Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/327 E. 2022/534 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : 1- ***
: 2- ***
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ :Av. ***
DAVALI : 2-***
VEKİLİ : Av.

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ nin işleteni ve maliki olduğu 38 … plakalı araçla kendi sevk ve idaresinde iken — günü saat 14:30 sıralarında *** Mah. *** Paşa Caddesi üzerinde seyir halinde iken, o sırada karşıdan karşıya geçmekte olan davacı …’ a çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, kaza sonrasında davacı … yaralandığı için hastaneye sevk edildiğini ve kaza anında tutanak tutulamadığını, davalı aleyhinde açılan Kayseri 14 Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasında davalının taksirle yaralama suçundan mahkum edildiğini, ceza dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu’ nun *** tarihli raporunda, kavşakta ilerleyen davalı sanığın sola dönüş kurallarına uymayarak asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aynı dava dosyasında davacının yaralanmasına ilişkin alınan raporda davacının femur kırığı sebebi ile hayati fonksiyonlarına etkisinin ağır (5) olduğunun belirtildiğini, davacının kaza esnasında bacağındaki damarların ağır hasar görmesi sonucu ameliyata alındığını ve davacıya platin takıldığını ancak platinin bacağa zarar vermesi sebebi ile bir başka ameliyat ile paltinin çıkarıldığını, kaza üzerinden 2,5 yıl geçmesine rağmen davacının koltuk değneklerinden kurutulamadığını, tedavisinin devam ettiğini, davacının kaza öncesinde emekli olup çeşitli işler yaparak ailesinin geçimini temin ettiğini ancak kazadan sonra çalışamadığı gibi ailesine destek olamadığını, birinin yardımı olmadan yaşamını idame ettiremediğini, gündelik işler için efor kaybının arttığını belirterek şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalı …’ den kaza tarihinden itibaren, davalı sigorat şirketinden poliçe limiti dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz ile birlikte, davacı … için 40.000,00 TL ve … için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinin *** olduğunu, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, kazanın dava dilekçesinde açıklandığı şekilde olmadığını, davalının kullandığı aracın seyir halinde olmayıp kavşakta durduğunu, duran aracın hareket etmeye başlaması ve en fazla 3-4 metre düşük hızda ilerlemesi ile birlikte davacı ile karşılaştıklarını, davacının kavşağa varmadan 5 metre önceki bölümden geçmesi gerekirken tam kavşağın içerisine, yayaların bulunmaması gereken bölüme girdiğini, davalının davacıya “seyir halinde çarpma” şeklinde ifade edilemeyecek biçimde çok yumuşak bir şekilde tams ettiğini, davacının sadece elleri ile aracın kaputuna dokunarak yere düştüğünü, bu hususu içeren cd kayıtlarının Kayseri 14 Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası içinde olduğunu, davalının kaza sonrası davacıyı kendi aracına bindirerek hastaneye götürdüğünü, davacının aynı bacağının olaydan 6 ay önce de kırıldığını ve bu sebeple malul olduğunu, dolayısı ile davacıdaki zarar ile davalının eylemi arasındaki illiyet bağının zayıf ve yok denebilecek kadar az olduğunu, kazanın oluşunda kusurun davacıya ait olduğunu, ceza dosyasındaki kusur raporunu ve oranını kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı *** A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce davalı sigorta şirketine geçerli bir başvuru yapmadığını, bu başvurunun dava şartı niteliğinde olduğunu, davacıların başvurusu üzerine sigorta şirketinin 74.053,00 TL zarar hesapladığını, bu zarar için davacıların ibraname göndermediklerini, ceza dosyasındaki kusur oranını kabul etmediklerini, maluliyet oranını kabul etmediklerini, davacının geçici iş göremezlikten doğan zararın tazmini talebinin SGK tarafından karşılanması sebebiyle davanın davalı şirket yönünden reddi gerektiğini, SGK tarafından davacı yana ödeme yapılmış ise hesaplanacak olan tazminat tutarından ödenen tutarın tenzil edilmesini, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti (kişi başına 290.000,00 TL) ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın başvuru tarihinden itibaren faiz talep etmesinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davalı … A.Ş’ye müzekkere yazılarak *** tarihli kazaya ilişkin olarak açılan hasar dosyası ve poliçe örneği celp edilmiş, 38 … plaka sayılı aracın *** başlangıç ve *** bitiş tarihli ZMMS ile sigortalandığı, poliçe limitinin 310.000,00 TL olduğu görülmüştür.

Davacıların vedavalılar …’nin sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, davacı …’ın emekli olduğu, aylık 1.500,00 TL gelirinin olduğu, oturdukların evin kendi evi olduğu, eşi ve iki çocuğuyla birlikte ikamet ettiği, sağ ayağının yürüme engelli olduğu, davacı …’ın ev hanımı olduğu, oturdukları evin kendilerine ait olduğu, bakmakla yükümlü kimsenin olmadığı, eşi ve iki çocuğuyla ikamet ettiği, davalı …’nin … Elk. Ltd. İsimli iş yerinde satış temsilcisi olarak çalıştığı, asgari ücret aldığı, ikametinin kendisine ait olduğu, kira ödemediği, babası, eşi ve iki çocuğuyla birlikte yaşadığı, üzerine kayıtlı menkul / gayrimenkulünün olmadığı bildirilmiştir.
Kayseri Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 38 … plaka sayılı aracın trafik kayıtları celp edilmiş, 38 … plakalı aracın 04/06/2015 tarihinde … adına tescilinin yapıldığı, 11/12/2015 tarihinde de davalı adına kayıtlı olduğu, 17/04/2017 tarihinde …’a devrinin yapıldığı görülmüştür.
Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesine müzekkere yazılarak davacı …’ın 11/12/2015 tarihinde geçirdiği kaza ile ilgili olarak tedavi evrakları istenilmiş, gelen yazı cevabı ile kaza tarihinde ve sonrasında geçirdiği kaza ile ilgili hastanede herhangi bir başvurusunun bulunmadığı bildirilmiştir.
Kayseri Kızılay Hastanesi’ ne müzekkere yazılarak davacı …’ın *** tarihinde geçirdiği kaza ile ilgili olarak tedavi evrakları celp edilmiştir.
Melikgazi Sosyal Güvenlik Merkezi’ne müzekkere yazılarak davacının 11/12/2015 tarihinden öncesine ait medula kayıtlarının tespiti ve ilgili evrakların ayrıca 17 Eylül 2017 tarihli yazı ile emekli olduğu bildirilen davacının malüliyet sebebiyle emekliliğine esas olan hastane raporu ve kurum içi bütün yazışmaları celp edilmiştir.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı …’ ın kaza tarihi olan *** tarihi itibari ile emekli olup olmadığı, emekli ise kaza tarihinden bugüne dek emekli aylık miktarının ne olduğu sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; davacının emekli olduğu bildirilmiş ve kayıtları gönderilmiştir.
Mahkememizin *** tarihli duruşmasında davacı tanığı *** dinlenmiştir.
Kusur hususunda Ankara Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış, *** tarihli raporda özetle; sürücü …’nin %75(yüzdeyetmişbeş)oranında kusurlu olduğu, yaya …’ın %25(yüzdeyirmibeş)oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Kusur raporunun tarafla tebliğ edildiği ve tüm tarafların rapora itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan maluliyet yönünden rapor aldırılmış, *** tarihli raporda özetle; Altı (6) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı [tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu], tüm vücut fonksiyon kaybı oranı ve/veya özür oranının % 12 (yüzdeoniki) olduğu, tıbbi hikaye ve mevcut evrak içeriğinden SGK/sağlık güvencesi kapsamında olmayan tedavi masrafı/ödemesi tarif ve tespit edilmediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Maluliyet raporunun taraflara tebliğ edildiği, tüm tarafların rapora karşı itiraz ettiği görülmüştür. Davacı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalına sevk edilerek tüm tarafların 11/06/2019 tarihli maluliyet raporuna karşı itirazlarının karşılanması için ek rapor aldırılmış, 11/09/2019 tarihli ek raporda özetle;
Altı (6) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı [tıbbi şifa süresinin 6 (altı) ay olduğu], tüm vücut fonksiyon kaybı oranı ve/veya özür oranının %12 (yüzdeoniki) olduğu, tıbbi hikaye ve mevcut evrak içeriğinden SGK/sağlık güvencesi kapsamında olmayan tedavi masrafı/ödemesi tarif ve tespit edilmediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Ek raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili ile davalı sigorta şirketinin rapora karşı itiraz ettikleri ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını talep ettikleri görülmüştür.
Maluliyet hususunda rapor düzenlenmesi için dava dosyası ve içerisindeki tüm tıbbi evrak, film grafi ve raporlar eklenerek İstanbul ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na müzekkere yazılmış, İstanbul 2. İhtisas Kurulu’nun 31/10/2019 tarihli raporu ile yeni çekilecek, kırık/yaralanma alanını içine alan iki yönlü direk grafilerin dijital ortamda(DICOM), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte teminen gönderilmesinin istenildiği ve davacıya randevu günü verilerek dosyanın iade edildiği görülmüştür. İstanbul 2. İhtisas Kurulu’nun raporu ilgi tutularak Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan gerekli tedavi evrakları temin edilmiştir.
ERÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na müzekkere yazılarak …’ın *** tarihinden öncesine ait davacının bacağındaki kırık nedeni ile davacıya yapılan kontrol muayenelerini içeren tıbbi belgeleri celp edilmiştir.
Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak *** numaralı *** tarihli raporda hastanın son ameliyatı üzerinden henüz 2 ay geçmediği belirtilmiş olup, raporda bahsedilen bu ameliyata ilişkin tüm tıbbi belgeler celp edilmiştir.
Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının tedavisinin tamamlanıp tamamlanmadığı, davacının tedavisi tamamlandı ise tamamlanma tarihinin ne olduğu sorulmuş, tedavisinin bittiğinin bildirildiği görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın *** tarihli raporunda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra dava dosyası ekleri ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun *** tarihli raporunda özetle;
-Mevcut belgelere göre, …’in *** tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, *** tarih ve *** sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında Yönetmelik dikkate alındığında;
Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Pelvis ve femur kırığı ile kalça artroplastisine bağlı özürlülük, Tablo 3.33.a’ya göre alt ekstremite özürlülük oranı %37 olduğunu,
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %19 (yüzdeondokuz) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Maluliyet raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacılar vekili ile davalı … vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
SGK Kayseri İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; davacının *** tarihinde trafik kazası geçirmesi nedeniyle yaralanmasından dolayı SGK tarafından davacıya rücua tabi maaş veya gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmediği bildirilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra aktüerya hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hesap bilirkişisi İbrahim Toksöz 02/03/2022 tarihli raporunda özetle; davacının dava konusu kaza sonrasında davacının sürekli iş görmezlik (maluliyet) zararının 193,983,54 TL olduğu, söz konusu zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi sakatlık/ölüm teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 290,000,00 TL) kapsamında kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Aktüerya raporunun taraflara tebliğ edildiği, rapora karşı davacı vekilinin itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin *** tarihli ıslah dilekçesi sunduğu, harcını tamamladığı, ıslah dilekçesinin taraflara tebliğ edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacılar dava dilekçesi ile davacı …’ın *** tarihinde 38 … plakalı aracın çarpması sonucu malul olduğundan bahisle sürekli iş göremezlik tazminatı ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı tazminat ve manevi tazminat talep etmiş, davacı … ise eşi olan …’ın yaralanması sebebi ile manevi tazminat dilemiştir. Davacı yargılama sırasında talebini artırmıştır.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın davalı bünyesinde sigortalandığı anlaşılmıştır. Kaza tarihinde ise araç malikinin ve sürücüsünün davalı …’nin olduğu anlaşılmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememiz dosya kapsamında olayla ilgili ceza dosyası dosyamız arasına alınmıştır. Kusur raporu alınmıştır. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde 11/12/2015 günü 38 … plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken gök geçidini takiben gök sokak istikametine seyrederken geldiği olay yeri kavşakta duraklayıp akabinde Salih Aygül paşa istikametine sola dönüş yapmak istediği sırada kavşakta yolu karşıdan karşıya geçmeye çalışan …’a çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, sürücü …’nin kavşakta duraklama yaptığı akabinde sola dönüşünün kontrolsüz oluşu yola dikkatini vermediğinden %75 oranında kusurlu olduğu, yaya metin eratın ise kavşaktan karşı karşıya geçerken yola dikkat ve özen vermediğinden %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
– Mahkememizce maluliyet ait değerlendirmesinde;
Mahkememiz Adli Tıp kurumu 2. İhtisas dairesinden ve Erciyes üniversitesi adli tap ana bilim dalı başkanlığından rapor almıştır. Erciyes üniversitesi adli tıp kurumu raporunda 6 ay geçici olarak malul olduğu ve %12 oranında sürekli malul olduğu tespit edilmiştir. Davacının dosyaya sunmuş olduğu 2018 tarihli raporda ise engellilik oranı %24 olarak tespit edildiği görülmüştür. Adli tıp kurumu 2. İhtisas dairesi tarafından sunular raporda ise yalnızca kaza ile ilgili arazlar değerlendirilerek maluliyet oranını %19 ve 12 ay geçici malul olduğu tespit edilmiştir. Adli tıp raporunda belirlenen maluliyet oranının yöntemine uygun olduğu ve tüm hususların değerlendirildiği anlaşılmakla esas kabul edilmiştir.
-Aktüerya hesabına dair değerlendirmede;
HMK’nun 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; TRH 2010 yaşam tablosu ve Yargıtay içtihatlarında kabul edilen progresif rant usulü (%10 arttırma-iskonto formülü ile) ile davacıların aktüer zarar hesabının yapılması ve kaçınılmaz tedavi giderleri tespiti hususunda hususlarında açıklamalı rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan rapor uygun olduğundan itibar görmüştür. Anılan rapor uyarınca davacının 193.983,54 TL sürekli iş göremezlik zararının olduğu ve ekonomik geleceğinin sarsılmasına yönelik bir zararın olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …’nin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/6031, K. 2015/13494)
Somut olayda, davalı … hem sürücü olması nedeni ile haksız fiil hükümleri çerçevesinde ve işleten olması nedeni ile kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde zarardan sorumludur. Alınan gerekçeler uyarınca sürekli iş göremezlik tazminatını sigorta şirketi ve … müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan ilgililer yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırması, kazanın oluş şekli, davalı tarafın kusur oranı çekilen ızdırap, maluliyet oranı dikkate alınarak davacı metin için 10.000,00 TL ve kazada eşi yaralanan … için ise 3.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir .
– Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda davacılar sigorta şirketine gerekli belgeleri tam olarak sunmadığından sigorta şirketi yönünden dava tarihinden temerrüde düşüldüğü ve davalı …’nin yönünden ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde olay tarihinde temerrüde düşüldüğü kabul edilmiştir.
Kazaya karışan araç ticari olmadığından yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı …’ın ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin tazminat davasının reddine,
2-Davacı …’ın sürekli iş göremezlik tazminat davasının kabulü ile; 193.983,54 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 11/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
3-Davacı …’ın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihi olan 11/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacı …’ın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa kaza tarihi olan 11/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Davacı …’ın ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin red edilen davası yönünden alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 205,28 TL’nin mahsubu ile bakiye harcın 124,58 TL kaldığının tespitine,
6-Davacı …’ın sürekli iş göremezlik tazminat davasına ilişkin kabul edilen dava yönünden alınması gerekli 13.251,01 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan ve mahsup sonrası kalan 124,58 TL ile ıslah harcı olan 3.315,00 TL’nin mahsubu ile eksik 9.811,43 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı …’ın manevi tazminat davasına ilişkin kısmen kabul ile sonuçlanan davası yönünden alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacı …’ın manevi tazminat davasına ilişkin kısmen kabulü ile sonuçlanan davası yönünden alınması gereken 204,93 TL harcın davalı …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan başvurma harcı 35,90 TL, peşin harç 205,28 TL, ıslah harcı 3.315,00 TL, tebligat, müzekkere ve posta giderleri 1.123,00 TL, ATK rapor ücreti 1.384,50 TL, ERÜ rapor ücreti 350,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 6.099,18 TL yargılama harç ve giderinin davanın kabul ve red oranına göre 4.657,41 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı …’nin gider avansından harcanan 14,00 TL tebligat ve posta gideri yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 9,26 TL’sinin davacılardan alınarak iş bu davalıya ödenmesine, artan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılar ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin red edilen davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
12-Davacı … sürekli iş göremezlik tazminat davasına ilişkin kabul edilen davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 22.028,85TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
14-Davacı … manevi tazminat davasına ilişkin kısmen kabul ile sonuçlanan davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
15-Davacı … manevi tazminat davasına ilişkin kısmen kabulü ile sonuçlanan davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
16-Davalı … manevi tazminat davasına ilişkin kısmen kabul ile sonuçlanan davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak iş bu davalıya ödenmesine,
17-Davalı … manevi tazminat davasına ilişkin kısmen kabul ile sonuçlanan davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak iş bu davalıya ödenmesine,
18-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … A.Ş.vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip *** Hakim ***
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.