Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2021/988 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***Esas -***

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACILAR : 1- ***
2- ***
3- ***
4- ***
5-
VEKİLİ : Av.

DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3- ***
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan maddi ve manevi tazminat (ölüm sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü, saat 08:25 sıralarında, davalı sürücü … yönetimindeki 38 … plakalı, davalı belediye başkanlığına ait, diğer davalı şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı çöp kamyonu ile Toker Çıkmazı yönünden Elmalı Sokağı’nı takiben geldiği olay yeri olan No:32 sayılı yerin önünde seyir yönüne göre yolun solunda duraklayarak, yolun solundaki çöplerin alınmasının akabinde tekrar hareket ettiği sırada seyir yönüne göre yolun sağından soluna doğru kamyonun önünden geçmek isteyen davacılar yakını 2012 doğumlu yaya …’e çarparak aracın altına alarak sol tekerlek ile üzerinden geçmesi neticesinde, adı geçen yayanın ölümü ile sonuçlanan dava konusu trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinden … ve …’in mezkur kaza nedeni ile kız çocuklarını kaybetmiş olmakla, onun desteğinden yoksun kalmak sureti ile maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını, yine diğer davalıların da ablalarını kaybetmiş olup; manevi olarak zararların tazmini gerektiğini, davacı müvekkillerinin vahim olay nedeniyle duymuş oldukları hüzün, acı ve elemin tarifinin mümkün olmadığını, meydana gelen kaza ile ilgili olarak davalı …’in ağır ve asli kusurlu olduğunu, gerek … tarihli kaza tespit tutanağı ile gerekse Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan 30/03/2019 Tarihli trafik kazası bilirkişi raporu ile belirtildiğini, nitekim kazanın oluş şekli nazara alındığında; davalı …’in meskun mahalde trafik kurallarını hiçe sayar şekilde, gerekli önlem ve tedbirleri almadan, aracın teknik eksikliklerine rağmen trafiğe çıkmak sureti ile gerçekleştirmiş olduğu kazada ağır ve asli kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle, davalılardan Kocasinan Belediyesi’ne ait kazaya sebebiyet veren araç olan 38 … plakalı aracn üçüncü şahıslara devir ve temlikini önlemek için trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir kararı verilmesini, akabinde belirlenecek maddi tazminatların daha sonrasında artırılmak üzere; fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacılardan … için 1.000,00-TL, … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile şimdilik 500,00-TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …, diğer davalı Kocasinan Belediyesi ve “… numaralı zorunlu mali sorumlul sigorta poliçesi limitleri dahilinde” diğer davalı … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’e verilmesine; olay neticesinde müteveffa …’in vefatı nedeni ile manevi ve ruhsal bütünlüğü bozulan … için 200.000,00-TL, … için 200.000,00-TL, Yeliz Taşdemir için 60.000,00-TL, … için 60.000,00-TL ve … için 60.000,00-TL olmak üzere toplamda 580.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve diğer davalı Kocasinan Belediyesi’nden müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkillere verilmesine; yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … hakkında Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yargılama halen devam etmekte olup karar verildiğini, öncelikle bu dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkili …’in Kocasinan Belediyesi’nin çöp kamyonunu süren çalışan olduğunu, bu trafik kazasının oluşumunda müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin olay tarihinde Kocasinan Belediyesi’nin çöp kamyonu ile çöpleri toplarken çöp kamyonunun arkasında görevli bulunan ve çöp konteynırlarını çöp kamyonuna boşaltan şahıslar olan … ve … isimli şahısların talimatı ile hareket eder etmez bu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin kesinlikle olay esnasında maktülü görmediğini ve olayın gerçekleştiğini hiçbir şekilde fark etmediğini, somut olayda kusur tamamen maktül küçük çocukta olduğunu, aracın önüne geçen ve müvekkilinin kör nokta sebebiyle görmesinin imkansız olduğu bir anda aracın altında kalan maktülün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin …’in bu olayda kusurunun olmadığını belirterek müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kocasinan Belediyesi Başkanlığı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, idarenin tüm eylem ve işlemlerinden doğan zararlar için idari yargının görevli olduğunu, meydana gelen olayda maddi hasarlı trafik kazasından bahsedildiğini, bunu kabul etmemekle birlikte eğer idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan maddi hasara dayalı tam yargı davası mevzu bahis ise bile öncelikle yargı yolu itirazında bulunuyor davanın görev nedeni ile esasa geçilmeden reddini talep ettiklerini, çöp toplama aracının tüm bakımları onarımları zamanında yapıldığını, kazanın sebebinin bakımsızlıktan veya tedbirsizlikten dolayı olmadığını, manevi tazminat miktarları belirlenirken bu hususların göz önüne alınması gerektiğini, davacının belirttiği zarar miktarını kabul etmediklerini, belirtilen manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, cezalandırma ve zenginleşme mahiyetin olduğunu, Yargıtay kararlarına göre zenginleşme miktarınca manevi tazminat talep edilemeyeceğini, davacı tarafın acılarını paylaşmak amacıyla; belediye başkanımız, kaymakam ve diğer bürokratlar ziyarete gittiklerini ve yapılabilecek bir şey olup olmadığını sorduklarını, üzücü hadisenin meydana gelmesinde belediyemizin bir kusuru olmayıp manevi tazminat miktarının buna göre belirlenmesi gerektiğini belirterek resen gözetilecek sair hususlar gereğince usul ve hukuka aykırı bir biçimde açılan davanın reddi ile mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket aleyhine tazminata mahkum edilmesi durumunda hayatını kaybeden desteğin anne babasının başkaca gelirinin buluup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, bunun dışında desteğin kardeşlerinin anne ve babaları hayatta oldukları için onların da başvuru hakları bulunmadığını belirterek müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca trafik kaza tespit tutanağına, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına, sigorta poliçesi ve hasar dosyasına, sigorta şirketine başvuruya ilişkin yazışmalara, nüfus kayıtlarına, SGK kayıtlarına, tedavi evrak ve grafilerine, karne ve öğrencilik belgesine, sosyal ve ekonomik durum araştırmasına, tanık anlatımlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı … Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak … trafik kaza tarihini kapsar şekilde 38 … plakalı aracın ZMMS (… poliçe nolu) poliçesi ile eklerinden, işbu poliçeye ve kazaya ilişkin davacılar tarafından dava tarihi olan 14/06/2019 tarihinden önce sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapıp yapmadıkları bildirilerek yapmışlarsa tarihini ve şeklini gösteren kayıt ve belgelerden, kaza ve poliçe nedeniyle hasar dosyası açılmışsa hasar dosyasının tamamından, ödeme yapmışlarsa hangi davacı ya da davacılara neye istinaden, hangi türde, ne zaman ve hangi tarihte ödeme yaptıklarını gösteren kayıt, belge, dekont veya ibranameden birer fotokopileri istenmiştir. Bu müzekkeremize tarihsiz yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kazaya karışan 38 … plakalı aracın … kaza tarihi itibari ile malikini gösteren trafik tescil kaydı istenmiştir. Bu müzekkeremize 24/06/2019 tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyasının bir suretinin gönderilmesi istenmiştir.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mezarlıklar Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2019 yılı Şubat ayı itibariyle vefat eden bir kişinin cenaze ve defin giderinin ne kadar olduğu sorulmuştur. Bu müzekkeremize 26/06/2019 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacıların ve müteveffa …’in T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne ve Kayseri Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne ayrı ayrı müzekkereler yazılarak, müteveffa …’in … tarihli trafik kazası sonucu vefatı nedeniyle davacılara rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığının ya da ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasına, varsa maaş veya gelir bağlama ya da ödeme yapma kararlarının peşin sermaye değerinin hesaplanmasına dair hesap tablolarının, bunlara esas alınan kayıt ve belge örneklerinin birer suretinin gönderilmesi istenmiştir. Bu müzekkerelerimize cevap verilmiştir.
Davacıların aile nüfus kayıt örnekleri Uyap sisteminden çıkarılarak dosyamız içine alınmıştır.
Davacıların her birinin, müteveffanın davalı …’in ekonomik, sosyal ve gelir durumlarının tespiti için ilgili ilçe emniyet müdürlüklerine yazılar yazılmış ve cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflarca dayanılan bir kısım deliller dava dosyamıza ibraz edilmiştir.
Yargılama sırasında bildirilmiş olan tanıklar usulünce dinlenmiştir.
Davacı tanığı … duruşmada; “Ben davacıların yengesi olurum. Ben bu davaya konu … tarihinde meydana gelen kazayı görmedim ama kazadan hemen sonrası olay yerini gördüm. Davacılardan …’nun müşterek çocukları olan … her gün benim evime gelirdi. Zaten evlerimiz yakındır. Komşularımızdan biri kazanın olduğu gün bana kaza olmuş diye söyledi. Ben de kaza yerine gittim baktım. Filiz yerde yatıyordu, üstüne gazete sermişlerdi. Filiz çöp arabasının arkasında duruyordu. Çocuk benim evime doğru gelecekken çöp arabası sıkıştırmış, oradan kendini kurtaramamış ve bu kaza olmuş. Kazanın olduğu yer çöp toplama yeri değildi. Çöp arabası yolun kenarındaydı. Çocuk duvarla arabanın arasına sıkışmış, araba yolu çocuğa bırakmamış. Kazanın olduğu yer geniş bir sokaktır. Orasının çocukların oynadıkları yer olduğunu bilmiyorum. Mahallenin çocukları okula oradan gider gelirlerdi. Bizim sokakta oturanların hepsi çocuklarını tarayıp giydirip kapıdan yolcu edip okula gönderir. Benim de 4 tane okula giden çocuğum var, öyle yapıyorum. Hiç birini okula bırakmıyorum, kendileri gidiyorlar. Filiz ile yaşıt benim de kızım var, ikisi aynı okula beraber gidiyorlardı. O gün Filiz gelmediği için tek başına gitti. Kazanın olduğu yer benim evime uzak değil yakındır. Ben kaza sırasında evdeyken gürültü, korna sesi gibi herhangi bir ses duymadım. Bu kaza davacıların hepsini etkiledi, çocuğun annesi olan Mutlu halen kendine gelmiş değil, ara sıra bayılıyor. Davacı çocuklar da benim çocuklarım da kazanın olduğu tarihi kasdederek biz 27 Şubat’ın gelmesini istemiyoruz diyorlar. Benim kızımla Filiz yaşıt olduğu için benim kızım bugün Filiz’in vefat yılı diye ağlıyordu. Davacı Savaş, babasının kamyoneti var onunla çalışır, orta işi yapar, samana gider gelir, yük taşır. Davacı …. ev hanımıdır. Diğer davacılar .., … ve ….’ın yaşı küçük. …. 1. sınıfa gidiyor, diğerleri çok daha küçük. Daha da çocuklar ablalarının gelmesini bekliyorlar. Davacılar kayınpederim ile beraber aynı evde oturuyorlar. Normal kendi halinde bir hayat sürüyorlar. Filiz olay yerine vardığımda duvar ile arabanın arasındaydı, duvarla araba arasında mesafe azdı. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ***duruşmada; “Ben davacıları tanırım, benim komşum olurlar. Ben kazanın oluş anını görmedim. Kaza sırasında evimin kapısındaydım ama kaza yeri ile benim evimin arası yakındır. Ses duydum, olay yerine gittim. Olay yerine vardığımda çöp arabasının çalışanları henüz arabanın içindeydiler. Filiz yerdeydi. Filiz duvar tarafında yerde yatıyordu. Araba 2-3 metre ilerideydi. 2 metre var mıydı yok muydu bilemiyorum çünkü o zaman kendimi kaybetmiştim. Olay yerinde kaldırım yoktu, duvar vardı. Çöp toplamaya belediye aracı her zaman sabah 9:00-9:30 arası gelirdi. O gün saat 8:00’da geldi, çöpü boşalttıktan sonra çöp arabasından çok şiddetli bir ses çıktı. Ben kendi kendime niye böyle bir ses çıkarıyorlar dedim. Bu sesin üzerine dışarı çıkıp damın arkasına, yani olay yerine koştum. Hala şoför aracın içinden inmemişti. Çocuk yerde yatıyordu, perişan haldeydi. Kazanın olduğu yer çöp arabasının çöp topladığı yerdir, orda çöp konteyneri vardı. Orası çocukların oynama yeri değil, zaten dar yerdi. Mahallenin çocukları okula oradan gider gelirdi. Benim çocuklarım büyük. Davacı Mutlu ara sıra Filiz’i okula kendi götürür getiridi ama o gün kendi götürmemiş. Mahallede sokakta herkes çocuğunu okula götürür getirir. Kazadan önce sokakta yaşayanlar, mahalleli zaman zaman çocuklarını okula götürür getirirdi. Bu kazadan sonra herkes çocuklarını götürüp getirmeye başladı. Davacı …, çiftçilik yapar, saman satar. Davacı …, ev hanımıdır. Çocuklarından … okula gidiyor, diğerleri daha küçük. Oturdukları yer Hazine’ye aittir. Benim bildiğim mal varlıkları yok, kendi halinde insanlar. Bu kaza nedeniyle davacılar daha da üzüntü yaşadılar. Filiz’i olay yerinde gördüğümde aracın şoför tarafında duvar kenarındaydı. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı *** duruşmada; “Ben dava konusu edilen kazanın oluşumunu görmedim. Ben davacılarla aynı mahallede oturmuyorum. Benim eşim, davacı Savaş’ın abisi olur. Kaza tarihinde kendi evimdeydim, telefon geldi, eşimin telefonu çaldı, kaza olduğunu söylediler. Kaza yerine gittim. Oraya gittiğimde Filiz’in yerde yattığını gördüm. O yolda kaldırım yoktu. Filiz duvar yanında yatıyordu. Çöp arabası duvarla yanyanaydı, yani aradan bir insanın geçmesi mümkün değildi. Filiz, çöp arabasının arka tekerleğinin yanındaydı. Çöp arabasının duvara dönük yönünde şoför mahalli bulunuyordu. Gittim baktım ancak yaklaşmama izin vermediler. Sadece üzerinde gazete kağıdı vardı, çekilince çocuğu gördüm. Gördüğümde anlında bir çizik vardı. Kaza ile başka bir şey görmedim. Kazadan sonra davacı … sürekli baygınlıklar geçiriyordu. Çocuklar .., .. ve … sürekli ablamız ne zaman gelecek diye anne babasına soru soruyor. Yani hepimizin pisikolojisi bozuldu. …, iş çıktığı zaman şoförlük yapar, babasının aracında çalışır kendi aracı yok. Davacı … ev hanımıdır. Çocuklardan … okula gidiyor, diğerleri daha küçük. Davacıların kayda değer malvarlığı, taşınmazları ve paraları yoktur. Oturdukları ev kayınpederimindir. Kayınpederim ile aynı evde yaşıyorlar. 2008 yılında eski okulun orda önünde otobüsten inerken sağa sola baktığımızda herhangi bir araç yoktu, bir araba hızla gelerek kız kardeşime çarptı. Bu araba da kum götürüp getiren belediye kamyonuydu. Dava konusu kaza olmadan önce sokakta insanlar büyük çocuklarını okula gitmeleri için evden bırakırlardı çocuklar kendi gider gelirdi. Küçük çocukları kendileri götürürlerdi. Kazadan sonra çocukların bağzıları korktukları için anne ve babaları götürüyor. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … tanığı … duruşmada; “Ben Kocasinan Belediyesi’nde işçi olarak çalışırım. Davalı …’i de bu nedenle tanırım. Kaza tarihinde ben de olay yerinde Kocasinan Belediyesi’ne ait çöp toplama aracında çalışıyordum. Ben aracın sol arka tarafındaydım, çöp alıyordum. Arabayı … kullanıyordu. … da benim sağımda, yani aracın sağ arka tarafında çöp alıyordu. Olay günü mahalle arasında çöp topluyorduk. Biz 7:30 – 15:30 arası çalışıyorduk. Bu mahalleye sabahları gidiyorduk. Demir çöp konteynerleri vardı, onları boşalttık. Konteynerin yanında içi harifyat dolu 2 tane dehliz torba vardı, bunları makinenin içerisine atmak istemedik çünkü makineyi bozuyordu. Duvar kenarında orada bıraktık. Mahalle içindeki çöpleri topladıktan sonra en son oraya yanaştık. … bizden habersiz aracı hareket ettirmezdi, biz hareket et deyince hareket ettirirdi. Biz …’e yürü dedikten sonra kaza oldu. Kazadan önce çocuğu görmedik. Arabanın arkasında önünde yoktu. Çocuk nerden geldi bilmiyorum. Ben aracın sol tarafındaydım. Kazadan önce sol tarafta kimse yoktu. Kaza yeri tam rampanın üstünde duvara yaklaşık yarım metre mesafede. … araç ile duvara yanaşmıştı. Zaten duvar yıkıktı. Yolun genişliği iki araba ya geçer ya geçmez şeklindeydi. Yol kenarlarında kaldırım yoktu. Oradan sürekli olarak çöp topladığımız için bazen çocuklara denk geliyorduk, bazen de orada çocuk olmuyordu. Araba ön sol tekerden çocuğu altına almış. Araba çalışıyordu, ancak durur vaziyette idi. Arabanın ön kısmı yüksek. Araba hareket haline geçtikten sonra biz farkına vardık, bu kaza olmuştu. O nedenle önceden frene basma ya da korna çalma gibi bir uyarı olmadı. Zaten o sırada çocuk filan yoktu. Mustafa aracı durdurunca çocuk alt kısmından benim ayağımın altından çıktı. O gün görüş açıktı, sis ve duman gibi görüşe engel bir durum yoktu. Tam kamyonun önündeki bir çocuğu şoförün görmesi mümkün değildir. Bunun imkanı yok, çünkü aracın önü çok yüksek. Ben mahalledeki çocukları okula gidip gelirken yanlarında velilerini görmedim, yalnız gidip geliyorlardı. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … tanığı … duruşmada; “Ben Kocasinan Belediye Başkanlığı’nda işçi olarak çalışırım. Kazanın olduğu … tarihinde belediyeye ait çöp toplama aracında çalışıyordum. Arabayı … kullanıyordu. Ben aracın arka sağ tarafındaydım, … ise aracın arka sol tarafındaydı. 2-3 güne bir sürekli kazanın olduğu mahalleye çöp toplamaya biz giderdik. O tarafta kesimhane de olduğu için ve kesimhaneye de gidip geldiğimiz için saatimiz belli olmuyordu, değişebiliyordu. Tam tepenin başında belediyenin 3 tane çöp konteyneri var; ikisi küçük biri büyük. Benim talimatımla … arabayı durdurdu. Daha sonra çöp almak için arabadan aşağıya indik ve çöpleri çekmeye başladık. 3 tane çöp konteynerini boşalttık. O gün orada birkaç tane çuval vardı. Çuvalları da aracın arkasına attık. Daha sonra çöp toplama aracına hareket etmesini ben söyledim. Daha doğrusu bulunduğum yerdeki ikaz düğmesine bastım. Daha sonra araç ilerledi. …’ın bulunduğu tarafta aracın arka sol tekerinin altından birinin çıktığını gördük. İlk durduğumuz anda yanımdan sağ taraftan bir çocuk geçtiğini gördüm. O, bu kazada vefat eden çocuktu, ama geçeli çok oldu. Aracın önünde bekleme yapmış. Aracın sağından dümdüz sola doğru dönmüş ki, muhtemelen aracın önünde durmuş. Aracın önü de yüksek olduğu için şoför farketmemiş. Biz 3 tane çöp konteyneri boşalttık, birkaç tane de çuval attık. Çocuk aracın önünde bekleme yapmasaydı bayağı yol kat etmesi gerekirdi. Kaza bu şekilde oldu. Kaza anında sis ve duman gibi herhangi bir engel yoktu. Bu yolda yaya kaldırımı yoktur. Kaza yerinin sağında solunda müstakil evler var. İnsanlar yoldan geçebilirler. Okula giden çocukları görmüyorduk. Kaza yerindeki yoldan bir araç ancak geçer. Aracın yerden yüksekliğini tam olarak bilemiyorum ama çocuğu şoför göremeyecek kadar yüksek. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak *** Esas sayılı dava dosyasının akıbetinin sorulmuş ve dosya evrakları ile Adli Tıp Kurumu genişletilmiş uzman raporunun uyap sisteminden gönderilmesi istenmiştir. İstenilen belgeler geldikten sonra duruşma günü beklenilmeksizin Dava dosyasının Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yolu ile gönderilerek HMK’nun 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268. maddesi uyarınca Karayolları eski fen heyeti üyeleri arasından seçilecek trafik kazaları-kusur konusunda uzman 3 kişilik bilirkişiden oluşturulmasına, HMK’nun 273. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle, kaza tespit tutanağı ve atk raporu arasındaki çelişki irdelenmek suretiyle davaya konu … tarihli trafik kazasında tarafların ihlal ettiği kurallarda belirtilerek kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti hakkında mahkememizin, tarafların ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin denetimine açık ve hesaplamaları da gösterir biçimde somut uyuşmazlığın çözümüne yönelik karar vermeye elverişli açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
Trafik Teknik Elemani KGM Trafik Güv. D. Bşk. ***, Makine Müh. Şube Müdürü KGM Trafik Güv. D. Başkanlığı ***, Trafik Teknik Elemanı, KGM Trafik Güv. D. Başk. ***’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 12/02/2021 tarihli raporda özetle; “Davalı Sürücü …’in meydana gelen olayda %50 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’in olayda %50 oranında kusurlu olduğu” bildirilmiştir.
Karayolları eski trafik fen heyeti üyelerinden aldırılan *** tarihli bilirkişi kurulunun raporuna karşı davacıların itirazları ve yeni kusur raporu aldırılmasına ilişkin talepleri dikkate alınarak İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına, HMK’nun 267 ve 268. maddesi uyarınca İTÜ Trafik Kürsüsü’nden re’sen seçilecek öğretim üyesi seviyesinde 3 adet trafik kusur bilirkişisine dava dosyasının tevdine, HMK’nun 273. maddesi gereğince iddia savunma, trafik kaza tespit tutanağı, dosya içindeki ceza dosyasından alınmış adli tıp kurumu raporları, tanık anlatımları, ceza dosyası içeriği ve diğer tüm deliller değerlendirilmek sureti ile … tarihli trafik kazasında kimin hangi kuralı ihlal etmesi nedeni ile kimin ne oranda kusurlu olduğu, mahkememizce alınan *** tarihli bilirkişi kurulu raporuna karşı tarafların yaptıkları itirazlar ve beyanları da incelenmek sureti ile bu raporda benimsenen veya benimsenmeyen yönleri varsa bunların neler olduğu, kusur oranlarının yüzdelik olarak tespiti hakkında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişilere yetki ve görev verilmesinin, bilirkişilerce düzenlenerek ibraz edilecek raporla birlikte talimat evraklarının ve dava dosyamızın tüm ekleri ile birlikte mahkememize iadesinin istenmesine, karar verilmiştir.
İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. ***, Prof. Dr. ***, Doç. Dr. ***’dan oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen *** tarihli raporda; “Sürücü …’in eşdeğer oranda asli ve %50 kusurlu, müteveffa yaya …’in asli ve %50 derecede etken olduğu” bildirilmiştir.
Kusur raporunun alınmasından sonra, HMK’nun 266. maddesi gereği aktüer bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının re’sen seçilecek bir aktüer bilirkişiye tevdine, HMK’nun 273. maddesi gereğince iddia, savunma, nüfus kaydı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, sosyal ve ekonomik durum araştırması, tanık anlatımları ve diğer tüm deliller incelenmek sureti ile yargıtay 17. HD’nin son dönemlerdeki içtihatları da dikkate alınarak davacıların maddi tazminat talepleri yönünden varsa aktüer zararlarının hesabının yapılarak hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine, karar verilmiştir.
Aktüer Bilirkişi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Davacı baba … ‘in destek zararının 69.079,77-TL (talep 1.000,00-TL), davacı anne …’in destek zararının 118.407,44-TL (talep 1.000,00-TL) olduğu, söz konusu zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı kanaatinde olduğu” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma, cenaze ve def’in gideri zararlarına yönelik maddi tazminat istemi ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında uyuşmazlık noktaları … tarihli trafik kazasının oluşmasında kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu, bu kaza nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma, cenaze ve defin gideri zararı ve manevi zararı olup olmadığı, varsa davalıların bu zarardan sorumlu olup olmadıkları, ayrıca davalı belediyenin yargı yolu itirazının haklı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı belediyenin, müteveffa çocuk …’e çarparak ölümüne sebebiyet veren çöp toplama aracının işleteni konumunda olup, KTK’nun 85. maddesi gereğince tazminattan sorumlu bulunmaktadır. Hizmet kusuruna dayanılarak dava açılmaması, kaldı ki hizmet kusuruna dayanılsa dahi KTK’nun 106 ve 110. maddesi ile yerleşik Uyuşmazlık Mahkemesi kararları uyarınca yine adli yargı mahkemeleri bu davaya bakmaya görevli bulunmaktadır. Dolayısıyla 2918 sayılı KTK ‘nın 106 ve 110. maddeleri, Kocasinan Belediye Başkanlığı adına trafikte kayıtlı aracın karıştığı kazada adı geçen belediyenin hizmet kusuruna değil işleten sorumluluğu ilkelerine dayanıldığı görülmekle, davalı belediyenin yargı yolu itirazının reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira dava ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılmıştır.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama mahkememiz heyeti tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500.000,00-TL’nın üstünde olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca yazılı yargılama usulü uygulanmıştır.
Davacı vekili *** tarihli duruşmada; “Usuli eksiklikler giderilsin, bizim bu dava ile talep ettiğimiz toplam 500,00-TL cenaze ve defin giderine yönelik maddi tazminat talebimizin 250,00-TL’sı davacı … için ve 250,00-TL’sı davacı … için talep edilmiştir. Yani anne ve baba olan davacılar için eşit miktarda yani yarı yarıya cenaze ve defin gideri talebinde bulunduk.” şeklinde beyanda bulunmuş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı vekilince 04/10/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile “Bedel artırım talebimizin kabulü ile; davacılardan Baba … için 69.079,77-TL, anne … için 118.407,44-TL olmak üzere toplamda 187.487,21-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00-TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …, diğer davalı Kocasinan Belediyesi ve “… numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi limitleri dahilinde” diğer davalı … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’e verilmesine; müteveffa …’in vefatı nedeni ile, manevi ve ruhsal bütünlüğü bozulan … için 200.000-TL, … için 200.000-TL, Yeliz Taşdemir için 60.000-TL, … için 60.000-TL ve … için 60.000-TL olmak üzere 580.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …, diğer davalı Kocasinan Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesini” talep ettiğini bildirmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin,bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “Destekten yoksun kalma zararı” ile “Destekten yoksun kalma tazminatı” kavramaları incelenmelidir.
Trafik kazası, bir kişinin ölümü sonucunu doğurabilir. Böyle bir durumda, bazı kişiler onun ekonomik desteğinden, malî yardım ve bakımından yoksun kalabilirler. İşte; ölenin destek ve yardımından yoksun kalanlarının uğradıkları bu zarara, destek kaybından doğan zarar denir.
Destekten yoksun kalma zararı TBK’nun 53. maddesinde yer almaktadır. Madde aynen;
“Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.”
şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü gibi destek zararları sayılırken “özellikle şunlardır” demekle madde metninde sayılan zararlar ile sınırlandırılmamıştır. Madde de çok dar kapsamlı sayılan zararların ne tanımı ne de şartları yer almıştır. Desteğin ölümünden önce kurulmuş olan veya destek yaşasaydı, kurulması muhtemel olan bir bakım ilişkisinin tespit edilmesi, ardından bu bakım ilişkisinin destek yaşasaydı gelecekte göstereceği değişim neticesinde, destekten yoksun kalanın uğradığı zarar miktarının ve ödenecek tazminat miktarının tespit edilmesi, tahminlere ve varsayımlara dayalıdır.
TBK’nun 53. maddesinin öngörmüş olduğu hâl, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun kalma tazminatı” denir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir şahıs öldüğünde, ölenin sağlığında destek olduğu veya ileride destek olacağı kimseleri korumayı, desteklerinin ölümünden önceki sosyal ve ekonomik durumlarına uygun hayat sürdürebilmeleri için, ölüm sebebiyle mahrum kaldıkları yardımı, ölüme sebebiyet verenden tazmin edebilmelerini amaçlayan bir tazminat türüdür. Kanun metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunun yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi hâlde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme imkânı tanımaktır.
Destek zararından bahsedebilmek için destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli imkânlardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma şartı gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, davacının ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.
“Destekten yoksun kalanların meydana gelen zararlarını tazmin hakkı ölenden intikal eden bir hak olmayıp doğrudan doğruya desteğini yitiren kişinin kendisinde doğan, asli ve bağımsız nitelikte bir haktır. Ölenle ya da mal varlığı ile bir bağıntısı bulunmadığı için bağımsız bir talep hakkı yaratır, Bu nedenledir ki ölen kimse ile destekten yoksun kalan arasında kanuni veya akdi bir bakım yükümlülüğü, mirasçılık ya da akrabalık ilişkisi bulunması gerekmemektedir. Destekten yoksun kalma tazminatı talebi miras yoluyla kazanılan, mirasçılık sıfatına bağlı bir hak olmadığından desteğin veya mirasçılarının da herhangi bir tasarruf hakkı bulunmamaktadır” (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22/06/2018 tarihli ve 2016/5 E., 2018/6 K. sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/06/2011 tarihli ve 2011/17-142 E., 2011/17-411 K.; 20/04/2011 tarihli ve 2011/17-34 E., 2011/216 K.; 14/03/2019 tarihli ve 2017/1089 E., 2019/294 K. sayılı kararları).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06/03/1978 tarihli ve 1/3 sayılı kararında destekten yoksun kalma tazminatı; “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminattır” şeklinde tanımlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/11/2005 tarihli ve 2005/4-648 E., 2005/691 K. sayılı kararında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Burada sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/04/1982 tarihli ve 1979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/04/1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06/03/1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30/11/2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Eldeki davada, … günü saat 08:25 sıralarında davalı Kocasinan Belediye Başkanlığı’nın işleteni olduğu, davalı … A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plaka sayılı çöp kamyonu ile Toker Çıkmazı istikametinden gelip, Elmalı Sokağı takiben seyirle No:32 önüne geldiğinde, gidiş yönüne göre yolun solunda bulunan çöpleri almak için duraklayıp, akabinde tekrar hareketle Taze Sokak istikametine doğru gitmek istediği esnada çöp kamyonunun sağ tarafından hareketle ön kısmına doğru ilerleyen ve seyir istikametine göre sola geçiş yapmaya çalışan 2012 doğumlu müteveffa yaya …’e aracının ön kısımları ile çarparak altına alması ve sol arka tekerlek kısmı ile üzerinden geçmesi neticesi …’in ölümü ile sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda davalı sürücü …’in olay mahalli kavşakta karşı şerit olan sol şerit üzerinde duraklamasını takiben tekrar harekete geçmeden evvel yeterli ve gerekli şekilde çevresel kontrollerini yapması, istikametine göre çöp kamyonunun sağından önüne doğru hareket etmekte olan yayayı zamanında fark ederek yayaya karşı uygun tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, hareket alanını yeterince kontrolü altında bulundurmadan harekete geçmesi neticesi sağ tarafından aracın ön tarafına doğru ilerlemeye çalışan yayaya tedbirsizce çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı nedeniyle KTK’nun 47/d maddesi gereği %50 oranında ve müteveffa yaya …’in sokakta yürümekte iken ilerisinde çöp toplama işi yapan kamyona doğru gelip kamyonun sağ yan kısmından gelerek kamyonun sağ ön kısmından yolun sol tarafına doğru geçmek istediği esnada, çalışır durumda olan bu kamyonun durumunu ve aracın ağır vasıta olduğunu göz önüne alarak sürücü tarafından farkına varabileceği kadar uygun bir mesafeden geçişini gerçekleştirmesi gerektiği halde bu hususlara dikkat etmediği, çalışır vaziyette çöp toplama işi yapılan ve her an hareket edebilecek olan kamyonun önünden kendi can güvenliği açısından tehlike arz edecek şekilde tedbirsizce geçmesi sonucu kamyonun çarpmasına maruz kaldığı olayda %50 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce karayolları fen heyetinden ve İTÜ trafik kürsüsü öğretim üyelerinden oluşturulan iki ayrı bilirkişi kurulundan alınan raporlar ile ceza mahkemesi dosyası ile mahkememiz dava dosyası kapsamındaki delillerle uyumlu ve denetime elverişli olup mahkememizce benimsenmiştir.
Mahkememizce aktüerya bilirkişisinin 02/09/2021 tarihli raporuna denetime açık olması nedeniyle itibar edilmiş, rapora göre müteveffanın babası olan …’in destek zararının 69.079,77-TL ve annesi olan …’in destek zararının 118.407,44-TL miktarında destek zararının bulunduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 53. maddesinde ölüm nedeniyle cenaze giderlerinin istenebileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce bu konuda müzekkere yazılarak araştırma yapılmış, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 26/06/2019 tarihli yazısında cenaze masraflarıyla ilgili bilgiler dosya arasına girmiştir. Gelen müzekkere cevabında cenazeler için yer tahsisi, kefen, cenaze yıkama ve kazı bedelleri gibi yazılanlar ile bunların cenaze dışında müteveffanın yakınlarının mezar yerine taşınması ve dini vecibeler için zorunlu masraf yapılmasının gerektiği davacıların taleplerinin bu açıdan hayat tecrübelerine uygun, makul ve kabul edilebilir olduğu, cenaze giderleri hakkındaki yerleşik Yargıtay uygulamaları nazara alındığında cenazenin defnedilmesi için yapılması zorunlu masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulabileceği değerlendirilmiştir. Davacılar … ve … ‘in destekten yoksun kalma zararının ve cenaze ve def’in gideri zaranın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00-TL) kapsamında kaldığı görülmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında tüm delilere göre davacılar … ve … ‘in maddi tazminat davasının kabulü ile … için 69.079,77-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 250,00-TL cenaze ve defin gideri zararı olmak üzere toplam 69.329,77-TL maddi tazminatın, davacı … için 118.407,44-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 250,00-TL cenaze ve defin gideri zararı olmak üzere toplam 118.657,44-TL maddi tazminatın davalı ***A.Ş’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve temerrüt tarihi olan 09/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’in ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı adı geçen davacılara verilmesi gerekmiştir. 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir. Dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talep edilmiş ise de, davacıların başvurusundan itibaren 8 iş günü geçtikten sonra temerrüt oluşacağından davacılar … ve …’in lehine hükmedilen maddi tazminatlara davalı … A.Ş. yönünden de trafik kaza tarihi yönünden de faiz işletilmesine yönelik bu davacıların isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Zaman itibarı ile somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TBK’nun 56. maddesinde “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünü zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedelsel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca 22/06/1966 tarih ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceğini belirtmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan bütün delilere göre … günü, davalı Kocasinan Belediye Başkanlığı’nın işleteni olduğu, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plaka sayılı çöp kamyonu ile Toker Çıkmazı istikametinden gelip, Elmalı Sokağı takiben seyirle No:32 önüne geldiğinde, gidiş yönüne göre yolun solunda bulunan çöpleri almak için duraklayıp, akabinde tekrar hareketle Taze Sokak istikametine doğru gitmek istediği esnada çöp kamyonunun sağ tarafından hareketle ön kısmına doğru ilerleyen ve seyir istikametine göre sola geçiş yapmaya çalışan 2012 doğumlu müteveffa yaya …’e aracının ön kısımları ile çarparak altına alması ve sol arka tekerlek kısmı ile üzerinden geçmesi neticesi …’in ölümü ile sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda davalı sürücü …’in ve müteveffa yaya …’in %50’şer oranında kusurlu olmaları, müteveffa yaya …’in davacılar … ve …’in müşterek çocuğu, diğer davacıları ise kardeşi oluşu, kazanın oluş şekli, kusur durumu, zararın ağırlığı, davacıların kaza sonrası duyduğu elem ve üzüntüler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri, TBK’nun 56. maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı bir arada değerlendirildiğinde davacının manevi tazminat talebinde haklı olduğu değerlendirilmiş ve davacıların davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … hakkındaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 75.000,00-TL, davacı … için 75.000,00-TL, davacı … için 25.000,00-TL, davacı Yeliz Taşdemir için 25.000,00-TL ve davacı … için 25.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, davacıların davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin ise sübut bulmadığından dolayı reddine karar vermek gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü yer almaktadır. Bu husus dikkate alınmak suretiyle red edilen talep yönünden vekalet ücretine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar … ve …’in maddi tazminat davasının KABULÜ ile … için 69.079,77-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 250,00-TL cenaze ve defin gideri zararı olmak üzere toplam 69.329,77-TL maddi tazminatın, davacı … için 118.407,44-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 250,00-TL cenaze ve defin gideri zararı olmak üzere toplam 118.657,44-TL maddi tazminatın davalı *** A.Ş’nin ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı ve temerrüt tarihi olan 09/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’in ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmaları koşulu ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı adı geçen davacılara verilmesine,
2-Davacılar … ve …’in lehine hükmedilen maddi tazminatlara davalı … A.Ş. yönünden de trafik kaza tarihi yönünden de faiz işletilmesine yönelik bu davacıların isteminin REDDİNE,
3-Davacıların davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … hakkındaki manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile davacı … için 75.000,00-TL, davacı … için 75.000,00-TL, davacı … için 25.000,00-TL, davacı Yeliz Taşdemir için 25.000,00-TL ve davacı … için 25.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine,
4-Davacıların davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince maddi tazminat yönünden alınması gereken 12.841,40-TL harçtan dava açılırken peşin harç olarak alınan 1.989,53-TL ve 642,08-TL talep arttırım harcının mahsubu ile bakiye 10.209,79-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … A.Ş., Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince manevi tazminat yönünden alınması gereken 15.369,75-TL harcın davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar … A.Ş., Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
6-Davacılar tarafından peşin yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 1.989,53-TL peşin harç ve 642,08-TL talep arttırım harcı olmak üzere toplam 2.676,01-TL harcın davalılar … A.Ş., Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacılar tarafça yapılan 152,00-TL tebligat gideri, 115,50-TL e-tebligat gideri, 0,85-TL KEP gideri, 128,40-TL müzekkere gideri, talimat dosya gönderme ve bilirkişi masrafı olarak 4.141,00-TL olmak üzere toplam 4.537,75-TL yargılama giderinin davalılar … A.Ş., Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar … A.Ş. ve Kocasinan Belediye Başkanlığı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
11-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.812,87-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … A.Ş., Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak bu davacıya verilmesine,
12-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden belirlenen karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 15.222,46-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … A.Ş., Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak bu davacıya verilmesine,
13-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 10.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak bu davacıya verilmesine,
14-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 10.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak bu davacıya verilmesine,

15-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak bu davacıya verilmesine,

16-Davacı Yeliz Taşdemir kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak bu davacıya verilmesine,
17-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve …’ten alınarak bu davacıya verilmesine,
18-Davacılar … ve …’in maddi tazminat davası yönünden davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
19-Davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’in reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 10.550,00-TL nispi vekalet ücreti davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
20-Davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’in reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 10.550,00-TL nispi vekalet ücreti davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,

21-Davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’in reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücreti davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
22-Davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı Yeliz Taşdemir’in reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücreti davacı Yeliz Taşdemir’den alınarak bu davalılara verilmesine,

23-Davalılar Kocasinan Belediye Başkanlığı ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı …’in reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 10/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücreti davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,

Dair, davacılar vekili Av. … ve davalı … vekili Av. …, davalı Kocasinan Belediyesi vekili Av. …, davalı … A.Ş. vekili Av. ….. yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2021

Başkan ***
e-imzalıdır
Üye***
e-imzalıdır
Üye***
e-imzalıdır
Katip ***
e-imzalıdır