Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2021/215 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 12/04/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalının bayisi olup, taraflar arasında 02/06/2007 ve 27/01/2012 tarihli 5 yıl süreli “istasyonlu bayilik sözleşmesi” ile bununla bağlantılı olarak sözleşmeler imzalandığını, sözleşme tarihi üzerinden geçen 5 sene sonunda bayilik sözleşme süresinin sona ermiş ve yenilenmemiş olması nedeni ile 26/01/2017 tarihinde kendiliğinden feshedildiğini, davalı şirket ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin de kalmadığını, müvekkilinin başka bir dağıtım firması ile anlaştığını ve ticari faaliyetlerini halen bu firma ile yürüttüğünü, sözleşmeye istinaden “…ili, …ilçesi, …köyü, K…D …, …pafta, …parselde kayıtlı toplam 2.513 m2 yüzölçümlü, mülkiyeti müvekkiline ait olan taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 15 yıl 4 ay 25 gün süreli intifa hakkı ile 3.300.000,00 tl bedelli 2.derecede süresiz ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin sona ermesi nedeni ile intifa ve ipoteğin de konusunun kalmadığını ve terkininin gerektiğinin açık olduğunu, müvekkili şirketçe intifa hakkı ve ipoteğin kaldırılması için davalı şirkete bir çok kez sözlü ve yazılı müracaatlarda bulunulduğunu ancak bugüne kadar herhangi bir sonuç alınamadığını, İzmir ….Noterliğinin …tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını aksine anılı ihtarname tarihi itibari ile toplam 115.355,81 TL cari hesap bakiyesi alacağının mevcut olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine İzmir ….İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından 104.692,80 TL tutarındaki kısmına itiraz edildiğini, buna karşılık 10.693,82 TL lik kısmının kabul edildiğini ve 10.693,82 TL asıl alacak ile bu kısmın masraf, harç ve vekalet ücreti olan 1.532,39 TL olmak üzere toplamda 12.226,21 TL tutarında ödeme yapıldığını, itiraz edilen kısım için İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, bahsi geçen takibe davalı tarafça yapılan itiraz neticesinde itirazın iptali davası açıldığını bildirerek, müvekkili şirket üzerine kayıtlı …ili, …ilçesi, …köyü, K… D…, … pafta, …parselde kayıtlı toplam 2.513 m2 yüzölçümlü taşınmaz üzerine davalı lehine konulan ipotek ve 15 yıl süreli intifa hakkının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/12/2017 uyap tanzim tarihli ıslah dilekçesi ile, ipoteğin ve intifa hakkının fekki taleplerinin atiye bırakılmasını ve yargılamaya menfi tespit davası olarak devam edilmesini, davalı tarafça gayrımenkul üzerindeki ipotek ve intifa hakkının kaldırılmaması nedeni olarak gösterilen 66.879,61 TL kadar müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler ile bir takım edimlerin taahhüt edildiğini, esas olarak müvekkilinin …marka akaryakıt ürünlerini bayi …’e sağlayacağını, …’ün ise bu akaryakıt ürünlerinin son müşterilere yeniden satışını gerçekleştireceğini, bu kapsamda …’ın söz konusu akaryakıt istasyonunda sadece …marka ürünleri satmayı ve …’den dönemlik olarak asgari belirli miktarlarda ürün almayı taahhüt ettiğini, buna karşılık …’in, söz konusu istasyonun akaryakıt satışına uygun hale getirilmesi için kalıcı ekipman ve malzemeleri ariyet olarak, yani sözleşme bitiminde geri verilmek üzere …’e vereceğini, …marka akaryakıt ürünlerinin yeniden satışını yaptığı taşınmazın mülkiyetinin davacı bayi …’e ait olup, taşınmaz üzerinde …lehine intifa hakkı kurulduğunu, bunun karşılığında ise …tarafından kurulan intifa hakkı bedeli olarak …’e ödeme yapıldığını, ayrıca sözleşme ile …’ün taahhüt etmiş olduğu edimlerin ifasını teminat almak amacı ile taşınmaz üzerinde 1. dereceden ipotek kurulduğunu, nitekim …’in söz konusu istasyonun akaryakıt istasyonu olarak işletilebilmesi amacıyla yapılacak olan yatırımları sağladığını, intifa hakkının, 25.12.2007 tarihinden itibaren 15 yıl süre ile uzatıldığını, …’in bu kapsamdaki taahhüdünün ise sözleşmenin “…’inTaahhüdü” başlıklı 5.maddesinde yer aldığını, davacı ile müvekkili arasında 02.06.2007 tarihinde akdedilen ve süresi 15 yıl olan Yatırım Sözleşmesi ve sair sözleşmeler normal şartlar altında 02.06.2022 tarihine kadar geçerli olacağını ancak Rekabet Kurulu’nun 05.03.2009 tarihli, 09-09/186-56 karar sayılı kararı ve akabinde 12.03.2009 tarihli duyurusu sebebi ile davacı ile müvekkil arasındaki sözleşmenin süresi bakımından değişikliğe gidilmek durumunda kalındığını, zira Rekabet Kurulu’nun söz konusu kararı, akaryakıt sektöründe imzalanan bayilik sözleşmesi ve buna bağlı intifa hakkı gibi uzun süreli sözleşmelerde desteklenen bayilik veya işletme sözleşmelerindeki rekabet yasaklarının en fazla 5 yıl olabileceği yönünde olduğunu, dolayısıyla Rekabet Kurulu’nun 18.09.2010 tarihine kadar söz konusu süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin grup muafiyetinden faydalanabileceği, 18.09.2010 tarihinden sonra söz konusu muafiyetten faydalanamayacağı yönünde karar verdiğini, Rekabet Kurulu kararı ile getirilen sınırlamaların müvekkili ile davacı arasında akdedilen 02.06.2007 tarihli sözleşme için de geçerli olacağından tapuda müvekkili lehine kurulan intifa hakkının süresi 24.02.2012 tarihli işlem ile kısaltıldığını, ancak belirtildiği gibi tarafların akdettiği 02.06.2007 tarihli sözleşmede söz konusu intifa hakkının 15 yıllık süre ile sınırlandırıldığını, müvekkil tarafından ödenen intifa bedelinin de 15 yıllık olarak belirlendiğini, dolayısıyla …bakımından geriye kalan 10 yıllık intifa bedeli ve ayrıca kalıcı teknik yatırım bedeli sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini, zira müvekkilinin 02.06.2007 tarihinde yapılan sözleşmede belirlenen 15 yıllık intifa hakkı bedeli olarak davacıya ödemede bulunduğunu ve nitekim akaryakıt ilişkisinin 15 yıl süreceğine güvenerek söz konusu akaryakıt istasyonunda kalıcı teknik yatırımlar yaptığını, bahsedilen sebepsiz zenginleşme oluşturan bu bedellerin iadesi bakımından müvekkili tarafından …aleyhine İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi …E.sayılı sebepsiz zenginleşme davası ikame edildiğini, bu dava ile sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olduğu 04.08.2012 ile 31.12.2022 tarihleri arası dönemin, intifa hakkı için ödenen bedelin 12.03.2009 tarihine kadar güncellenmiş değeri olan 728.179,00TL ile teknik yatırımlar için ödenen bedelin 12.03.2009 tarihine kadar güncellenmiş değeri olan 192.759,00TL olmak üzere toplam 920.938,00 TL’nin, sebepsiz zenginleşme kapsamında 12.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte bayi …’den tahsili talep edildiğini, yargılama devam ederken taraflar arasındaki sözleşmelerin tadili, akaryakıt bayilik ilişkisinin devamı ve sebepsiz zenginleşmeye dair dava bakımından 27.01.2012 tarihli sözleşmeyi, 24.02.2012 tarihli bayilik sözleşmesini ve 24.02.2012 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesinin akdedildiğini, iş bu sözleşmelerde, taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme davasından feragat ve akaryakıt bayilik sözleşmelerinin devamı hususları düzenlendiğini, nitekim 27.01.2012 tarihli bu sözleşmenin “İntifa Taahhüdü” başlıklı 2.maddesine göre, söz konusu sebepsiz zenginleşme davasına ilişkin olarak müvekkili firmadan herhangi bir vekalet ücreti ve dava masrafı talep etmeyeceğini açıkça kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, sebepsiz zenginleşme davası bakımından müvekkili ile …arasında belirli şartlar ile anlaşma sağlandığından müvekkili tarafından davadan feragat edildiğini, ancak davaya davacının vekili tarafından vekalet ücreti bakımından devam edildiğini, bahse konu sebepsiz zenginleşme davasının, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …E. Ve …K. Sayılı …tarihli kararı ile kesinleştiğini, kararın kesinleşmesi ile yargılama gideri, vekalet ücreti, icra masrafı, tahsil harçları ve icra vekalet ücreti olmak üzere toplamda 66.879,61 TL’nin ilamın icrasına konu İzmir …. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına 14.07.2017 tarihinde ödenmek zorunda kalındığını, 27.01.2012 tarihinde akdedilen bu sözleşme kapsamında, davacının yüklenmiş olduğu edimlerin teminatını teşkil etmek üzere, taşınmaz üzerinde ipotek tesisi hususunda da mutabık kalındığını, “Teminatlar” başlıklı 8.madde ile taşınmaz üzerinde 1.000.000,00 TL tutarında müvekkil lehine ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin …’ün ilgili sözleşme, sözleşme eklerine ve sözleşme ile kurulan hukuki ilişkiden kaynaklanan bütün borçlarına teminat olarak kurulduğunu, davacının müvekkili aleyhine İzmir ….İcra Müdürlüğü …E.sayılı dosyası ile 115.355,81 TL cari hesap alacağı olarak icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından yapılan hesaplar neticesinde 10.693,82 TL asıl alacak ferileri bakımından ödeme yapıldığını, ödeme emrine kalan bedel bakımından ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, davacının yetki itirazını kabul etmek sureti ile bahse konu icra dosyasını İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderdiğini, bahsedildiği üzere söz konusu davadan feragat sebebi ile müvekkili …vekiline 66.879,61 TL ödemek durumunda kaldığını, sözleşmenin ilgili maddesi ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın …tarafından karşılanacağı taahhüdünü içermekteyse de, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı bu bedelin davacı tarafından henüz müvekkiline ödenmediğini, söz konusu ipoteğin müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı ve zarara uğradığı 66.879,31 TL bakımından devam ettiğini ve bu sebeple de terkin edilmediğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Dava, petrol bayilik sözleşmesinden kaynaklanan ipotek şerhinin ve intifa şerhinin kaldırılması, menfi tespit taleplerine ilişkindir.
Tahkikat yargılaması aşamasında iken davacı vekili 19/03/2021 ve 09/04/2021 Uyap tanzim tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettiğini, davalı vekili 19/03/2021 uyap tanzim tarihli dilekçe ile, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat, HMK.nun 307-312. maddelerinde düzenlenmiştir.
Anılan madde hükümlerine göre feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hüküm kesinleşinceye kadar mümkün olan ve kayıtsız- şartsız şekilde yapılması gereken feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragat ile dava sona erer, bu nedenle davanın reddi gerekir.
Olayda, özel yetkiyi haiz davacı vekili, davadan feragat ettiğine göre, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; dosya kapsamı ve davadan feragat sebebi de dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcının 2.561,63 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 2.502,33 TL harcın ve 1.142,14 TL sonradan ödenen ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin talepleri ve beyanları çerçevesinde, sarfettikleri yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Sarfedilmemiş gider avansının bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 12/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.