Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. 2021/825 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ***Esas – ***Karar
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***Esas
KARAR NO: ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACILAR :1***
2-***
3-***
4- ***
VEKİLİ : Av.

DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2021
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı aracın … tarihinde karıştığı kaza sonucu …’in vefat ettiğini, sürücü …’ın aşırı hızlı ve alkollü araç kullandığını, … aleyhinde Kayseri ***. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza davasının açıldığını ve …’ın mahkumiyetine karar verildiğini, davacıların ölenin mirasçıları ve destek göreni olduğunu, kazaya karışan aracın *** başlangıç ve *** tarihleri arasında davalı sigorta şirketince ZMMS ile sigortalandığını, davacıların dava açmadan önce sigorta şirketine KTK’nın 97.maddesi uyarınca başvuru yaptığını ancak sonuç alamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir müvekkili yönünden 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, 08/09/2019 tarihli dilekçesinde özetle; mahkememizin görevli olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispata muhtaç olduğunu, davacıların desteğinin motosiklette yolcu olduğunu, motosikletin tek kişilik olup istiap haddinin aşıldığını, davacıların müteveffadan destek gördüklerinin ispata muhtaç olduğunu, SGK tarafından rücuya tabi ödeme var ise bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiğini, davacıların ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceklerini ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
… A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın … tarihinde karıştığı kaza nedeni ile açılan hasar dosyası ve sigorta poliçe örneği celp edilmiş, incelenmesinde 38 … plakalı aracın *** başlangıç ve *** bitiş tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, poliçe teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu, davacının davadan önce KTK’nın 97. maddesi kapsamında başvurusunun olduğu görülmüştür.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın … tarihli kaza tarihine ait kayıtları celp edilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacıların murisi …’in … tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle vefatından dolayı SGK tarafından davacılara rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile …’in maruz kaldığı trafik kazası nedeniyle hak sahiplerine ölüm aylığı bağlandığı, kuruma herhangi bir müracaat olmaması sebebiyle rücu işlemi yapılmadığı, müteveffanın tedavi giderlerinin kurumca karşılandığı bildirilmiştir.
Davacıların ekonomik, sosyal ve gelir durumları araştırılmış, davacı ***’in çalışmadığı, eşinden dolayı aylık 920 TL gelirinin olduğu, aylık 900 TL kira ödediği, annesi ve üç çocuğuyla birlikte ikamet ettiği, davacı …’in çalışmadığı, babasından dolayı aylık 445 TL gelirinin olduğu, ailesinin yanında kaldığı, ailesinin 900 TL kira ödediği, davacı …’in çalışmadığı, ailesinin yanında kaldığı, davacı …’in kuaförlük yaptığı, iş yerinin olduğu, aylık 3.000 TL gelirinin olduğu, 900 TL kira ödediği, bekar olduğu, üzerine kayıtlı menkul ya da gayri menkulün olmadığı bildirilmiştir.
Davacıların murisi …’in vefatından önce … tarihindeki ekonomik, sosyal ve gelir durumu araştırılmış, gelen yazı cevabı ile; …’in kurye şirketi işlettiği, aylık 800 TL kira ödediği, eşi ve iki kızı ile birlikte ikamet ettiği, üzerine kayıtlı menkul ya da gayri menkulünün olmadığı bildirilmiştir.
Kayseri Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazasına ilişkin kamera kaydı olması halinde cd gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabı ile herhangi bir kamera kaydı görüntüsüne rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Davacıların, dava konusu kaza nedeni ile kazaya karışan araç sürücüsü ve işleteni aleyhinde Kayseri ***.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** Esas sayılı manevi tazminat davasını açtıkları görülmüş ve bu dosyanın bir örneği uyaptan celp edilmiştir.
Davacıların aile nüfus kayıt örneğinin uyap sisteminden çıkarılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Kusur ve aktüerya hususunda bilirkişi raporları alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK’nun 53. maddesi gereği destekten yoksun kalma zararından oluşan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davalı tarafından Mahkememizin görevine yönelik itirazda bulunulmuştur. Sigorta Hukuku, 6102 Sayılı TTK’da düzenlenmiş olup, sigorta hukukundan doğan davalar mutlak ticari davalardır ve tarafları tüketici olmadığı sürece davaya bakmaya Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Yargıtay’ın da bu konudaki kararları her türlü tartışmadan uzak, yerleşik haldedir. İzah edilen nedenlerle davalının Mahkememizin görevine yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
TBK’nun 53/3. maddesinde sözü edilen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.(Yargıtay HGK’nun 21/04/1982 gün ve 1979/4-1528 E,1982/412 K, sayılı kararı)
Somut olayda müteveffa …’in eşi …, 22 yaşından küçük kızları … ve …’in muris tarafından desteklendiği kabul edilmiş, 18 yaşından büyük oğlu …’in ise hak sahibi olmadığı anlaşılmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesinde “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre haksız fiilin unsurları a) hukuka aykırı bir fiil, b) kusur, c) zarar ve d) illiyet bağıdır.
***Günü saat 02:10 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki 38 … plakalı otomobil ile Atatürk Caddesi üzerinde orta şeridi takiben Talas Bulvarı istikametinden Cemil Baba Tramvay Durağı istikametine seyri sırasında geldiği olay yeri kavşakta seyir yönüne göre solundaki kavşak kolundan Timuçin Caddesini takiben seyirle kavşağa gelip Atatürk Caddesine giriş yaparak kavşak ortasından sola dönüşle Cemil Baba Tramvay Durağı istikametine seyretmek isteyen sürücü … idaresindeki 38 … plakalı motosikletin sağ yan kısımları ile çarpışması neticesinde sürücü …’in vefat ettiği dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Kaza tespit tutanağının incelenmesinde; … plakalı motorsiklet sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK’da yer alan 57/1-a (kavşaklara yaklaşırken, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek) kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, 38 … plakalı araç sürücüsü …’ın yine aynı kanunun 52/1-a (araçların hızını kavşaklara girerken azaltmamak) kuralını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda tali kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur yönünden rapor aldırılmış, *** tarihli raporda özetle; Sürücü …’in %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Trafik kazası tespit tutanağı, Adli Tıp kusur raporu ve ceza dosyasında alınan kusur raporunun birbiri ile çeliştiği, her iki raporda da kazanın her iki tarafına kusur izafe edildiği ancak dosyamızdan alınan raporda davacıların murisinin daha ağır kusurlu olduğunun düzenlendiği, ceza dosyasında alınan raporda ise sigortalı araç sürücüsünün daha ağır kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş olması nedeni ile; trafik kazası tespit tutanağı, ceza (Savcılık) dosyasındaki kusur raporu ile dosyamızdan alınan kusur raporundaki çelişkinin giderilmesi için dava dosyası talimat yolu ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek rapor alınmış, İTÜ Otomotiv Kürsüsü’nde görevli trafik ve kusur konularında uzman öğretim üyeleri ***, ***ve ***, İstanbul ***. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Talimat sayılı dosyasından sundukları ***2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıların murisi …’in %60 (Yüzdealtmış) oranında asli kusurlu olduğu, davacı şirkete sigortalı aracın sürücüsü …’ın %40 (yüzdekırk) oranında tali kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun bulunmuş ve mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davalı vekili, kusur raporuna itiraz dilekçesinde murisin kask takmadığını ileri sürmüş ve müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiştir. Kaza tespit tutanağında ilgili kısım boş bırakılmış olmakla birlikte, dosya arasında bulunan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ***Soruşturma sayılı dosyasında düzenlenen … tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında, …’in trafik kazası ile oluşması mümkün künt genel beden travmasına bağlı kafatası kırığı, çok sayıda kaburga, pelvis, ekstremite kırığı ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti ve iç organ harabiyeti sonucu vefat ettiğinin tespit edildiği görülmüştür. Söz konusu tespit tutanağının içeriğinden murisin kaza sırasında kask takmadığı açık bir şekilde anlaşıldığından, murisin % 20 oranında müterafik kusurunun da olduğu anlaşılmıştır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken; muris kural ihlali nedeni ile % 60 + kask takmaması nedeni ile % 20 = % 80 oranında kusurlu kabul edilmemiştir. Zira önce davalının % 40 kusur oranına göre aktüer zararının hesaplanması, daha sonra hesaplanan zarardan murisin kask takmaması nedeni ile % 20 oranında indirim yapılması gerekir. Zira söz konusu kusurlar arasında sıra mevcuttur. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/3275 Esas 2019/2981 Karar sayılı içtihadı da bu yöndedir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap süresi dolduktan sonra sunmuş olduğu ***2019 tarihli dilekçesinde davacıların desteğinin motorsiklet üzerinde yolcu olduğunu, motorsikletin tek kişilik olduğunu, istiap haddinin aşılması nedeni ile davacıların desteğinin kusurlu olduğunu ileri sürmüştür. Ancak trafik kazasının incelenmesinde davacıların desteğinin bizzat motorsikleti kullanan sürücü olduğu belirtildiği gibi motorsiklette ayrıca bir yolcunun bulunduğuna dair işaretleme yoktur. Davalı aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan trafik kazası tespit tutanağının aksini iddia etmiş ancak iddiasını herhangi bir delil ile ispatlamamıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra aktüerya hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişiden progresif rant yöntemine göre, TRH 2010 ve PMF yaşam tablosunu esas alarak alternatifli bir şekilde hesap yapılması ve yapılan hesaplamadan % 20 oranında müterafık kusur oranının da düşülmesi istenilmiştir. Hesap bilirkişisi Av. Göksel Ulusoy 08/03/2021 tarihli raporunda özetle;
1. PMF 1931 HAYAT TABLOSUNA GÖRE:
– Davacı Eş …’in destek zararının;
İşlemiş aktif dönem zararı 28.488,21 TL.
İşleyecek aktif dönem zararı 160.899,65 TL.
İşleyecek pasif dönem zararı + 136.037.64TL.
325.425,50 TL.
%2 oranında evlenme ihtimali indirim (325.425,50 x %98) :318.916,99 TL.
%60 kusur indirimi (318.916,99 x %40) : 127.566,79 TL. olduğu,
%20 kask indirimi yapılması halinde ise (127.566,79 x %80) :102.053,43 TL. olduğu,

– Davacı çocuk …’in 18 yaşından büyük olması nedeniyle destek zararı hesabı yapılmadığı,
– Davacı çocuk … ‘in destek zararının;
İşlemiş aktif dönemden ibaret zararı : 12.163,92 TL.
%60 kusur indirimi (2.163,92 x 40) : 865,56 TL. olduğu,
%20 kask indirimi yapılması halinde ise (865,56 x %80) : %692.45 TL. olduğu,
– Davacı çocuk … ‘in destek zararının;
İşlemiş aktif dönemden ibaret zararı :10.252,52 TL.
%60 kusur indirimi (10.252,52 x %40) :4.101,00 TL. olduğu,
%20 kask indirimi yapılması halinde ise (4.101,00 x %80):3.280,80 TL. olduğu,
2. TRH 2010 HAYAT TABLOSUNA GÖRE:
– Davacı Eş …’in destek zararının;
İşlemiş aktif dönem zararı 28.488,21 TL.
İşleyecek aktif dönem zararı 152.645,69 TL.
İşleyecek pasif dönem zararı + 237.842.05 TL.
418.975,95 TL.
%2 oranında evlenme ihtimali indirim (418.975,95 x% 98) :410.596,43 TL.
%60 kusur indirimi (410.596,43 x %40) : 164.238,57 TL. olduğu,
%20 kask indirimi yapılması halinde ise (164.238,57 x %80) : 131.390,85 TL. olduğu,
– Davacı çocuk …’in 18 yaşından büyük olması nedeniyle destek zararı hesabı yapılmadığı,
– Davacı çocuk …’in destek zararının;
İşlemiş aktif dönemden ibaret zararı :2.163,92 TL
%60 kusur indirimi (2.163,92 x %40) : 865,56 TL. olduğu,
%20 kask indirimi yapılması halinde ise (865,56 x %80) :692.45 TL. olduğu,
– Davacı çocuk …’in destek zararının;
İşlemiş aktif dönemden ibaret zararı :10.252,52 TL.
%60 kusur indirimi (10.252,52 x %40) :4.101,00 TL. olduğu,
%20 kask indirimi yapılması halinde ise (4.101,00 x %80) :3.280,80 TL. olduğu,
3-POLİÇE LİMİTİ SORUMLULUĞU / GARAMATEN PAYLAŞTIRMA:
*** kaza tarihinde ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu, davacı hak sahipleri ile dava dışı hak sahiplerinin toplam zararlarının poliçe limiti üzerinde olması halinde garamaten paylaştırma hesabı yapılması gerektiği, bu hususun anlaşılabilmesi ve raporun denetlenebilir olması amacıyla dava dışı anne ile babanın da zararlarının hesaplandığı, tüm hak sahiplerinin daha fazla zararının çıktığı TRH 2010 Hayat Tablosunun dikkate alınması ve de %20 kask indirimi yapılmaması halinde dahi toplam destek zararının poliçe limiti dahilinde kaldığı,
– Dava dışı baba …’in destek zararının;
İşlemiş aktif dönem zararı 11.565,47 TL.
İşleyecek aktif dönem zarar + 36.736.70TL.
48.302,17 TL.
%60 kusur indirimi (48.302,17 x 140) : 19.320,86 TL. olduğu,

– Dava dışı anne *** ‘in destek zararının;
İşlemiş aktif dönem zararı 11.565,47 TL.
İşleyecek aktif dönem zararı + 36.736.70TL,
48.302,17 TL.
%60 kusur indirimi (48.302,17 x %40) : 19.320,86 TL. olduğu,
– TRH 2010 Hayat Tablosuna göre ve %20 kask indirimi yapılmaksızın yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması halinde dahi tüm hak sahiplerinin toplam destek zararı:
– Davacı Eş …’in destek zararı :164.238,57 TL.
– Davacı çocuk … ‘in destek zararı : 865,56 TL.
– Davacı çocuk … ‘in destek zararı : 4.101,00TL.
– Dava dışı baba …’in destek zararı : 19,320,86 TL.
– Dava dışı anne ***in destek zararı + 19.320.86TL.
207.846,85 TL. toplam zarar hesabı yapıldığı ve hesaplanan toplam zararın 360.000,00 TL. olan poliçe limitinin altında olduğu, bu nedenle garamaten paylaştırma hesabı yapılmasına gerek kalmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür. Davalının hesap yöntemine yönelik itirazın PMF yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamanın dikkate alınması gerektiği yönünde olup, kaza tarihi …’dir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2019/5206 Esas 2020/8874 Karar ve 2020/2598 Esas 2021/34 Karar sayılı içtihatlarına göre ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi nedeni ile hesaplama yapılırken TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılmalıdır. İzah edilen nedenle davalının hesaplama yöntemine yönelik itirazlarına itibar edilmemiştir. Davalının diğer itirazları kusura ilişkin olup, söz konusu hususlarda yukarıda ayrıntısı ile açıklama yapılmıştır.
Mahkememizce aktüer bilirkişi raporunda yapılan ihtimalli hesaplamalardan TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplanıp, murisin kaza sırasında kask takmaması nedeni ile % 20 oranında indirim yapılan tutarlar üzerinden davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıkları; yani davacı eş …’in 131.390,85 TL, çocuk …’in 692,45 TL, …’in 3.280,80 TL destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığı, davacı …’in ise tazminata hak kazanmadığı kabul edilmiştir.
Davacılar vekili ***/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davacyı ıslah etmiş ve harcını yatırmış, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür. Davalının ıslah dilekçesine itirazı kusur oranlarına yönelik olup, yukarıda ayrıntısı ile açıklama yapılmıştır.
Davacılar vekili dava açmadan önce Kayseri ***. Noterliği’nin ***/2018 tarihli *** yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek KTK’nun 97.maddesi uyarınca davalıya başvurmuş, başvurunun ***/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı, kural olarak başvurunun tebliğinden itibaren 8 işgünü geçtikten sonra ***/2018 tarihinde temerrüde düşmekte ise de davacıların ihtarnamede davalıya daha uzun bir süre olan 15 gün verdiği, tebliğden itibaren 15 gün hesaplandığında davalının 26/10/2018 tarihinde temerrüde düştüğü görülmüştür.
İzah edilen nedenlerle davacı ***’in davasının reddine, davacı …’in davasının kısmen kabulü ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğu ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olması koşulu ile 692,45 TL’nin temerrüt tarihi olan ***2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacılar … ve …’in davalarının kabulü ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğu ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olması koşulu ile davacı … için 131.390,85 TL ve davacı … için 3.280,80 TL olmak üzere toplam 134.671,65 TL’nin temerrüt tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ve mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı ***’in davasının REDDİNE,
2-Davacı …’in davasının KISMEN KABULÜ ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğu ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olması koşulu ile 692,45 TL’nin temerrüt tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Davacılar … ve …’in davalarının KABULÜ ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğu ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olması koşulu ile davacı … için 131.390,85 TL ve davacı … için 3.280,80 TL olmak üzere toplam 134.671,65 TL’nin temerrüt tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı …’in red ile sonuçlanan davası yönünden alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıların başlangıçta peşin yatırdığı 44,40 TL peşin harç ve 448,68 TL harçtan mahsubu ile peşin harcın 433,78 TL olarak değerlendirilmesine,
5-Davacı …’in kısmen kabul ile sonuçlanan davası yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsuptan sonra kalan 433,78 TL harçtan mahsubu ile davacıların bakiye harcının 374,48 TL kaldığının tespitine,
6-Davacılar … ve …’in kabul ile sonuçlanan davası yönünden alınması gereken 9.199,42 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsuptan sonra kalan 374,48 TL olarak hesaplanan peşin harcın mahsubu ile eksik 8.824,94 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama giderinin) davanın kabul ve red oranına göre 1.307,37 TL’sinin davalıdan alınarak ve 12,63 TL’sinin davacılar … ve …’den müşterek müteselsil alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacılar tarafından yapılan başvurma harcı 44,40 TL, peşin harç 44,40 TL, ıslah harcı 448,68 TL, tebligat, müzekkere ve posta gideri 302,45 TL, ATK rapor ücreti 323,00 TL, bilirkişi ücreti 2.600,00 TL olmak üzere toplam 3.762,93 TL yargılama harç ve giderinin kabul ve red oranına göre 3.726,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacılar …, … ve …’e ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı …’in red ile sonuçlanan davasında 1.000,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-Davacı …’in kısmen kabul ile sonuçlanan davasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 692,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
12-Davacı …’in kısmen red ile sonuçlanan davasında davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 307,55 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya ödenmesine,
13-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 16.432,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
14-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 3.280,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
15-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.