Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/293 E. 2022/133 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/293 Esas – 2022/133
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/293
KARAR NO : 2022/133

………………….

[16750-57953-21469] UETS
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
YAZIM TARİHİ : 14/03/2022
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde; davacı ile…………………arasında …………….tarihinde araç kullanım ve teslim sözleşmesinin ve cari hesap sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmenin ………. tarihinde güncellenerek davalı ile aralarında yenilendiğini, her ne kadar araçla ilgili yapılan ilk sözleşmede davalının söz konusu işletmenin ortağı olduğunu, aralarındaki ortaklığın bitesi ile söz konusu aracın davalıda kaldığını, aracın………. tarihinde teslim edildiğini, aynı sözleşmenin 4. Maddesinde kendisine teslime edilen aracın yapılması zorunlu olan ZMS. Kasko sigortası ile akaryakıt giderleri, periyodik bakımları, kanuni taşıt vergilerinden ve trafik cezalarından sorumlu olduğu, 5 yılı aşkındır söz konusu aracı kullandığını ve hiçbir yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, Cumhuriyet Savcılığında da bir soruşturma açıldığını, aracın geri istenmesine rağmen iade edilmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı tarafça verilen cevap dilekçesi ile taraflar arasında sözleşme gereği bir cari hesap söz konusu olduğunu, vadesi gelmiş ödenmemiş bir borcun da olmadığını, aracı İzmir de teslim etmek gibi bir yükümlülüğünün olmadığını, aracın tüm bakım ve onarımlarını yaparak Ankara da teslim ettiğini belirterek davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, İİK.nun 67.maddesinde açılmış olup, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Davacı vekili delil olarak ; icra dosyası, araç teslim sözleşmesi, faturalar, mail görüşmelerine dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; ticari defter ve kayıtlar ile her türlü yasal delile dayanmıştır.
Tarafların anlaşamadıkları ve çözülmesi gerekin hususların, taraflar arasında, sözleşme ilişkinin kurulduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacı tarafın icra takibine koyduğu ve harçlandırdığı dava değeri kadar alacağı bulunup bulunmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın yerinde olup olmadığı hususları olduğu tespit edilmiştir.
Karşıyaka …………………… Esas sayılı dosyası fiziki olarak dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 07.05.2021 tarihli ara kararı ile, davalının defter ve kayıtları üzerinde Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ……………… arası dönemin tamamında davalı kullanımında olduğunu, kullanımdan kaynaklı tüm harcamalardan davalının sorumlu olduğu hususu kabul edilmesi halinde davacının takip ve dava tarihleri itibariyle davalıdan……… TL alacaklı olduğunu bildirilmiştir.
Mahkememizin 30.11.2021 tarihli ara kararı ile, davalı defter ve kayıtları incelenerek hazırlanan bilirkişi raporu da irdelenerek davacı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 13.01.2022 tarihli rapor ile; davacı şirket defterlerinin kanuni süresi içinde açılış tasdikleri ile yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yapıldığını, davacı şirket resmi defterlerinde; takip tarihi itibariyle davalının davacıya ……….-TL borçlu olduğu, takip tarihinden sonra……… tarihinde davalının davacı’nın ………. hesabına………….-TL ödemesinden sonra,………..t.itibariyle davalının davacıya …………….-TL tutarında borçlu olduğunun kaydedildiğini, taraf defter kayıtları arasında …………Tl bakiye farkı olduğunun tespit edildiğini bu bakiye fark sebebinin ise …….TL’sinin davalı defterlerindeki ………. sonundaki…………. TL tutarındaki davacı alacağının nakit bedelle sıfırlanmış olmasından, … TL tutarındaki faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından,. TL’si ; davalı…….in ………….TL bedelli irsaliyeli faturasının (mal iadesi) davacı defterlerinde kayıtlı olmamasından, kaynaklandığını, davalının ……tarihli kdv dahi…… TL tutarındaki irsaliyeli faturada (iade faturası) malın davacıya iade edildiğine dair teslim alan bilgisine yer verilmediğini, bu aşamada davacı alacağından düşülmemesi gerekebileceğini, ………. tarihinden önce davacı şirket ile davalının eşi arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacı tarafın dan davalı adına düzenlenen ……tarihli …………..TL tutarındaki faturanın mahkemece kabul edilmesi halinde davacı şirket defterlerindeki gibi takip tarihiitibariyle davalının davacıya 1…TL borçlu olacağı, takip tarihinden sonra……… tarihinde davalı……..’in davac…… hesabına………-TL ödemesinden sonra,………. t.itibariyle davalının davacıya……..-TL tutarında borçlu olacağını , mahkemece kabul edilmemesi halinde, davacı şirket defterlerinden düşülerek takip tarihi itibariyle davalının davacıya …….-TL borçlu olacağı, takip tarihinden sonra…… tarihinde davalı …..’in ..hesabına ……-TL ödemesinden sonra,……. t.itibariyle davalının davacıya ….-TL tutarında borçlu olacağı bildirilmiştir.
Davacı vekili, yargılamanın tüm aşamalarında, davalıdan aracın ilk kiralandığı ve ilk sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana olan MTV vergileri ile trafik ceza bedellerini talep etmiştir. İlk sözleşmenin imzalandığı tarih 2… tarihidir. Anılan sözleşmede sözleşmenin bir tarafı davacı iken, diğer tarafı şahıs şirketi olan ……Ticaret adına……’dir. Davalı…………….’in ise söz konusu sözleşmede yer alan kefalete ilişkin maddenin bulunduğu yerde ve sözleşmenin sonunda müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunmaktadır. Daha sonra……. tarihinde ise davacı ile davalı arasında sözleşme imzalanmıştır. Davacı, davalının öncesi sözleşmede kefil sıfatı ile imzası bulunduğu gibi aynı zamanda söz konusu şirketin ortağı olduğunu ileri sürerek tüm borçtan sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkememizce yapılan incelemede, davalının ……. isimli şahıs firmasının ortak olduğuna dair herhangi bir delile ulaşılamadığı gibi davacı tarafından da bu iddiayı ispat eder mahiyette bir delil ibraz edilememiştir. Bu itibarla davalının söz konusu şirketin ortağı olduğuna ve bu nedenle sorumlu olduğuna dair iddialara itibar edilmemiştir.
Davalının, davacı ile dava dışı davalının eski eşi arasında imzalanan sözleşmeye kefil sıfatı ile imzası bulunmaktadır. Ancak kefalete ilişkin metin incelendiğinde, yazılı matbu metin olduğu, bir kısım yerlerin boş olduğu ve doldurulduğu ancak kimin tarafından doldurulduğunun belli değildir. Davalının sözleşmenin son kısmında da kefil sıfatı ile imzası bulunmaktadır. Ancak kefaletin geçerli olabilmesi için 6098 sayılı yasanın 583/1 fırkasına göre “- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” . Tüm bu hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalının sözleşmeye kefil sıfatı ile atmış olduğu imza kefalet bakımından hüküm ve sonuç doğurmaya elverişli değil, geçerli bir kefalet bir akti bulunmamaktadır.
Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmede ise, davalının sözleşme tarihinden önceki döneme ait……….. ile imzalanan sözleşmeden kaynaklı borçlardan sorumlu olduğuna dair herhangi bir atıf bulunmadığı gibi önceki sözleşmeye dair herhangi bir düzenleme dahi bulunmamaktadır.
Tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalının sözleşmenin imzalanma tarihinden sonraki döneme ilişkin borçlardan sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Davalı tarafın da savunması bu yönde olup düzenlenen bilirkişi raporunda buna dair tespit ve görüşe itibar edilmiştir. Ancak yapılan incelemede, bilirkişinin iki ihtimalli rapor tanzim ettiği, ilk ihtimale göre …….tarihinden bu yana hesaplama yapıldığı, ikinci ihtimalde ise…….. tarihinden bu yana hesaplama yapıldığı ancak mahkememizce de yerinde bulunan ikinci görüşte ……yılına ait kiralamaya konu aracın ……..-TL bedelli MTV ödemesinin dikkate alınmadığı görülmüştür. Hal böyle olunca mahkememizce, ikinci ihtimale göre yani, davacı ile davalı arasında yeni bir sözleşme imzalandığı, davalının ……..e dönemine ilişkin borçlardan sorumlu olmadığı ihtimaline göre yapılan hesaplama dikkate alınmış ve bu hesaplamaya söz konusu……..-TL bilirkişi tarafından hesaplanan tutara eklenerek davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davacının DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
Davalının ……………….esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın .-TL asıl alacak üzerinden iptaline devamına,
Davalı tarafından takip tarihinden sonra yapılan 2.731,68-TL ödemenin infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 1.084,86-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.138,68-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 370,53-TL harçtan daha önceden ödenen 193,79 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan toplam 157,60-TL harç harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T.ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T.ye göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 193,79TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan ve peşin harçlar dışında kalan 44,40-TL başvurma harcı, 1.300,00-TL Bilirkişi ücreti, 91,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.442,40TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 486,95-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ödenmiş olması nedeniyle, bu ücretin davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
– Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/03/2022

Katip ..
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır