Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/826 Esas – 2022/195
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/826
KARAR NO : 2022/195

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
YAZIM TARİHİ : 04/04/2022
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı
yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde,davaya konu kazanın ………..karayolunda meydana geldiğini ancak 2918 sayılı KTK’nun 110. Maddesi gereği sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili olduğunu ve sigorta poliçesini yapan acenta olan ……………..ara.hizm. adresinin Karşıyaka olduğunu bu nedenle Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, davalı tarafından sigortalı, mülkiyeti …………. sevk ve idaresindeki …………. plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki ona ait ……………………..ardından çarpmanın etkisiyle kendi aracının ön kısımları ile önünde duraklama yapan mülkiyeti ………….. ait ve onun sevk ve idaresindeki ……………………. plaka sayılı aracın arka kısımlarına da çarptığını, kaza nedeni ile müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini ve kullanılamaz hale geldiğini,…………………. D.iş sayılı dosyasından yapılan tespitte müvekkiline ait araçta toplam KDV dahil…………………… TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, aracın 2. El piyasa değerinin ise yaklaşık ……………..-TL olduğunu, aracın pert olduğu ve pert hali ile değerinin ……………..-TL olduğunun tespit edildiğini, pert olması nedeni ile yeni aracın…………… günlük makul sürede alınabileceğini, ikame araç için günlük bedelin……………..TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan poliçenin, Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi olup, …………………..Bitiş tarihli olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını beyanla Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta oluşan zarar bedeli…………000,00- TLnin olay meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan (sigorta şirketinin limitleriyle sınırlı olarak ) tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde davaya konu talebin zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin adresinin Maslak/Sarıyer/İstanbul olup Yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının dava açmadan önce müvekkili şirketi başvuruda bulunmadığını hiçbir belge ve evrak sunmadığını, sigorta şirketine başvurunun dava şartı olduğunu, dava şartının yerine getirilmediğini bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, Davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkili şirkete başvurduğunu belirttiğini. Oysa, sunduğu belgelerde hasar başvurusunun açılması için gerekli evrakların bulunmadığını, Davacı vekili kötü niyetli olarak başvuruyu gerçekleştirmek yerine teslim belgesi sunarak maddi hasar talebiyle dava ikame etmiş olup, başvurunun ön incelemeden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Dava; 06.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıya ait ……….. plakalı aracın uğradığı hasarın ,kazaya karışan …………… plakalı aracın ZMM poliçesi ile sigorta teminat örüntüsü kapsamına alan davalı …… .. A.Ş.’den tahsili istemini yönünden açılan tazminat davasına ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak, kasko sigorta poliçesine, arabuluculuk tutanağına, trafik kaza raporuna, delil tespiti dosyasına, keşif ve bilirkişi incelemesi, tanık deliline dayanmıştır.
Davalı vekili delil olarak, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, keşif ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Tarafların anlaşamadıkları ve çözülmesi gereken hususların, taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakmakla ilgili mahkememizin yetkili olup olmadığı, talebin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davacının sigorta şirketine başvuru dava şartını yerine getirip getirmediği, davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin ne olduğu, kazadaki kusur oranlarının ne olduğu ve davacının talep edebileceği hasar bedelinin ne olduğu hususları olduğu görüldü.
HMK’nun 16.madde hükmüne göre, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
Aynı Kanunun 6.maddesi uyarınca, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Yine konu ile ilgili 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110/2.maddesi gereğince, “motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”.
Olaya dönüldüğünde, trafik kazasının ………… ilçesi mülki sınırları içerisinde meydana geldiği, davalı Doğa Sigorta A.Ş.nin merkezinin Maslak ilçesi İstanbul olduğu, davacı’nın yerleşim yerinin ise ……….. ilçesi olduğu, ZMMS sigortasını yapan acentenin adresini…. ilçesi olduğu dolayısıyla tarafların ikametgahlarının ve olay yerinin mahkememiz yargı çevresi dışında kaldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekilince sigortayı yapan acentenin mahkememiz yetki sınırları içerisinde olduğunu ileri sürmüş ise de, dosyanın incelenmesinde, davacının beyan ettiği sigorta poliçesinin davacının kasko sigortacısı tarafından davacının aracını kasko sigortası ile sigortalayan sigorta poliçesi olduğu, davanın ise kazaya karışan diğer sürücünün ZMMS sigortacısına karşı açıldığı ve ZMMS sigortasını yapan acentenin adresini…………… olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu uyuşmazlık HMK kapsamında kesin yetki kuralının geçerli olduğu davalardan birisi değildir. Hal böyle olunca davacı tarafça yetkili mahkemelerden herhangi birisi seçilerek dava açılabilir. Davanın yetkisiz mahkemede açılması halinde ise, davalı taraf bakımından yetki ilk itiraz haline gelmekte olup davalı tarafça yetki ilk itirazını ilk itiraz süresinde yapılması ve yapılacak yetki ilk itirazında ise yetkili mahkemeler arasından hangisinin seçildiğinin belirtilmesi gerekir. Aksi halde yetkisiz mahkeme yetkili hale gelir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafça davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, hal böyle olunca yetkili mahkemeye seçme hakkının davalıya geçtiği ve davalı tarafça süresi içerisinde yetki ilk itirazı ile müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu ve davaya konu uyuşmazlık ile ilgili yetkili mahkemelerden birisi olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin seçildiği anlaşılmış olup, bu durumda, davalının yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin işbu davaya bakmakla yetkili olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davalının Yetki ilk itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 116/1-a maddesine göre Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1 maddesi hükmü gereğince karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yolna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde başvurulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
HMK.331/2.maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun dosyanın yasal süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde o mahkemece karara bağlanmasına, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde ise talep üzerine mahkememizce karar altına alınmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır