Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/974 E. 2022/218 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan davalılardan sigortalı …’nın maliki olduğu işletenin ise diğer davalı ehliyetsiz … olan … plakalı aracın yaya olan müvekkili …’ye Kayseri İli, … İlçesi’nde … tarihinde çarparak müvekkilinin hayati tehlikeye sebebiyet olacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bu kazada ağır yaralandığını ve hayati tehlikesi olduğu için hastaneye kaldırıldığını, davalı ehliyetsiz sürücünün … ‘nın kaza adında durmamış ve olay mahallinden kaçtığını, müvekkilinin ağır yaralandığını ve yoğun bakım ünitesine sevkinin sağlandığını, bu geçen tedavi süreleri içinde müvekkilinin çalışmış olduğu iş yerine gidemediğini, … doğumlu olan müvekkilini asgari ücret ile çalıştığını, ancak kaza sebebi ile ağır yaralandığı için iş yeri ile problem yaşadığını ve sıkıntıya düştüğünü, müvekkilinin kazadan sonra ağır bir şekilde yaralandığını hafıza kaybının olduğunu ve halen eyin fonksiyonlarının sağlıklı bir insanınki gibi çalışmadığını, müvekkilinin çalışma gücünde sürekli olarak kayıp söz konusu olduğunu, kendisinin ve ailesinin ekonomik geleceğinin telafisi olmayacak şekilde zedelendiğini, tekrar aynı işi yapabilmesi için çok daha fazla efor ve güç kaybı harcadığını, müvekkilinin bekar olup evinin geçiminde babasına yardım eden tek kişi olduğunu, müvekkili ile … ‘nın karışmış olduğu trafik kazası sonucunda başlatılan soruşturma ile Kayseri … Çocuk Mahkemesi’nin … esasta görülen yargılamada davalı … ‘nın tam ve asli kusurlu bulunup 3.000,00 TL adli para cezasına mahkum edildiğini, davalı … şirketine gerekli olan başvuruların yapıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi giderleri için 100,00 TL, kazanç kaybı için 100,00 TL, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar için 100,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar için 100,00 TL olmak üzere toplamda 400,00 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … açısından kaza tarihinden, davalı … … Sigorta A.Ş. açısından poliçe limitleri ve hükümleri ile sınırlı olmak kaydı ile bildirim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 80.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve … ‘dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; ava dilekçesinde davacı taleplerinin belirli olmadığını, maddi ve manevi tazminatın kimden ne oranda istenildiğinin anlaşılmadığını, Kayseri … Çocuk Mahkemesi’nde alınan raporu kabul etmediklerini, müvekkilinin bu kazada tam kusurlu olmadığını, davacının kapşonunu kafasının önüne çekmiş şekilde karşıdan karşıya geçmek isterken kazanın meydana geldiğini, davacının dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkilinin olay yerinden kaçmadığını, ambulans gelene kadar olay yerinde beklediğini, iyi olduğunu görünce eve gittiğini, zira müvekkilinin yaşı küçük olduğu için çevreden zarar verebilecekleri endişesi ile korktuğunu, zaten davacıya yardım edecek bir durumunun bulunmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine yüzünde iz bulunmadığını zira kaza neticesi davacının sürüklenmediğini, davacının bu kaza neticesi malul kalmadığını, işgücü kaybı bulunmadığını, zira davacının halen çalıştığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle 4.732,00 TL davacı tarafın tedavi giderleri olarak SGK’ya ödeme yaptığını, ayrıca davacının tedavisinin yapıldığı … Hastanesi’ne davacının babası tarafından verilen borç senedini ödediğini, … ‘nın çalışmadığını bir gelirinin bulunmadığını, adına kayıtlı malvarlığı bulunmadığını, geçimini ailesinin sağladığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacının başvuru yaptığını ancak eksik evraklarının olduğunu, söz konusu belgelerin davacıdan talep edilmişse de davacı tarafça herhangi bir belge iletilmediğinden sürecin devam ettirilemediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın kaza tarihi itibariyle … tarihinde yürürlüğe giren zorunlu mali sorumluluk genel şartlarına tabi olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının 611 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, ZMMS poliçesinin ancak ve ancak gerçek ve doğrudan zarar kalemleri için teminat verdiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
… tarihli celsede; Davacı …’nin celse arasında mahkememiz kaleminde hazır edilmesi halinde ERÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevkinin sağlanarak 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde davaya konu … tarihli trafik kazası nedeniyle; Kaç gün iş ve güçten kaldığı, Kaç günde iyileşeceği, Sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, Yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa faturalandırılmayan giderlerin ne kadar olacağı konularında rapor alınmasına karar verilmiş, ERÜ ATK Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; …’nin … tarihli trafik kazası sonucu 3 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, 1 ay süreyle bakıcı desteğinin uygun olacağı, herhangi bir fonksiyonel kayıp tarif ve tespit edilmediği dolayısıyla tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 olduğunu, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığını, mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafı tespit edilmediğini, bununla birlikte ek bilgi, belge, sunulması ve talep edilmesi halinde bu hususun tekrar değerlendirilebileceği mahkememize bildirilmiştir.

HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Dr. ‘ın mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; bahse konu trafik kazasında … plaka sayılı otomobilin sürücüsü … ‘nın 2918 sayılı KTK m. 47/1-c ve m.74 kural ihlalleri ile tam kusurlu olduğunu, yaya …’nin kural ihlali yaptığına dair bir bulgu mevcut olmadığından kusur atfedilmemesi gerektiğini, belirtilen kusur şatlarında … plaka sayılı otomobil sürücüsü … ‘nın kusur oranının %100 olduğu olması gerektiğini mahkememize bildirmiştir.
… tarihli celsede; davaya konu mahalde … günü, saat 10:00’da keşif icrasına, refakete bir trafik kazaları konusunda uzman mühendis alınmasına, bilirkişiden … tarihli trafik kazasında tarafların kusur ihlal ettikleri kurallarda belirtilerek kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti konusunda gerekçeli ve denetime açık rapor aldırılmasına karar verilmiş keşif icra edilmiş ve akabinde bilirkişi … tarafından mahkememize ibraz edilen … tarihli raporda özetle; … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘nın %100 oranında kusurlu olduğunu yaya …’nin kusursuz olduğunu mahkememize bildirmiştir.
… tarihli celsede; Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na mahkememizce temin edilen tüm tedavi evrakları ile beraber davacı asılın mevcutlu olarak sevki ile, mahkememizce aldırılan … tarihli rapora karşı taraf vekillerinin itirazlarının incelenip değerlendirilmek suretiyle HMK’nın 281/2. Maddesi uyarınca ek rapor düzenlenilmesinin istenilmesine karar verilmiş, ERÜ ATK Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; …’nin … tarihli trafik kazası sonucu 3 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, 1 ay süreyle bakıcı desteğinin uygun olacağı, herhangi bir fonksiyonel kayıp tarif ve tespit edilmediği dolayısıyla tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 olduğunu, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığını, mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafı tespit edilmediğini, bununla birlikte ek bilgi, belge, sunulması ve talep edilmesi halinde bu hususun tekrar değerlendirilebileceği mahkememize bildirilmiştir.
… tarihli celsede HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek aktüerya ve adli tıp uzmanına konusunda nitelikli hesaplama uzmanı olarak belirlenmesine, HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; kaçınılmaz tedavi giderleri ve talep edilen tazminatlar yönünden hesaplama yapılmasının istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi … ‘ün mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda özetle; davacının dava konusu kaza sonrasında çalışma gücünün yitirilmesi zararının bulunmadığını, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararı bulunmadığını, bakıcı gideri zararının 1.777,50 TL olduğunu, geçici iş göremezlik zararının 2.411,90 TL olduğunu, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararının 5.678,00 TL olduğunu, toplam tedavi giderleri zararının 9.867,40 TL olduğunu, söz konusu zararların davalı … tarafından temin edilen ZMSS poliçesi sağlık/tedavi giderleri teminat limiti kapsamında kaldığını mahkememize bildirmiştir.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, … tarihinde davalı … ‘in sevk ve idaresindeki ve davalı …’e ait … plakalı aracın davacı yayaya çarptığını ve kazada yaralandığını, … aracın kusurlu olduğundan bahisle kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gderi, ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı … ise usule uygun başvuru olmadığını ve davanın reddini dilemiştir. Davalı gerçek kişiler ise, davayı kabul etmemiş ve davanın reddini dilemiştir.
Davacının başvurusu bulunduğundan itiraz yerinde görülmemiştir.
Ceza dosyasının ve tescil kayıtlarının incelenmesinde kazanın … davalı … ‘in sevk ve idaresindeki ve davalı …’e ait … plakalı aracın davacı yayaya çarptığını ve kazada yaralandığı anlaşılmıştır.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, … plakalı aracın davalı bünyesinde sigortalandığı anlaşılmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Ceza dosyasındaki beyanlar, ceza dosyasındaki kusur raporu ve mahkememizce alınan iki tane kusur raporu uyarınca, davalı … ‘in yaya geçitinde geçmekte olan yaya olan davacıya çarptığından tam kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
– Mahkememizce maluliyet ait değerlendirmesinde;
Mahkememiz Erciyes Üniversitesi Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı bünyesinde rapor almıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ( Yargıtay … Hukuk Dairesi … E,… sayılı ilamı doğrultusunda) Anılan düzenlenme uyarınca mahkememiz rapor almıştır. Anılan raporda sürekli malul olmadığı, (3) ay geçici iş göremez olduğu ve (1) ay bakıcıya muhtaç olduğu değerlendirilmiştir.
Mahkememiz TRH 2010 tablosu üzerinden ve tedavi giderlerinin hasaplama yapılması amacıyla dosyayı aktüerya lisansı olan bilirkişiye ve adli tıp uzmanına dosya tevdi etmiştir. Anılan raporun yöntemine uygun olduğu 2.411,90 TL geçici iş göremezlik, 1.777,50 TL bakıcı gideri ve 5.678,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararı bulunduğu anlaşıldığından mahkememizce kabul görmüştür. Başkaca zararı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin geçici iş göremezlik zararının, bakıcı giderinin ve tedavi giderlerinin teminat kapsamı dışında olup olmadığına dair değerlendirmesinde;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Bu halde geçici iş görmezlik, bakıcı gideri, kaçınılmaz tedavi gideri sigorta teminatı kapsamında olduğu kabulü gerekir.
-Davalılar … ve … ‘in sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/6031, K. 2015/13494)
Somut olayda, aracın maliki ve yaralanan davalı … zarardan sorumludur. Davalı … haksız fiili hükümleri (TBK’nun 49. vd.) çerçevesinde zarardan sorumludur.
Somut olayda, alınan raporlar açıklanan gerekçeler uyarınca sürekli iş göremezlik talebi ve ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle tazminat talebi yönünden davanın reddine geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, kaçınılmaz tedavi gideri yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli çekilen ızdırap, davacının sürekli malul olmayışı, 3 ay geçici iş göremez oluşu ve 1 ay bakıcıya muhtaç olması, davalının tam kusurlu olması ve yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı için 7.000,00’er TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
– Faize ait değerlendirmede;
Dava öncesi zorunlu belgeler sunulmadığından sigorta şirketine dava tarihinde temerrüde düşüldüğü kabul edilmiştir. Davalı gerçek kişiler yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;
1-Davacının çalışma gücünün kaybedilmesine ilişkin zarar isteminin reddine,
2-Davacının ekonomik geleceğinden sarsılmasından doğan zarar istemine ilişkin davasının reddine,
3-Davacının geçici iş göremezlik, tedavi giderleri ve bakıcı giderlerine ilişkin davasının kabulü ile, 9.867,40 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
4-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Davacının çalışma gücünün kaybedilmesine ilişkin davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 274,61 TL peşin harç ve 33,37 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 307,98 TL harçtan mahsubu ile bakiye 227,28 TL’nin peşin harç olarak kabul edilmesine,
7-Davacının ekonomik geleceğinden sarsılmasından doğan zararına ilişkin davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 227,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 146,58 TL’nin peşin harç olarak ele alınmasına,
8-Davacının geçici iş göremezlik, tedavi giderleri ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 674,04 TL harçtan 146,58 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 527,46 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
9-Davacının manevi tazminat davasına ilişkin 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 478,17 TL harcın davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
10-Davacı tarafından peşin yatırılan 146,58 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 182,48 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan; 16 elektronik tebligat gideri 83,00 TL, 5 müzekkere gideri 53,00 TL, 14 tebligat gideri 210,40 TL, kep reddiyat gideri 1,10 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, ATK fatura gideri 1.082,00 TL olmak üzere toplam 2.929,50 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 548,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … yönünden 320,81 TL sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar … ve … tarafından yapılan 4 elektronik tebligat gideri 20,00 TL, 3 tebligat gideri 54,20 TL, tanık reddiyat gideri 80,00 TL, keşif harcı 314,50 TL, keşif taksi ücreti 125,00 TL, bilirkişi ücreti 550,00 TL ve 3 müzekkere gideri 27,40 TL olmak üzere toplam 1.171,10 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 951,87 TL’sinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine, artan kısmın davalılar … ve … üzerinde bırakılmasına,
12-Diğer davalı … … Sigorta A.Ş.tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
13-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
14-Davacının çalışma gücünün kaybedilmesine ilişkin davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara verilmesine,
15-Davacının ekonomik geleceğinden sarsılmasından doğan zarar istemine ilişkin davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
16-Davacının geçici iş göremezlik, tedavi giderleri ve bakıcı giderlerine ilişkin davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
17-Davacının manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
18- Davalı … ve … için reddedilen manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak … ve …’ya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, davalı … şirketinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*