Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/59 E. 2022/40 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 08/02/2022

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;

İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında …..tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin tapu senedinde ….. ili, …..İlçesi, ……Ada …..parselde kayıtlı A ve B Bloklarında ve ….Ada :…..Parselde kayıtlı A ve B Bloklarında, dış cephe izolüx uygulaması ve silikon boya, teras izolüx uygulaması, dış cephede plastik fuga uygulaması ve kaba sıva üzeri silikonlu dış cephe boya işlerinin yapılması konusunda taahhütte bulunduğunu, davalı şirketin ise iş bitiminde sözleşmenin 5.maddesinde yazılı fiyatlandırmalar doğrultusunda müvekkili şirkete ödeme yapacağını taahhüt ettiğini, ödeme şekli hususunda ise tarafların nakden veya malen ödeme yapılabileceği konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, bura göre davaya konu fatura tutarlarının davalı şirket tarafından nakden ödenebileceği gibi işin yapıldığı inşaatta yer alan ve toplam değeri ….-TL olan 2 adet dairenin müvekkili şirkete devri karşılığında da ödenebileceği konusunda karşılıklı anlaştıklarını, ikinci ödeme seçeneğinde ise geriye kalacak olan bakiyenin davalı şirket tarafından yine iş bitiminde nakden ödeneceği hususunda sözlü olarak mutabık kalındığını, müvekkil şirket tarafından taahhüt edilen işlerin eksiksiz ve kusursuz bir şekilde tamamlandığını, ….. tarihli taşeronluk sözleşmesinin 5.maddesine uygun olarak faturalar düzenlendiğini, tarih olarak öncelikle ….ada …. parselde yer alan inşaatın tamamlanmış, daha sonra ….ada ….. parselde yer alan iki adet ….katlı binanın da tamamlanması ile birlikte taraflar arasında müvekkilin taahhüt ettiği işi eksiksiz ve sözleşmeye uygun bir şekilde yaptığına yönelik teslim tutanağı imzalandığını, işin yapıldığı inşaatlarda oturumun başladığını, oturum olmayan dairelerde ise daireler satışa çıkarıldığını, fakat davalı şirket tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme veya gayrimenkul devri yapılmadığını, bunun üzerine davalı hakkında …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki sözleşmeye ve iş sonucunda düzenlenen faturalara binaen genel haciz yoluyla takibi yapıldığını, davalının 18/10/2019 tarihinde borca itiraz ederek icra takibini durdurulduğunu bildirerek, öncelikle davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar bulunması halinde borca yetecek tutarda ihtiyaten haczine, davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili kooperatif ile davacı arasında; tapu senedinde…. İli, ….İlçesi, …ada …. parselde kayıtlı A ve B Bloklar ile ….Ada … parselde kayıtlı A ve B Bloklar’ın onaylı proje ve teknik şartnamedeki niteliklere göre dış cephe izolüx uygulaması+silikonlu boya, teras izolüx uygulaması (ortalama 3 cm), dış cephede plastik fuga uygulaması ve kaba sıva üzeri silikonlu dış cephe boyası yapılması işlerinin anahtar teslimi imalatlarının yapılması konusunda ….. tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye ek olarak teknik şartname imzalandığını, söz konusu sözleşmeler kapsamında yüklenici taşeron şirket tarafından …. düzenleme tarihli 50.000,00 TL lik teminat senedinin müvekkiline verildiğini, ayrıca iş yeri teslim tutanakları düzenlenerek sözleşme konusu işlerin yapılması için taşınmazların yüklenici firmaya teslim edildiğini, taşeronluk sözleşmesinin Garanti başlıklı ….maddesinde “taşeron yaptığı imalatların tamamından sorumludur. Bu imalatların malzeme, sarf malzeme, işçilikten kaynaklanacak tüm kusur, eksiklik ve noksanlıklar (kullanıcı hatalı hariç) kesin kabule kadar taşeron sorumluluğundadır. Kesin kabulden sonra 10 yıl garanti taşeron tarafından garanti kapsamındadır” denildiğini, yer tesliminden sonra taşeron firma tarafından işin tamamlandığından bahisle taşınmazların müvekkiline teslim edildiğini, ancak teslimden sonra yağan yağmurlar neticesinde taşınmazın hem camlarından hem de duvarlarından su çektiğini ve nem aldığını, müvekkilinin söz konusu durumun taşeron firmaya ihtar çekerek bildirdiğini, ancak taşeron firma tarafından herhangi bir cevap verilmediği gibi taşınmazların durumu ile ilgili bir düzenleme de yapılmadığını, davacı tarafından bu ihtar üzerine taşınmazın bulunduğu yere gelindiğini, inceleme yapıldığını, eksikliklerin kabul edildiğini ve müvekkiline karşı ihtar ile birlikte gözlem ve rapor adı altında eksikliklerin tespit edildiği ….. tarihli belge ihtarname ekinde gönderildiğini; ancak söz konusu eksikliklerin davacı firma tarafından giderilmediğini ve müvekkili kooperatif tarafından da başkaca firmalara yaptırılmak durumunda kalındığını, söz konusu eksiklikler nedeniyle dairelerin koopertif üyelerine ve arsa sahiplerine geç teslim edilmesinden kaynaklı olarak da müvekkilinin birçok maddi zarara uğradığını, kira tazminatı ve cezai şart ödemek durumunda kaldığını; taraflar arasında eser sözleşmesi mevcut olup davacı tarafın fatura kesip müvekkili kooperatife teslim etmiş olmasının fatura konusu işlerin tam ve eksiksiz olarak yapılmış olduğu anlamına gelmediğini; müvekkili kooperatifin davacı yana yapmış olduğu işler karşılığında ve oranında piyasa değerleri göz önünde bulundurularak ödeme yaptığını bildirerek, ihtiyati haciz isteminin ve davanın reddini savunmuştur.

GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, … İcra Müdürlüğü’nün …… E.sayılı dosyası, …. Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. D.iş sayılı delil tespiti dosyası, tapu kayıtları celbedilmiş, davalı ticari defter kayıt ve belgelerini ibrazdan kaçınmış, davacıya ait ticari defter kayıt ve belgeler ile dava konusu imalatlar incelenmek suretiyle muhasebe uzmanı…. – mimar ….imzalı …. havale tarihli bilirkişiler kök raporu alınmıştır.
Dava, TBK’nun 470 vd. madde hükümlerine göre açılmış, eser sözleşmesi niteliğindeki dış cephe boya vb. imalatı sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında ….. tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre davacı şirketin … ili, …..İlçesi, ….Ada ….. parselde kayıtlı A ve B Bloklarında ve ….Ada ….. Parselde kayıtlı A ve B Bloklarında, “dış cephe izolüx uygulaması ve silikon boya, teras izolüx uygulaması, dış cephede plastik fuga uygulaması ve kaba sıva üzeri silikonlu dış cephe boya işlerinin” yapılması konusunda taahhütte bulunduğu, davalı şirketin ise iş bitiminde sözleşmenin 5.maddesinde yazılı fiyatlandırmalar doğrultusunda davacı şirkete ödeme yapacağını taahhüt ettiği,
Davacı tarafın yaptığını iddia ettiği işlere karşılık düzenlediği faturaların davalı kooperatife teslim edildiği,
….İcra Müdürlüğü’nün ….E.sayılı dosyası ile davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine …… tarihinde, 14/04/2019 tarih 66.175,20 TL, 21/07/2016 tarih 81.201,78 TL, 27/11/2017 tarih 63.691,61 TL, 27/11/2017 tarih 11.413,00 TL, 10/04/2018 tarih 79.925,02 TL tutarlı faturalara dayalı olarak 302.406,61 TL asıl alacak, 96.490,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 398.897,09 TL alacağın, asıl alacak için yürütülecek değişen oranlarda yıllık %19,50 avans faizi ile birlikte tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 17/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı-borçlunun vekili aracılığıyla 18/10/2019 tarihinde verdiği borca ve yetkiye itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, işbu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı, işlemiş faiz talebine ilişkin peşin ilam harcının yargılama sırasında tamamlandığı,
Dava şartı arabuluculuk tutanağının davadan önce ….. tarihinde düzenlendiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun; Taraflar arasında akdedilen ….. tarihli sözleşme çerçevesinde davacının dava ve takip dayanağı ……tarihinde, 14/04/2019 tarih 66.175,20 TL, 21/07/2016 tarih 81.201,78 TL, 27/11/2017 tarih 63.691,61 TL, 27/11/2017 tarih 11.413,00 TL, 10/04/2018 tarih 79.925,02 TL tutarlı faturalar içeriği imalat ve işlerin sözleşme hükümlerine uygun şekilde yerine getirilip davalıya teslim edilip edilmediği, davalı vekiline ait…. uyap tanzim tarihli dilekçeye ekli, 04/03/2021 gün … nolu, 16/09/2020 tarih ve 6.438,75 TL tutarlı, 31/08/2020 tarih 18.504,00 TL tutarlı fatura içerikleri malzeme ve işler yönünden eksik ve ayıplı bir durumun bulunup bulunmadığı,
Davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği,
Sonuçta icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip dayanağı faturalar nedeniyle imalat alacağının ve işlemiş faiz alacağının bulunup bulunmadığı, varsa tutarlarının ne kadar olduğu noktalarındadır.
TBK’nun 470.maddesi gereğince, iş sahibinin asıl borcu işin bedelini ödemesidir. Müteahhit ise, yüklendiği imalatı sözleşmeye ve fen kurallarına uygun tamamlayıp teslim etmekle yükümlüdür. Esas itibariyle bir eser tamamen bittikten sonra teslim edilebilir. Eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin bedelden indirim isteme hakkı mevcuttur (TBK.m.475/2).
Esas itibariyle ticari davalarda geçerli olan ticari delil sistemi gereğince, tarafların iddialarını ve savunmalarını “ticari defterler” ile ispat etmeleri mümkündür. Ancak, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m.222).
İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (HMK m.190/1)
Tüm dosya içeriği delil ve belgelerin, özellikle bilirkişiler kök raporunun, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, 10/04/2018 tarihli “Teslim Tutanağı” başlıklı tutanak örneğinin maddi ve hukuki olgular ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda;
I-A)Sözleşme konusu …. İli, …. ilçesi,…. ada … parsel ve ……parsel nolu taşınmazlar üzerinde yer alan toplam dört adet bina üzerinde davacı yüklenici tarafından yapımı üstlenilen “dış cephelere izolüx silisyum uygulaması yapılması (ortalama 3 cm); dış cephelere silikonlu diş cephe boyası yapılması; bina teraslarına izolüx uygulaması yapılması (ortalama 3 cm); bina pencereleri etrafina söve yapılması” işlerinin yerine getirildiği, söve yapılması işinin sözleşmede olmamasına rağmen yapılmış olduğu, buna karşılık sözleşmede olmasına rağmen dış cephede plastik fuga uygulaması işlerinin yapılmadığı, kaldı ki bu hususlarda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı,
….. tarihinde taraflar arasında sözleşme imzalanması ile başlayan sürecin,…. no’lu parselin ….tarihinde, …. no’lu parselin de …..tarihinde yükleniciye yer teslimlerinin yapılması ile devam ettiği, 14.04.2016 – 10.04.2018 tarihleri arasında davacı yüklenici tarafından 5 adet ve toplam….. TL tutarlı faturanın kesilmesi ve 10.04.2018 tarihinde bir kısım iş kabul tutanağının imzalanması ile tamamlanmış olduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, yaklaşık 10 ay sonra davalı kooperatifin davacı yükleniciye çekmiş olduğu ihtarname ile doğduğu, son dönemde yağan yağmurlar nedeniyle duvarlardan taşınmazların su aldığı için meydana gelen eksiklik ve ayıpların giderilmesinin talep edildiği, davacı tarafın cevabi ihtarname ile bunu kabul etmediği anlaşılmaktadır.
B)Davacı yüklenicinin sözü edilen cevabi ihtarnamesinin ekinde, ….. Genel Müdürü unvanı ile ….isimli dava dışı bir şahıs tarafından hazırlanmış olan “Gözlem ve Rapor” başlıklı raporda “ısı yalıtım uygulamasında bir problem görülmediği, sadece basit birkaç kılcal çatlak görüldüğü, balkonların kenarlarında ve PVC. doğrama altlarındaki mermerlerde uygulama hatalarından kaynaklanan su alma problemi olduğu, bunların da kendi imalatçılarınca çözülmesi gerektiği, çatılarda meydana gelen problemlerin ise su giderleri olan PVC boruların etrafından ve derzlerden kaynaklandığı, derzlerin açılarak yeniden yapılması gerektiği” belirtilmiş ise de, raporda imalat hatası olarak sayılan PVC pencerelerin yapılması, pencere altlarında mermerlerin konulması, çatıda su giderlerinin kenarlarının uygun şekilde harçlanması ve seramik kaplama derzlerinin yapılması işlerinin davacı yüklenicinin taahhüdünde olmadığı, sözü edilen raporun davacı yükleniciyi değil diğer taşeron imalatçıları hatalı bulduğu ve bina içine su sızmasının sebeplerinin diğer taşeronların yapmış olduğu sayılan imalatlar olduğu,
Bina ile ilgili imalatların sadece işbu davanın davacısı yüklenicinin taahhüdü olan dış cephe ile ilgili olmayıp, tüm taşeronların imalatları ile ilgili olduğu,
Davalı kooperatif tarafından eksik ve ayıplı işlerle ilgili olduğu iddia edilen 3 adet faturadan 31/08/2020 tarihli faturanın 450 şer litrelik dış cephe astarı ve dış cephe boyası alımı olduğu, 16/09/2020 tarihli faturanın vinç kiralaması ile ilgili olduğu, bu iki fatura birlikte değerlendirildiğinde binaların tamamında değil bazı yerlerinde boya yapıldığı sonucunun çıkarılabileceği, ancak malzemenin yapıların neresinde ve ne sebeple kullanıldığını gösteren bir sözleşme ya da tutanak bulunmadığı, ayrıca bu faturaların malzeme ve kiralama faturaları olması sebebiyle işçilik de içermediği, keza uyuşmazlığın kaynağı yapıların içlerine su girmesi olmasına rağmen bu iki faturanın sadece boya yapılması ile ilgili olduğu;
04.03.2021 tarihli üçüncü faturanın ise “Muhtelif inşaat malzemesi” şeklinde düzenlendiği, malzemenin binaların neresinde kullanıldığı belli olmadığı gibi malzemelerin ne olduğunun dahi belirtilmediği ve işçilik ödemelerinin görülmediği, bu faturanın diğer iki faturadan 6 ay sonraki tarihe ait olduğu ve her üç faturanın da dava tarihi 30/12/2019 dan sonra düzenlendiği anlaşılmaktadır.
C)Binaların dört köşesinde bulunan oval camların bulunduğu salon bölümlerinin su aldığı, bu camların zeminden kiriş altına kadar uzandığı, zeminde bulunan denizlik mermeri üzerine, yan duvarlara ve kiriş altına sağlıklı bir şekilde monte edilemediği, istisnasız bütün kullanıcıların aralık kalan yerlere silikon ya da mastik çekerek içeriye su girmesini engellemeye çalıştığı, bu doğramaların altına konulmuş olan denizlik mermerinin, oval olarak hazırlanmakta zorlanılması sebebiyle çok sayıda ek yaparak yerleştirildiği, mermer parçaları arasında uygun yapıştırma derzlerinin teşkil edilemediği, bazı bağımsız bölüm kullanıcılarının oval camı tamamen söküp yerine PVC doğrama takarak çözüm bulmaya çalıştıkları, dairelerin diğer odalarında takılmış PVC doğramalarda da aynı problemlerin daha düşük bir profilde seyrettiği, daire içlerine yağmur suyu almasının önemli bir kısmının çok kötü yapılmış denizlik mermeri malzeme işçiliğinden, PVC doğrama işçiliğinden ve köşelerdeki oval camlar malzeme ve işçiliğinden kaynaklandığı,
Öte yandan davacı yüklenicinin imalatlarındaki hatalardan kaynaklanan daire içine su girmesi durumunun da gözlendiği, bazı dairelerde, pencere merkezlerinde, imalat hatası kaynaklı olarak yağmur suyunu tutamama durumunun bulunduğu, davacı yüklenicinin taahhütleri açısından daire içlerinde diğer taşeronların imalatları (mermer, doğrama, cam vs) ile ilgisi olmayan ve kullanıcı hatası da içermeyen bir kısım ayıplı imalat bulunduğu,
Binaların dışlarında ve bütün cephelerde izolüx sıvanın, geniş parçalar halinde binadan koparak düşmesi, kılcal olmanın çok ötesinde çatlaklar oluşması ve bazı yerlerde deformasyon oluşması gibi çok sayıda ayıplı imalat bulunduğu, sıvanın geniş parçalar halinde binadan koparak düştüğü yerlerde, açıkta kalan kısımlarda izolüx kalınlığının yer yer sözleşmede anılan 3 cm ortalama ölçüsünü de sağlamadığı, binadan kopan bazı parçaların davalı tarafından tamir ve tadil edildiği, kopmuş olan bazı parçaların kopma sebebinin davacı dışındaki diğer bazı taşeronların bazı imalatlarından (hatalı denizlik mermeri ve PVC borular gibi) ya da kullanıcı hatalarından (klima montajları gibi) kaynaklanmış olmasına rağmen pek çok yerde de davacı yüklenicinin ayıplı imalatı sonucunda oluştuğu, pek çok yerde, rutubet ya da ona bağlı bir hasar görülmemesine rağmen parçalar halinde kopmalar görüldüğü, hiç rutubet olmamasına rağmen oluşmuş çatlakların bazılarının kılcal olma sınırını aştığı belirgindir.
D)Davacı yüklenicinin sözleşme ile taahhüt etmiş olduğu bir diğer iş; binaların dış cephelerinde silikonlu dış cephe boyası yapılması işi olduğu, bu imalat ile ilgili ayıplı bir durumun bulunmadığı, sözleşme içeriğinde olmamasına rağmen davanın her iki tarafınca da ihtilafsız kabul edildiği üzere bina pencereleri etrafına söve yapılması işlerinin de davacı yüklenici tarafından yapıldığı, tıpkı dış cephe boyası gibi, bu imalat kaleminde de ayıplı durumun bulunmadığı, teknik ve fen kurallarına uygun yapıldığı, ayıplı durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
E)Davacı yüklenicinin sözleşme ve taahhüt konusu olan son imalatının bina teraslarına izolüx uygulaması yapılması işi olduğu, çatı teraslarından gelen su akıntılarının izlerine rastlanıldığı, bu imalat kalemi ile ilgili olarak karar vermeyi olanaksız kılacak denli müdahale yapılmış olduğu,
Davacı yüklenicinin sözleşme taahhüdü gereği olarak bina teraslarına izolüx uygulaması yaptığı, davacının işini tamamlamasından sonra, dava dışı başka taşeron firmalar tarafından PVC su giderleri takıldığı, izolüx uygulanmış tüm terasın üzerinen seramik ile kaplandığı, seramik aralarına derz macunları uygulandığı, teras parapetinden çıkarak tüm cepheden aşağı kadar inen yağmur iniş borularının da daha sonradan takılmış olduğu,
Bu şekilde bir şantiye ve imalat yönetimi ile çalışıldığında, daha sonra ortaya çıkan su probleminin aslında hangi taşeronun imalat hatasından kaynaklandığı hususunu aydınlatmanın zor olduğu, ayrıca ilerleyen zaman içersinde bunların üzerine bir de kullanıcıların bireysel müdahaleleri eklenmiş bulunduğu, ….. D.İş sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda bu hususta hiçbir çalışma ve değerlendirme yapılmamış olması hususları da dikkate alındığında binaların teraslarından aşağılarındaki daire tavanlarına sızan suyun gerçek sebebini bulmanın imkansız hale geldiği,
Bahse konu teras yağmur suyunun daire içlerine sızmasının sebebini ve hangi imalatçının hangi imalatından kaynaklandığı hususunda kesin bir teknik değerlendirme yapabilme imkanının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
F)Bu çerçevede, davacı yüklenicinin hukuki ilişki nedeniyle imal ettiği tüm iş üzerinden eksiksiz, ayıpsız, sözleşme ve eki teknik şartnameye, fen ve sanat kurallarına uygun olarak tamamlamış olduğu iş oranının %88 mertebesinde olduğu, ayıplı iş oranının %12 mertebesinde olduğu,
Davacı yüklenicinin tüm imalat bedelinin 302.406,61 TL olduğu, yüklenicinin gerçekleştirdiği %88 oranındaki iş karşılığı hak ettiği bedelin 302.406,61 x 0,88 =266.117,82 TL olduğu,
%12 oranına isabet eden ayıplı iş bedelinin 302.406,61 x 0,12= 36.288,79 TL olduğu, davalı iş sahibinin bu tutarı iş bedelinden indirme hakkının bulunduğu, davalı tarafın davacıya hiçbir ödemede bulunmadığı,
Böylece, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 266.117,82 TL iş bedeli alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
II-A)İcra takip tarihinden önce davacı tarafından TBK.’nun 117.madde hükmü çerçevesinde noter kanalıyla 21/02/2019 tarihli ihtarname gönderilmiş ve 25/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla 1 aylık atıfet mehli de dikkate alındığında 26/03/2019 tarihi itibariyle davalının temerrüde düşmüş olduğu ve bu tarihten itibaren tespit edilen asıl alacağa faiz yürütülmesi gerektiği, bu bağlamda icra takip tarihi 04/10/2019 itibariyle davacının davalıdan 22.168,35 TL (=216.117,82 TLx192 günx19,50/365×100) işlemiş faiz alacağının bulunduğu, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin yersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
B)Davanın mahiyeti ve kapsamı, imalatın eksik ve kusurlu olup olmadığı hususunun bilirkişi raporu ile tespitinin mümkün olması karşısında davacı tanıkları ….. ve ……….’nun dinlenmelerine gerek görülmemiştir.
III-Bu açıklamalar ışığında, haklılık durumunun yargılama sonucunda belirlenmesinin mümkün olması, alacağın likit nitelikte bulunmaması hususları da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
I-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının …… İcra Müdürlüğünün …….. E.sayılı dosyası ile yapılan takibin …….. TL’lik kısmına yönelik haksız itirazının İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı ….. TL’na takip tarihinden itibaren artan ve eksilen oranlarda avans faizi yürütülerek DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacak likit olmadığından, icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,

II-a)Alınması gerekli 19.692,82 TL ilam harcından 3.169,86 TL peşin harç, 1.700,00 TL tamamlama harcı ile icra dosyasına yatırılan 1.994,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.828,47 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
b)1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
III-Davacı tarafından sarfedilen:
a)3.220,66 TL peşin harçlar ve 1.700,00 TL tamamlama harcının,
b)119,10 TL tebliğ + yazı giderleri ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.119,10 TL yargılama giderinden kabul (%72) oranına göre hesaplanan 2.245,75 TL giderin,
c)Kabul edilen miktar üzerinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 28.630,03 TL nisbi vekalet ücretinin,
d)Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 1.350,00 TL maktu vekalet ücretin,
Davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
IV-Reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 14.458,03 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
V-Sarfedilmemiş gider avansının bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 02/02/2022

Başkan …..

Üye ……..

Üye ……

Katip ………

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.