Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/59 E. 2022/238 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/59 Esas – 2022/238
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/59
KARAR NO : 2022/238

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin ……. plakalı motosiklet ile seyir halinde iken …. sevk ve idaresindeki ………..plaka sayılı aracın kendisine çarpması sonucu hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandığını, kazanın karşı tarafın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana geldiğini ve müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, Kazada tamamen kusurlu bulunan …….plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine…. poliçe nosu ile sigortalı olduğunu, Kaza ile ilgili olarak Menemen …..E.sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, mahkemece karar verildiğini ve dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu, Olay neticesi müvekkilinin hayati tehlike geçirdiğini, Omurgasında 12 kırık oluştuğunu, ayağının beş yerinden kırıldığını, gözünde sakatlık oluştuğunu, vücudunun çeşitli yerlerinde izler kaldığını, üç büyük ameliyat geçirdiğini, 20 günü aşkın süre hastanede kaldığını ve tedavisinin halen devam ettiğini, müvekkilinde %26 sürekli maluliyet durumu oluştuğunu, davalı sigorta şirketine maddi tazminata ilişkin 585218 nolu hasar dosyası ile başvuru yapıldığını ve başvuru sonucunda müvekkiline 360.000,00 TL ödendiğini, ancak kesinleşen maluliyet ve tedavinin devam etmesi neticesinde zararın çok daha fazla olduğunun anlaşıldığını, karşılanmayan zararın giderilmesi için arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığını ancak anlaşmanın sağlanamadığını beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili lehine sürekli iş görmezliği nedeni ile 50.000,00 TL maddi tazminatın ( iş göremezlik tazminatı ) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı sigorta şirketine tebliğ edilmiş, davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı ve davanın reddi talebi mahiyetinde olduğu, anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan iş göremezlik zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili, kaza ile ilgili tutanaklara, tedavi evraklarına, bilirkişi incelemesi ve arabuluculuk anlaşamama tutanağı aslına delil olarak dayanmıştır, dayanak belgeler dosyaya kazandırılmıştır.
Taraflar arasında çekişme konusu olmayan hususun, meydana gelen trafik kazası sonrasında davacının yaralandığı ve malul kaldığı, davalı tarafça davacıya 360.000,00-TL ödeme yapıldığı hususları olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların anlaşamadıkları ve çözülmesi gerekin hususların meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının maluliyet oranının ne kadar olduğu, davalı tarafça yapılan ödemenin tarafların kusur oranları ve davacının maluliyet oranı dikkate alınarak davacının sürekli iş göremezlik tazminatını karşılayıp karşılamadığı, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat alacağının bulunup bulunmadığı hususları olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere gereği davacıya dava konusu kaza nedeniyle teminat poliçe kapsamında 360.000,00-TL ödemenin yapıldığı bildirilmiştir.
Motorlu bir aracın karayollarında işletilmesi sırasında bir kimsenin zarar uğramasına neden olunması durumunda o aracı iletenin üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli sınırlar içinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüne Zorunlu Mali sorumluluk sigortası denilmektedir. KTK’nun 91. Maddesine göre “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” İşleten KTK’nun 3. Maddesinde “işleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” Olarak tanımlanmıştır.
KTK’nun 85/1 fıkrasına göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”. Maddenin devamı fıkralarda ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır. KTK’nun 85. Maddesi incelendiğinde, bir zararın ZMMS kapsamında sigorta şirketi tarafından karşılanabilmesi için Zarara KTK kapsamında bir motorlu aracın neden olması, Zararın KTK kapsamında bir motorlu aracın işletilmesi esnasında meydana gelmesi kazanın karayolu olarak tanımlanan yerde meydana gelmesi gerekmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir. Yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemede dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Davacı tarafından zararın meydana gelmesinden sonra davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmuş ve başvurusu da kabul edilerek davacıya teminat poliçe kapsamında 360.000,00-TL ödeme yapılmıştır. Bu ödeme her iki tarafın da kabulünde olup taraflar arasında çekişme konusu değildir. Bu noktada çözülmesi gereken husus, davalı sigorta şirketince yapılan 360.000,00-TL ile sorumluluğunun sona erip ermediği, davacının daha fazla bir zararının söz konusu olması halinde sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı sigorta şirketi, davacının yaralanmasına ve malul kalmasına neden olan karşı aracın ZMMS poliçesini yapan sigorta şirketidir. KTK’nun 93. Maddesine göre zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu bakanlıkça tespit edilir ve resmi gazetede yayımlanır. Aynı kanunun 99. Maddesine göre sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde kendilerine düşen mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Davacının yaralanmasına neden olan trafik kazasının meydana geldiği tarihte söz konusu sorumluluk limiti 360.000,00-TL’dir. Davacının başvurusu üzerine de davalı tarafından bu tutar davacıya ödenmiş olup bu husus tarafların kabulündedir. Yani davalı sigorta şirketi ZMMS poliçesi ile sorumlu olduğu miktarı 360.000,00-TL olup bu tutarın ödenmesi ile davalının herhangi bir sorumluluğu kalmamıştır. Davacının davalıdan ZMMS kapsamında talep edebileceği başkaca bir miktar kalmamış olup poliçe limiti dolmuştur. Davacı, buna aşan zararının bulunduğunu iddia ediyor ise bunu ancak sigortalının kendisinden ya da meydana gelen olayda kusuru bulunduğu iddia edilen başka kişi var ise bunlardan talep edebilir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olması, poliçe limiti kadar ödemeyi davacının başvurusu üzerinde davalının ödemiş olması nedeni ile davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davanın REDDİNE
-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça yatırılan 853,88-TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 773,18-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine.
-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ödenmiş olması nedeniyle, bu ücretin davacıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
– Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim………
¸e-imzalıdır