlaşıldığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
… tarihli celsede dava dosyasının Ankara ATK Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek davaya konu … tarihli trafik kazasındaki kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti hakkında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, Ankara ATK tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; Müteveffa sürücü …’ın %15(yüzde on beş ) oranında kusurlu olduğu, aracın sağ ön lastiğinin patlamasının kazaya %85(yüzde seksen beş) oranında etken olduğu mahkememize bildirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi İbrahim Toksöz’ün mahkememize sunmuş olduğu 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …’nun bakiye destek zararının 65.086,,42 TL, davacı …’nun bakiye destek zararının 108.167,35 TL olduğunu, davacıların toplam bakiye destek zararının ise 173.253,77 TL olduğunu, toplam destek zararının davalı … tarafından temin edilen poliçe teminat limiti kapsamında kaldığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacılar dava dilekçesiyle, 26.09.2018 tarihinde 38 … plakalı aracın tek tarafları kaza yapması sonucu yolcu konumda olan davacılardan … ve …’ın oğlu ve …’in kardeşi olan … …’nun vefat ettiğinden ve 38 … araç sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği görülmüştür.
Davalı … ise hatır indirimi itirazında bulunmuş, ödeme yaptıklarını ibra bulunduğunu, kusurları olmadığını ve hesaplama yöntemine dair beyanda bulunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı firma cevap dilekçesinde, kusura itiraz etmiş, illiyet bağını kesen sebebin olduğunu belirtmiş, hatır indirimi definde bulunmuş,
Kayseri Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasının incelenmesinde 38 … plakalı aracın tek taraflı kaza sonucu araç sürücüsünün ve yolcu konumunda olan … …’nun ve araç sürücüsünün vefat ettiği, soruşturma dosyasındaki beyanlar uyarınca muris …’un işe gitmek davalı şirkete ait araçla hatır için taşındığı anlaşılmıştır.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın davalı bünyesinde ZMSS poliçe ile sigortalandığı bulunduğu görülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememizce kusur raporu alınmış, kusur raporu ve soruşturma dosyası dikkate alındığından kazanın 26.09.2018 tarihinde olduğu aracın ağırlıklı olarak tekerleğinin patlaması sebebiyle kazanın meydana geldiği ve araç sürücüsünün yeterli tedbir almadığından dolayı kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Anılan rapor ve kazanın tek taraflı oluşu dikkate alındığında araç %100 oranında kusurludur.
38 … aracın trafik kayıtlarında ise kaza tarihi itibariyle davalı firma adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.11.2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK.nun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. -411 K. sayılı ilamı).
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-1.maddesindeki, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlemesi yer almaktadır.
KTK’nun 111. Maddesine göre tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir. Hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacıların ibraları bulunduğu görülmüştür. Bilirkişi raporu uyarınca davacıların yaptığı ödeme ödeme tarihindeki mevcut verilere güncellenerek hesap edildiği görüldüğünden yapılan hesaba göre ödenen miktar açıkça yetersiz olduğundan ibralar dikkate alınmamıştır.
Somut olayda davalı … destekten yoksun kalma tazminatında sorumludur. Mahkememiz dosya kapsamında aktüerya bilirkişi raporu almış. Alınan rapor yöntemine uygun olduğundan mahkememizce kabul görmüştür. Anılan rapor uyarınca davacı annenin ve babanın destekten yoksun kaldığından kabulüne ve davacı …’in ise murisin desteği ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Araç işleteninin hukuki sorumluluğunun esasları ve sınırları ise, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan Kanun’un 85/5. maddesinde “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiş olup; işletenin sorumluluğunun, araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğu kabul edilmiştir. Araç işletenine düşen hukuki sorumluluğu teminat altına alan trafik sigortacısı da sigortalı araç sürücüsünün kazadaki kusuru oranında zarardan sorumlu olacaktır.
Davalı tarafın hatır taşımasına yönelik sonradan sunulan itiraz bulunmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87. Maddesine göre “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.” esası kabul edilmiştir. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş ,BK.nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, davalıların hatır indirimi itirazı bulunduğundan murisin işe gitmek için davalı firmanın aracına bindiği ve herhangi bir karşılığı olmadığı anlaşıldığından hatır indirimi yapılmıştır.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli, hatır taşımacılığı, çekilen ızdırap yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı … ve … için 35.000,00 TL ve davacı *** için 20.000 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
-Faize ait değerlendirmede;
Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava öncesi temerrüd dikkate alınarak faiz başlangıcı bu sigorta şirketi yönünden 10.12.2018 tarihinde yasal faiz hükmedilerek karar verilmiştir.
Davalı şirket yönünden ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatı yönünden talep ticari avans faizi olduğundan araç ticari araç olması sebebiyle ticari avans faizi hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacı …’nun maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, bilirkişi raporunda belirlenen 108.167,35 TL destekten yoksun kalma tazminatından takdiren %20 oranında hatır indirimi yapılmak suretiyle bakiye 86.533,88 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, davalı …firması yönünden alacağa kaza tarihi olan … tarihinden yasal faiz uygulanmasına, sigorta şirketi yönünden ise 10/12/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı …’nun maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, bilirkişi raporunda belirlenen 65.086,42 TL destekten yoksun kalma tazminatından takdiren %20 oranında hatır indirimi yapılmak suretiyle bakiye 52.069,13 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, davalı …firması yönünden alacağa kaza tarihi olan … tarihinden yasal faiz uygulanmasına, sigorta şirketi yönünden ise 10/12/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
3-Davacı … …’nun maddi tazminat isteminin reddine,
4-Davacı …’nun manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 35.000,00 TL manevi tazminatın davalı …firmasından alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
5-Davacı …’nun manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 35.000,00 TL manevi tazminatın davalı …firmasından alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
6-Davacı … …’nun manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …firmasından alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
7-Fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
8-Davacı … …’nun maddi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 59,30 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 426,94 TL harçtan mahsubu ile peşin harcın böylelikle 367,64 TL olarak ele alınmasına,
9-Davacı …’nun maddi tazminat 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 5.911,12 TL harçtan davacılar tarafından peşin yatırılan 367,64 TL peşin harç ve 591,92 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 959,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.951,56 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
10-Davacı …’nun maddi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 3.556,84 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA
11-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 2.390,85 TL harcın davalı …firmasından alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA

12-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 2.390,85 TL harcın davalı …firmasından alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA
13-Davacı … …’nun manevi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalı …firmasından alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davaların kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.011,57 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen bakiye 308,43 TL’sinin ise davacılardan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
15-Davacılar tarafından peşin yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 367,64 TL peşin harç ve 591,92 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.003,96 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
16-Davacılar tarafından yapılan ATK posta gideri 45,50 TL, ATK fatura gideri 723,00 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, 8 müzekkere gideri 71,20 TL, talimat gideri 107,60 TL, kep reddiyat gideri 0,50 TL, 6 elektronik tebligat gideri 32,00 TL, 11 tebligat gideri 185,70 TL olmak üzere toplam 1.915,50 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.467,84 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
17-Davalı …firması tarafından yapılan 4 tebligat gideri 73,20 TL, 3 müzekkere gideri 31,70 TL, 3 elektronik tebligat gideri 16,50 TL, talimat gideri 121,75 TL ve kep reddiyat gideri 0,50 TL olmak üzere toplam 243,05 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 56,80 TL’sinin davacılardan alınarak davalı …firmasına verilmesine, artan kısmın davalı …firması üzerinde bırakılmasına,
18-Diğer davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
19-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
20-Davacı …’nun maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 12.049,40 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
21-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı ***firmasından alınarak davacı …’na verilmesine,
22-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davalı …firmasına verilmesine,
23-Davacı …’nun maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 7.568,98 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine,
24- Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …firmasından alınarak davacı …’na verilmesine,
25-Davacı …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davalı …firmasına verilmesine,
25-Davacı … …’nun maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacı Çiğden …’ndan alınarak davalılara verilmesine,
26-Davacı … …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …firmasından alınarak davacı … …’na verilmesine,
27-Davacı … …’nun manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’ndan alınarak davalı …firmasına verilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*