Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/81 E. 2021/205 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO:
KARAR NO :
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : ..
KATİP : …
DAVACI : …
..
VEKİLİ : ….

DAVALI : ..

VEKİLİ : A..

DAVA :..
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 05/05/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin ……. Şubesinden …….tarihli genel kredi sözleşmesi ile kullandığı ticari krediye …….000,00 TL ile sınırlı olmak üzere kefil olduğunu, borcun ödenmesinde sıkıntı yaşanınca müvekkili ile birlikte asıl borçlu ve diğer kefillere banka tarafından ihtarnameler gönderildiğini, bunun üzerine müvekkilinin….arihli dekont ile …..000,00 TL asıl borçlu yerine kefaleten ödemede bulunduğunu ve banka takip işleri başkanlığınca verilen ….. tarihli belge uyarınca davalı şirketin takip dosyası ile ilgili olarak kefilliğinin ibra edildiğini, alacağın ödenmeyeceği kesinleştikten sonra davalı hakkında …… İcra Müdürlüğü’nün …..E.sayılı dosyası ile …… tarihinde takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirerek sözü edilen icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı cevap ve ikinci cevap dilekçesi ile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin …. Mahkemeleri olduğunu, icra takibinin ……. tarihli itiraz ile takibin durdurulduğu tarihten dava tarihi ……. tarihine kadar İİK’nun 69’uncu maddesinde belirtilen bir yıllık sürenin geçtiğini, yine davacı tarafça sunulan sözleşmenin geçerli olmadığını, olayda kefalet hükümlerinin uygulanamayacağını, bu nedenle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre TBK.’nun 82’nci maddesinde öngörülen 2 yıl ve 10 yıllık zaman aşımı sürelerinin dolduğunu; esas yönünden ise kefalet ödemesi ile ilgili icra dosyasında hiçbir evrakın bulunmadığını, davacı tarafın avans faizi talep edemeyeceğini, müvekkili şirketi temerrüde düşürmediğini, imzalanan genel kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, zira sözleşmenin ilk sayfasında sadece iki imza, sonraki sayfalarda hiç imza olmadığını, sonraki sayfada da farklı imzalar bulunduğunu, sözleşmenin son sayfasında davacının sadece adı soyadının yazıldığı, kefil olduğuna ilişkin isminin yanında hiçbir ibare bulunmadığını, kredi sözleşmesinin kaç sayfadan kaç maddeden ibaret olduğunun yazılmadığını, sözleşmede gözle görülür bir şekilde kalem değişiklikleri ile yazım farkları bulunduğunu, müvekkili tarafından davacıya anılı tarihlerde bir aracın devrinin yapıldığını, davacı tarafın müvekkilinden sürekli kira yardımı aldığını, ayrıca hayvancılık ile uğraşan müvekkilinden bedelini ödemeden hayvan aldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delillerini ve belgelerini ibraz etmişler, …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosya örneği, …. Şube Müdürlüğü’nden ilgili kayıtlar celbedilmiş, emekli bankacı Bilger imzalı ….. havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi sebebine dayalı rücuan alacağın tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
…….İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine …..tarihinde, ……000,00TL asıl alacak,…….TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …..TL alacağın asıl alacağa avans faiz yürütülmek sureti ile tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya…….tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun vekili aracılığıyla verdiği …… tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı,
Dava şartı arabuluculuk son tutanağının ……. tarihinde düzenlendiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun: işbu davaya bakma görev ve yetkisinin mahkememize ait olup olmadığı, itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, dava konusu alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı; esas yönünden ise dava dışı banka ile davanın tarafları arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kredi sözleşmesi ile davalıya kullandırılan kredi borcundan dolayı davacının kredi veren bankaya …….000TL ödeme de bulunup davalıyı borçtan kurtarıp kurtarmadığı, böyle bir durum gerçek ise davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği, temerrüde düşürülmeksizin işlemiş faiz alacağını isteyip isteyemeyeceği, işlemiş faiz türünün ne olduğu, böylece icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan varsa asıl alacak ve işlemiş faiz alacak tutarının ne olduğu noktalarındadır.
Ahde vefa ilkesi gereğince, sözleşmeden doğan borçların taraflarca yerine getirilmesi icap eder.
Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK m.2).
İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190/1).
I-Mahkememizin …… tarihli ön inceleme celsesinde “…İddia konusu olayın banka ticari kredi sözleşmesinden ve buna bağlı kefaleten kaynaklanması nedeni ile işbu davanın ticari dava niteliğinde ve işbu davaya bakma yetkisinin mahkememize ait olduğu anlaşıldığından davalı vekili tarafından ileri sürülen görev itirazının reddine,
…Kredi sözleşmesinin HMK.’nun yürürlüğe girdiği .. yılından önce akdedilmesine, kaldı ki sözleşme ile diğer mahkemelerin yetkilerinin kaldırılmamış olmasına, davalının ikametgahı …adresinin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kalmasına, mahkememizin işbu davaya bakmakla yetkili bulunmasına göre davalı vekili tarafından ileri sürülen yetki ilk itirazının reddine,
…İcra takip dosyasına verilen …….tarihli itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliği hususunda bir kayıt bulunmadığından ve borca itirazın öğrenildiği tarihten işbu dava tarihine kadar bir yıllık sürenin geçtiği konusunda delil bulunmadığından bu yöndeki davalı vekili itirazının reddine,..” karar verilmiş ve bu yöndeki davalı vekili savunmalarına itibar edilmemiştir.
II-Davanın esasına gelince:
Davalı şirket ile dava dışı banka arasında ….. düzenleme tarihli ……000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefiller bölümünde dava dışı …….i’nin …….000,00 TL kefalet limitli olarak imzalarının bulunduğu, bilahare davacının davalı şirketin dava dışı…………Şubesinden kullandığı kredi genel sözleşmesindeki kefaleti nedeniyle kefil sıfatıyla muaccel olan borç için…….000,00 TL ödemede bulunduğu, karşılığında dava dışı bankanın…….. Müdürlüğünden kefaletin ibrası nedeniyle belge aldığı, tarafların durumuna, olayın özelliklerine ve şartlarına, gelinen aşamaya, sözleşme metninin muhtevasına, kredi sözleşmesinin uygulanmasına, davalının kredi sözleşmesi çerçevesinde kredi kullanmasına, davacıya olan borcunu araç devri-kira yardımı-ödeme-hayvan verilmesi şeklinde ödediğini savunmasına, aradan uzun süre geçtikten sonra işbu dava ve takip nedeniyle geçersizlik iddiasında bulunmasına ve böylece çelişkili davranış yasağı nedeniyle dürüstlük kuralına aykırı davranmasına göre davalı ve dava dışı banka arasındaki kredi sözleşmesi ile davacının bu kredi sözleşmesine kefil olduğuna ilişkin sözleşmenin geçersizlikleri yönündeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Buradan hareketle, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefalet nedeniyle …… tarihinde takip dosyasına …….000,00 TL ödemede bulunduğu, ödeme tarihinden takip tarihi ……tarihine kadar ilgili dönemlerde geçerli olan avans faiz oranları gözetildiğinde işlemiş toplam faiz alacağının …..TL olduğu, böylece icra takip tarihi itibariyle davacı kefilin davalı asli borçludan toplam ……. TL alacağının bulunduğu tüm dosya içeriği, özellikle banka kayıtları ve bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.
Davacının kefalet zorunluluğu nedeniyle alacaklı bankaya ödeme yaptığı tarihte davalı asli borçlunun bu tutar kadar zenginleşmiş olduğu ve bu tutarın ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davacıya ödemesi gerektiği bilinen bir durum olduğu ve ödeme ile birlikte davalının temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın banka kredi sözleşmesine bağlı kefalet ilişkisinden kaynaklanmasına, rücu talebine konu alacağın ödendiği ….. tarihinden icra takip tarihi …… tarihine kadar BK’nun 125 (TBK’nun 146) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i hukuki dayanaktan yoksun bulunmuştur.
Yine, bir aracın devrinin yapıldığı, sürekli kira yardımında bulunulduğu, bedelsiz hayvan verildiği yönünde savunmada bulunulmuş ise de, bu vakıalar soyut nitelikte kalmış ve davalı tarafından ispatlanamamıştır.
Bu açıklamalar ışığında, alacağın likit oluşu da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
I-Davanın …
Davalının E.sayılı dosyası ile yapılan takibin …. TL’lik kısmına yönelik haksız itirazının İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı…TL’na takip tarihinden itibaren artan ve eksilen oranlarda avans faizi yürütülerek DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
II-a)Alınması gerekli 10.043,52 TL ilam harcından 1.793,71 TL peşin ilam harcının ve 742,58 TL icra dosyasına yatırılan harcının mahsubu ile bakiye 7.507,23 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
III-Davacı tarafından sarfedilen:
a)1.855,91 TL peşin harçların,
b)156,50 TL tebliğ ve yazı gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 856,50 TL yargılama giderinden kabul (%98,99) oranına göre hesaplanan 847,84 TL yargılama giderinin,
c)A.A.Ü.T’e göre hesaplanan 17.917,72 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)A.A.Ü.T’e göre belirlenen 1.487,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

IV-Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen bağlı karar açıkça okunup, anlatıldı..

Katip ….

Hakim ..

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.