Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/314 E. 2022/547 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :1-… – …
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/07/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlular aleyhine Kayseri 2. İcra Dairesi’nin … esas numarası ile 36.590,82 TL takip çıkışlı ilamsız İcra takibi yoluyla ödeme emri gönderildiğini, davalı-borçluların *** tarihinde itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, davacının kendisine ait iş yeri *** ve Yapı Malzemeleri aracılığı ile davalılar tarafından*** Mah *** Bulvarı ***Cafe Karşısı No:251 Talas/Kayseri adresinde bulunan villanın işlerinin tüm malzeme ve işçiliğinin müvekkil tarafından yapıldığını, müvekkilin bu taahhüdü yerine getirebilmek amacıyla mal ve hizmet alımı yaptığını müvekkilinin taahhüt edildiği şekilde villanın tadilat tamirat işini tamamladığını, alacağın bir kısmını ödendiğini fakat bir kısmının ödenmediğini, davalının borçlu olmasına rağmen haksız bir şekilde borca itiraz ettiğini, bu nedenle davanın kabulü ile davalının icra takiben yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkileri aleyhine başlatılan takibin yetkisiz yer icra dairesinde açılmış olduğunu, iş bu davanın da yetkisiz yer mahkemesinde ikame edildiğini, yetkili icra dairelerinin ve yetkili mahkemenin Adana ya da İstanbul mahkemeleri ya da İcra Daireleri olduğunu, müvekkili ile davacı arasında dava dilekçesinde belirtildiği gibi hiçbir sözleşmenin yapılmadığını, husumetin müvekkillere yöneltilemeyeceğini, davacının bir takım iyileştirmeler yaptığını iddia ettiği taşınmazın müvekkilleri ile bir ilgisi olmadığını, davacının dayanak belgelerini tebliğ ettirmeden ikame ettiği davanın usul ve kanuna aykırı olduğunu, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle yetki itirazlarının da göz önüne alınmak suretiyle davacının davasının usul ve esastan reddine,davacının tazminata hükmedilmesine ücret ve masrafların da davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
İşbu dava Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** Karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememize tevzii edilmiştir.
Davalı …’ ın TC kimlik numarası ve açık kimlik bilgileri belirtilmek suretiyle uyap sisteminde bulunan Gelir İdaresi Başkanlığı sorgulama ekranından gerekli sorgulama yapılarak sonucuna göre ilgili vergi dairesi başkanlığına müzekkere yazılarak;
Adana ***Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı …’ın tacir olup olmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile; davalının *** tarihleri arasında kendine ait gayrimenkullerin kiraya verilmesinden dolayı mükellef olduğu, başkaca bir ticari faaliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir.
*** Hizmetleri A.Ş.’ ye müzekkere yazılarak *** numaralı aboneliğin kim adına kayıtlı olduğunun, aboneliğin … adına kayıtlı olması halinde kimlik bilgilerinin gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabı ile, sorulan numaranın davalı …’a ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilgisayar mühendisi *** *** tarihli raporunda özetle;
-Dava konusu villaya ait tadilat ve tamiratlara ait resimler, dava dosyasına sunulan belgeler, faturalar, ödeme ile ilgili çek, senet, kredi kartı ödemesi vb. ödeme bilgileri, davacı ve davalılara ait cep telefonu WhatsApp uygulaması üzerinden yapılan yazışmalar, e-mail yazışmaları, tarafların idda ve savunmaların incelendiğini, dava dosyasına sunulan WhatsApp yazışmalarının gerçek olduğunu, taraflara ait olduğu, e-mail yazışmalarının yine taraflara ait e-mail adresleri üzerinden yapıldığının tespit edilmiş olduğunu,
Sonuç olarak, davacı ile davalı taraf arasındaki yazılı olmayan anlaşma gereği,
– Davacının kendisine düşen edimleri yerine getirerek davalı tarafa ait olduğu kesin olarak tapu kayıtları ilde teyit olunan dava konusu villaya ait tamirat ve tadilat dolayısıyla davacının 110.007,35 TL alacaklı olduğu, davalı taraf adına kesilen 4 adet fatura ile bu alacağın belgelendiğini,
– Davalı taraf vekili, müvekkilinin telefon numarası, whatsapp görüşmeleri, e-mail yazışmaları ve davaya konu gayrimenkul villanın davalılara ait olduğunu inkar ettiği (dava konusu gayrimenkulün Talas Tapu sicil kayıtları ile de davalı taraf adına kayıtlı olduğu), dolayısıyla davacının yaptığı iş karşılığı kalan ödemeye dayanak teşkil eden icra takibine haksız olarak itiraz ederek icranın durdurulduğunun anlaşıldığını,
-Davalının kendisi ile karşılıklı yaptığı görüşmelerde, telefon numarası ve e-mail adresinin kendisine ait olduğu, cep telefonu üzerinden watsApp yazışmalarının gerçek olup villa tadilatı ile ilgili olduğu, karşılıklı yazışmaların kendilerine ait olduğunu, raporda tablo-1 de listelenen ödemelerin davalı tarafından yapıldığının bizzat davalı …’ın kendisi tarafından da teyit edildiğini,
-Dava konusu somut olayda, ödenmeyen 35.265,35 TL (davacının, kalan miktarı 35.000 TL olarak talep ettiğini) miktarın davalı tarafça ödenmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalılar vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin *** tarihli ara kararı ile dosya bilgisayar mühendisi bir bilirkişiye tevdii ile davacı ile davalı ile … arasındaki whatsapp konuşmaları ile maillerin tamamının dökümünün (tarih-saat, yazışma içeriği) yaptırılması istenilmiş, bilgisayar mühendisi bilirkişi ***tarihli raporda özetle;
1.*** tarihinde bircankayisi [email protected]. mail adresi tarafından ***.com mail adresine gönderilmiş 5 adet mail bulunmuştur.
Bulunan bu maillerin dava komusu villa tasarımına ait fiyat teklifi ve villa tasarımı resimlerini içerdiği anlaşılmaktadır. Bu yazışmaların raporda açıkça verildiğini,
2. Son maile göre verilen fiyat teklifinin 96.760,00 TL olduğunun anlaşıldığını,
Daha sonraki tarihlere ait bir mail trafiğine rastlanmadığını,
4. ***tarihine ait WhatsApp yazışmalarına rastlandığını, yazışmaların davacı tarafından alınamayan ücrete dair olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekilinin rapora karşı itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin *** tarihli duruşmasında davacı tanığı … dinlenmiştir.
Mahkememizin *** tarihli duruşmasında davacı tanığı … dinlenmiştir.
Mahallinde *** günü keşif yapılmış, keşif mahallinde bir fen, bir inşaat mühendisi, bir ticaret işletme ve şirketler muhasebesi konusunda uzman mali müşavir ve bir borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi hazır bulundurulmuş, *** tarihli raporda özetle;
1-Davacı ile davalı arasında 80.000 TL +KDV üzerinden (KDV dahil 94.400 TL) götürü bedel eser sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşme kapsamında davacının davalıya ait taşınmaz üzerinde bir kısım işleri yapmayı üstlendiği ve bu işleri eksiksiz ve kusursuz olarak tamamladığı,
2. Davacının taahhüt etmiş olduğu işlerin dışında ilave işler de yaptığı, davacı tarafça yapılan ilave işler bedelinin KDV dahil piyasa rayiç değerinin 12.290 TL olduğu, hal böyle olunca davacının davalıya yaptığı toplam iş bedelinin 94.400,00 TL + 12.290,00 TL =106.690,00 TL olduğu,
3. Davalı tarafça davacıya yapılan ödemelerin ise 78.641,32 TL olduğu, davacının yapmış olduğu iş bedelinden davalı tarafça yapılan ödeme çıkarıldığında davacının (106.690,00 TL – 78.641,32 TL =) 28.048,68 TL bakiye alacağının kaldığı,
4. Davacı taraf davalıdan her ne kadar işlemiş faiz talep etmiş ise de davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği, taraflar arasındaki sözleşmede de kesin vade belirlenmediği, bu durumda davalının takip tarihinde temerrüde düştüğü ve faiz talibinin yerinde olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
TMSF’ye müzekkere yazılarak TMSF’ye devir olan ***A.Ş. Kayseri OSB Şubesi’ne ait keşidecisi *** Sac. Müh. Mak. İm. İnş.Tic.Ltd Şti olan ***tarihli *** çek numaralı 35.000,00 TL bedelli çekin ibraz edilip edilmediği, edilmiş ise kim tarafından ibraz edildiği, bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise kime ne kadar ödendiği hususu sorulmuş, gelen yazı cevabı ile ilgili çekin herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın keşideci tarafından *** tarihinde Genel Müdürlüğe iade edilerek iptalinin gerçekleştiği bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanması yani davacı vekilinin ***, davalılar vekilinin *** tarihli itiraz dilekçeleri ile TMSF’den gelen yazı cevabı değerlendirilerek kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetindeki fen bilirkişisi hariç diğer bilirkişilerden ek rapor alınmış, *** tarihli ek raporda özetle; Mahkemenin ara kararında belirtilen hususlara yönelik olarak yaptıkları değerlendirmeler neticesinde kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde bir değişiklik söz konusu olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdi. Ek raporun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Mahkememizce bugüne dek alınan bilirkişi kök ve ek raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığından, yapılan işin ölçümü ve bedeli noktasında taraflar arasında bir mutabakat olmadığından mahallinde *** günü keşif yapılmış, keşifte re’sen seçilen inşaat mühendisi ***, eser sözleşmelerinde nitelikli hesap uzmanı bilirkişi ***’in hazır bulundurulmuş ve keşiften sonra mali müşavir bilirkişi *** heyete dahil edilmiş,*** tarihli raporda özetle;
1-Dava konusu taşınmazda yapılan iş ve imalat bedeli toplamının 81.786,75TL olduğunu,
2-Davalı/borçlu tarafından, yapılan iş ve İmalat karşılığında toplamda 78.495,72TL ödeme yapılmış olduğunu,
3-Davalı tarafın, icra takip tarihi itibariyle bakiye borcunun 3.291,03TL olduğunu (Talep edilen 35.000,00TL),
4-Davalı tarafın, icra takip tarihi itibariyle işlemiş faiz borcunun bulunmadığına(Talep edilen 1.590,82TL),
5-Davalı tarafın, icra takip tarihi itibariyle toplam borcunun 3.291.03TL olduğuna (Talep edilen takip çıkış tutarı 36.590,82TL) olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin rapora karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür. Dosya 03/02/2021 tarihli raporu tanzim eden bilirkişi heyetine tevdii edilerek tarafların itirazlarının karşılanması için ek rapor alınmış, *** tarihli ek raporda özetle; dosyaya ibraz edilen kök rapordaki kanaatlerinde bir değişiklik bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Dava dosyasın ekleri ile birlikte Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış, inşaat mühendisi Prof. Dr. ***, eser sözleşmelerinde nitelikli hesap uzmanı *** müşavir-muhasebeci bilirkişi *** Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** talimat sayılı dosyasından sundukları***tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1- Mali Müşavir tarafından yapılan inceleme sonucunun rapor içeriğinde ayrıca gösterildiğini,
2- Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki vaki itirazın iptali davasında, dosya kapsamına göre;
a- Dava konusu; villanın tadilat ve tamirat işleri bakımından davacının yaptığı imalat bedelleri toplamının 106.690,00 TL olduğunu, yapılan ödemeler toplamının 78.552,92 TL olduğunu, buna göre, takip tarihi itibari ile ödenmeyen bakiye imalat bedelinin (106.690,00 TL – 78.552,92 TL=) 28.137,08 TL olacağını,
b- Alacağın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiğini,
c- Faiz yönünden takdirin Mahkemeye ait olmakla, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair belge ve bilgi bulunmadığı gibi teklif mektubunda da bu konuda bir ibare bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi heyeti raporuna karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür. Gerek Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Tal sayılı dosyasında alınan rapora karşı davacı vekilinin sunduğu *** ve davalılar vekilinin sunduğu *** tarihli itiraz dilekçelerinin gerekçeli olarak değerlendirilmesi ve gerekse *** tarihli keşifte yapılan işler (sözleşme ile kararlaştırılan ve ek işler) ile ilgili olarak malzeme/işçilik hususunda tarafların mutabık kaldıkları beyanları gözetilerek ek bilirkişi raporu düzenlenmesi için dava dosyası ekleri ile birlikte Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Tal sayılı dosyasında raporu düzenleyen bilirkişi heyetine dosyanın tevdii edilerek ek rapor alınmış,*** tarihli ek raporda özetle;
1- Mali Müşavir tarafından yapılan ayrık mahiyetteki inceleme sonucunun kök rapor içeriğinde ayrıca gösterildiğini ve itirazların sonucu değiştirir mahiyette olmadığını,
2- Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki vaki itirazın iptali davasında, dosya kapsamına göre;
a- Dava konusu villanın tadilat ve tamirat işleri bakımından davacının yaptığı imalat bedelleri toplamı 106.690,00 TL olduğu, yapılan ödemeler toplamının 78.552,92 TL olduğu, buna göre, takip tarihi itibari ile ödenmeyen bakiye imalat bedelinin (106.690,00 TL – 78.552,92 TL=) 28.137,08 TL olacağı, itirazların sonucu değiştirir mahiyette olmadığı,
b- Alacağın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği,
c-Faiz yönünden takdiri Mahkemeye ait olmakla, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair belge ve bilgi bulunmadığı gibi teklif mektubunda da bu konuda bir ibare bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdi. Bilirkişi ek raporunun, taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin bilirkişi heyeti ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür. İtirazlar dikkate alınarak bilirkişilerden ek rapor alınmış, *** tarihli ek raporda özetle;
1- Mali Müşavir tarafından yapılan ayrık mahiyetteki inceleme sonucunun kök rapor içeriğinde ayrıca gösterildiğini ve itirazların sonucu değiştirir mahiyette olmadığını,
2- Davacı ve davalı itirazlarının Kök ve Ek Rapor sonucunu değiştirir mahiyette olmadığını,
3- Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki vaki itirazın iptali davasında, dosya kapsamına göre;
a- Dava konusu villanın tadilat ve tamirat işleri bakımından davacının yaptığı imalat bedelleri toplamının belirlenmesi yönünden 5 ayrı seçeneğin iş bu rapor içeriğinde gösterildiğini,
b- Alacağın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiğini,
c- Faiz yönünden takdirin Mahkemeye ait olduğunu, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğüne dair belge ve bilgi bulunmadığı gibi teklif mektubunda da bu konuda bir ibare bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. ek raporun taraflara tebliğ edildiğini, taraf vekillerinin bilirkişi heyeti ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sundukları görülmüştür.
Kayseri Ticaret Sicil Memurluğu’na müzekkere yazılarak davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişinin isim ve TC kimlik numarasının gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabı ile; … unvanlı şirket ya da şahıs adına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizin*** tarihli duruşmasında davacıya davalılara yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı vekilinin *** tarihli dilekçesi ile yemin teklifinde bulunmayacaklarını beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca bir yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacı dava dilekçesi ile davalıya ait Talas ilçesindeki taşınmazda bulunan villanın dış cephe, mermer ve çatı oluk işlerinin tüm malzeme ve işçiliğinin müvekkiline ait bir *** ve yapı malzemeleri aracılığı ile yapıldığını, davacının bu taahhüdünü yerine getirebilmesi amacıyla mal ve hizmet aldığını ve işi 2016 haziran sonu itibariyle teslim ettiğini, ödenmeyen alacaklar yönüyle takip yaptığından bahisle yapılan itirazın iptalini dilemiştir.
Davalı ise taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
İcra dosyasının incelenmesinde alacaklının davacı olduğu borçluların ise davalılar olduğu 35.000,00 TL asıl alacak, 1.590,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.590,82 TL üzerinden takip yapıldığı, takibe süresinde itiraz edilerek takibin durduğu, davalıların icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş iseler de alternatifli şekilde yetkili icra dairesi bildirildiğinden, usule uygun bir yetki itirazı bulunmadığından ayıra mahkememizin yetkisinde ise TBK 89 hükümlerine dayanıldığından yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici davalılar ise 3. Kişi yararına sözleşme yapan iş sahibidir. Davalılar cevap dilekçesinde her iki davalı için husumet itirazında bulunmuş ve taraflar arasında sözleşmenin kurulmadığı iddiasında bulunmuş ise de davalılar vekilinin *** tarihli dilekçelerinde işin yapıldığını ve ödeme yaptıklarını ve borcun kalmadığını ileri sürerek akdi ilişkiyi kabul etmiş ve akdi ilişkinin davacı ile davalılardan hangisiyle kurulduğu konusunda ayrım yapmamış her iki müvekkili açısından ödeme iddiasını ileri sürerek zımni olarak kabul etmiştir. Nitekim Yargıtay 15. HD’nin 2019/2357 esas ve 2020/1039 karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Taraflar arasında işin miktarı ve bedeli noktasında yapılmış bir sözleşme yoktur. TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde kural olarak yapılan işin miktar ve değerinini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispat yükü ise iş sahibindedir.
Eser sözleşmeleri yazılı ve sözlü olarak yapılabilmektedir. Yazılı sözleşme yapılmış ise sözleşme koşulları esas alınırken sözlü sözleşmelerde ise sözleşme bedelinin ispatlanmadığı ve tarafların bedelde anlaşamamaları halinde yüklenicinin gerçekleştirdiği imalat bedelinin TBK’nun 481. Maddesi uyarınca eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel yapıldığı yer ve zamandaki eserin değerine ve yüklenicinin giderlerine bakılarak belirlenecektir. Yani iş bedelinin yasanın sözü edilen hükmü uyarınca binada yapılan eksik ve ayıplar da gözetilmek suretiyle yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Somut olayda davacının davalı şirkete kestiği faturalar davalı şirkette kayıtlı değildir. İşin bedeli ispatlanamamıştır. Zira davacı tarafça davalılardan …’a 4 kez mail ekinde teklif mektubu gönderilmiştir. Mahkememizce mail ve whatsaap çözümleri üzerinde yapılan incelemede 26/03/2016 tarihli ilk teklifin 115.522,00 TL olduğu, 26/03/2019 tarihli ikinci teklifin ise KDV dahil 108.442,00 TL olduğu, 26/03/2016 tarihli üçüncü teklif bedelinin KDV dahil 108.442,00 TL olduğu, 26/03/2016 tarihli dördüncü teklifin ise KDV dahil 96.760,00 TL olduğu, bilirkişi raporunda sunulmayan ancak taraflarca sunulan en son teklifin 80.000,00 TL + KDV olduğu görülmüştür. Yazışmalardan hiçbirinde davalılardan herhangi birinin bu tekliflerden herhangi birini kabul ettiğine dair bir ibare görülmemiştir. Davalılar vekili ise 14/01/2019 havale tarihli dilekçesinin dördüncü sayfasında son teklifin ana para tutarı olan 80.000,00 TL’nin kenarına 70.000,00 TL yazılarak not alındığını ileri sürmüştür. Mahkememizce yapılan tüm yargılama, taraflarca dosyaya sunulan belge ve dilekçeler bir bütün halinde incelendiğinde tarafların yapılan işin bedeli noktasında anlaşamadıkları sonucuna varılmıştır. Bu sebeple taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve işin bedeli önceden kararlaştırılmayıp ve işin bedeli taraflar arasında çekişme konusu olduğundan TBK’nun 481. Maddesi uyarınca mahalli piyasa rayiçlerine uygun olarak hesaplanması gerekecektir. Ayrıca mahalli piyasa rayiçlerinde yüklenici karı ve KDV olacağından eklenmemesi gerekir. Mahallinde keşif icra edilmiş, mahkememizce birden fazla rapor alınmıştır. Mahkememizce keşif sonrası alınan raporda yapılan iş bedelinin 106.690,00 TL olduğu, davalıların davacıya 78.641,32 TL ödeme yaptığı, bakiye borcun ise 28.048,68 TL olduğu belirlenmiştir. Taraflarca bu rapora itiraz edilmiş olmakla davacı taraf 78.641,32 TL’nin tahsil edilmediğine ilişkin bir itirazda bulunmamıştır.
Taraflar arasında itilaflı olan hususun yalnız işçilik alacağı mı yoksa malzeme bedelinin dahil olup olmadığıdır. Mahkememizce *** tarihinde keşif icra edilmiş, keşif sırasında davalıların çalışanı sıfatı ile *** hazır bulunmuş, *** ve davacı aynı anda birlikte olacak şekilde, yalnız işçiliğin mi yoksa malzemenin de davacı tarafça karşılandığı birlikte açıklanmış, birlikte açıklanan tüm işler keşif tutanağına geçilmiş ve itirazı kayıt konulmadan tutanak imzalanmıştır.
Mahkememizce alınan *** tarihli raporda davacının davalılardan tahsil ettiği tutar 78.641,32 TL tespit edilmiş iken *** tarihli raporda ise 78.595,72 olarak hesaplandığı görülmüştür. Davalılar davacıya bir kısım nakit, bir kısım çek ve senet ile ödeme yapmış olup her iki raporda nakit ödeme 22.642,00 TL olarak tespit edilmiş iken çek senet ile yapılan ödemeler bakımından 145,60 TL’lik bir fark doğmakta olup, bu farkın davacıya ödenen 5.200 euronun ilk raporda TCMB efektif satış kuru üzerinden ikinci raporda ise efektif alış kuru üzerinden hesaplanmış olması nedeniyle kaynaklandığı anlaşılmıştır. Mahkememizce ilk rapordaki TCMB efektif satış kuru üzerinden yapılması mahkememizce isabetli görülmüş ve davacıya ödenen miktarın 78.641,32 TL olduğu düşünülmüştür. Mahkememizce alınan tüm raporlan uyarınca ve açıklanan hesaplanan yöntemi uyarınca 03/02/2021 tarihli raporun TBK’nun 470 ve 481 maddelerine uygun olduğu anlaşılmakla davacının yapmış olduğu iş bedelinin 81.786,75 TL olduğu, davacı tarafça ödenen 78.641,32 TL düşüldükten sonra bakiye alacağının 3.145,43 TL olduğu anlaşılmış ve bu bedel üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir.
Yargılamanın nihai aşamasında davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacaklarına ilişkin süre verilmiş, yemin teklifinde bulunmayacaklarını beyan ettikleri görülmüştür. Mahkememiz icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatında ise alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından ve davacı taraf takibinde kötü niyetli görülmediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
İzah edilen nedenlerle mahkememizce aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile, 3.145,43 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa tahsil edilene kadar ticari avans faizi uygulanmasına,
2-İcra İnkar ve Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 214,86 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 548,60 TL’nin mahsubu ile artan 333,74 TL harcın talep halinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 214,86 TL peşin harç olmak üzere toplam 244,06 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan keşif harcı toplam 698,90 TL, tebligat ve müzekkere gideri 580,95 TL, keşif araç ücreti 375,00 TL, bilirkişi ücreti 8.700,00 TL olmak üzere toplam 10.354,85 TL yargılama harç ve giderinin kabul ve red oranına göre 776,61 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan tebligat ve posta gideri 200,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 185,31 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 3.145,43 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
8- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 5.953,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı asil, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.