Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/248 E. 2021/984 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACILAR : 1- ***
2- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 2- ***
3- ***
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; *** tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki 34 … aracı ile Reşadiye Mezarlığı yönünden … istikametine seyir halinde iken müvekkili …’nın motosikletinin arıza yapması sonucu el yordamıyla iterek götürmekteyken motosikletine ve müvekkiline çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … hakkında Develi Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile ceza yargılaması yapıldığını, kaza nedeniyle müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, müvekkili hakkında %64 oranında malul raporu verildiğini, müvekkilinin kaza yapmış olduğu aracın davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile sigortalandığını, sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmasına rağmen bir sonuç alınamadığını, davaya konu kazaya sebebiyet veren aracın ruhsat sahibinin ise … olduğunu, müvekkili …’nın eşinin %64 oranında maluliyet haline düşmesinden ve kendi geçimini sağlayacak bedeni yeterliliğini kaybetmesinden dolayı eşinin desteğinden yoksun kaldığını, …’nın 37 yaşında olduğunu uzun süre ailesinin geçimini sağlayacakken dava konusu kaza nedeniyle bu yeteneğini kaybettiğini, müvekkili Mustafa’nın bu kazadan dolayı ağır bir özgüven kaybı yaşadığını, psikolojik olarak ciddi bunalıma düştüğünü ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … ve yaralanmaya bağlı eşinin maddi desteğinden yoksun kalan müvekkili …’nın poliçe gereği hak sahibi oldukları şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 30.000,00 TL … için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; İddia edildiğinin aksine …’ya ait kesinleşmiş bir maluliyet raporu bulunmadığını, Develi Asliye Ceza Mahkemesi’nce dosyanın herhangi bir karara bağlanmadığını, davacılardan …’nın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, Borçlar Kanunu’nun 53.maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminatının ölüm halinde talep edilebileceğinin açıkça belli olduğunu, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarlarının da oldukça yüksek olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının istemiş olduğu 1.000,00 TL maddi tazminat talebinin tam olarak ne tür bir zarar olduğu ve ne kadarının hangi zararına ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, dava öncesi davacı tarafa 41.956,87 TL tutarında ödeme yapıldığını, davacı …..’nın destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesi için zarar görenin vefat etmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat talebi ile sair tedavi giderleri taleplerinden sorumlu olmadığını, müvekkilinin dava öncesi yapılan ödeme ile sorumluluğunu yerine getirdiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
20/09/2018 tarihli celsede; Davacı vekiline davacı …’yı mahkememiz kaleminde hazır etmesi için gelecek celseye kadar süre verilmesine, davacı asılın hazır edilmesi halinde rapor aldırılması için Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevkinin sağlanmasına karar verilmiş, ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; …’nın … tarihli trafik kazası nedeniyle tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %61 olduğu mahkememize bildirilmiştir.
*** tarihli celsede; avacının mevcutlu olarak sevki ile Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalı Başkanlığı’ndan HMK’nın 281/2. Maddesi uyarınca ek rapor aldırılmasına, ek raporda davacı …’nın dava konusu olaydan önce geçirmiş olduğu kazaya bağlı yaralanmanın *** tarihli raporda maluliyet oranına etki edip etmeyeceği, davacının kaza öncesi maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve davacının dava konusu … tarihli trafik kazası sonucu geçici iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı var ise süresi, bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığı var ise konusunda hususlarının değerlendirilmesinin istenilmesine karar verilmiş, ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından mahkememize sunulan *** tarihli raporda özetle; …’nın … tarihli trafik kazası nedeniyle 18 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, 3 ay süreyle bakıcı ihtiyacının tıbben uygun olacağı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %61 olduğu mahkememize bildirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair *** tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi ***’nun mahkememize sunmuş olduğu 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; bahse konu … tarihli trafik kazasında yaya/davacı …’nın, 2918 sayılı K.T.K. m.68/1-b-3 kural ihlali ile tam kusurlu/asli kusurlu olduğunu, 34 … plaka sayılı aracı ile seyrinde sürücü/davalı …’ın , 2918 sayılı K.T.K. m.52/1-b kural ihlali ile tali kusurlu olduğunu, Mevcut kural ihlallerine göre kusur oranı değerlendirmesinde, yaya …’nın trafikte seyreden araçları görerek bunların güvenli geçişini beklemeden karşıdan karşıya geçiş hakkını kullanmak istemekle, trafik kazasının meydana gelmesinde etken rolü nedeniyle kusur oranının % 80 (yüzdeseksen) olması gerektiğini, 34 … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın, aracın kontrolünü olası riskleri de dikkate alarak sürmesi gerektiğini, sollama esnasında müteyakkız olması gerektiğini, dolayısıyla sürüşünde gerekli dikkat ve özeni gösteremediğinden kazanın oluşumundaki rolü nedeniyle kusur oranının%20 (yüzdeyirmi) olması gerektiğini mahkememize bildirmiştir.
*** tarihli celsede Dava dosyasının rapor veren bilirkişi ***’ya tevdii ile, rapora karşı davacı vekilince sunulan itiraz dilekçesi değerlendirilmek üzere HMK’nın 281/2. Maddesi uyarınca ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi *** tarafından mahkememize sunulan *** tarihli ek raporda özetle; *** tarihinde hazırlanan bilirkişi raporundaki görüşlerinde herhangi bir değişikliğe yer olmadığını mahkememize bildirmiştir.
*** tarihli celsede; HMK’nın 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nın 267/1. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268/1. maddesi uyarınca resen seçilecek nitelikli hesaplama-aktüerya olarak belirlenmesine, HMK’nın 273/1. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle; davacının varsa aktüer zarar hesaplarının yapılması hususlarında açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan *** tarihli raporunda özetle; Davacının ödeme tarihi (2016 yılı) itibariyle; Geçici iş göremezlik zararının 690,66 TL olduğunu, Sürekli iş göremezlik zararının 60.151,84 TL olduğunu, Bakıcı gideri zararının 764,10 TL olduğunu, Toplam maddi zararının (iş göremezlik ve bakıcı gideri zararı) 61.606,60 TL olduğu, Davacıya davalı sigorta şirketi tarafından 2016 yılında toplamda 70.250,38 TL ödeme yapıldığını, ödeme tarihi itibariyle bakiye zararının bulunmadığını mahkememize bildirmiştir.
*** tarihli celsede; Dava dosyasının rapor veren aktüerya bilirkişine tevdii ile, … ve Hayvancılık … A.Ş.’nin müzekkere cevabı dikkate alınarak davacının alabileceği ücret belirlenmek davacının aktüer zararının pmf 1931 ve TRH 2010 yaşam tablolarına göre alternatifli olarak hesabının yapılması amacıyla HMK’nun 281/2. Maddesi uyarınca ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 15/02/2021 tarihli ek raporda özetle; Davacının maddi zararının 79.178,16 TL olduğunu, toplam zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bakiye teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 219.749,62 TL) kapsamında kaldığını mahkememize bildirmiştir.
*** tarihli celsede; dava dosyasının rapor veren aktüerya bilirkişine tevdii ile, … ve Hayvancılık … A.Ş.’nin müzekkere cevabı, bu konudaki itirazlar ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/4958 Esas, 2019/1332 Karar sayılı içtihatında belirtilen ödenen ikramiyelerin sürekli ve düzenli ödeme olduğunun anlaşılması durumunda gelirinde ikramiyelerin de dikkate alınması gerektiğine dair kriteri de dikkate alınarak davacının gelirinin tespiti, yapılan son ödeme tarihi itibariyle davacının karşılanmayan zararının bulunup bulunmadığı ile davalı … ve … vekilinin ek rapora karşı itirazlarının incelenip değerlendirilmesi ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/2598 Esas, 2021/34 Karar sayılı içtihatıda dikkate alınarak gerekiyorsa yeniden hesaplama yapılması amacıyla HMK’nun 281/2. Maddesi uyarınca ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 01/06/2021 tarihli ek raporda özetle; Davacının maddi zararının 79.178,16 TL olduğunu, toplam zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bakiye teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 219.749,62 TI.) kapsamında kaldığını mahkememize bildirmiştir.
DEĞERLENİRME VE GEREKÇE:
Davacılar dava dilekçesiyle, *** tarihinde davacı Murat’ın motorsikletinin arıza yapması sebebiyle vücut gücü ile aracı götürmesi sırasında 34 … aracın çarpması sonucu kaza olduğunu, davacı …’ın yaralandığını, aracın kusurlu olduğundan bahisle kalıcı ve geçici iş göremezlik, bakıcı gideri tazminatında ve davacı eş … için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı … ve … maluliyeti kabul etmemiş davanın reddini dilemiştir.
Davalı sigorta şirketi ise zamanaşımı itirazında bulunmuş, davacıya ödeme yaptıklarını belirtmiş, kusura itiraz etmiş, geçici iş göremezlik ve sair tedavi giderinden sorumlu olmadıklarından bahisle davanın reddini dilemiştir.

Develi Asliye Ceza Mahkemesi’nin dosyasının incelenmesinde kazanın *** tarihinde olduğu, davacı …’nın motorsikletini karşıdan karşıya geçirmeye çalışırken davalı ….’ın sevk ve idaresindeki 34 … plakalı aracın davacıya çarpmak suretiyle kaza olduğu, ceza mahkemesinde alınan kusur raporunda davacı yayanın asli kusurlı sürücünün ise tali kusurlu olduğu değerlendirlmiştir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 34 … plakalı aracın davalı bünyesinde sigortalandığı anlaşılmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
-Mahkememizce kusur ön sorun değerlendirmesinde,
kazanın … tarihinde olduğu, davacı Mustafa’nın motorsikletini karşıdan karşıya geçirmeye çalışırken davalı Murat’ın sevk ve idaresindeki 34 … plakalı aracın davacıya çarpmak suretiyle kaza olduğu, ceza dosya kusur raporu ve mahkememizce 15.04.2019 tarihli rapor ve kazanın oluş şekli dikkate alındığında davacı Mustafa’nın %80 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.

– Mahkememizce maluliyet ait değerlendirmesinde;
Mahkememiz Erciyes Üniversitesi Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığı bünyesinde rapor almıştır. Kaza tarihi *** tarihinden sonra ise, kaza tarihinde yürürlükte olan özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu rapolarları hakkında yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ( Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3153 E,2021/2473 sayılı ilamı doğrultusunda) Anılan düzenlenme uyarınca mahkememiz rapor almıştır. Anılan raporda %61 oranında malul olduğu, 18 ay geçici iş göremez olduğu ve 3 ay bakıcıya muhyaç olduğu değerlendirilmiştir. Mahkememiz olaya uygun raporu uygun kabul etmiştir.
Mahkememiz TRH 2010 tablosu üzerinden hasaplama yapılması amacıyla dosyayı aktüerya lisansı olan bilirkişiye tevdi etmiştir. Anılan raporun yöntemine uygun olduğu ve davacının …’ın 79.178,16 TL zararı bulunduğu anlaşıldığından mahkememizce kabul görmüştür.
Mahkememizin sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden değerlendirmesinde;
Davalı taraf dosya kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5-c maddesinini Sürekli Sakatlık Teminatı başlıklı ”Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.” hükmü uyarınca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumludur.
Mahkememizin geçici iş göremezliğin ve bakıcı giderinin teminat kapsamı dışında olup olmadığına dair değerlendirmesinde;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Bu halde geçici iş görmezlik ve bakıcı giderinin sigorta teminatı kapsamında olduğu kabulü gerekir.
-Davalı … ve …ın sorumluluğuna dair değerlendirmede;
Davalı Muastafa haksız fiili hükümleri çerçevesinde zarardan sorumludur.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/6031, K. 2015/13494)
Somut olayda, aracın maliki ve yaralanan davalı Reyhan zarardan sorumludur.
Yapılan değerlendirmeler ve mahkememizce alınan tespit edilen miktar uyarınca davanın ıslah uyarınca 79.168,00 kabulüne karar verilmiştir. Davacı …’nın destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceğinden davasının reddine karar verilmiştir.
– Manevi tazminata dair değerlendirmede;
Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda hakimin, hukuk ve adalete uygun karar vereceği TMK’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda, davalı tarafın kusur durumu, ekonomik ve sosyal durum araştırması, maluliyetin yüksek oluşu, davacı ….’ın ağır kusuru, çekilen ızdırap davacının …’nin maluliyeti dikkate alınarak ve yukarıda açıklanan kıstaslar çerçevesinde davacı …. için 15.000,00 TL ve davacı eş için 5.000 TL manevi tazminatın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
-Faize ait değerlendirmede;
6098 sayılı TBKnun 117/2 .maddesine göre haksız fiilde fiilin işlendiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Anılan yasal hüküm çerçevesinde faize gerçek kişiler yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmıştır. Dava öncesi zorunlu belgeler sunulmadığından sigorta şirketine dava tarihinde temerrüde düşüldüğü kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacı …. tarafından ikame edilen geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin tazminat taleplerinin kabulü ile, 79.168,16 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa sigorta şirketi yönünden dava tarihinden gerçek kişilere yönelik ise olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Davacı … tarafından istenilen maddi tazminat isteminin reddine,
3-Davacı … tarafından ikame edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …… ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı … tarafından ikame edilen manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile,5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazlaya ilişkin isteminin reddine,
6-Davacı …’nın maddi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 208,35 TL peşin harçtan mahsubu ile peşin harcın 149,05 TL olarak ele alınmasına,
7-Davacı …’nın maddi tazminat davası yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 5.407,97 TL harçtan davacılar tarafından peşin yatırılan 149,05 TL peşin harç ve 267,02 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 416,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.991,90 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
8-Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
9-Davacılar tarafından peşin yatırılan 149,05 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı ve 267,02 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 451,97 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.300,00 TL, talimat gideri 59,50 TL, 14 müzekkere gideri 142,40 TL, 6 elektronik tebligat gideri 27,50 TL, 12 tebligat gideri 168,00 TL ve kep reddiyat gideri 0,35 TL olmak üzere toplam 1.697,75 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.222,38 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından yapılan 20 elektronik tebligat gideri 100,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 28,00 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmının kendi üzerinde bırakılmasına,
12-Diğer taraflarca yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
13-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
14-Maddi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 11.091,86 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıl …’ya verilmesine,
15-Maddi tazminat davası AAÜT’ye göre hesap edilen 10,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
16-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacı …’ya verilmesine,
17-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
18-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacı …’ya verilmesine,
19-Manevi tazminat davası yönünden AAÜT’ye göre hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalı … Sigorta A.Ş. Ve davalılar … ve … vekilinin vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2021

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*