Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/742 E. 2022/410 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

MAHKEMEMİZİN İŞBU … ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA:
DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : 1-…
2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : …
DAVALI : 1-…
2- …
: 3- …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-… ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen … plakalı araca çarpması sonucu iki taraflı ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini; kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacılar murisi … ve davacı …’ın yaralandığını ve …’ın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini; bu kazada davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olduğunu ve sürücü hakkında Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile kovuşturmaya başlandığını, bu dosyada bulunan … tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda …’ın asli kusurlu olduğunun, … ‘ın kusursuz olduğunun tespit edildiğini; dava öncesi … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olan davalı …’ne başvurduklarını, …’ın vefatı nedeniyle bu davalıdan davacı … adına 84.556,00-TL destekten yokun kalma tazminatını tahsil ettiklerini, bu miktarı aşan destek zararlarından davalıları sorumlu tuttuklarını, yine davacı …’ın kendi yalanması nedeniyle maddi zararlarının olduğunu, HMK’nun 107. maddesi gereği bu davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını beyanla davacı …’ın yaralanması sebebiyle şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın ve 30.000,00-TL manevi tazminatın; muris …’ın ölümü nedeni ile, davacı eş … için 1.000,00-TL maddi tazminat ile 50.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı …’nin sadece maddi tazminatlar yönünden trafik sigorta poliçesi limitleri dahilinde ve davadan önce ödediği84.556,00-TL’nı aşan kısımdan sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığını; sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç için müvekkili şirket tarafından … -… tarihleri arasında … no’lu ZMMS poliçesi düzenlendiğini; müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu; dava konusu kaza nedeniyle davacı yana … tarihinde 84.556,00-TL ödeme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini; davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini; kabul anlamına gelmemek üzere davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacıların desteği olduğunun ispatı gerektiğini; hesap yapılmasına karar verildiğinde maluliyet hesabının aktüerler listesinde kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından yapılmasını; davacıların SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadıklarının tespitini; iddiaları kabul etmemekle birlikte davada hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu; davacı taraf lehine hükmolunacak tazminata dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasını; sonuç olarak, tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla; … ‘ın maluliyeti için müvekkili şirkete başvuru yapılmamış olduğundan davanın reddi gerektiğini; mahkeme aksi kanaatte ise, kusur durumunun tespitini, bu davacının maluliyetinin tespitini, SGK’nun davacılara ödeme yapıp yapmadığının sorulmasını; kusur ve maluliyet tespitinin ardından aktüeryal hesaplamanın yerine getirilmesini; davaya yönelik tüm beyanların dikkate alınarak davanın reddini; yargılama giderleri ile vekalat ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, aksi halde hesaplanacak olan tazminat tutarından cevap dilekçesinde belirtilen indirim sebepleri göz önüne alınarak indirim uygulanmasını talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalı … ve … vekili tarihli cevap dilekçesinde özetle; … tarihinden müvekkillerinden … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile seyir halinde iken meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığını; Adli Tıp Kurumu raporuna göre … plakalı araç maliki müvekkili …’ın da olayda kusurunun olmadığının belirlendiğini; müvekkiline ait aracın … tarafından sigortalı olduğunu ve davacıya 84.556,00-TL ödeme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini; vefat eden …’ın SGK’na kaydının bulunmadığını; manevi tazminatın miktarının adalete uygun olması gerektiğini belirterek davanın reddini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın … istikametinden … istikametine seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yoldan gelen … plakalı araca çarpması sonucu iki tararlı ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya karışan … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının murisi …’ın yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, geride davacı ile davacının diğer kardeşlerinin kaldığını, meydana gelen kazada sürücü davalı …’ın %100 kusurlu olduğunu, … hakkında açılan Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında taksirle ölüme yaralamaya sebebiyet vermekten dolayı bu davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, kazaya neden olan … plakalı aracın davalı … tarafından ZMMS ile sigortalandığını, vefat eden …’ın davacının annesi olduğunu, davacının annesinin vefatı nedeni ile büyük bir elem ve üzüntü duyduğunu ve annesinin desteğinden mahrum kaldığını, bu kaza nedeni ile diğer mirasçılar tarafından Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden tazminat davası açıldığını, bu davanın da o dava ile birleştirilmesini talep ettiğini belirterek şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, 30.000,00-TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalılar süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, HMK’nun 128. maddesi uyarınca dava dilekçesindeki vakıaları inkar etmiş sayılmışlardır. Yargılama sırasında davalıların vekilleri davanın reddine karar verilmesini istediklerini beyan etmişlerdir.
DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca trafik kaza tespit tutanağına, trafik ve nüfus kayıtlarına, SGK kayıtlarına, tedavi evrak ve grafilerine, Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına, sigorta poliçesi ve hasar dosyalarına, tanık anlatımlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Uyap sisteminden asıl ve birleşen dava dosyasında davacıların aile nüfus kayıt tablosunun çıkarılarak dosya arasına alınmıştır.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … tarihi itibariyle ve halen … plakalı aracın trafik kayıt malikinin kim olduğu sorulmuş, … tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Gerçek kişi olan tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti için ilgili emniyet birimlerine müzekkereler yazılmıştır. Bu müzekkerelerin cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı … ‘ın T.C. Kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne (Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi’ne) müzekkere yazılarak davacı … ‘ın … tarihli trafik kazasında yaralanmasından dolayı bu hastanede gördüğü muayene ve tedavilerine ilişkin hasta tabela, müşahede kağıtları, her türlü tıbbi tahlil, rapor, reçete, ameliyat evrakları, hasta dosyası ile film ve grafilerin cd formatında birer örneği istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı …’ın T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle Kayseri Şehir Hastanesi’ne müzekkere yazılarak bu davacının … tarihli trafik kazasında yaralanması nedeniyle bu hastanede gördüğü tüm muayene ve tedavilerine ilişkin olarak hasta tabela, müşahede kağıtları, her türlü tıbbi tahlil, rapor, reçete, ameliyat evrakları, epikriz raporları, hasta dosyasının örneği ile film ve grafilerinin cd formatında birer örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacıların T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak …tarihinde meydana trafik kazasında davacı …’ın yaralanması ve eşi … ‘ın vefatı nedeniyle SGK tarafından davacılara rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığının, ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasına, varsa maaş veya gelir bağlama yahut ödeme yapma kararının, peşin sermaye değerinin hesaplanmasına ilişkin tabloların ve bunlara dayanak yapılan kayıt ve belgelerin suretleri istenmiştir. … ve … tarihli yazılar ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacıların ve davalı sigortalı … ‘ın T.C. kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle davalı …’ne müzekkere yazılarak, … başlangıç, … bitiş tarihli, acente no:… , poliçe no:… , ürün no:… sayılı, ZMMS poliçesi ile sigortalanan, sigortalı …’a ait … plakalı araç ile … plakalı aracın … günü … ili, … ilçesinde çarpışmaları sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı …’ın ölümü ve eşi …’ın vefatı nedeniyle davacıların …’ne başvurusu olup olmadığının, varsa başvuru tarihi ve akıbeti sorulmuş, davacıların başvuru tarihini gösterir kayıt ve belgelerin, sigorta poliçesinin, davacılara yapılan ödemelere ilişkin kayıt ve belgelerin okunaklı birer örneğinin gönderilmesi istenmiştir. … tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak bu mahkemenin … Esas … Karar sayılı ilamı ve dava dosyasının Uyap kayıt örnekleri celp edilmiştir. İncelemesinde; …’ın üzerine atılı taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçunun sabit görülerek 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan cezalandırılması ile açılan kamu davasında sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili Av. … tarafından verilen … tarihli cevap dilekçesinde davacı …’ın iş göremezlik zararı ile ilgili talebi hakkında davadan önce başvurusu olduğu ancak cevap dilekçesinde yazılı eksik belgelerin kendilerince istenmiş olmasına rağmen davacıların bu belgeyi tamamlamadığı, yine vefat nedeniyle … tarihinde 84.556,00-TL tazminat ödemesi yaptıklarını beyan ettiği, hem cevap dilekçesinde hem de … tarihli cevabi yazılarında bu ödemeye banka dekontu fotokopisi sunulduğu halde aynı avukatın … tarihli müzekkeremize verdiği … tarihli cevabı yazısında ” … ilgi yazı ile talep edilen hasar dosyası davaya istinaden açıldığından sadece poliçe ve dekont yazı ekinde gönderilmektedir.” denildiği, bu yazı cevabı ile cevap dilekçesinin içeriğinin açıkça birbiri ile çeliştiği, daha önce açılmış hasar dosyası yoksa davadan önce … tarihli banka dekontu ile davacılar vekiline havale edilen 84.556,00-TL destek tazminatının neye istinaden ödendiği, davadan önce hasar dosyası açılmamışsa davacı …’ın iş göremezlik tazminatı ile ilgili başvurusunun eksik belgelerle nasıl yapılmış olduğu, …’nin özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun, son 3 aylık ücret belgesinin, banka hesap bilgilerinin, soruşturma dosyası örneğinin davacıdan ne sebeple ve nasıl talep edildiği halde davacının bunları sunmadığı hususlarının izaha muhtaç olduğu görülmekle davalı …’ye … tarihli yazımız, … tarihli cevabi yazıları ve … tarihli cevap dilekçesi örneği eklenmek suretiyle yeniden yazı yazılmasına, yukarıda belirtilen cevap dilekçesi ve cevabi yazı tarihlerinin birbirine yakın olduğu halde aralarındaki ve kendi içlerindeki çelişkilerin giderilmesi yönünden izahat yapılmasının, … tarihli müzekkeremiz ile sorulan her bir soruya atlanmaksızın açık ve net cevap verilmesi, istenilen tüm kayıt ve belgelerin atlanmadan eksiksiz olarak ve hasar dosyasının içindeki tüm belgelerin örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize … tarihli yazı ile cevap verilmiştir.
Davacı …’ın tedavilerine ilişkin olarak celp edilen tüm tıbbi evrak, film ve grafilerinin eklenmesi suretiyle Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilmiş, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan yazımız ekinde gönderilen tüm tedavi evrakları, film ve grafilerinin incelenerek, davacının muayenesi ile gerekli görülecek tüm tetkiklerinin yaptırılarak … tarihli trafik kazasında yaralanması nedeniyle davacı …’ın; … tarihli ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde sürekli sakatlık (maluliyeti) hali olup olmadığı, varsa yüzde kaç oranında maluliyeti olduğu, davacının geçici iş göremezlik durumu olup olmadığı, varsa geçici iş göremezlik süresinin kaç gün olduğu, (kaç günde iyileşebilir olduğu) hususlarında ayrıntılı rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular … tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında birlikte değerlendirildiğinde; …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (bilateral multipi kot, sternum, sol akromioklavikular eklem, sol korakoid çıkıntı, sol dirsek, lumbal vertebra transvers proces, sol asetabulum, bilateral iskiopubik kol) kırıkları, kafa içi kanama (intraventriküler, subdural, subaraknoid, temporal korteks kontüzyonu), hemopnömotoraks, pnömomediastinum, karaciğer ve sağ böbrek laserasyonu, omuz eklem ve dirsek hareketlerinde mevcut kısıtlılık ve solunum fonksiyon bozukluğu nedeniyle; 1-Altı (6) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı |tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu, 2-Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının %38 (yüzdeotuzsekiz) olduğu kanaati” bildirilmiştir.
Yargılama sırasında taraflarca bildirilen tanıklar usulünce dinlenmiştir.
Davacı Tanığı … duruşmada; “Davacılar benim köylüm olur. Davacı … köyde pancar ekiyor, çiftçilik yapıyor, hayvancılıkla uğraşıyor. 300 dekara yakın tarlası var. Şimdi hayvanı yok ama daha önceden küçükbaş hayvancılık da yapıyordu. Köyde çoban kalmayınca küçükbaş hayvanlarını sattı. Büyükbaş hayvancılık da yapıyordu. Kazadan önce benim gördüğüm kadarıyla 20 tane kadar büyükbaş hayvanı vardı. Kazadan sonra bakamaz olduğu için onları sattı. Kendisi hiç yürüyemiyor. Köye geldiğinde konu komşu ona yardım ediyor. Eşi … sağlığında ev hanımı idi, çalışmazdı. Davacı …’in 2 oğlu 1 kızı var. Davacı … büyük oğludur, Kayseride Hava İkmal’de memur olarak çalışıyor. Yine davacı … da aynı yerde memur olarak çalışıyor. Davacılardan … evli, davacı … ise bekardır. Davacı … şu anda çiftçilik yapamıyor, yardım alacak yürüyor.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmada; “Ben … Köyü’nün muhtarıyım. Davacıları köylüm olması nedeniyle tanırım. Davacı … bu davaya konu trafik kazasından önce … Köyü’nde otururdu. Çiftçilik yapardı, traktörü vardı. 300 dekarın üzerinde tarla ekerdi. Ayrıca hayvancılık yapardı. Trafik kazası geçirdikten sonra yarım adam oldu. Hiç bir şey yapamaz oldu, geliri sıfıra düştü. …’a bu tarım işlerinde çocukları yardımcı oldu. …, davacı …’in 40 yıllık eşidir. Beraber tarlaya gider çalışırlardı. Onun ölümünden sonra davacı …’in her şeyi değişti. 40 yıllık arkadaşını eşini kaybetti. Davacı … Hava İkmal Komutanlığı’nda işçi olarak çalışır, evlidir. Bu davacının evi ayrıdır, davacı … da Anatamir Fabrikası’nda işçi olarak çalışır. … bekardır, davacı babası … ile birlikte aynı evde yaşıyor. …olmasa babası yaşayamaz. Bir atletini bile kendisi giyemiyor, … ‘e oğlu … bakıyor. Öbür oğlu … ve kız kardeşleri de babalarına bakıyor. … ‘in yardım edeceği biri olmazsa yaşamına devam edemiyor.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. ve 268. maddesi gereği mahkememizce resen seçilecek bir trafikçi – makine mühendisi bilirkişiye dosyanın tevdiine, HMK’nun 273. maddesi gereği iddia, savunma, trafik kaza tespit tutanağı, Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, bu dosyadan alınan Adli Tıp Kurumu’nun kusur raporu, ifade tutanakları, beyanlar, dosyamıza sunulan ve celp edilen tüm deliller incelenmek suretiyle … tarihli trafik kazasının oluşumunda kim veya kimlerin ne oranda kusurlu olduğu hususunda hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Trafik-Makine Mühendisi bilirkişi Dr. Öğretim Üyesi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “… tarihli trafik kazasının oluşumunda; … plaka sayılı araç sürücüsü …, 2918 sayılı K.T.K. M.52/1-b kural ihlali ile “kusurlu”, m.84/g (Kod 07) kural ihlali ile “asli kusurlu” olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … ise, kendi şeridinde seyrinde kazanın oluşumuna negatif bir etkisi olmadığından ve kural ihlali de bulunmadığından, atfı kabil bir kusurunun olmadığı, mevcut kural ihlallerine göre kusur oranı değerlendirmesinde, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu ” bildirilmiştir.

Dosyanın içindeki belgelerin dizi pusulasına bağlanılmak ve tutanak ile aktüer bilirkişisine tevdi ile dava konusu yapılan alacak kalemleri bakımından nitelikli hesaplama yapılmasına karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “1- … ödeme tarihindeki verilere göre yapılan beşaplama neticesinde, davacı eş …’ın nihai gerçek destek zararının; işlemiş dönem zararı 5.392,54-TL, işleyecek dönem zararı 94.695,16-TL olmak üzere toplam 100.087,70-TL olduğu, davalı … şirketi tarafından ise 84.556,00-TL ödendiği, ödemenin gerçek zararın altında yetersiz bir ödeme olduğu, dosya kapsamında ibraname de bulunmadığından ödemenin makbuz hükmünde sayıldığı, buna göre işbu hesap raporu tarihindeki verilere göre davacı eşin bakiye destek zararının yeniden hesaplanması gerektiğinin anlaşıldığı ve hesaplandığı, işbu rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama neticesinde, davacı eş …’ın bakiye nihai gerçek destek zararının; işlemiş dönem zararı 16.366,66-TL ve işleyecek dönem zararı 112.54436-TL olmak üzere toplam 128.911,02-TL güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu (128.911,02 – 92.728,97) 136.182,05-TL olduğu, davacı …’ın kendi yaralanmasından dolayı zararının hesaplanmasında ise; 6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının 9.618,72-TL olduğu, davacı talebinin 200,00-TL olduğu, %38 özür oranına göre sürekli iş göremezlik zararının; işlemiş aktif dönem zararı 110.291,52-TL işleyecek pasif dönem zararı 85.533.71-TL olmak üzere toplam 95.825,23-TL olduğu, davacı talebinin ise 800,00-TL olduğu, hesaplanan tüm zararların poliçe limit dahilinde olduğu” belirtilmiştir.
Davacılar vekilinin aktüer bilirkişi raporuna itiraz ve talebi üzerine ziraat bilirkişisi … ‘den davacı tarafın … tarihli itiraz dilekçeleri dikkate alınarak davacı …’ın tarımsal faaliyetleri nedeniyle gelirinin tespiti konusunda rapor aldırılmıştır.
Ziraat Mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; davacı …’ın tarımsal faaliyetleri nedeniyle bir aylık zirai kazancının 2.367,24-TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizin … Esas ve… Karar sayılı ilamı ile davacı … tarafından …, … ve … aleyhine açılan tazminat davasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği de dikkate alınarak davamız ve birleşen dava yönüyle dosyanın daha önce rapor hazırlayan aktüer bilirkişiye tevdi ile ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki tedavi evrakları ve varsa CD kayıtlarının müzekkereye eklenmesi suretiyle; davacı vekilince, davacı …’ın vesikalık fotoğrafı ile birlikte mahkeme kaleminde hazır edildiğinde davacının Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek Anayasa Mahkemesi’nin … tarihli … – … E-K sayılı iptal kararı nedeniyle “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne ve “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre ayrı ayrı davaya konu … tarihli trafik kazası nedeniyle; kaç gün iş ve güçten kaldığı, kaç günde iyileşeceği, sürekli iş görmezlik durumu ve oranı, yaralanmasının bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa faturalandırılmayan giderlerin ne kadar olacağı konularında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen … tarihli raporda özetle; “Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve/veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında birlikte değerlendirildiğinde; …’ın … tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik (bilateral multip kot, sternum, sol akromioklavikular eklem, sol korakoid çıkıntı, sol dirsek, fumbal vertebra transvers proçes, sol asetabulum, bilateral iskiopubik kol) kırıkları, kafa içi kanama çintraventriküler, subdural, subaraknoid, temporal korteks kontüzyonu), hemopnömotoraks, pnömomediastinum, karaciğer ve sağ böbrek laserasyonu, omuz eklem ve dirsek hareketlerinde mevcut kısıtlılık ve solunum fonksiyon bozukluğu nedeniyle; 1-Altı (6) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu), 2-Vücut genel çalışma gücünden %53 (yüzdeelliüç) oranında kaybettiği, 3-Mevcut evrak içeriğinden trafik kazasıyla ilgili SGK kapsamında olmayan tedavi masrafi tespit edilmediği, bununla birlikte ek bilgi, belge (makbuz, fatura, dekont, fiyat, tutar dökümü vb.) sunulması ve talep edilmesi halinde bu hususun tekrar değerlendirilebileceği” belirtilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “İşbu rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama neticesinde, davacı eş …’ın bakiye nihai gerçek destek zararının; işlemiş dönem zararı 69.858,28-TL ve işleyecek dönem zararı 294.951.72-TL olmak üzere 363.910,00-TL olduğu, güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu (363.910,00 – 109.888,05) :254.021,95-TL olduğu, … kaza tarihinde ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 360.000,00-TL olduğu, davalı … şirketinin 84.556,00-TL dava öncesi ödeme yaptığı, bakiye poliçe limitinin (360.000,00 – 84.556,00) 275.444,00-TL olduğu, bu şekilde 254.021,95-TL bakiye zararın da poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacı …’ın kendi yaralanmasından dolayı zararının ise; 6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının 14.197,23-TL olduğu, sürekli iş göremezlik zararının hesabında ise; İşlemiş aktif dönem gelirinin 39.974,47-TL, işlemiş pasif dönem gelirinin 1.106.983,24 TL ve işleyecek pasif dönem zararının 588.103,44-TL olmak üzere 735.061,15-TL olduğu, %38 özür oranına göre (735.061,15 x 438) 1 279,323,23-TL olduğu, %53 maluliyet oranına göre (735.061,15 x 453) : 389,582,40 TL olduğu, 18/05/2018 kaza tarihinde, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik için kişi başına ZMMS poliçe limitinin toplam 360.000,00-TL olduğu, birleşen dosyada davacı çocuk …’un annesi …’ın ölümü nedeniyle destekten yoksun kaları hak sahibi olmadığının değerlendirildiği, bu gerekçe ile destek zararı hesabı yapılmadığı, davacı talebinin 1.000,00-TL olduğu” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma, geçici ve kalıcı iş göremezlik zararlarına yönelik maddi tazminat ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira dava ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı açılmıştır.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile dava, mahkememiz heyeti tarafından sonuçlandırılmıştır.
Davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, davalı … adına trafikte kayıtlı, davalı …’ın idaresindeki … plakalı araçla …. plakalı aracın … tarihinde çarpışmaları sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı araç içinde yolcu olan …’ın vefat ettiği ve davacı …’ın yaralandığı, davalı … şirketi tarafından davacı tarafa daha önce 84.556,00-TL ödeme yapıldığı tarafların kabulündedir.
Asıl ve birleşen dava dosyasında tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; mahkememizin yetkisine ilişkin ilk itirazın ve KTK’nun 97. maddesi gereği dava şartı yokluğuna ilişkin itirazın haklı olup olmadığı, … tarihli trafik kazasının oluşumunda kimin ne oranda kusurlu olduğu, bu kazada yaralanması nedeniyle davacı …’ın geçici iş göremezlik zararı ve maluliyet zararının olup olmadığı, …’ın vefatı nedeniyle asıl dosyada davacı …’ın bakiye destek zararının ve birleşen dosyada …’un destek zararının olup olmadığı, varsa davalıların bu zararlardan sorumlu olup olmadığı, ayrıca asıl ve birleşen dosyada tüm davacıların manevi zararı olup olmadığı, varsa sigorta şirketi dışındaki diğer davalıların bu zarardan sorumlu olup olmadıkları konularında toplanmaktadır.
Asıl dava dosyasında tensip ara kararı ile HMK’nun 30. ve 112/1(ğ) maddeleri uyarınca davacılar vekiline davacı …’ın yaralanması nedeniyle şimdilik kaydı ile talep edilen 1.000,00-TL maddi tazminatın hukuki dayanağının ne olduğunu, geçici iş göremezlik zararına karşılık mı, maluliyet zararına karşılık mı, yoksa başka bir sebepten dolayı mı talep edildiğini, tazminatın birden fazla nedeni varsa 1.000,00-TL’den her biri için kaçar TL talep edildiğini açıklaması istenmiştir. Davacılar vekili bu konuda taleplerini açıklayıcı dilekçe sunmuştur.
Açılan davanın trafik kazasında davacı …’ın yaralanması ve …’ın vefatı nedeniyle bir miktar maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, kazaya karışan … plakalı aracın ve davalıların mal varlıklarının bizatihi uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK’nun 389. maddesinin yasal koşulları bulunmadığından, davacılar vekilinin araç üzerine veya davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Asıl dosyada davacılar vekili, … tarihli dilekçesi ile davacı davacı … adına müteveffa eşi …’ın ölümünden dolayı destek zararı ile kendi yaralanmasından dolayı geçici iş göremezlik zararı ile sürekli iş görmezlik sakatlık tazminatını fazlaya ilişkin hakkımızı saklı tutarak kısmen talep ettiklerini, işbu dosya, son gelen adli tıp raporu doğrultusunda hesap bilirkişisine tevdi edildiğini ve bilirkişinin dosyaya sunduğu … tarihli raporunda taleplerine konu gerçek zararları hesapladığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taleplerini işbu rapor doğrultusunda ıslah ettiklerini, davacı eş …’ın eşinin vefatından kaynaklı destek zararı için talep ettiğimiz; 1.000,00-TL’nı 253.021,95TL arttırarak, 254.021,95-TL’na yükselttiklerini, davacı …’ın kendi yaralanması nedeniyle geçici iş göremezlik zararından kaynaklı tazminat taleplerini 200,00-TL’dan 13.997,23-TL arttırarak 14.197,23-TL’na yükseltiklerini, davacı …’ın kendi yaralanması nedeniyle maluliyet (sürekli iş göremezlik) zararından kaynaklı talep ettikleri 800,00-TL’nı 388.782,40-TL arttırarak 389.582,40-TL’na yükselttiklerini beyanla ıslah taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin talebimiz saklı kalmak kaydı ile müteveffa …’ın vefatından dolayı; davacı eş … için kendilerine dava öncesi yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan 254.021,95-TL destek zararı tazminmatı ile davacı …’ın kendi yaralanmasından dolayı 14.197,23-TL geçici iş görmezlik zararı ve 389.582,40-TL sürekli iş görmezlik maluliyet zararı toplamı olan 657.801,58-TL’nın, kaza tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı … şirketi yönünden her üç alacak yönünden de poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere), manevi tazminat ile ilgili dava dilekçesindeki taleplerini tekrarla bu taleplerin (sigorta şirketi dışındaki davalılar aleyhine) aynen kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir.
Yetki ilk itirazının değerlendirmesinde;
Asıl dava dosyasında davalı … şirketi vekili yasal süresi içinde yetki ilk itirazında bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK ‘nun 6/1. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 16. maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesidir yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlık Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklandığından ve bu sigorta türü 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde düzenlendiğinden diğer bir yetki kuralı da bu yasada yer almakta olup, “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü ile sigortanın merkez ve şubeleri, sigorta sözleşmesini yapan acenta veya kazanın meydana geldiği yerin yetkili kabul edilmesine, Aynı hüküm ZMSS genel şartlarının C.7. maddesinde de tekrar niteliğinde yer almaktadır.
Somut olayda olduğu üzere bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacılar bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacılar, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir. (aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Karar)
Dava konusu uyuşmazlıkta haksız fiile ilişkin 6100 Sayılı HMK’nun 16. maddesinde yer alan haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi kuralı dikkate alındığında; dava dilekçesine, trafik kaza tespit tutanağına ve dosyamız içindeki diğer kayıtlara göre kazanın meydana geldiği yer ve davacıların yerleşim yeri Kayseri’dir. Buna göre mahkememiz yetkilidir. Dolayısıyla yukarıda anlatılan yasal hükümlere ve kanunda belirlenen yetki kurallarına göre; kazanın meydana geldiği yer ve davacıların ikametgahı yetki kuralına göre mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış ve davalı …’nin yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
KTK’nun 97. maddesine ilişkin dava şartının değerlendirmesinde;
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda asıl dosyada eşi …’ın vefatı nedeniyle davacı … adına dava tarihinden önce davalı …’ne başvurmuş, sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açılarak … tarihinde davacı … için 84.556,00-TLdestekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapmıştır.
KTK’nun 97. maddesinde öngörülen başvuru dava şartı, HMK’nun 114 ve 115. maddeleri uyarınca tamamlanabilir dava şartı olduğundan, Mahkememizce yargılama sırasında asıl dosyada davacı …’ın geçici ve sürekli işgöremezlik tazminat talebi yönünden ve birleşen … Esas sayılı dosyada davacı …’un destekten yoksun kalma zararına ilişin maddi tazminat talebi yönünden KTK’nun 97. maddesi uyarınca başvurusu varsa buna dair kayıt ve belge örneklerini sunması, başvurusu yoksa KTK’nun 97. maddesi uyarınca davalı …’ne başvuru yapması ve bu yapacağı başvurusuna ilişkin bilgi, belge, kayıt ve başvuru yaptığına ilişkin tebligat evraklarını sunması hususunda adı geçen davacılara usulünce kesin süre verilmiş, kesin süreye içinde bu davacılar adına davalı … şirketine başvuruda bulunulduğuna ilişkin kayıt ve belge örnekleri davacılar vekili tarafından dava dosyasına sunulmuştur. Buna göre 6704 sayılı yasa gereğince davacılar için davalı … şirketine başvuruda bulunulması şartının mevcut olduğu görülmüştür.
Kusur durumunun değerlendirmesinde;
Mahkememizce Trafik-Makine Mühendisi bilirkişi Dr. Öğretim Üyesi … ‘dan alınan … tarihli raporda özetle; “… tarihli trafik kazasının oluşumunda; … plaka sayılı araç sürücüsü …, 2918 sayılı K.T.K. M.52/1-b kural ihlali ile “kusurlu”, m.84/g (Kod 07) kural ihlali ile “asli kusurlu” olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … ise, kendi şeridinde seyrinde kazanın oluşumuna negatif bir etkisi olmadığından ve kural ihlali de bulunmadığından, atfı kabil bir kusurunun olmadığı, mevcut kural ihlallerine göre kusur oranı değerlendirmesinde, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu” bildirilmiştir. Bilirkişinin … tarihli kusur raporu, dosya kapsamındaki trafik kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, bu dosyadan alınan Adli Tıp Kurumu’nun kusur raporu, ifade tutanakları, beyanlar, dosyamıza sunulan ve celp edilen tüm deliller ve meydana gelen olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Destekten yoksun kalma zararına dair değerlendirmede;
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “Destekten yoksun kalma zararı” ile “Destekten yoksun kalma tazminatı” kavramaları incelenmelidir.
Trafik kazası, bir kişinin ölümü sonucunu doğurabilir. Böyle bir durumda, bazı kişiler onun ekonomik desteğinden, malî yardım ve bakımından yoksun kalabilirler. İşte; ölenin destek ve yardımından yoksun kalanlarının uğradıkları bu zarara, destek kaybından doğan zarar denir.
Destekten yoksun kalma zararı TBK’nun 53. maddesinde yer almaktadır. Madde aynen;
“Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Görüldüğü gibi destek zararları sayılırken “özellikle şunlardır” demekle madde metninde sayılan zararlar ile sınırlandırılmamıştır. Madde de çok dar kapsamlı sayılan zararların ne tanımı ne de şartları yer almıştır. Desteğin ölümünden önce kurulmuş olan veya destek yaşasaydı, kurulması muhtemel olan bir bakım ilişkisinin tespit edilmesi, ardından bu bakım ilişkisinin destek yaşasaydı gelecekte göstereceği değişim neticesinde, destekten yoksun kalanın uğradığı zarar miktarının ve ödenecek tazminat miktarının tespit edilmesi, tahminlere ve varsayımlara dayalıdır.
TBK’nun 53. maddesinin öngörmüş olduğu hâl, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun kalma tazminatı” denir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir şahıs öldüğünde, ölenin sağlığında destek olduğu veya ileride destek olacağı kimseleri korumayı, desteklerinin ölümünden önceki sosyal ve ekonomik durumlarına uygun hayat sürdürebilmeleri için, ölüm sebebiyle mahrum kaldıkları yardımı, ölüme sebebiyet verenden tazmin edebilmelerini amaçlayan bir tazminat türüdür. Kanun metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunun yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi hâlde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme imkânı tanımaktır.
Destek zararından bahsedebilmek için destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli imkânlardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma şartı gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, davacının ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.
“Destekten yoksun kalanların meydana gelen zararlarını tazmin hakkı ölenden intikal eden bir hak olmayıp doğrudan doğruya desteğini yitiren kişinin kendisinde doğan, asli ve bağımsız nitelikte bir haktır. Ölenle ya da mal varlığı ile bir bağıntısı bulunmadığı için bağımsız bir talep hakkı yaratır, Bu nedenledir ki ölen kimse ile destekten yoksun kalan arasında kanuni veya akdi bir bakım yükümlülüğü, mirasçılık ya da akrabalık ilişkisi bulunması gerekmemektedir. Destekten yoksun kalma tazminatı talebi miras yoluyla kazanılan, mirasçılık sıfatına bağlı bir hak olmadığından desteğin veya mirasçılarının da herhangi bir tasarruf hakkı bulunmamaktadır.” (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22/06/2018 tarihli ve 2016/5 E., 2018/6 K. sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/06/2011 tarihli ve 2011/17-142 E., 2011/17-411 K.; 20/04/2011 tarihli ve 2011/17-34 E., 2011/216 K.; 14/03/2019 tarihli ve 2017/1089 E., 2019/294 K. sayılı kararları).
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06/03/1978 tarihli ve 1/3 sayılı kararında destekten yoksun kalma tazminatı; “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminattır.” şeklinde tanımlanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30/11/2005 tarihli ve 2005/4-648 E., 2005/691 K. sayılı kararında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Burada sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O hâlde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç içerisinde bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/04/1982 tarihli ve 1979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/04/1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06/03/1978 tarih ve 1/3 sayılı kararının gerekçesinde de: “Destekten Yoksun Kalma Tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmış; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30/11/2005 gün ve 2005/4-648 E.-2005/691 K. sayılı ilamında da aynı esaslar benimsenmiştir.
Eldeki davada, … tarihli trafik kazası nedeniyle eşi …’ın vefatı dolayısıyla davacı …’ın destekten yoksun kalma zararı olduğu açıktır. Somut olayda davacı …’ın desteği …’ın olan kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda vefat eden … çalışmıyor olsa da, ev hanımı olup muhtemel ömrünün sonuna kadar ev işlerini yapması, manevi olarak destek olması ve sair sağ kalan aile bireylerine destek niteliğinde olduğundan asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği varsayılarak eşi davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı aktüer bilirkişiye hesaplatılmıştır.
Birleşen dosyada davacı … ise … tarihli trafik kazasında ölen …’ın kızıdır. Dosya kapsamı, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları ve nüfus kayıtlarına göre davacı … … tarihinde … ve … ‘a mahkeme kararı ile evlatlık olarak verildiği, evlat edinenler tarafından bakıldığı ve geçiminin sağlandığı anlaşılmaktadır. Trafik kazasında ölen …’ın birleşen dosyada davacı …’a sağlığında eylemli ve düzenli olarak baktığı, ölümü yüzünden davacı …’un bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinden mahrum kaldığı konusunda delil bulunmamaktadır. Bu nedenle birleşen dosyada davacı …’un destekten yoksun kalma zararının bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Geçici ve kalıcı iş göremezlik zararına dair değerlendirmede;
Asıl dosyada davacı olan …’ın, … tarihli trafik kazasında yaralanması nedeniyle 6 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, |tıbbi şifa süresinin 6 ay olduğu ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının %38 olduğu Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 25/07/2019 tarihli rapordan anlaşılmaktadır. Dolayısı ile adı geçen davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı nedeniyle maddi tazminat isteminin haklı olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporuna dair değerlendirmede;
Anayasa Mahkemesi’nin … tarih … Esas ve … Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı KTK’nun 90. ve 92. maddelerinde “Genel Şartlara” atıf yapan cümlelerin iptaline karar verilmiş ve bu karar … tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olmasıyla birlikte, destekten yoksun kalma tazminatı hesabında, %1,8 teknik faizin artık uygulanması mümkün değildir. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce zarar görenlerin cismani zarar ve destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanmasında TRH 2010 ve %10 artırım %10 iskonto yöntemi benimsenmiş olup TRH 2010 yaşam tablosunun uygulamasından ise vazgeçilmemiştir (Yargıtay … H.D.’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı ilamı).
Yargıtay uygulamalarına göre, maluliyet raporu adli tıp uzmanları tarafından düzenlenmeli ve maluliyet oranı kaza tarihindeki mevzuata uygun olarak belirlenmelidir. Mahkememizce … tarihli celsenin 2 numaralı ara kararı ile Anayasa Mahkemesi’nin … tarihli … – … E-K sayılı iptal kararı nedeniyle o tarihteki uygulamada yaşanan belirsizlikler üzerine davacı …’ın Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne ve “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre ayrı ayrı davaya konu … tarihli trafik kazası nedeniyle bir kez daha maluliyet raporu aldırılmıştır. Ancak daha sonradan bu konu, maluliyet oranının kaza tarihindeki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğine dair emsal Yargıtay kararları ile çözüme kavuşturulmuştur. Buna göre, trafik kaza tarihi olan … tarihi itibarı ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak alınan maluliyet raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli ikinci ek raporda TRH 2010 yaşam tablosu uygulanıp, %10 artırım %10 iskonto yöntemi ile hesap yapılmış olup ek raporda özetle; işbu rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama neticesinde, asıl dosyada davacı eş …’ın bakiye nihai gerçek destek zararının; işlemiş dönem zararı 69.858,28-TL ve işleyecek dönem zararı 294.951.72-TL olmak üzere 363.910,00-TL olduğu, güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu (363.910,00 – 109.888,05) 254.021,95-TL olduğu, … kaza tarihinde ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 360.000,00-TL olduğu, davalı … şirketinin 84.556,00-TL dava öncesi ödeme yaptığı, bakiye poliçe limitinin (360.000,00 – 84.556,00) 275.444,00-TL olduğu, bu şekilde 254.021,95-TL bakiye zararın da poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacı …’ın kendi yaralanmasından dolayı zararının ise; 6 ay süreli geçici iş göremezlik zararının 14.197,23-TL olduğu, sürekli iş göremezlik zararının hesabında ise; işlemiş aktif dönem gelirinin 39.974,47-TL, işlemiş pasif dönem gelirinin 1.106.983,24-TL ve işleyecek pasif dönem zararının 588.103,44-TL olmak üzere 735.061,15-TL olduğu, %38 özür oranına göre (735.061,15 x 438) 279,323,23-TL olduğu, 18/05/2018 kaza tarihinde, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik için kişi başına ZMMS poliçe limitinin toplam 360.000,00-TL olduğu, birleşen dosyada davacı çocuk …’un annesi …’ın ölümü nedeniyle destekten yoksun kaları hak sahibi olmadığının değerlendirildiği, bu gerekçe ile destek zararı hesabı yapılmadığı bildirilmiştir. Bu ek rapor; dosya içinde bulunan delillere ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun, ayrıca denetime elverişli olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır. Davalı … şirketinin tazminat tutarının hesaplanmasında %1,8 teknik faizin uygulanması itirazları, Anayasa Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile yerleşik Yargıtay uygulamaları karşısında mümkün değildir. Bu nedenle de bahsi geçen itiraza itibar edilmemiştir. Mahkememizce SGK nezdinde yapılan araştırmalar ile diğer tüm dosya kapsamı itibarı incelendiğinde bilirkişinin hesapladığı bu zarar tutarlarından tenzili gereken başkaca bir miktar bulunmadığı görülmüştür. Aksi davalı tarafça da iddia ve ispat olunmamıştır. Aktüer bilirkişinin ek raporu ile belirlenen destekten yoksun kalma zararının ve kalıcı iş göremezlik zararının davalı … şirketi tarafından temin edilen zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesindeki vefat/sakatlık teminat limiti trafik kaza tarihi itibariyle şahıs başına 360.000,00-TL olduğundan, yine geçici iş göremezlik zararı davalı … şirketi tarafından temin edilen zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesindeki tedavi giderleri teminat limiti trafik kaza tarihi itibariyle şahıs başına 360.000,00-TL olduğundan poliçe teminat limiti kapsamında kalmaktadır.
Manevi zarara dair değerlendirmede;
… tarihli trafik kazası nedeniyle asıl dosyada davacı olan …’ın eşi ve yine asıl ve birleşen dosyalarda diğer davacıların annesi … vefat etmiş, ayrıca davacı … yaralanmıştır. Bu nedenlerle tüm davacıların manevi zararlarının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 56. hükümlerine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. … günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, meydana gelen trafik kazasının oluş şekli, olay tarihi, kazanın oluşumundaki kusur durumu, bu kaza neticesi asıl dosyada davacı olan …’ın eşi ve yine asıl ve birleşen dosyalarda diğer davacıların annesi …’ın vefat etmesi, ayrıca asıl dosyada davacı …’ın kendi yaralanması, bu yaralanmanın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ile yukarıda ilkeler birlikte değerlendirildiğinde asıl dosyada davacı … ’ın kendi yaralanması nedeni ile açmış olduğu manevi tazminat davasının kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları koşulu ile alınarak bu davacıya ödenmesine, asıl dosyada davacıların, …’ın vefatı nedeni ile açmış oldukları manevi tazminat davasının kabulü ile … için 50.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile alınarak bu davacılara ayrı ayrı ödenmesine ve birleşen dosyada davacı …’un manevi tazminat davasının kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları kaydı ile alınarak bu davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Davalıların sorumluluğuna dair değerlendirmede;
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde davalı …’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı sıfatı ile, davalı …’ın işletin sıfatı ile ve davalı sürücü …’ın haksız fiil hükümlerine göre asıl dosyada davacı …’ın meydana gelen geçici ve kalıcı iş göremezlik zararından ve destekten yoksun kalma zararından sorumlu oldukları açıktır. Yine davalı …’ın işletin sıfatı ile ve davalı sürücü …’ın haksız fiil hükümlerine göre asıl ve birleşen dosyada davacıların manevi zararlarından da sorumlu oldukları değerlendirilmiştir.
Temerrüt tarihi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı … şirketi kazaya neden olan aracın ZMMS sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir.
Eldeki davada yukarıda KTK’nun 97. maddesi yönünden yapılan açıklamalarda değinildiği üzere davacı … adına destek zararına yönelik olarak dava açmadan önce davalı …’ne başvurulduğu ve sigorta şirketinin bu davacıya … tarihinde 84.556,00-TL ödeme yapıldığı dikkate alındığında destekten yoksun kalma tazminatı yönünde sigorta şirketi bu tarih itibarı ile temerrüte düşürülmüştür. Asıl dosyada davacı … adına geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile ilgili olarak yargılama sırasında sigorta şirketine başvurulduğundan sözü edilen bu talepler bakımından davalı … şirketi eldeki bu davanın açıldığı tarih itibarı ile temerrüte düşürülmüştür. Bu nedenle hükmedilen tazminatlara dava tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekmiştir. Davalı … ve davalı …’ın haksız fiil hükümlerine göre haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibarı ile sorumludurlar.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre;
… Esas sayılı asıl davasında; davacı … ’ın destekten yoksun kalma tazminatı davasının sübut bulmasından dolayı kabulü ile 254.021,95-TL’nin davalı ….’nin ZMMS poliçesinin 360.000,00-TL teminat limitli vefat teminatı kapsamında karşılanması ve teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile davalı ….’den temerrüt tarihi olan … tarihinden ve diğer davalılardan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları koşulu ile alınarak bu davacıya ödenmesine, yine davacı … ’ın kendi yaralanması nedeni ile açmış olduğu maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 14.197,23-TL geçici iş göremezlik zararı ve 279.323,23-TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 293.520,46-TL’nin davalı ….’nin ZMMS poliçesi teminat limiti çerçevesinde, geçici iş göremezlik zararının 360.000,00-TL limitli tedavi giderleri teminatı kapsamında karşılanması, kalıcı iş göremezlik zararının ise 360.000,00-TL teminat limitli sakatlık teminatı kapsamında karşılanması ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olması, davalı …’den dava tarihi olan … tarihinden ve diğer davalılardan haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları kaydı ile alınarak bu davacıya ödenmesine, davacı … ’ın sürekli iş göremezlik tazminatı ile ilgili fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin ise ispatlanamadığından reddine, davacı … ’ın kendi yaralanması nedeni ile açmış olduğu manevi tazminat davasının kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları koşulu ile alınarak bu davacıya ödenmesine, davacıların, …’ın vefatı nedeni ile açmış oldukları manevi tazminat davasının kabulü ile … için 50.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile alınarak bu davacılara ayrı ayrı ödenmesine, … Esas sayılı birleşen davasında ise; davacı …’un tüm davalılar aleyhinde açtığı maddi tazminat davasının sübut bulmadığından dolayı reddine, davacı …’un manevi tazminat davasının kabulü ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları kaydı ile alınarak bu davacıya ödenmesine karar verilmesi görüş ve kanaatine varılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarihli … Esas ve … Karar sayılı emsal içtihadı da dikkate alınarak asıl dosyada davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen maddi tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Mahkememizin … Esas sayılı asıl davasında;
1-Davacı … ’ın DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASININ KABULÜ ile 254.021,95-TL’nın davalı ….’nin ZMMS poliçesinin 360.000,00-TL teminat limitli vefat teminatı kapsamında karşılanması ve teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile davalı …’den temerrüt tarihi olan … tarihinden ve diğer davalılardan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları koşulu ile alınarak bu davacıya ödenmesine,
2-Davacı … ’ın kendi yaralanması nedeni ile açmış olduğu maddi tazminat DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 14.197,23-TL geçici iş göremezlik zararı ve 279.323,23-TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 293.520,46-TL’nin davalı …’nin ZMMS poliçesi teminat limiti çerçevesinde, geçici iş göremezlik zararının 360.000,00-TL limitli tedavi giderleri teminatı kapsamında karşılanması, kalıcı iş göremezlik zararının ise 360.000,00-TL teminat limitli sakatlık teminatı kapsamında karşılanması ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olması, davalı …’den dava tarihi olan … tarihinden ve diğer davalılardan haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları kaydı ile alınarak bu davacıya ödenmesine,
3-Davacı … ’ın sürekli iş göremezlik tazminatı ile ilgili fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davacı … ’ın kendi yaralanması nedeni ile açmış olduğu manevi tazminat davasının KABULÜ ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları koşulu ile alınarak bu davacıya ödenmesine,
5-Davacıların, …’ın vefatı nedeni ile açmış oldukları manevi tazminat davasının KABULÜ ile … için 50.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile alınarak bu davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; maddi tazminat yönünden alınması gereken 37.402,62-TL nisbi karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 485,01-TL peşin dava harcı ile 1.761,73-TL ıslah harcının mahsubu iye bakiye 35.155,88-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; manevi tazminat yönünden alınması gereken 9.563,40-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-İşbu davanın açıldığı tarihte zorunlu dava şartı olmadığı için arabuluculuk görüşmeleri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ve 485,01-TL peşin dava harcı ile 1.761,73-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.284,61-TL’nın davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı tarafça maddi tazminat davası yönünden yapılan 376,00-TL tebligat masrafı, 336,40-TL müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi masrafı, 220,50-TL e-tebligat gideri olmak üzere toplam 2.733,40-TL’ndan davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 2.275,23-TL’nın davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafça manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12-Davalılar tarafından yapılan yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider-delil avansından artan olması halinde hüküm kesinleştiğinde ilgili taraflarına iadesine,
14-Davacı … kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı lehine hükmedilen maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap ve taktir olunan 44.427,12-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … ‘a verilmesine,
15-Davalılar kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı .. ‘ın maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap ve taktir olunan 14.234,62 nispi vekalet ücretinin davacı … ‘dan alınarak davalılara verilmesine,
16-Davacı … , kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine takdir olunan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 11.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacı … ‘a verilmesine,

17-Davacı …, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine takdir olunan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacı …’a verilmesine,
18-Davacı …, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine takdir olunan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacı …’a verilmesine,

B-Mahkememizin … Esas sayılı birleşen davasında;
1-Davacının tüm davalılar aleyhinde açtığı MADDİ TAZMİNAT DAVASININ REDDİNE,
2- Davacının MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ ile 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan vefat tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları kaydı ile alınarak bu davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; maddi tazminat davasının reddi nedeniyle alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 105,89-TL’nın mahsubu ile fazla yatan 25,19-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; manevi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davalılar … ve … yönünden açılan davanın ticari nitelikte olmaması nedeniyle bu davalıların arabuluculuk görüşmelerinin zorunlu dava şartı olmadığı dikkate alınarak, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından maddi tazminat davası için yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider-delil avansından artan olması halinde hüküm kesinleştiğinde ilgili taraflarına iadesine,
10-Davacının maddi tazminat davası yönünden verilen hükmün mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
11-Davalılar kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacının maddi tazminat davasının reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 13/2. gereğince hesap ve taktir olunan 1.000,00 nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Davacı …, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine takdir olunan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacı …’a verilmesine,
Dair, davacılar vekili Av. … ve davalı … ile … vekili Av. … ‘ın yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır