Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/532 E. 2023/909 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

A)*** ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVACILAR : 1- ***
2- ***
3- ***
4- ***
5- ***
6- ***
7- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
İFLAS İDARE
MEMURLARI : 1-***
2-***
3-***
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : ***

B)BİRLEŞEN *** ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVACILAR : 1- ***
2- ***
: 3- ***
4- *** KAYSERİ
5- ***
6- ***
7- ***
8- ***
9- ***
10- ***
11- ***
12- ***
13- ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVACI : 14- ***
VEKİLİ : Av.
DAVACI : 15- ***
VASİ : ***
DAVACI : 16-***
: a-***
b-***
c-***
DAVACI : 17-MÜTEVEFA DAVACI ***MİRASÇILARI
a- ***
b- ***
c- *** İSTANBUL
d- ***
VEKİLİ : Av.

DAVALI : ***
MEMURLARI : 1-***
2-***
3-***
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Asıl ve birleşen dava dosyaları üzerinden mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali (kooperatif genel kurul kararının iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A)… ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVA : Davacı vekili tarafından sunulan 27/03/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile, Davalı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında alınan 12 nolu (Kooperatifin geçmişte konut teslim ettiği üyeler üzerindeki alacaklarının tahsiline, geçmiş dönem maliyet hesaplarının iptali ile kooperatifin kuruluşundan itibaren yapılmış ve yapılacak tüm dairelerin havuz hesabı ile yeniden maliyetinin çıkarılmasına, bu hususlarda gerekli komisyonların kurulması, geçmişte konut almış üyelerden alınması gereken öncelikle hesap özetlerinde sabit olan eksik alınmış yüklenici indirimi miktarı olmak üzere diğer farkların tahsil ve bu işlemleri yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi şeklindeki) kararın iptalini istemiş olup gerekçesinde ise davacıların kendilerine tebliğ edilen kesin hesap maliyetlerini ödeyerek, ferdileşme yolu ise tapularını aldıklarını, böylelikle hiçbir borçları kalmamışken davalı kooperatifin Kooperatifler Kanunu’nun 52. maddesine aykırı olarak ek maliyet çıkarmasının yanlış ve hükmünde olduğunu, davalı kooperatifin 19/06/2011 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının 3. maddesinin son paragrafında “kesin maliyetlerini ödeyen üyelerin ortaklık ile ilişkisinin kesileceğinden sonraki dönem borçlarından sorumlu olmayacakları” şeklinde kooperatif üyelere açıklama yaparak, oybirliği ile bu kararın kabul edilmesine rağmen, dava konusu genel kurulda alınan maddenin geçirilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyanla … tarihli genel kurul toplantısında alınan 12 numaralı kararın iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı kooperatif vekilini 15:05.2015 tarihli cevap dilekçesi ile yönetim kurulunun usulüne uygun ibra edildiğini, genel kurulun 6. maddesinde ara ödeme ve taksit sayısının belirlendiğini ve belirtilen ara ödemenin oy çokluğu ile alındığını, 7. maddesinde alınan “bilançonun kesinleşmesinden itibaren 36 aydan sonra ödenmek üzere ödeme planı verilmesi” şeklindeki genel kurul kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamının dayanak yapılarak alındığı ve yasaya uygun olduğunu, genel kurulun 12. maddesinde teslim edilecek dairelerin geçici maliyetlerinin hesaplanması ve üyelere tebliği için yönetim kuruluna verilen yetkinin de yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
B)BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların davalı kooperatifin üyeleri olduğunu, usulsüz şekilde ihraç edildiklerini, bu nedenlerden dolayı kooperatifin ilk genel kuruluna sunulmak üzere Kayseri 8. Noterliği kanalı ile 20/11/2014 tarih,… yevmiye no’lu ihtarname ile itiraz ettiklerini, ilk genel kurul olan … tarihli genel kurulda konu görüşüldüğünü ancak “bu konunun görüşüldüğü 6. maddede dilekçe vererek itiraz eden üyelerin ihraç kararlarının iptali ile üyeliklerinin devamına” şeklinde karar alındığını, kararda davacıların isimleri geçmediğini, davacıların dilekçe ile değil, noter ihtarnamesi ile itiraz ettiklerinden bu kararın müvekkilleri kapsayıp kapsamadığı anlaşılamadığından davacıları kapsamıyor ise 6. maddenin iptali ile müvekkillerin ihraç kararının da iptali için dava açmak zarureti hasıl olduğunu, genel kurul gündeminin 3. maddesinde görüşülen raporlar ve bilanço yeterli ve gerekli açıklamaları ihtiva etmeyip, esasen kooperatif ve kooperatif üyeleri aleyhinde hususlar içerdiğini, bu nedenle yönetim kurulu ve denetim kurulu faaliyet raporları ile dönem bilançosu ve gelir gider cetvelinin kabulüne dair maddenin de iptali gerektiğini, yönetim ve denetim kurulu yaptıkları usulsüz işlemlerle yönetim kurulu üyesinin kooperatifle iş ve işlem yapmasına, kooperatifin üyesine devretmesi gereken dairelerini müteahhide devretmesine ve kooperatif defter ve belgelerine göre mevcut birçok başka yolsuzluk ve usulsüzlüğe; daha önceki genel kurulda hesap tetkik komisyonu kurulması kararı alınmasına rağmen bu kararın gereğini de yerine getirmemesi sebepleriyle ibra edilmemeleri gerekirken ibra edilmiş olması hukuka aykırıdır ve bu ibra kararlarının alındığı 4. maddenin de iptali gerektiğini, gündemin 7, 8, 9, 10. maddelerinde niteliği, kapsamı, yetkinin genel kurula mı yönetim kuruluna mı ait olduğu belirsiz şekilde gerekli ve yeterli açıklama içermeyen yetkiler verildiğini, bu hususun hukuka ve iyiniyet kurullarına aykırıdır ve iptali gerektiğini, gündemin 12. maddesinde maliyet hesabı kesinleşmiş, tapusunu almış üyelerden hukuka aykırı şekilde yeniden para talep ve tahsil kararı alındığını, bu kararında da iptali gerektiğini, gündemin 15. maddesinde boşalan üyeliklerle ilgili kur’a çekilmeden yönetimin keyfi tahsis yapması gibi bir yetki alındığını, bu kararın hukuka ve iyiniyet kuralarına aykırı olması nedeni ile iptali gerektiğini, 17.maddede kooperatife ait malların asgari azami bedelleri belirlenmeden 3.kişilere devredilmesi konusunda yetki verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olması nedeni ile iptali gerekeceği, 18.maddede verilen yetki de tamamıyla hukuka ve iyiniyet kurullarına aykırı olduğunu ve iptali gerekeceğini, davacıların muhalefet şerhi içeren dilekçe verdiğini ancak bunun tutanaklara geçirilmediğini, genel kurula katılma hakkı bulunmayan kimselerin katıldığını iddia ederek genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı Kooperatif vekili 26/06/2016 havale tarihli cevap dilekçesi ile davacıların huzurdaki davayı ikame haklarının bulunmadığını, … tarihinde kooperatif ana sözleşmesinin 14, 61, 62 ve 63. maddenin değiştirildiğini, davacıların dayanak olarak göstermiş oldukları 2011 tarihli genel kurulda alınan kararların ana sözleşme hükümlerine, Kooperatifler Kanunu m. 23 ve Medeni Kanun m. 2. ye aykırılık teşkil etmesi nedeni ile yok hükmünde olduğunu, bahsi geçen ve yok hükmünde olan 2011 tarihli genel kurulda alınan kararın ancak başka bir genel kurul kararı ile ortadan kaldırmak mümkün olması nedeni ile 2015 tarihli genel kurulda alınan 12 numaralı karar ile anasözleşmeye aykırılığın giderilmesinin amaçlandığını, kooperatifin herhangi bir organının bir kısım üyelere farklı uygulama, farklı bir maliyet, farklı bir hesaplama yöntemi öngörecek bir karar alma yetisine sahip olmadığını, 2011 tarihinde alınan karar ile anasözleşmenin 61. Maddesine aykırı bir şekilde yapılan hesaplama sonucu üyelere ibraname verilmesinin geçerli olmayacağını, mevcut üyeler ile ibraname verildiği iddia edilen üyeler arasında sadece kura çekme farkı olduğunu, 19.06.2011 tarihli genel kurul çerçevesinde, bir kısım üyelerin kendi katılımları ile kendilerini ibra ederek sıkıntıya giren kooperatifteki bütün yükümlülüklerden kurtulacağını iddia etmenin adil bir yaklaşım olmadığını, 2011 yılında alınan hukuka, kanuna, anasözleşmeye ve Yargıtay içtihatlarına aykırı alınan karardan yine aynı organın dönmesini engelleyecek fiili ve hukuki bir engel olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER : Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca genel kurul tutanaklarına, hazirun cetveline, kooperatif defter ve kayıtlarına, Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü nezdinde bulunan kayıt ve belgelere, konut maliyet raporlarına, üyelik dosyasına, tanık anlatımlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne yazı yazılarak, davalı S.S. … Yapı Kooperatifinin ana sözleşmesinden, güncel adresinin, dava edilen … tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağından, bu toplantıya ait hazirun cetvelinden, hükümet komiseri raporundan, diğer tüm genel kurul toplantı tutanaklarından okunaklı örnekleri istenilmiştir.
Davalı kooperatife yazı yazılarak … tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ile tüm ortaklarının isimlerini gösteren hazirun cetvelinden, davacıların iş bu olağan genel kurula davetlerini gösteren tebligat belgelerinden, 01/06/2014 tarihli genel kurul kararı gereğince davacıların herbiri için düzenlenmiş kesin hesap maliyet raporlarından, bunların davacılara tebliğini gösteren tebligat belgelerinden, 22/05/2013 tarihinde üyelere gönderilen ferdi tapu ve kesin hesap maliyetine ilişkin yazıdan okunaklı birer fotokopileri istenilmiştir. 08/05/2015 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Melikgazi Tapu Müdürlüğüne yazı yazılarak, … Mahallesi *** Ada 1 Parselde kain A Blok, 4. Kat 10 nolu, Zemin kat 1 nolu, 1. Kat 4 nolu, 4. Kat 9 nolu, 2. Kat 5 nolu, 3. Kat 8 nolu, 2. Kat 6 nolu bağımsız bölümlerin herbirinin en son tarihli tapu kayıtlarının çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. 09/12/2015 tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak … soruşturma sayılı dosya örneği getirtilmiştir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyası işbu dosya ile birleştirilmiş, birleştirilen dosya mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Asıl dosyada davacı tanığı *** duruşmada; “Ben de davalı kooperatifin üyesiyim. Dava konusu edilen … tarihli genel kurul toplantısına ben katılmadım, çünkü bana davet gelmedi. 2011 yılındaki genel kurul toplantısında vardım. Ferdi tapuların verileceğini söylediler, fiyatını kendileri ayarladı, tapular verilip sonlandırılacağı söylendi. Ben devlet memuruyum, emekli oldum, istenen parayı yatırdım ve tapumu aldım. Ondan sonra bana kooperatiften hiç bir yazı gelmedi. 2013 yılında da bana kooperatiften yazılar geldi. Kesin maliyet bedeli şu kadar, şu süre içerisinde yatırırsanız şunlardan faydalanırsınız şeklinde yazılar vardı. Bu gelen yazılarda istenen parayı yatırdığımız takdirde bundan sonraki borçlardan sorumlu olmayacağımız da yazılıydı. Benim bildiklerim hatırladıklarım bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl dosyada davacı tanığı *** duruşmada; “Ben davacılardan ***’ın eşiyim. Eşim davalı kooperatifin üyesidir, ben de ona vekaleten … tarihli genel kurula katıldım. 2011 yılında da bir genel kurul yapıldı. Orada kesin hesapların çıkarılıp ferdi tapuların verileceği bize söylendi, sonra kesin hesap çıkartıldı. Bize bir kağıtla adreslerimize ulaştırıldı. Bu hesapların belli bir tarihte ödendiği takdirde müteahhit firmanın %10 indirim yapacağı aksi takdirde ödenmezse %10 fazlasıyla ödeneceği yazılıydı. Biz de o tarihe kadar istenen meblağı kooperatife ödedik, tapumuzu da aldık. Bize ilişiğimizin kesildiğini söylediler. Sonra bize bir yazı falan gelmedi. Ancak 2 yıl sonra tekrar genel kurula katılmamız gerekir diye bize bir davetiye gelmedi ancak ben gidip kooperatiften sordum bizim adımıza olan davetiyeyi bulamadılar. Başka bir zarftan açıp bana elden verdiler. Bu davetiyeler borcunu ödeyen üyelerin bir kısmına hiç gitmemiş yani çağırmamışlar. Genel kurul toplantısında ben bu dava edilen madde ile ilgili itirazlarımı söyledim, ayağa kalktım ismimi de söyleyerek itirazlarımı sözlü olarak belirttim ve hatta tutanağa bunları yazdınız mı diye sordum onlar da bana yazdık dediler. Ancak sonradan toplantı tutanağını okuduğumda benim söylediklerimin hiç yazılmamış olduğunu gördüm. Daha önce kesin hesap hepimize çıkmasına rağmen bizlerden fazladan para istediler hesap çıkarttılar ama bazı üyelere çıkartmadılar. Eşitsizlik yaptılar. Benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Birleşen dosya davacı Tanığı *** duruşmada; “Benim davalı kooperatife ayrı bir üyeliğim yoktur. Davacılardan *** kooperatifin üyesi olduğu için bilgim vardır. Dava edilen … tarihli genel kurul toplantısına eşim katılmadı. Onun adına temsilen vekaleten ben gittim. Toplantıya başlangıçta giremedim, beni içeriye almadılar. Üyeliğimizi fesih ettiklerini söyleyerek almak istemediler. Toplantı başladı, bir müddet sonra yani yaklaşık toplantı yarıya geldiğinde içeriye girdim. Toplantıda alınacak kararlara karşı itirazlarımızı yapmak üzere avukatımız Av.*** ile beraber hazırlıklarımızı yaptık. Daha sonra maddeler okundukça diyeceklerimizi yazılı olarak hükümet komiserine sunduk. Ben de bu dilekçelere imza attım ancak hükümet komiseri zaten sunulanların hepsini kabul etmedi, bir kısmını kabul etti. Hangi maddelere ve kararlara itiraz ettiğimizi, dilekçe verdiğimizi şuan ayrıntılarını hatırlamıyorum. En son bu itirazlarımızı hükümet komiseri almayınca avukatımız ısrar etti ve bunun üzerine hükümet komiseri aldı. Ben toplantıya katıldıktan sonra yapılan toplantıda bir kısım konularda görüşme yapılmak üzere avukatımız ve *** tarafından önerge verildi. Bunların yarısını hükümet komiseri çok önerge veriyorsunuz diye almadı, kabul etmedi. Diğerlerini de almıyordu avukatımız ısrar edince aldı. En son avukatamız tarafından hükümet komiserine dilekçe halinde itirazlarını ve dava açacağını söyleyen bir dilekçe vermek istedi. Hükümet komiseri almak istemedi, ancak ısrarcı olununca dilekçeyi aldı ama tutanağa geçildi mi bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Birleşen dosya davacı tanığı … duruşmada; “Ben davalı kooperatifin üyesi değilim ancak davacılardan … üyedir ve benim annemdir. Dava edilen … tarihli genel kurul toplantısına annemin adına temsilen ben gittim. Biz genel kurul toplantısına girmeden bir gün önce avukatımız … ile görüşme ve değerlendirme yaptık. Gündemde görüşeleceği ve karar verileceği belirtilen hususlar ile ilgili aramızda görüşmeler yaptık. Bir gün sonra toplantı günü toplantıya katılmak üzere geldim. İlk başta beni içeriye almadılar, bana sen ortalığı karıştırıyorsun o yüzden giremezsin dediler. Ben yine de toplantıya girmek istedim ve toplantı başlagıcında toplantıya girdim. Divan başkanı seçimi yapıldı. Ben üye olmayıp da sahte üyelerin salonda olduğuna itiraz ettim. Sözlü itirazımı hükümet komiserine ve divan başkanına yaptım, onlar da hiçbir usulsüzlük yok dediler. Maddelere geçildi. O günkü maddelerin ikisi için bir kısım yani 17 kişi olarak yazılı önerge sunduk ve her madde ile ilgili yazılı önergemizi hükümet komiserine verdik. Bu önergelerin kimisi kararlarda onaylandı, kimisi onaylanmadı. En sonunda da dava açacağımız ile ilgili bir itiraz dilekçemiz vardır. Hükümet komiseri bu dilekçemizi kabul etmedi. Avukatımız Mecit Bey bu sırada dışarıdaydı, kendisine durumu ilettim ve kendisi polis koruması ile içeriye girdi. Hükümet komiseri ile konuştu, tartıştı. Sonra hükümet komiseri divan başkanıyla görüştükten sonra bu dilekçeyi aldı. Bu dilekçede genel kurula itiraz haklarımız ile ilgili beyanlarımız vardı, vekil olarak benim de imzam vardı. Annem üye olarak toplantıya gelmişti ancak içeriye girmedi. Onun yerine ben temsilen girdim. Gündem konularından hatırladığım, bizleri ihraç etme konusu, bir de tapularını alıp borç çıkardığı üyelerle ilgili hususlar vardı. Aidat konusu da vardı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak *** Esas sayılı dosyalarında bulunan kooperatifin defter ve belgelerinin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ancak hangi soruşturma dosyasına gönderildiği bildirilmediğinden, kooperatife ait defter ve belgeler mahkemelerine geri gelmiş ise incelettirilip iade edilmek üzere mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Davalı kooperatifin defterlerin ibrazından sonra dosyanın mahkememizce seçilecek bir muhasebeci bir de nitelikli hesap bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi kuruluna tevdi ile ve kendilerine davalı kooperatifin ilgili tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapmak üzere yetki de verilerek söz konusu kayıtlar, kooperatifin ana sözleşmesi hükümleri, genel kurul kararları, hazirun cetvelleri, çevre ve şehircilik il müdürlüğünden gelen yazılar, tarafların dosyaya sundukları diğer delil, belge ve beyanlar, iddia ve savunmalar, dinlenen tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilek gerek mahkememizin işbu asıl davasında gerekse birleşen … Esas sayılı davasında davacılar tarafından dava konusu edilen … tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların kooperatifin ana sözleşmesi hükümlerine, kooperatifler yasasına ve objektif iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığı yani iptaline ilişkin koşullarının oluşup oluşmadığı hakkında ayrıntılı, gerekçeli, mahkememizin, tarafların ve Yargıtayın denetimine elverişli ve açık olacak şekilde ve hesaplamaları gösterir biçimde rapor sunmalarının istenilmesine karar verilmiştir.
SMMM … ile nitelikli hesap bilirkişisi …’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 03/07/2017 tarihli raporda özetle; “Dosya kapsamında ki belgeler ve kooperatif kayıtlarında yapılan inceleme sonucu, davalı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan 3, 6, 8, 9, 10, 12, ve 17 nolu kararların gerek şeklen gerek esas yönünden kooperatif yasasına, ana sözleşme hükümlerine, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık olmayıp geçerli olduğu, davalı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan 18 numaralı kararın “3. kişilere ipotek vermek ve ipotekli taşınmazları devretmek için yetki verilmiştir” kısmının asgari ve azami bedel belirtilmemiş olması nedeni ile maddenin Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesine aykırılık ettiği, davalı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan 7. maddesinin 1163 sayılı Yasa’nın 42. maddesinde ve kooperatif ana sözleşmesinin 23. maddesine aykırılık teşkil ettiği, davalı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında alınmış olan 15. maddesinin kooperatifin anasözleşmesinin 62. maddesine aykırılık teşkil ettiği, davacıların kooperatife halen üye oldukları” belirtilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları üzerine SMMM … ile nitelikli hesap bilirkişisi …’den oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 29/01/2018 tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki kanaatlerinde değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı ilamı ile davalı kooperatifin iflasına karar verildiği, kararın istinaf talebi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi’ne gittiği ve verilen iflas kararı nedeniyle Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasının da açıldığı anlaşıldığından Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … iflas sayılı dosyası nedeniyle S.S. *** Kooperatifi’nin iflas kararı üzerine iflas idaresinin oluşturulup oluşturulmadığı, oluşturulmuş ise iflas idaresi memur ya da memurlarının isimlerinin ve adreslerinin ne olduğunun bildirilmesi istenmiştir.
14/05/2018 tarihli duruşmada; “Davalı kooperatifin iflasına karar verilmiş olması ve ikinci alacaklılar toplantısının da henüz yapılmamış olması nedeniyle İİK’nın 194.maddesi gereğince bu davanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar olmak üzere durdurulmasına, bu nedenle dava dosyasının duruşmalardan çekilmesine, bu sürenin dolmasından sonra dosyanın tekrar ele alınarak yeni duruşma günü belirlenerek taraflarına tebliğine ve davaya da kaldığı yerden yargılamasına devam edilmesine, Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’ne de belirli aralıklarla müzekkere yazılarak … iflas sayılı iflas dosyalarından dolayı ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa tarihinin ne olduğunun da sorulmasına” karar verilmiş, dosya duruşmadan çekilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabında Müflis … Yapı Kooperatifinin 2. alacaklılar toplantısının yapıldığı ve üzerinden 10 gün geçtiği anlaşılmakla mahkememizce 01/04/2022 tarihli tensip tutanağı ile yeniden duruşma açılmasına ve taraflara tebligat çıkarılmasına karar verildiği, asıl ve birleşen dosyada davacılar vekiline ve davalı iflas idaresi memurlarına tebligat çıkarılarak taraf teşkili sağlanıp yeniden yargılamaya devam edilmiştir.
… Esas sayılı dava dosyasında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, ihtiyari dava arkadaşlarının ayrı ayrı başvuru harcı ve peşin dava harcı yatırmalarının gerektiği, dava dosyasının incelenmesine sadece davacılardan … adına başvuru harcı ve peşin harç alındığı görülmekle diğer davalılar ***’a her biri için ayrı ayrı 80,70’er TL başvuru harcı ve 80,70’er TL peşin maktu dava harcını yatırmak için 2’şer haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde Harçlar Kanunun 30 ve 32. maddeleri gereğince ve HMK’nun 150. maddesi gereğince yasal süresi içinde eksik harçların yatırılması suretiyle yenileninceye kadar davacılardan *** dışındaki diğer 6 davacı tarafından açılan davanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğinin huzurdaki bu davacılar vekiline ihtar edilmiştir.
Birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, ihtiyari dava arkadaşlarının ayrı ayrı başvuru ve peşin dava harcı yatırmaları gerektiği, dava dosyasının tetkikinde davacılardan sadece … adına başvuru harcı ve peşin dava harcının alındığı görülmekle, … dışındaki diğer 16 davacıya her biri için ayrı ayrı 80,70’er TL başvuru harcı ve 80,70’er TL peşin maktu dava harcını yatırmak için 2’şer haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde Harçlar Kanunun 30 ve 32. maddeleri gereğince ve HMK’nun 150. maddesi gereğince yasal süresi içinde eksik harçların yatırılması suretiyle yenileninceye kadar davacılardan … dışındaki diğer 16 davacı tarafından açılan davanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğinin huzurdaki bu birleşen davacılar vekiline ihtar edilmiştir.
Birleşen dosya davacılar vekili tarafından davacılardan …’ın vefat ettiği bildirilmekle, uyap sisteminden bu davacının verasete esas nüfus kayıt örneğinin çıkarılarak dosyamız arasına alınmıştır. Birleşen dosya davacılarından …’ın vefatı nedeni ile onun mirasçılarına işbu duruşma tutanağının bir suretinin yeni duruşma gün ve saatinin ihtaratlı tebligat evrakı ile tebliğine, belirlenen gün ve saatte murisleri …’ın açtığı dava nedeni ile duruşmaya gelmedikleri takdirde açılan davanın HMK’nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılacağının ihtar edilmiştir.
Birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, ihtiyari dava arkadaşlarının ayrı ayrı başvuru ve peşin dava harcı yatırmaları gerektiği, dava dosyasının tetkikinde davacılardan sadece … adına başvuru harcı ve peşin dava harcının alındığı görülmekle, … dışındaki diğer davacılardan ***’nın ve müteveffa davacı …’ın açtığı davalar yönünden başvuru harcı ve peşin harcın yatırılmadığı görülmekle birleşen dosyada davacı Daniş Sarı’ya ve birleşen dosyada davacı müteveffa …’ın mirasçılarına (4 nolu ara kararı doğrultusunda çıkarılacak tebligatla birlikte) ayrı ayrı ihtaratlı tebligat çıkarılmasına, davacı Daniş Sarı yönünden 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin maktu dava harcını yatırmak için, yine birleşen dosyada davacı müteveffa … ‘ın davası yönünden 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin maktu dava harcını yatırmak için müteveffa … mirasçılarına tebliğ tarihinden itibaren 2’şer haftalık kesin süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde Harçlar Kanunun 30. ve 32. maddeleri ve HMK’nun 150. maddesi gereğince yasal süresi içinde eksik harçların yatırılması suretiyle yenileninceye kadar birleşen dosyada davacılardan Daniş Sarı tarafından ve müteveffa davacı … tarafından açılan davanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğinin çıkarılacak tebligat evraklarına ihtarat olarak yazılmış, ayrıca duruşma tutanağının bir sureti de tebligat evraklarına eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Asıl dosyada dava, davalı kooperatifin … tarihli genel kurulunun 12.maddesinin iptali istemine, ve birleşen dosyada dava, davalı kooperatifin … tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz yetkili ve görevlidir. Zira davalı kooperatifin işlem merkezi Kayseri’dir.
6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca davanın niteliği itibarı ile dava, mahkememiz heyeti tarafından sonuçlandırılmıştır.
Davacıların davalı kooperatifin ortağı olduğunun tarafların kabulünde olduğu görülmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu edilen … tarihli genel kurulunda alınan kararların iptalinin gerekip gerekmediği konularında toplanmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Emredici nitelikte olan bu yasal düzenlemenin, davalı kooperatif anasözleşmesinin 36. maddesinde de de aynen tekrarlandığı görülmektedir.
Dava açma koşulu olarak aranan muhalefetin, oylama öncesinde gündem ve görüşmelere yönelik düşünce açıklamak ve eleştiriyi getirmek suretiyle değil, oylama sonrasında ve oylama sonucuna yönelik olarak yapılması gereklidir. Ret oyu kullanılmasına rağmen, üyenin muhalefet şerhini oylama sonrasında yazdırmaması halinde, HMK’nun 114/2. madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. ve anasözleşmenin 36. madde hükmünde aranan dava şartlarının gerçekleşmediği gözetilerek, HMK’nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği de tartışmasızdır (Yargıtay 23. H.D. *** Karar).
Yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** sayılı kararında da da belirtildiği üzere; oylama öncesi yapılan görüşme sırasında sonradan alınacak karara esas olması muhtemel bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi, alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaktadır. Muhalefetin, görüşülen öneriye değil, alınan karara karşı yapılması gerekmektedir. Diğer anlatımla, dava açma koşulu olarak aranan muhalefetin, oylama öncesinde gündem ve görüşmelere yönelik düşünce açıklamak ve eleştiri getirmek suretiyle değil, oylama sonrasında ve oylama sonucuna yönelik olarak yapılması gerekmektedir.
Kooperatiflerde genel kurul toplantısına çağrının usulsüz yapılması veya yapılmaması halinin müeyyidesinin bu toplantıda alınan kararların yokluğu mu, yoksa iptal edilebilirliği mi olduğu hususu Türk ve yabancı doktrinde tartışmalı olup, çoğunluk düşüncesi, hukuki işlemlere güvenlik getirme amacı da dikkate alınarak bu nevi sakatlıkların müeyyidesinin iptal edilebilirlik olduğu yönündedir.
Yargıtay 11. ve 23. Hukuk Daireleri’nin yerleşik uygulamasına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. ve anasözleşmenin 28. maddesi emredici nitelikte ise de, aynı Yasanın 53. maddesinde, çağrıda usulsüzlük halinin genel kurula bu nedenle katılamayan ortaklara bu toplantıda alınan kararların iptali davası açma hakkı verildiğine göre, kanun koyucunun çağrıda usulsüzlük halinde bunun müeyyidesini yokluk olarak kabul etmediği anlaşılmaktadır.
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden tarafın, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da yokluğu sonucunu doğurmamaktadır.
Öte yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri halinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın yok sayılmasını gerektirir. “Yokluk”, hukuki işlemin kurucu unsurlarında eksiklik bulunması halinde söz konusu olabilecek bir haldir. Kurucu unsurları ihtiva etmeyen bir sözleşme kurulmamış, meydana gelmemiş sayılır (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 1998, İstanbul, sf 307). Kanuni nisapla toplanmayan ya da karar alınmayan bir genel kurul toplantısı için bu husus değerlendirilebilir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıda bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; ana sözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması gerekir. İlk toplantıda nisap temin edilmediği takdirde ikinci toplantıda nisap aranmaz.” hükmünü; 2. fıkrada ise “Genel kurulda kararlar, ortaklar cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile alınır.” hükmünü içermektedir.
Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, TBK’nun 26 ve 27. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır. Yok hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Sonradan icazetle dahi geçerli hale gelmezler. Emredici nitelikteki bu kurallara aykırılık halinde alınan kararlar yok hükmündedir ve süre şartına bağlı olmaksızın her zaman geçersizliği ileri sürülebileceği gibi mahkemece de bu husus re’sen dikkate alınır (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** sayılı kararları).
Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki, genel kurul kararlarını sakatlayan hukuka aykırılıklar bakımından Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince kararlar yoklukla malul, mutlak butlanla malul ve iptal edilebilir kararlar olarak üçe ayrılmaktadır. Emredici kurallara aykırı kararlar bakımından kararın şekil ve kurucu unsurları bakımından emredici kurallara aykırılık halinde (örneğin, toplantı ve karar yeter sayılarının bulunmaması) yokluk yaptırımı ile karşı karşıya kalacağı, maddi-öze ilişkin kanunun emredici kurallarına aykırılık halinde ise (örneğin, kararın ahlaka ve adaba aykırı olması, konusunun imkansız olması, kesin hükme ve kanunun emredici madde hukuk kurallarına aykırı olması) alınan kararların mutlak butlanla malul olacağı, kişisel hakları ilgilendiren ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı kararların ise iptal edilebilir kararlar olduğu kabul edilmektedir.
Yokluk halinde, hukuki işlem bir veya daha fazla unsurunun yokluğu nedeniyle şeklen dahi olsa mevcudiyet (varlık) kazanamamaktadır. Hukuken yok olan bir işleme hiçbir hukuki sonuç bağlanabilmesi mümkün değildir. İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar.
Bu kapsamda kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak toplantı yeter sayısı oluşmadan alınan kararların yok hükmünde olduğu bu kararlar bakımından taraflarca açıkça ileri sürülmemiş olsa dahi kararların yok hükmünde olduğunun hakim tarafından re’sen nazara alınacağı bu kararlar bakımından dava açan kooperatif üyesinin genel kurula katılmış olması, karşı oy kullanması ve karara karşı muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılmasına ilişkin koşulların aranmayacağı, yok hükmünde olan kararların baştan itibaren hukuk aleminde varlık kazanmayacağı kabul edilmektedir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamlarında aynı husus vurgulanmıştır.
Bu kapsamda bir genel kurul kararının iptali için gerekli olan ve aşağıda sözü edilen şartlarına bakmak gerekir.
Geçerli bir genel kurul kararının varlığı: Ortada geçerli bir genel kurul kararının olması; kararda hükümsüzlük hallerinin bulunmaması anlamına gelmektedir. Hükümsüzlük hallerini butlan ve yokluk olarak iki kategoride inceleyebiliriz. Kavram olarak yokluk; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen ve kurucu nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir. Butlan ise bir işlemin kurucu unsurlarında bir eksiklik olmamasına rağmen işlemin konusunun kanuna, ahlaka, adaba, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı ya da, imkânsız olması halidir. Böyle durumlarda söz konusu işlem batıldır. Her iki durumda da kesin bir geçersizlik hali söz konusu olduğu için ortada iptali istenebilecek bir genel kurul kararının varlığından söz edilemez. Bu hallerde kararın yokluk veya butlan sebebiyle geçersizliği hakim tarafından resen dikkate alınabileceği gibi menfaati olan herkes tarafından herhangi bir süreye tabi olmaksızın itiraz veya dava yoluyla her zaman ileri sürülebilmektedir.
Kararın kanuna aykırı olması hali: Kanuni düzenlemelere aykırı kararlar iptal yaptırımına tabidir. Kanuna aykırılık ile kastedilen salt Kooperatifler Kanunu’na aykırılık değildir, özel hukuk ve kamu hukuku alanına giren tüm kanunlardır.
Anasözleşmeye aykırı olması hali: Anasözleşmeye, kooperatifin kuruluş amacı doğrultusunda faaliyetlerini gerçekleştirirken şirket tüzel kişiliği ile pay sahipleri arasındaki ilişkileri düzenler. Kooperatif anasözleşmeye ile emredici olmamak kaydıyla kanun hükümlerinden farklı düzenlemeler ya da kanunun izin verdiği doğrultuda emredici nitelikteki hükümleri daha da ağırlaştıran düzenlemeler yapılabilmektedir. Dolayısı ile kanuna aykırılık teşkil etmeyen bir karar, kooperatifin anasözleşmesine aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu halde söz konusu kararın iptali istenebilmektedir.
Dürüstlük kuralına aykırılık hali: İptal davası imkânının esaslı amacının; genel kurul kararını almaya yetkili çoğunluk pay sahiplerinin bu haklarını kötüye kullanmalarını engellemek olduğunu belirtmiştik. Dolayısıyla genel kurul kararının dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini iddia eden dava açmaya yetkili kişiler bu şekilde kararın iptalini sağlayabilmektedirler.
Aykırılık hali ile karar arasında nedensellik bağı: TTK’nun 446. maddesi ile iptal davası açabilecek kişiler düzenlenirken, maddenin b fıkrası ile “yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,….” denilmek suretiyle varlığı iddia edilen aykırılığın kararın alınmasında etkili olduğunun da ispatının gerektiği vurgulanmıştır. Nitekim Yargıtay 11. HD,*** tarihli kararı ile; “davacıya genel kurul toplantı gününün tebliğ edilmemesi ya da toplantı gündeminin ve üye listesinin tebligat evrakında bulunmaması durumu sonuca etkili görünmediğinden iptal nedeni olarak değerlendirilmediği, davacı tarafça başkaca genel kurul kararının iptalini gerektirir bir sebep de ileri sürmediğine göre, toplantıya çağrıdaki usulsüzlük sebebiyle toplantının iptaline karar verilmesinin mümkün görülmediği” gerekçesiyle, davanın reddine karar veren ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin … tarihli olan olağan genel kurulu toplantısına 283 ortaktan 117 ortağın asaleten ve 24 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 141 ortağın katıldığı görülmektedir. Genel kurul toplantı yeter sayısının ortakların 1/4 oranında toplantıya katılmasıyla ve karar yeter sayısının ise toplantıya katılan ortakların yarısından bir fazlasının oyu ile sağlanabilir olduğu dikkate alındığında, buna göre dava konusu genel kurul tarihi itibarı ile davalı kooperatifin 138 ortağı olduğu tespit edildiğinden toplantı yeter sayısının 71 olduğu, dava konusu genel kurul toplantısına ise asaleten ve vekaleten toplam 141 ortağın katıldığı, toplantı yeter sayısının bulunduğu açıktır.
Kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi kurulu incelemesi ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde … tarihli olan olağan genel kurulu toplantısınını gündemin 3. maddesinde görüşülen bilanço ve faaliyet raporlarının kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, sadece Süleyman Öztürk’ün muhalefet şerhi bulunduğu, bu madde ile ilgili toplantı ve karar yeter sayısının bulunduğu, gündemin 6. maddesinde görüşülen konunun dilekçe vererek itiraz eden üyelerin ihraç kararının iptaline ve üyeliklerinin devamına ilişkin olduğu, gündemin 7. maddesinde görüşülen konunun yükleniciye yapılan imalat ve işler ile ilgili teminat verilmesi ve mevcut borçları tasfiyesi için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin ve gündemin 8. maddesinde görüşülen konunun arsa sahipleri ile yapılan işlem ve sözleşmeler ile ilgili iade edilecek arsalar için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olduğu, gündemin 10. maddesinde görüşülen konunun kooperatiften ayrılan üyelere dair borçların tasfiyesi ile ilgili yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olduğu, gündemin 15. maddesinde görüşülen konunun boşalan üyelikler nedeniyle kooperatif uhdesine geçmiş dairelere ilişkin yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olduğu, gündemin 17. maddesinde görüşülen konunun kooperatifin haciz konulan mallarının borca karşılık olmak üzere alacaklıya verilmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olduğu, gündemin 18. maddesinde görüşülen konunun geçmiş yıllarda tapu devir alım satım yetkilerine ilaveten ipotek vermek ve ipotekli taşınmazları devretmek konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin olduğu, Kooperatifler Kanunu’nun 42/2. maddesinin 6 ve 7. bentleri ile kooperatif ana sözleşmesinin 23/1. maddesinin 8 ve 9. bentleri gereği yönetim kurulunun görevleri arasında sayılan işlerden olan bu işler için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin kararların butlana tabi olmayıp itiraza tabi olduğu, kararda muhalefet şerhi olmadığı, oylama öncesi hükümet komiserine verilen dilekçelerin önerge teklif niteliğinde olduğu, kararlara karşı muhalefet iradesini belirtir muhalefet şerhinin bulunmadığı, yine bu maddelerin kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı ve iptalini gerektirici yasal nedenlerin bulunmadığı anlaşılmakla birleşen dosyada bu maddelere ilişkin iptal isteminin reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
… tarihli olan olağan genel kurulu toplantısınını gündemin 12. maddesinde görüşülen konunun yeniden kesin maliyet hesabı çıkartılmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla biraraya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler. Kooperatifler Kanunu 23. maddesine göre kooperatif ortakları bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Kooperatiflerin ana sözleşmesi kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmesidir. Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanunu’na aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir. Somut olayda; 19/06/2011 tarihli genel kurul toplantısının 3. maddesinde çıkarılan kesin maliyeti ödeyenlerin ortaklık ilişkisi kesileceğinden sonraki borçlardan sorumlu olmayacaklarına ilişkin alınan karara istinaden asıl ve birleşen dosyada ödeme yaparak tapusunu almış davacılar yeniden kesin maliyet hesabı çıkarılarak bu maliyetten sorumlu tutulmalarını iptal sebebi yapmışlardır. Gerek kanunla belirlenen kooperatiflerin ana ilkesine, gerekse eşitlik ilkesine aykırıdır. Kanuna aykırı kararlar yok hükmünde olacağından her zaman göz önünde bulundurulur. Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmelidir. Kooperatif, inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahiptir. İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir. Yine somut olaya gelindiğinde kooperatif genel kurulunda yukarıda belirlenen gerekçeyle geçersiz olan ana sözleşmenin 61 ve 62. maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli üyelerinden talep etmek için yönetim kuruluna 12 numaralı gündem maddesiyle yetki vermişse de, henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır.

Yargılama sonunda mevcut dosya kapsamına ve yukarıda yapılan izahatlara göre, … Esas sayılı asıl dava dosyasında; davanın kabulü ile İflas Nedeni İle Tasfiye Halinde S.S. Konak Kent Konut Yapı Kooperatifi’nin … tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 12. Maddesinin butlan ile batıl olduğunun tespitine, birleşen … Esas sayılı dava dosyasında; davacılar ***’in davasının kısmen kabulü ile İflas Nedeni İle Tasfiye Halinde SS *** Yapı Kooperatifi’nin … tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 12. maddesinin butlan ile batıl olduğunun tespitine, davacılar ***’in İflas Nedeni İle Tasfiye Halinde SS *** Yapı Kooperatifi’nin … tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 3, 6, 7, 8, 9, 10, 15, 17 ve 18. maddelerinin iptaline yönelik (fazlaya ilişkin) istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
A-… ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA;
1-Davanın KABULÜ ile İflas Nedeni İle Tasfiye Halinde S.S. *** Yapı Kooperatifi’nin … tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 12. maddesinin butlan ile BATIL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davalarının kabul edilen kısmı nedeniyle alınması gereken 269,85-‘er TL maktu karar ve ilam harcından davacı …’den peşin olarak alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 242,15-TL ilam harcının ve diğer davacıların her birinden peşin olarak alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL’er (189,15-TLx2=1.134,90-TL + 242,15-TL) olmak üzere toplam 1.377,05-TL bakiye karar ve ilam harcının davalı Kooperatif’ten alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı … tarafından yatırılan 27,70-TL başvurma harcı ile 27,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … dışındaki diğer her bir davacı tarafından yatırılan 80,70-‘er TL başvurma harcı ile 80,70-‘er TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı … dışındaki diğer her bir davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça davanın yapılan 1.163,00-TL tebligat gideri, 24,00-TL posta gideri, 6,5-TL e-tebligat gideri, 120,00-TL tanıklık ücreti, 117,00-TL yurt dışı tebligat masrafı, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.130,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı yönünden hesap ve taktir olunan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı taraf lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
B-BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
1-Davacılar ***’in davasının kısmen kabulü ile İflas Nedeni İle Tasfiye Halinde S.S. *** Kooperatifi’nin … tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 12. maddesinin butlan ile BATIL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Davacılar ***’in İflas Nedeni İle Tasfiye Halinde S.S. *** Yapı Kooperatifi’nin … tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 3, 6, 7, 8, 9, 10, 15, 17 ve 18. maddelerinin iptaline yönelik (fazlaya ilişkin) istemlerinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davalarının kabul edilen kısmı nedeniyle alınması gereken 269,85-‘er TL maktu karar ve ilam harcından davacı …’dan peşin olarak alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 242,15-TL ilam harcının ve diğer davacıların her birinden peşin olarak alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL’er (189,15-TLx16=3.026,40-TL + 242,15-TL) olmak üzere toplam 3.026,55-TL bakiye karar ve ilam harcının davalı Kooperatif’ten alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4–Davacı … tarafından yatırılan 27,70-TL başvurma harcı ile 27,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … dışındaki diğer her bir davacı tarafından yatırılan 80,70-‘er TL başvurma harcı ile 80,70-‘er TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı … dışındaki diğer her bir davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça davanın yapılan 54,00-TL tebligat giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabul edilen kısmı yönünden hesap ve taktir olunan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı taraf lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
10-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, asıl dosyada davacılar vekili Av. *** ve birleşen dosyada bir kısım davacılar ile ölü olan bir kısım davacıların mirasçıları vekili Av. *** ve davalı iflas idaresi memurlarından Av. …’ın yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/10/2023

Başkan ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Katip ***
E-imzalıdır