Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/621 E. 2022/54 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: 2021/621 Esas
KARAR NO : 2022/54
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/621 Esas
KARAR NO : 2022/54

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :24/02/2022

Karşıyaka 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/07/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gelmiş olmakla, mahkememiz esas defterinin 2021/621 Esas sırasına kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde, davalı tarafından keşideci …Enerji Petrol Turizm San. Tic. Ltd. Şti., lehtarı … olan …bank … Şubesi tarafından verilen 10/07/2017 keşide tarihli 450.000,00-TL tutarlı çeke istinaden müvekkilinin aleyhine Karşıyaka 4. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, çekin arka yüzüne …’nin imzasının hemen altında “Aval içindir” maddesinin yazılarak müvekkilinin adı soyadı ve imzasının yer aldığını, müvekkilinin adı ve soyadı ile imzası ve “Aval içindir” yazılarının müvekkilinin el ürünü olmadığını, müvekkilinin ne aval sıfatıyla ve ne de ciranta olarak takip dayanağı çeke imza atmadığını, çekteki imza ve “Aval içindir” yazısı ile müvekkilinin adı ve soyadı davalı alacaklı tarafından sahte olarak çekin arkasına yazıldığını veya yazdırıldığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya işbu çekten veya başka bir sebepten dolayı borcunun bulunmadığını, takip dayanağı çekin arkasındaki imza ve yazıların müvekkilinin eli ürünü olması halinde dahi çekteki aval’ın geçerli olmadığını, takibe konu çekten kaynaklanan borçla ilgili olarak alacaklı lehtar ile borçlu şirket arasında 08/05/2017 tarihli “Protokol Teslim ve Tesellüm” başlığını taşıyan sözleşme imzalandığını, anılan sözleşmeyi müvekkili …’nin “şahit” sıfatıyla imzaladığını, sözleşme ile borcun şartlarının belirlendiğini, buna göre borçlu tarafından alacaklıya 05/07/2017 tarihinde 72.000,00-TL, 05/09/2017 tarihinde 105.000,00-TL ödeneceğini ve 20/09/2017 tarihinde ise karşılık konuşularak helallik alınacağının kararlaştırıldığını, ayrıca borca mahsup edilmek üzere … plaka sayılı 2012 model … marka aracın 290.000,00-TL değeri biçilerek borçlu şirket yetkilisi tarafından alacaklıya 08/05/2017 günü teslim edildiğini, borçlu …Enerji Pet. Turizm San. Tic. Ltd. Şti yetkilisi temsilcisi …’nin protokole istinaden alacaklı davalıya …bank … şubesindeki … numaralı hesaptan EFT yoluyla toplam 72.000,00-TL ödeme yapıldığını, gerek teslim edilen … plaka sayılı araç bedeli 290.000,00-TL ve gerekse EFT yoluyla yapılan 72.000,00-TL ödemenin icra dosyasına bildirilmediğinden takibe konu borçtan mahsup edilemediğini, müvekkili adına oluşturulan avalin geçerli olduğunun kabulü anlamına gelmemek kaydı ile davalının alacaklının borçlu şirketten nakit ve araba olarak tahsil ettiği paraların da icra borcundan düşülmesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkilinin Karşıyaka 4. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibinden dolayı davalı alacaklıya borcunun bulunmadığının tespitine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkili … tarafından borçlular …Enerji Petrol Turizm Sanayi Ticaret Ltd.Şti. ile aval veren … ve … aleyhine 10/07/ 2017 keşide tarihli 450.000,00 TL. bedelli çekten dolayı öncelikle Karşıyaka Ticaret Mahkemesinin 20…. D.iş sayılı kararı ile İhtiyati Haciz kararı alındığını ve kararın icra dairesine ibraz edilerek Karşıyaka 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İcra dosyasının kesinleşmesi üzerine, aval veren …’nin taşınmazları üzerine haciz şerhi işlendiğini, dava dilekçesinde de imza inkarında bulunduğunu beyan eden imzanın avalist … tarafından aynı gerekçe ile Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20… Esas sayılı dosyası ile imza inkarında bulunularak dava ikame edildiğini, Mahkemece gerçekleştirilen yargılamada alınan 07/01/2018 ve 13/05/2018 tarihli bilirkişi raporları ile takip konusu çekin arka yüzünde “…” isim yazısı üst tarafında “Aval içindir” ibaresi altında adına atılı bulunan 2.ciranta imzasının … eli ürünü olduğu kanaat ve görüşüne varıldığını ve bu gerekçe ile davanın reddine karar verildiğini, davacı avalist tarafından Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 20… E. 20… K. 07/06/2018 tarihli kararı istinaf edildiğini, istinaf edilen kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 20… E. 20… K. Sayılı ilamı ile esastan reddedildiğini, anılı BAM kararının Yargıtay denetiminden de geçerek Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 20… Esas 20… K. Sayılı ilamı ile onandığını bu itibarla çekteki imza ve yazının davalı tarafından sahte olarak yazıldığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, imzanın davacının eli ürünü olmadığını, bilirkişi raporları ile de bu hususun sabit olduğunu, bahsi geçen imzanın davacıya ait olduğu konusunda Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu halde davacı tarafın sırf bu itirazının dahi borçlu olduğu çek bedelini ödememek ve haksız itirazlarla yargılamayı uzatarak zaman kazanmaya çalıştığını ayrıca bu itirazında hukuki yararı olmadığını açık biçimde ortaya koyduğunu, bu nedenlerle davacının hukuki dayanaktan yoksun olarak açmış olduğu haksız davasının reddine, davacının huzurdaki işbu davayı kötü niyetli olarak ikame etmiş olması nedeniyle davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere Tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava İİK’nun 72. Maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak, Karşıyaka 4.İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, bilirkişi incelemesi, toplam 9 adet banka dekontu, 08.05.2017 tarihli “Protokol Teslim ve Tesellüm” belgesine dayanmıştır.
Davalı vekili delil olarak, Karşıyaka 4.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası , Antalya 4. İcra Müdürlüğünün 20… E.sayılı icra dosyası, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 201… D.iş sayılı İhtiyati Haciz dosyası, Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 20… E. Sayılı dosyası, Karşıyaka 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 20… E. 20… Karar Sayılı dosyası, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 20… E.20… K. Sayılı ilamı, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2019/ … Esas 20… K. Sayılı ilamı, davacının imzaları ile ilgili Bilirkişi Raporları, … plakalı araca ait 17/04/2018 tarihli … No lu Araç Trafikten Men muhafaza Altına Alma Tutanağı, Tanık beyanları, Yargıtay Büyük Genel Kurul Kararına dayanmıştır.
Mahkememizin 201… D.İş dosyası, Karşıyaka 4.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası dosyası, Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 201… Esas sayılı dosyası, Antalya 4.İcra Müdürlüğünün 20… sayılı dosyası dosyamız içine alınmış,
…bank’tan …. nolu hesap ekstresi dosyaya gönderilmiş,
… İlçe Jandarma Komutanlığınca … plakalı aracın 17/04/2018 tarih ve … nolu trafikten men tutanağı dosyaya gönderilmiştir.
Tarafların anlaşamadıkları ve çözülmesi gereken hususların takibe ve davaya konu çek altında bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının takibe konu çek nedeni ile borçlu olup olmadığı, takibe konu çek nedeni ile borçlular tarafından davalıya ödeme yapılıp yapılmadığı, çek keşidecisi tarafından ödeme yapılmış ise ödemelerin icra takibi yapılmadan önce mahsup edilip edilmediği, mahsup edilmesi gereken herhangi bir ödemenin bulunup bulunmadığı, icra mahkemesince yapılan imza incelemesi nedeni ile yeniden imza incelemesi yapılmasına gerek olup olmadığı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 23/12/2021 tarihli duruşmasında davacı vekilince sunulan taraflar arasında yapılan anlaşmaya dair tarafların ve tanıkların rızası ile yapılan ses kaydının bilirkişi marifetiyle çözümünün yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından14/01/2022 tarihli rapor ile sunulan CD’nin dökümü yapılmış ve dosyaya kazandırılmıştır.
Davacı vekilince, davaya konu çekin arkasında bulunan imzanın ve yazıların müvekkilinin elinin ürünü olmadığını ileri sürmüştür. Ancak, davalı tarafından davaya konu çek ile ilgili olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin başlatılması üzerine, davacı, Karşıyaka 2. İcra hukuk mahkemesine başvuruda bulunarak Karşıyaka 4.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin 09/08/2017 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, takibe dayanak çekle ve çeke konu borçla bir ilgisi olmadığı halde arkasına ”aval içindir” iafdesi ile müvekkilinin adı soyadı yazılmak suretiyle imzasının taklit edildiğini, müvekkilinin kendisine vermiş olduğu vekaletnamedeki imza ile çek arkasındaki imzanın karşılaştırılması halinde dahi imzanın sahte olduğunun çıplak gözle farkedilebileceğini, müvekkilinin varlıklı olduğunu bilen davalı alacaklının tamamen kötü niyetli hareket ettiğini, imzanın sahteliğinin çıplak gözle dahi ayırt edilebilecek olması nedeniyle öncelikle takibin dava sonlanıncaya kadar durudurlmasına, imza inkarı taleplerinin kabulü ile takibin iptaline, takip konusu alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazmınatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılamada davacının tatbike elverişli imza örnekleri alınmış, ilgili yerlerden imzalamış olduğu belge asılları celp edilmiş ve mahkemece imza incelemesi yapılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda çekin arkasında bulunan imzanın davacının elinin ürünü olduğunun anlaşılması üzerine Karşıyaka 2. İcra hukuk mahkemesince 07/06/2018 tarih, 20… E.- 20… K. Sayılı kararı ile davacının davasının reddine karar vermiş ve bu karar hakkında yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, BAM kararı da Yargıtay tarafından onanmıştır. Her ne kadar İcra mahkemelerince verilen kararlar kesin hüküm niteliği taşımasa dahi, çek üzerindeki imzaların davacıya ait olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup bu hususta mahkememizce yapılacak yeni bir inceleme, usul ekonomisine uygun düşmeyecek, yargılamanın uzamasına, emek ve masraf kaybına neden olacaktır. Bu nedenle, çek üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda mahkememizce yeniden bir inceleme yapılmamıştır.
Davacı vekilince ileri sürülen başka bir husus, müvekkilinin aval olma iradesinin bulunmadığı, bulunsa dahi çekin arkasındaki ilk cironun ciranta tarafından yapılması gerektiği oysa davaya konu çekin arkasındaki ilk imzanın müvekkiline ait olup aval içindir şerhinin bulunduğu, bu imzadan sonra lehtarın cirosunun bulunduğu bu nedenle ciro silsilesinde kopukluk olduğunu ileri sürerek çekin kambiyo vasfını yitirdiğini ileri sürmüştür. Ayrıca, avalin açık bir biçimde kimin lehine verildiğinin belirtilmesi gerektiği, kimin lehine verildiği belli olmayan aval şerhinin geçersiz olacağını beyan etmiştir.
Aval, TTK’nın 700 ve 702 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 702/1 maddesinde aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur, 2. Fıkrasında aval verenin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebeple batıl olsa bile aval verenin taahhüdü geçerlidir. Hükmü düzenlenmiştir. “Aval, kambiyo senedine ilişkin bir teminattır. Keşideci lehine aval verilebileceği gibi cirantalar ya da kambiyo senedinden sorumlu olan diğer kimseler lehine de aval verilebilir. Aval veren kişi kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. Hemen belirtmek gerekir ki, aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 20.04.2018 tarihli ve 2017/4 E., 2018/5 K. sayılı kararı).”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1.maddesinin (g) bendinde yer alan atıf ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 701.maddesi, “(1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır. (2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. (3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır.(4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır” hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre; aval şerhi, çek veya alonj üzerine yazılır. Aval, “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibare ile ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. Aval şerhinin çekin ön yüzüne yazılması zorunlu değildir. Maddenin üçüncü fıkrası gereğince; düzenleyenin imzası hariç olmak üzere ön yüze atılan her imza aval şerhi sayılır. Diğer yandan çekin arka yüzüne atılan her imza ciro hükmünde ise de, aval verildiğini gösterir bir ibare kullanılarak arka yüze imza atılması mümkün olup, söz konusu imza, ciro değil aval hükmündedir. Eş anlatımla, aval şerhini içermeksizin çekin arka yüzüne atılan her imza, ciro hükmündedir. Davaya konu çek incelendiğinde, davacının çekin arkasına imzalamasında ve aval şerhi koymasında usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığı gibi çekin kambiyo vasfını da etkilememektedir. Kaldı ki bu hususta davacı tarafından Karşıyaka 2. İcra hukuk mahkemesinde aynı gerekçeler ile takibin iptali talepli olarak dava açmış ve Karşıyaka 2. İcra hukuk mahkemesince davacının davasının 20… Esas 20… dosyasından reddine karar verilmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının aval şerhinin geçerli olmadığı, ciro silsilesinde kopukluk olduğu iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin bir başka iddiası ise, söz konusu senedin taraflar arasında imzalanmış bulunan protokol kapsamında verilmiş teminat çeki olduğu, protokol kapsamında davalı/alacaklıya bir adet araç verildiği araç bedeli olarak 290.000-TL kararlaştırıldığı, ayrıca banka havalesi yolu ile de ödemeler yapıldığını ileri sürmüştür. Öncelikli olarak mahkememizce belirtilen araca ilişkin araştırma yapılmış, yapılan araştırmada, araç malikinin borçları nedeni ile araç üzerinde bulunan hacizler kapsamında aracın trafik ekiplerince yakalanarak yediemine teslim edildiği, dava tarihi itibarı ile de davalı/alacaklıya devrinin yapılamadığı tespit edilmiştir. Kaldı ki, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan protokol incelendiğinde, her ne kadar bir adet teminat amaçlı çek verildiği belirtilmiş ise de; söz konusu protokolde verilen çeke ilişkin seri numarası, keşide tarihi, bedeli gibi hususlar belirtilerek somutlaştırılmamıştır. Yani, verilen çekin davaya konu çek olduğuna dair somut herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Söz konusu sözleşme ve sözleşme kapsamında çek verildiği davalı/alacaklı tarafından da kabul edilmiş ancak verilen çekin davaya konu çek olmadığı beyan edilmiştir. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında verilen çekin davaya konu çek olduğunu ispat yükü davacıya ait olup bu konuda herhangi bir delil sunamamıştır. Keza çek üzerinde teminat çeki olduğuna dair herhangi bir ibare ya da kayıt bulunmadığı gibi davacının talebi üzerine çözümü yapılan konuşmalardan da bu hususta bir tespite varılamamıştır. Yapılan ödemeler yönünden ise, davacı/borçlunun davalı/alacaklıya banka yolu ile bir kısım ödemeler yaptığı sabittir. Ancak yapılan ödemelerin açıklamalarında, taraflar arasında imzalanan protokole ilişkin olduğu belirtilmiştir. Davaya konu çeke ilişkin olduğuna dair hiç bir açıklama ödemelerde yer almamaktadır.
Kaldı ki Davaya ve takibe konu çek vasıfları tamam olup kambiyo senedi olmadığı yönünde davacı iddiası bulunmakta ise de bu husus yukarıda açıklandığı üzere ispatlanamamıştır. Çekte, çekin teminat çeki olduğu veya avans olarak verildiğine ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Çekte şekle ait bir noksan da bulunmamaktadır. Söz konusu çekte davacı avalist olup, TTK’nın 702/2 maddesine göre aval veren ancak şekle ilişkin itirazları ileri sürebilecektir. Bu nedenle davaya konu çekin sözleşme kapsamında verildiği, çek lehdarının edimlerini yerine getirmediği, keşidecinin borçlu olmadığı, lehdarın alacaklı olduğunu ispatlayamadığı, çekin bedelsiz olduğuna ilişkin itirazlar şahsi itirazlar olup bunları ancak keşideci ileri sürebileceğinden avalıst olan davacının bu iddialarının dinlenilmesi mümkün değildir.
Yukarıda açıklanan hususlar, bilirkişi raporları, tarafların beyanları, icra hukuk mahkemesi kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu, aval şerhinin geçerli olduğu, çekin kambiyo vasfını yitirmemiş olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirtilen çekin davaya konu çek olduğuna dair yeterli delil sunulamadığı bu itibarla çekin teminat çeki olduğu yada çek bedelinin kısmi/tam ödeme ile bedelsiz kaldığı gibi hususlarda davacının davasını ispat edemediği, avalist olarak davacının ancak şekle ilişkin itirazları ileri sürebileceği de birlikte değerlendirildiğinde, davacının davasının reddine, yargılama esnasında icra dosyasının tedbiren durdurulması yönünde bir karar verilmemiş olmakla davalı alacaklının uğramış olduğu bir zarar bulunmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
1- Davacının davasının REDDİNE,
2- Davacının takibin durdurulmasına yönelik talebinin 2004 sayılı İİK’nun 72/3 fıkrasına göre redddine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatına yönelik talebinin reddine,
-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın peşin olarak yatırılan 7.684,80-TL’den mahsubu ile fazladan alınan 7.604,10-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan takdiren 39.550,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
– Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2022

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.