Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA” GEREKÇELİ KARAR
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/02/2022
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; ………..Limited Şirketi’nin …….. Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün …………vergi numarası ile kayıtlı iken …………Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 11.02.2014 tarihi itibari ile resen terkin edildiğini ; temlik eden ……..A.Ş. ile borçlu …………..Turizm, Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında ………. tarihinde genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmenin ……….. tarafından müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine şirket ve kefillere hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen borç ödenmeyince temlik eden ………. A.Ş. tarafından şirket ve kefiller aleyhine………..İcra Müdürlüğü’nün ……………E.sayılı dosyası ile takip başlatıldığını;…………A.Ş. ve ……….Varlık Yönetimi A.Ş. arasında akdedilen Beyoğlu 23.Noterliği’nin 07.01.2010 tarihli ………yevmiye no.lu temlik sözleşmesi ile alacağın devredildiğini, ………..Varlık Yönetim A.Ş.’nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 155/1-b maddesi ve 156. maddesi hükümleri gereği ……… Varlık Yönetimi A.Ş. tüzel kişiliği altında birleşmesine yönelik başvurusunun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 27.12.2018 tarihli ve ………… numaralı kararıyla uygun görüldüğünü, …………Varlık Yönetim A.Ş.’nin ……….Varlık Yönetimi A.Ş. tüzel kişiliği altında birleşmesine ilişkin tescil işlemi ………….Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde 03.01.2019 tarihi itibariyle yapıldığını, …………..Varlık Yönetimi A.Ş.nin 04.09.2018 tarihinde Ticaret Siciline tescil edildiğini, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 15.11.2018 tarih ve 8092 sayılı Kurul kararı ile faaliyet izni verildiğini, bu itibarla; müvekkilinin ………, Turizm, Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alacaklı olduğunu; takip dosyasında borcun tahsil edilememesi ve borçluların aciz halinin ortaya çıkmasından ötürü ………..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ………………….. E.sayılı dosyası ile …………… aleyhine………….İcra Müdürlüğü’nün ………….. E.sayılı takipten kaynaklanan alacağı ve ferileri yönünden …… İli, ……….İlçesi, ……….Mahallesi, ………Ada, ……… Parselde kayıtlı 1,2,3,4,5 no.’lu bağımsız bölümlerdeki hissesinin devrine ilişkin tasarrufun iptali talepli dava açıldığını, 30.03.2021 tarihli ………. K. sayılı ilam ile davanın kısmen kabulü ile tasarrufların İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince davacı ……….Varlık Yönetim A.Ş.nin (……. Varlık Yönetim A.Ş’nin) ……….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasındaki alacağını karşılayacak miktar ve oranda iptaline, davacı :…….varlık Yönetim A.Ş’ne (:………Varlık Yönetim A.Ş’ne) icra dosyası üzerinden dava konusu taşınmaza yönelik alacaklarını tahsil amacıyla cebri-icra yetkisi tanınmasına karar verildiğini; söz konusu………..İcra Müdürlüğü’nün ……….. E.sayılı icra dosyasından ………….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.03.2021 tarihli, ………. E………… K.sayılı ilamı gereği tasarrufun iptaline karar verilen taşınmazlar için satış ve kıymet takdiri avansının tensip ile bildirilerek dosyaya depo edilmesine, taşınmazların kıymet takdirine esas olmak üzere imar ve çap bilgileri ile son takyidatlarının gönderilmesi için ilgili müdürlüklere müzekkere yazılmasına, taşınmazların kıymet takdirinin yapılması için Karşıyaka Nöbetçi İcra Müdürlüğüne kıymet takdiri talimatı yazılmasına karar verilmesinin talep edildiğini, İcra Müdürlüğünce yazılan talimat gereğince ………..İcra Müdürlüğü’nün ………. talimat sayılı dosyasında 09.09.2021 tarihli kök rapor ve 17.09.2021 tarihli ek raporun borçlulara tebliği talep edilmişse de Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından borçlulardan ……….. Turizm, Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin terkin edildiğinin anlaşıldığını; ancak icra dosyasından taşınmaz üzerinde yapılan kıymet takdirinin dosya borçlularından ………San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne tebliğ edilememesi nedeni ile satış işlemlerinin tamamlanmadığını, gerek kıymet takdirinin kesinleştirilmesi gerek satışa esas olmak üzere İİK’nun 100.maddesi uyarınca ilgilere satış evraklarının tebliği ile satış işlemlerinin tamamlanması için borçlu………… Turizm, Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı …………Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi ile; ihyası istenilen şirketin TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca 11/02/2014 tarihinde sicilden terkin edildiğini, tasfiyesi istenilen şirketin davalı olarak davada gösterilmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Dava TTK.’nun 547.madde hükmüne ve TTK’nun geçici 7.madde hükmüne göre açılmış, sicilden re’sen terkin edilen şirketle ilgili ek tasfiye (ihya) istemine ilişkindir.
İhyası istenilen şirketin ikametgahının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı,
İhyası istenilen şirketin TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca 11/02/2014 tarihinde sicilden re’sen terkin edildiği, şirket müdürünün……… şirket hissedarlarının %50 şer hisseye sahip ………..oldukları,
………..İcra Müdürlüğünün………..E.sayılı (yenileme öncesi …………. E.) dosyası ile temlik alan (…………. Varlık A.Ş.nin birleştiği) alacaklı ……………Varlık Yönetimi A.Ş.tarafından borçlular ………….., Turizm, Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ve takibin devam ettiği,
Hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşulmazlık ve çözülmesi gereken sorun: Şirketin sicilden terkin işleminin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, şirket aleyhine açılmış tapu iptali tescil/alacak davası nedeniyle şirketin ihyasının (ek tasfiyesinin) gerekip gerekmediği noktasındadır.
TTK’nun 547.madde hükmü uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.
Maddi ve hukuki olgular ışığında olaya dönüldüğünde:
………İcra Müdürlüğünün ………. E.sayılı (yenileme öncesi ………… E.) dosyası ile temlik alan (…….. Varlık A.Ş.nin birleştiği) alacaklı ……….Varlık Yönetimi A.Ş.tarafından borçlular ……….Turizm, Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, ihyası istenilen şirketin taraf olduğu bu icra takibinde (ki icra takibi sırasında sicilden terkin edilmiştir) temsilinin zorunlu bulunduğu, şirketin ihyasının ve tasfiye memuru atanmasının gerektiği aşikârdır.
Hukuk devleti ilkesinin en önemli unsurlarından olan işlem güvenliği ilkesi, kamunun menfaati, ticaret hukukunun genel ilkeleri, dava dayanağı icra takibinin şirketin sicilden terkin edildiği tarihten önce başlatılması, ayrıca TTK’nun geçici 7/4-b maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin geçmemiş olması dikkate alındığında aynı maddenin 15.fıkrasında öngörülen 5 yıllık sürenin emredici nitelikte değil düzenleyici nitelikte olduğu ve olayda şirketin usulüne uygun tasfiyesi tamamlanmadığı için TTK’nun 547.madde hükmünün uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar, taraflar icra takibi ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesini belirtmişler ise de; Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 28/06/2021 gün 2021/1027 E. 2021/3001 K.sayılı “…Dava, tasfiyesine karar verilen kooperatifin yeniden ihya edilmesi taleplidir. TTK 547/2 maddesi ek tasfiyeden bahsetmekte ancak ek tasfiyenin nelerden ibaret olacağına ilişkin bir sınırlandırmaya gitmemektedir. Tasfiye dışı bırakılan hukuki işlem bir olabileceği gibi birden fazla da olabilir. Böyle bir halde her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak usul ekonomisine aykırı olduğu gibi ihya kararı verilmiş bir kooperatif için yeniden ihya kararı almanın hukuki yanı da yoktur. Zira, açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak, ihya kararı verilmesi, tasfiye kurumunun ruhuna uygun değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmekte ise de, yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK 370/2 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir…” şeklindeki içtihadı da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
Davanın KABULÜNE,
………. Ticaret Sicil Müdürlüğünün ……… sicil numarasında kayıtlı iken 11/02/2014 tarihinde sicilden terkin edilen “………. Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”nin İHYASINA ve ………….. Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne TESCİLİNE,
Şirketin ortağı ve yöneticisi ……..’ın “………… Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”ne tasfiye memuru olarak atanmasına,
Tescil ve atama işlemlerinin ilanına, işlemlerin tasfiye memurunca yerine getirilmesine,
Alınması gerekli 80,70 TL ilam harcından 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı ticaret sicil müdürlüğü yasal hasım olduğundan üzerine yargılama gideri tahmiline yer olmadığına,
Sarfedilmemiş gider avansının bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/02/2022
Başkan .
Üye.
Üye.
Katip.
Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.