Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/367 E. 2021/1127 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas -***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI :***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Develi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine tazminat davası açıldığını, Mevlüt Murkoyunlu’nun 38 … plakalı aracın maliki, …’ın ise sürücü olduğu, kazaya karışan 38 … plakalı aracın … A.Ş.’ye … tarihli … poliçe numaralı maxsimum ticari kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ilgili davanın sigorta şirketine ihbar edildiğini, hükmolunan manevi tazminat için icra takibi başlatıldığını, icra tehdidi altında davacının ödeme yaptığını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığında kısmi ödemede bulunduğunu, bunun üzerine ödenmeyen alacağın faizi ile birlikte tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; davanın kabulü ile, davalının Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibine yapılan itirazın iptali ile alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödetilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: 38 … plakalı aracın …- … tarihleri arasında … numaralı poliçe ile ihtiyari mali sorumluluk sigortasının olduğunu, 100.000,00 TL teminat limitinin olduğunu, şirkete yapılan başvuru neticesinde Develi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasına istinaden … tarihinde 10.540,32 TL ödeme yapıldığını, manevi tazminat talebinin teminat kapsamı içerisinde yer aldığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, kusur tespitinin yapılması için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesinin gerektiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, Develi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya kapsamında trafik kazasından kaynaklı kendileri hakkında dava açıldığını, kazaya karışan aracın kendilerine ait olduğunu, aracın ile davalı nezlinde kasko poliçesi ile güvence altına alındığını, ilgili mahkeme kararı ile kendileri hakkında manevi tazminata hükmedildiğini, kendileri hakkında yapılan icra takibi sebebiyle ödeme yaptıklarını, davalının ise kendilerine kısmi ödeme yaptıklarını bakiye 53.301,27 Tl alacaktan davalının sorumlu olduğundan bahisle yapılan takibe itirazın iptali dilemiştir.
Davaya konu Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava davacısı …, borçlusunun yine mahkememize ait işbu dava davalısı … A.Ş. olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 48.304,60 TL üzerinden (47.485,00 TL asıl alacak ve 819,60 TL işmeiş faiz) ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin *** tarihinde takibe itiraz ettiği ve ***tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı ise aracın kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, ödeme yaptıklarını, kusur halinde sorumlu olduklarından bahisle davanın reddini dilemiştir.
Develi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyanın incelemesinde davacı hakkında davacıya ait 38 … plakalı aracın trafik kazasına karışması sebebiyle üçüncü kişiler tarafından manevi tazminat davası açıldığı, davalının 30.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, davacının üçüncü kişiler ile müteselsil sorumlu tutulduğu, davalıya ise ilgili davanın ihbar edildiği görülmüştür. Dosyanın ise kesinleştiği görülmüştür.
Davacı hakkında 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya kapsamında aleyhinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosya kapsamında takip yapıldığı, davacının 64.489,47 TL ödeme yaptığı ve sehven yapılan 6.462,25 TL sehven icra dosyasına yatan paranın iade olduğu görülmüştür. Tarafların beyanı dikkate alındığında davalının 10.524, 32 TL davacıya ödeme yaptığı görülmüştür.
Davacıya ait 38 … plakalı aracın kaza tarihi olan *** tarihinde olduğu, anılan tarihte geçerli kasko poliçesine göre 100.000 TL limitli üçüncü kilşilerin manevi tazminat talepleri teminat altına alındığı ve kasko poliçesi kapsamında ihtiyari mali mesuliyet poliçesi düzenlendiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun ” İhbar ve şartları” başlıklı 61.maddesinde :” (1) Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.(2) Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir”
“İhbarın şekli” başlıklı 62.maddesinde “(1) İhbar yazılı olarak yapılır; ihbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir. (2) Davanın ihbarı sebebiyle yargılama bir başka güne bırakılamaz ve ihbarın tevali etmesi gibi zorunlu olan durumlar dışında süre verilemez. “
“İhbarda bulunulan kişinin durumu” başlıklı 63.maddesinde ” Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir. “
“İhbarın etkisi” başlıklı 64.maddesinde ” İhbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır. ” denilmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 69. maddesi ise “Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. Fer’i müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını ve yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkanlarını kullanmasını engellediğini ya da kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkanlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir ” şeklindedir .
Somut olayda, davacı taraf Develi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya kapsamında ihbar edildiği ve kararın sonuçlarıyla bağlı olduğundan ve kasko polipesi uyarınca davacı tarafça ödenen tazminattan sorumludur. Ayrıca davacının müteselsil sorumlu olması davacının tazminatı tamamen ödemesi karşısında kasko poliçesi uyarınca tüm kusurdan sorumlu olduğundan önem arz etmemektedir. Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosya kapsamında takip yapıldığı, davacının 64.489,47 TL ödeme yaptığı ve 6.462,25 TL sehven yatan miktarın iade edilidği görülmüştür. Tarafların beyanı dikkate alındığında davalının 10.524, 32 TL ödeme yaptığı ve sonuç olarak davalının ödemesi gereken miktarın 47.484,9‬0 TL kaldığı anlaşılmıştır. Anılan bedelin ödeme tarihinden itibaren davalı yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu değerlendirilmiştir. Faiz hesabında ise 03.07.2017 (davacının ödeme tarihi), 11.09.2017 (icra takip tarihi), 70 geciken %9 faiz oranı, 365 gün esasına uygun faiz hesabı uyarınca 824,78 TL faiz hesaplandığından takipte belirlen faiz hesaplanandan az olmak üzere 819,00 TL olduğu anlaşılmakla ödeme emrine uygun takibin devamına karar verilmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece hükmedilen alacak miktarını basit hesap ile tespiti mümkün olduğu ve ihbar edilen dosya kapsamında alacaktan davalının haberdar olması karşısında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile, Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasında davalının itirazının iptali ile, ödeme emrine uygun takibin devamına,
2-İcra İnkar Tazminatı talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 3.299,68 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 583,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.716,27 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 583,41 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 614,81 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2 müzekkere gideri 24,60 TL ve 6 tebligat gideri 76,50 TL olmak üzere toplam 101,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-AAÜT’ye göre hesap edilen 7.079,59 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/12/2021

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*