Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/29 E. 2023/178 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI : ***
İFLAS İDARE
MEMURLARI : 1-***
2-***
3-***
VEKİLİ : Av.

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan iflas (iflasın açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında yapılan mal satışının iptali üzerine avans iadesi için davalı müvekkili şirkete Akbank Kayseri Ticari Şubesi’ne ait *** keşide tarihli 160.000,00-TL tutarındaki çeki verdiğini, davalının çeki süresinde ödemediğini, çekin karşılığının olmadığının muhatap bankaca çekin arakasına şerh edildiğini, müvekkili şirketin tüm uyarılarına rağmen borç ödenmediğinden müvekkilinin şirket tarafından borcun tahsili amacıyla Kayseri (Kapatılan) 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlu şirket hakkında iflas takibi açıldığını, borçlu şirketin kendisine gönderilen ödeme emrini tebliğ aldığını, 7 günlük yasal süresi içerisinde Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyası ile itiraz ettiğini, daha sonrasında borçlu şirketin dosyaya yapmış olduğu yetki ve diğer itirazlarından feragat ettiğini, ancak geçen sürede borcunu ödemediğini belirterek davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ile davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiştir. Davalı tarafın HMK’nun 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafından Kayseri (Kapatılan) 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına, Akbank Kayseri Ticari Şubesi’ne ait *** keşide tarihli 160.000,00-TL bedelli çeke, davacıya ait ticari defter ve kayıtlara, cari hesap ekstrelerine ve yazışmalara, sair belgelere, bilirkişi incelemesine ve yemine delil olarak dayanılmıştır.
Davalı taraf yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
İİK’nun 160. maddesi gereğince 18.000,00-TL miktarlı iflas avansını yatırması için davacı tarafa kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından kesin süre içinde iflas avansı yatırılmıştır.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin Kayseri Ticaret Sicili’nde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise tüm sicil dosyasından, ortaklarını ve herbirinin hisse oranlarını ile yasal temsilcilerini gösteren kayıtlardan onaylı ve okunaklı birer suretinin gönderilmesi istenilmiş, ayrıca şirketin mezkezinin adresi ve muamele merkezinin bulunduğu açık adreslerinin bildirilmesi istenilmiştir.
Kayseri (Kapatılan) 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dava dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Yargılama sırasında dava dosyanın mahkememizce tayin edilecek muhasebeci-mali müşavir bir bilirkişiye tevdi ile; icra takip dosyası, dava dosyasına sunalan diğer delil, belge ve beyanlar birlikte incelenip değerledirilmek suretiyle davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise depo emrine esas olacak şekilde bu alacağının nelerden ibaret ve toplam alacak miktarının ne kadar olduğu konusunda hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor sunulması istenilmiştir. Görevlendirilen bilirkişi Yrd. Doç. Dr. *** tarihli rapor sunulmuştur.
Görülen lüzum üzerine dava dosyası daha önce rapor veren bilirkişiye yeniden tevdi ile ve raporun sunulmasından itibaren uzun sürenin de geçmiş olması ve raporda dava tarihi itibarı ile depo kararına esas olacak şekilde alacak borç hesabının yapıldığı anlaşıldığından bilirkişiye dosyanın tevdiine ilişkin daha önceki ara kararında yazılı hususlar da dikkate alınarak tekrar bir inceleme ve değerlendirme yapılarak davacı şirketin davalıdan bir alacağı varsa gelecek duruşma tarihi itibarı ile depo emrine esas olacak şekilde; tüm asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri, icra dosyası masrafları, vekalet ücreti ve sair yönlerinden bu alacakların nelerden ibaret ve miktarının da ne kadar olacağı konusunda ek rapor sunmasının istenilmiştir.
Bilirkişi Ahmet Doğan tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “… Takibe dayanak yapılan *** keşide tarihli, alacaklısı davacı, borçlusu davalı olan *** sayılı Akbank çekinden dolayı davacı şirketin davalıdan 160.000,00-TL asıl alacak ve 9.466,67-TL faiz olmak üzere dava tarihi itibariyle toplam 169.466,67-TL alacaklı olduğu” belirlenmiştir.

Davacı tarafından açılan işbu davada davalı olan Erciyesgaz San. Ve Tic. A.Ş. hakkında Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ***Karar sayılı ilamla iflas kararı verilmiş olup kararın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından ve iflas kararı kesinleşinceye kadar aynı şirket ile ilgili diğer iflas davalarına bakılamayıp söz konusu iflas kararının kesinleşmesinin bekletici sorun yapılması gerekli olduğundan HMK’nun 165. maddesi de dikkate alınarak Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Karar sayılı iflas davasında davalı şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesinin mahkememizdeki işbu iflas davası yönünden bekletici mesele sayılmasına ve kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmiştir. Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas ve *** Karar sayılı iflas davasında verilen kararın yargıtay’da temyiz incelemesi sonucu bozulması üzerine bu dava dosyası en son Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sırasına kaydedilmiş ve yapılan yargılama sonunda bu mahkemenin *** tarihli, *** Esas ve ***Karar sayılı gerekçeli kararı ile “Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün *** numarası ile kayıtlı davalı … Ve Ticaret A.Ş.’nin iflasına, iflasın 13/03/2015 günü saat 09.19 itibarı ile açılmasına, …” karar verilmiştir. İşbu *** tarihli hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamı ile hükmün “onanmasına” karar verilmiş, bu kez davalı vekilince onama ilamına karşı süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin ***Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin “karar düzeltme isteminin reddine” karar verilmiş, böylece söz konusu hüküm *** tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkememizin 24/02/2020 tarihli işbu dava dosyasında “Davalı hakkında mahkememizin *** Karar sayılı *** tarihli kararı ile iflas kararı verildiği, İncesu İflas Müdürlüğü’nün *** iflas sayılı dosyasından verilen *** tarihli cevabı yazıda ilgili müflis şirket hakkında iflas masasının istifa ettiği, yeni iflas masasının henüz oluşturulamadığı, ikinci alacaklılar toplantısının yapılamadığı, bu nedenle de sıra cetvelinin düzenlenemediğinin bildirilmesinden dolayı İİK’nun 194. maddesi gereğince İncesu İcra İflas Müdürlüğü’nün *** İflas sayılı dosyasında yapılacak ikinci alacaklılar toplantısının tarihinden itibaren 10 gün sonrasına kadar işbu davanın durdurulmasına, işbu dava hakkında durma kararı verildiğinden dava dosyasının duruşmadan çekilmesine, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından on gün sonra dosyanın tekrar ele alınarak dosyanın ele alınarak kaldığı yerden yargılamaya devam edilmek üzere yeniden duruşma günü verilip taraflarına tebliğine, davalı müflis şirket yerine iflas idaresi temsilcilerine tebligat çıkarılmasına, mahkememizce düzenli aralıklarla İncesu İcra İflas Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ikinci aalacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığının, iflas masası oluşturulup oluşturulmadığının, iflas masası oluşturulmuşsa temsilcilerinin açık kimlik ve adres bilgileri ile birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı iflas masasını temsile yetkili olduklarının sorulmasına” karar verilmiştir.
İİK’nun 194. maddesi uyarınca durma kararı verildikten sonra İncesu İcra İflas Müdürlüğü’nün*** sayılı dosyasından yazılan ***tarihli yazısına göre ikinci alacaklılar toplantısının *** tarihinde yapıldığı ve toplantıdan itibaren 10 günlük sürenin geçtiği görülmekle dava dosyası tekrar ele alınarak davacı vekiline ve davalı müflis şirket yerine iflas idaresi temsilcilerine tebligat çıkarılmak suretiyle yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava; İİK’nun 177/4. maddesine binaen açılmış davalı şirketin doğrudan iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, iflas davasının hukuksal niteliğini irdelemekte yarar vardır.
İflâs takibi sonrasında açılan iflâs davasında mahkemeden, borçlunun iflâsına karar verilmesi talep edildiğinden, alacağın tahsili şeklindeki ferdî bir amaçtan ziyade, iflâsın açılması şeklindeki içtimaî bir talep galip olmaktadır. Zira iflâs davasında, borçlunun iflâs ödeme emrine itirazı varsa, itirazın kaldırılması ve iflâsın açılması; yoksa yalnızca borçlunun iflâsına karar verilmesi istenmektedir. Borçlu ödeme emrine süresinde itiraz etmese ve iflâs davasını kabul etse bile, mahkeme iflâs talebini İİK’nun 158/1. maddesine göre ilân etmekte ve bu ilân üzerine diğer alacaklılar, davaya müdahale ve itiraz ederek, iflâsı gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürmek suretiyle, mahkemeden iflâs talebinin reddini isteyebilmektedirler.
İflâs talebi ilk aşamada tarafları ilgilendirse de, kamuya yönelmiş olmasından dolayı, son tahlilde kamusal bir talep mahiyetindedir. İflâs şeklindeki kamusal talebi borçlu değil, sadece devlet (kamu gücü) yerine getirebileceğinden, alacaklının talebinin muhatabı artık borçlu değil devlettir. İflâs davası açıldıktan sonra ve derdestken, bir aşamaya kadar tarafları etkilese de, iflâs kararıyla neticelendiğinde, borçluyu müflis statüsüne sokar ve sadece alacaklı ile müflisi değil, üçüncü kişileri ve kamuyu (toplumu) da ilgilendiren etkiler doğurmaktadır. Borçluya verilen müflis sıfatının, onun ticarî ilişkileri üzerindeki hukukî ve malî sonuçları karşısında, iflâs davasının baskın karakteri, sadece alacakların tahsilini değil, bir müeyyide uygulama amacını ihtiva etmesidir. Bu müeyyidenin tatbik edileceği tehdidi, depo kararı ile borçluya açıklanmaktadır.
Bir alacaklının takibi ve davası üzerine verilmiş iflas kararından, borçlunun diğer bütün alacaklıları da yararlanacağından, borçlunun iflasına karar verildikten sonra artık borçlu (müflis) aleyhine yeni bir iflas davası açılmasında hukuki yarar yoktur; bu nedenle müflis aleyhine yeni bir iflas davası açılamaz. Aynı nedenle, aleyhine açılmış birden fazla iflas davalarından biri sonucunda borçlunun iflasına karar verilirse, bu iflas kararının kesinleşmesine kadar ikinci bir iflas kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığından , bu iflas kararı kesinleşinceye kadar diğer iflas davalarına bakılamaz. Diğer iflas davalarına bakan mahkemeler, daha önce verilmiş olan iflas kararının kesinleşmesini, baktıkları iflas davaları için bekletici sorun yaparlar. İflas kararı kesinleşirse diğer iflas davaları konusuz kalır (Baki Kuru, İcra Ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa: 963).
Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa bakıldığında eldeki davanın yargılaması devam ederken bu dava ile iflası istenilen davalı davalı … Ve Ticaret A.Ş.’nin hakkında Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Karar sayılı gerekçeli kararı ile “Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün *** numarası ile kayıtlı davalı … Ve Ticaret A.Ş.’nin iflasına, iflasın *** itibarı ile açılmasına, …” karar verildiği görülmektedir. Sözü edilen *** tarihli iflas hükmü süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamı ile hükmün “onanmasına” karar verilmiş, bu kez davalı vekilince onama ilamına karşı süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin “karar düzeltme isteminin reddine” karar verilmiş, böylece söz konusu hüküm *** tarihinde kesinleşmiştir.
İncesu İcra İflas Müdürlüğü’nün *** sayılı dosyasından verilen *** tarihli cevabi yazıda “… Müdürlüğümüzün yukarıda numarası yazılı dosyasından tasfiyesi devam eden borçlu … Ve Ticaret A.Ş.’nin hakkında, alacaklı *** San. Ve Tic. A.Ş.’nin *** tarihli 164.590,00-TL alacak başvuru kaydı bulunmaktadır. İlgili alacak iflas idaresi tarafından *** tarihinde tanzim edilen sıra cetvelinde 2. sırada alacağı kabulüne karar verilmiş olup, dosyamızda mevcut yeterli meblağ bulunmadığından 1. ve 2. sıra alacaklılarına herhangi bir ödeme yapılamamıştır. …” şeklinde açıklamada bulunulmuş ve yazı ekinde buna ilişkin kayıt ve belge örnekleri gönderilmiştir.
Dosyanın incelemesinde; başka mahkememizin bir dava dosyası üzerinden iflası istenilen davalı şirketin iflasına karar verilmiş ve bu karar kesinleştiği görülmüştür. Davacı alacaklı eldeki davaya konu ettiği alacağını iflas masasına yazdırmış ve bu alacak iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetveline kabul edilmiştir. Tüm bu nedenler karşısında eldeki dava konusuz kalmıştır.
Bu aşamada uyuşmazlık, eldeki davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekalet ücretinin kime yükletilmesi gerektiği noktasındadır.
6100 sayılı HMK’nın 331. maddesine göre; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”
Eldeki uyuşmazlıkta; davalı şirket hakkında iflas kararı verilen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dava dosyasının *** tarihinde açıldığı, eldeki davanın ise *** tarihinde açıldığı, her iki davanın davacılarının farklı, davalısının ise aynı olduğu, eldeki davanın açıldığı tarihte davalı şirket hakkında verilmiş bir iflas kararı bulunmadığı ve davalının da çeke dayalı borcunu ödediğini savunmadığı görülmektedir. Davalı hakkında birden çok iflas davası açılması nedeniyle mahkememizce ilk açılan davanın eldeki dava yönünden bekletici sorun yapıldığı, davanın açıldığı tarihte davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu ve borcun ödendiğinin savunulmadığına ve daha sonra davacının alacağının iflas idaresi tarafından sıra cetveline de kaydedildiğine göre davanın açıldığı tarihte davacının haklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulması gerekmiştir.
İzah edilen nedenlerle davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, HMK’nun 333/1. maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderinin takdir edilmesi gerektiğinden ve davacının davanın açıldığı tarihte haklı olduğu anlaşıldığından davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 24,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 155,60-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 24,30-TL başvurma harcı ve 24,30-TL peşin harç olmak üzere toplam 48,60-TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 109,00-TL tebligat gideri, 36,00-TL e-tebligat gideri, 112,60-TL posta gideri ve 450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 707,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
9-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili Av. *** ile davalı vekili Av.***ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/03/2023

Başkan ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Katip ***
E-imzalıdır