Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/524 E. 2021/645 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: 2021/524 Esas
KARAR NO : 2021/645
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :23/11/2021
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında 14.03.2018 tarihinde … Hizmet sözleşmesi akdedildiğini, işbu hizmet sözleşmesinin 27.01.2020 tarihinde sonlandığını devam eden süre boyunca müvekkilinin ekte sunulan faturadan dolayı davalıdan 9.710,70.-TL alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili için İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, Davalı tarafla yapılan arabuluculuk görüşmelerinde sonuç alınamadığını, beyanla davalının İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. nolu icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının % 20’ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde, taraflarca akdedilen sözleşmenin 12. Maddesine göre sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda İzmir Mahkemelerinin yetkili kılındığını HMK’nun 17. Maddesine göre davanın açıldığı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisine itiraz ettiklerini ve dosyanın yetkili olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiğini, davacı tarafla imzalanan sözleşme kapsamında müvekkili şirketin Dilovası/Kocaeli’nde bulunan fabrikasında davalı tarafından görevlendirilen İş Güvenliği Uzmanı Kimya Mühendisi … iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verildiğini, işin ifasında davacının görevlendirdiği İş Güvenliği uzmanından memnuniyetsizlik doğmaya başlaması üzerine ilk önce sözlü olarak daha sonra ise 24.04.2019 tarihli mail yazısı ile davacı şirkete durumun aktarıldığını ve başka bir iş güvenliği uzmanı ile değiştirilmesinin talep edildiğini, bu hususun sözleşmenin 5.4. maddesinde “İş Sahibinin (DYO), OSGB personel sayısının yetersizliği veya personelin nitelikleri ve hizmetin ifasına yönelik olarak memnuniyetsizliğini bildirmesi halinde OSGB gerekli tedbirleri alır. Bu ikazlara rağmen uzamanın iyileşme sağlanamazsa İş Sahibi sözleşmeyi haklı nedenle fesih hakkına sahip olur. “Hükmünün yer aldığını, yazılan maile davacı şirket tarafından talep ile ilgili işlemlere başlandığı yönünde 24/04/2019 tarihinde dönüş yapıldığını, bu tarihlerde sözleşmede yeni döneme geçildiğini ve davacı şirketin ücret artışlı olarak düzenlenen 29.04.2019 tarih, 7.721,00TL+ KDV tutarlı faturayı müvekkili şirkete gönderdiğini, sözleşmenin Ücret başlıklı 6.3. Maddesinde “Sözleşmenin yenilenmesi halinde yeni dönem için mutabakat sağlanamazsa ücret Yıllık Tüketici Fiyat Endeksi Oranını geçemez” hükmünün bulunduğunu, her ne kadar yeni dönem başlamış ise de ücret artışına ilişkin taraflar arasında bir görüşme yapılmadığını, buna rağmen davacı şirket tarafından doğrudan sanki taraflar arasında ücrete ilişkin bir görüşme yapılıp neticede mutabakat sağlanmamış gibi Yıllık Tüketici Fiyat Endeksi Oranına göre arttırım yapıldığı belirtilerek 29.04.2019 tarih, 7.721,00TL+ KDV tutarlı fatura gönderilmesinin sözleşmenin 6.3. maddesine aykırı olduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından iş güvenliği uzmanından memnun olunmadığını ve değiştirilmesi talebinin de yerine getirilmemesi nedeni ile ücret artışının kabul edilmediğinin bildirildiğini, bu talebin davacı şirket tarafından kabul edilerek fiyat artışlı faturanın iptal edilerek bir önceki yıl taraflarca belirlenen ücret tutarı üzerinden hiçbir artırım yapılmaksızın fatura düzenlendiğini, sonraki aylara ilişkin faturaların da bu kapsamda düzenlendiğini yani davacının 2. Yılı hizmet bedelini hiçbir artış yapmaksızın önceki yıla ait ücret üzerinden kabul ettiğini, 2 yılın bitmesinden sonra yeni döneme ilişkin sözleşmenin yenilenmemesi kararı alındığını ve mail yolu ile davacıya bildirildiğini, davacı şirketin sözleşmenin sona ermesi neticesinde son ay faturası olarak müvekkili şirkete “İş Güvenliği Hizmeti bedeli” açıklamalı olarak; 27.02.2020 tarihli, 6.714,00-TL + KDV tutarlı 27.02.2020 tarihli, 9.539,00-TL + KDV tutarlı olarak 2 adet fatura düzenleyerek gönderdiğini, İş bu faturalardan 6.714,00-TL + KDV tutarlı faturanın davacı şirketin de sözleşmenin 2. Yılında uygulamakla muvafakat ettiği üzere sözleşmenin 2. Yılı için hizmet bedeli karşılığı olup karşılığı müvekkili şirket tarafından ödendiğini ancak 9.539,00-TL + KDV tutarlı fatura içeriği ve bedeli taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğundan kabul edilmeyerek faturaya itiraz edildiğini, iade faturası düzenlenerek davacıya gönderildiğini, davacı şirket tarafından İzmir 25. Noterliği’nin 10.06.2020 tarih ve ….yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirket tarafından düzenlenen iade faturasının kabul edilmeyerek faturanın ihtarname ekinde iade edildiği bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından gönderilen Gebze 11. Noterliği’nin 23.06.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturanın sözleşme şartlarına aykırı olarak düzenlendiği bu nedenle yeniden iade faturası düzenlenerek sistem üzerinden gönderildiği hususunun ihtar edildiğini, Bu defa davacı şirketin, İzmir 25. Noterliği’nin 02.07.2020 tarih ve 12678 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturaya itirazlarının kabul edilmediği düzenlenen iade faturasının ihtarname ekinde iade edildiğinin bildirildiğini, akabinde faturaya dayalı olarak davaya konu takibi başlattığını, müvekkili tarafından alınan hizmet karşılığının ödendiğini, aynı dönemde ikinci bir iş güvenliği hizmetinin alınmasının mümkün olmadığı gibi müvekkilinin herhangi bir ek hizmet de almadığını, fatura içeriğindeki hizmetin ifa edildiğini ispat yükünün davacıda olduğunu, şubata ayı içeresinde aynı açıklamalı 2 fatura düzenlendiğini, müvekkilince sorulması üzerine sözleşmenin 2. Yılında yapılması gereken ücret artış farklarına ilişkin olduğunun beyan edildiğini, takibe konu faturanın bu nedenle düzenlendiğine dair bir kaydın bulunmadığını, itirazın iptali davasının sıkı sıkıya bağlı dava olması nedeniyle icra takibinde dayanarak olarak gösterilen belge doğrultusunda inceleme yapılma zorunluluğu bulunduğunu, beyanla yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, hukuki ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılmış olup, icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Öncelikle çözülmesi gereken sorun; işbu davaya bakma yetkisinin mahkememize ait olup olmadığı noktasındadır.
Genel yetki kuralını düzenleyen HMK 6.madde hükmüne göre, her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının TMK gereğince ikametgah sayılan yer mahkemesinde görülür.
Dava, sözleşmenin ifa olunacağı yahut davalı veya vekili dava zamanında orada bulunmak şartıyla sözleşmenin akdedildiği yer mahkemesinde de bakılabilir(HMK m.10).
HMK.’nun 17. md. uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Somut olaya dönüldüğünde ; her iki tarafı da tacir olan protokolde yer verilen yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, taraflar arasındaki 14/03/2018 tarihli sözleşmede “Yetkili Mahkeme ve Uygulanacak Hukuk” başlıklı 12.maddesi uyarınca “sözleşmeden doğabilecek ihtilaflarda İzmir Muhakeme Mercileri yetkilidir” şeklinde ibare bulunduğu, bu itibarla, süresinde ve usule uygun olarak yapılan yetki ilk itirazı yerinde görülmüş, işbu davaya bakma yetkisinin mahkememize değil İzmir Ticaret Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
Yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1 maddesi hükmü gereğince karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yolna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde başvurulduğunda dosyanın yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
HMK.331/2.maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun dosyanın yasal süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde o mahkemece karara bağlanmasına, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde ise talep üzerine mahkememizce karar altına alınmasına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
18/11/2021

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.