Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA” GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 01/03/2022
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka adına, davalı şirketin taraf olduğu ……. Nolu Kurumsal Kredi Hesabı ile …….. Nolu Muhtelif Alacak Hesabından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Menemen İcra Müdürlüğü’nün ……. E.sayılı dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlulara ödeme emri tebliğ edilmiş olup, 06/02/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, taahhütlerin yerine getirildiği, temerrüdün oluşmadığı, asıl alacak ve faizin hukuka aykırı olduğu, tekerrüre, kefalete, yapılandırma teklifinde ve finansal yeniden yapılandırmaya ilişkin savunmalarının yersiz olduğunu bildirerek, sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından çekilen hesap kat ihtarnamesine itiraz edildiğini, davacı tarafından kredi sözleşmesine istinaden İzmir …İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, aynı alacak ile ilgili dava dayanağı Menemen İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibte ipoteğe konu taşınmazın kıymetinin ….. TL olarak tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen alacağı fazlası ile karşıladığını; kredilerde herhangi bir gecikmenin yaşanmaması, tüm taahhütlerin zamanında yerine getirilmiş olması tek taraflı ve haksız şekilde hesapların kat edilmesine ilişkin ihtarnameye itiraz edilmesi ve temerrüt olgusunun oluşmaması sebepleriyle icra takibine itiraz edildiğini; Kredi Garanti Fonu hakkında çıkartılan Bakanlar Kurulu kararları gereğince müvekkillerine yapılandırma teklifinde bulunulmadığını; kredi sözleşmesinin TBK’nun 20.maddesi kapsamında genel işlem şartı niteliğinde olup bankaca müvekkillerine dayatılan bir sözleşme olduğunu; müvekkillerinin belirtilen miktarda ana para borcu bulunmadığını, istenilen yıllık faiz oranının fahiş olduğunu, ayrıca faize faiz işletilemeyeceğini; sözleşmenin imza anında ortada henüz likit bir borç bulunmadığı için kefaletin geçersiz olduğunu; müvekkillerinin finansal yeniden yapılandırma yasası kapsamında davacıya başvurmuş olmasına rağmen icra takibi açılmasının yasaya aykırı olduğunu bildirerek, davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, Menemen İcra Müdürlüğünün ……. E.sayılı dosyası, İzmir ….İcra Müdürlüğünün ….. E.sayılı dosya örneği, Menemen İcra Hukuk Mahkemesinin …… E……K.sayılı dosya örneği, İzmir …İcra Hukuk Mahkemesinin …… E.sayılı dosya örneği celbedilmiş, bankacı bilirkişi …. imzalı 13/10/2021 tarihli kök rapor ve 10/01/2022 havale tarihli ek rapor alınmıştır.
Dava, banka ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar ……ile …in bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları,
Kredi borçlarının ödenmediğinden bahisle banka tarafından hesabın kat edilerek davalı borçlulara ihtarname gönderildiği ve tebliğ edildiği,
İhtarnamede belirtilen borçların ödenmemesi üzerine Menemen İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile, davacı-alacaklı vekili tarafından davalılar-borçlular aleyhine ….. tarihinde, kredi sözleşmesi ve ihtarnameye dayalı olarak ….TL asıl alacak, …..TL hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizi, ……TL hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin BSMV’si, …..TL hesap kat tarihine kadar işlemiş faiz, …….TL hesap kat tarihine kadar işlemiş faizin BSMV’si ve ……TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam ……TL nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 3.384.884,52 TL’lik asıl alacak kısmına (……Nolu Kurumsal Kredi Hesabı ile ……Nolu Muhtelif Alacak Hesabı için) takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %50 faizi, faizin BSMV’si ile gayrinakdi hesaplarından kaynaklanan borçlu adına bastırılmış olan, fiili durum ve akıbetleri bilinmeyen …….. nolu çeklerin yasal yükümlülük tutarı olan 50.750,00 TL ( bir adet çek yaprağı için 2.030,00 TL) nın faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi, iş bu bedelin alacaklı bankadan tazmini halinde tazmin tarihinden tahsiline kadar işleyecek %50 temerrüt faizi, faizin % 5 BSMV’si ile tahsili yönünde ilamsız takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu ……’e 31/01/2020, davalı-borçlu…….’e 31/01/2020, davalı-borçlu şirkete 31/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar-borçlular vekilinin 06/02/2020 tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı;
İzmir ….İcra Müdürlüğünün ……. E.sayılı dosyası ile, davacı-alacaklı banka tarafından davalılar-borçlular ……..Şti. ……, …….aleyhine 27/01/2020 tarihinde, aynı kredi sözleşmesine dayalı olarak ….. TL alacağın…tahsili ve …..-TL gayrinakdi alacağın depo edilmesi amacıyla ve tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla gerçek kişyi borçlulara ait 4 adet ipotekli taşınmazla ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip açıldığı, takibin devam ettiği,
Hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve Çözülmesi gereken sorun: Taraflar arasında akdedilen banka kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesinin genel işlem şartları çerçevesinde geçerli olup olmadığı, banka tarafından hesabın kat edilmesinin hukuka ve bankacılık uygulamasına uygun olup olmadığı, takibin başlatılması için banka tarafından borçlulara yapılandırma teklifinde bulunulmasının gerekip gerekmediği, yeniden yapılandırma yasası kapsamında davacı bankaya başvurmasına rağmen icra takibi açılmasının mümkün olup olmadığı, şayet geçerli bir sözleşme ve takip mevcutsa istenilen faizlerin hukuka ve bankacılık uygulamasına uygun olup olmadığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla aynı borçtan dolayı takip yapılmasının ipotekli taşınmaz maliki dışındaki borçlulara karşı ayrı takip yapılmasının mümkün olup olmadığı, icra takip tarihi itibariyle davacı banka asıl alacağının kalem kalem ne kadar olduğu ve davalıların sorumluluk durumlarının ne kadar olduğu noktalarındadır.
Tüm dosya içeriği ve delillerin, özellikle davacıya ait kayıtlar ve belgeler, kredi sözleşmeleri, kefalet sözleşmesi, ihtarname ve bilirkişi kök raporunun ve ek raporunun değerlendirilmesi sonucunda:
I-…….. tarihinde davacı banka İzmir Şubesi ile davalılar şirket ve kefilleri arasında ……TL tutarlı genel kredi sözleşmesi ve ……tarihli ve ……TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeyle ilgili olarak ön bilgi formu alındığı, ıslak imzalı olarak grup firma kaşesinin bulunduğu, bu çerçevede davalı şirkete Kurumsal Taksitli Ticari Kredi, Muhtelif Alacak Hesabı, Gayri Nakdi Çek Kredisi hesabı açıldığı ve nakdi çek kredisi tahsis edilerek kullandırıldığı, 25 yapraklı çek koçanı verildiği,
Kefalete ilişkin bilgilerin tamamının el yazısı ile yazıldığı ve ıslak imzanın yer aldığı, 4 sayfadan oluşan borç yapılandırma protokolünün tüm sayfalarında şirket kaşesi üzerinin ıslak imzalı, kefillere mahsus bölümde elle yazılı ad soyadlarının ve ıslak imzaların yer aldığı,
Davalı şirkete ……. tarihinde 3.000.000,00 TL tutarlı kredi kullandırıldığı, bu kredinin ödenmemesi üzerine ……tarihinde faizi ile birlikte 3.384.300,00 TL tutar 12 ay vadeli olmak üzere, 6 ayı ödemesiz 6 eşit taksitli olmak üzere taksitli ticari kredi olarak yapılandırıldığı, bu kredinin yıllık faizinin %23, aylık taksit tutarının 678.079,10 TL olduğu, ödeme planına göre taksitlerin 08.10.2019 tarihinden itibaren başlayıp sırayla altı ay boyunca devam ederek 09.03.2020 tarihinde son bulduğu,
Bu çerçevede 08/03/2019 tarihinde davacı banka ile davalı şirket ve diğer davalılar arasında düzenlenen borç yapılandırma protokolü ile yukarıda belirtilen borçlar dışında banka lehine tesis edilen ipoteklerin aynen geçerli olduğunun ve protokolün kredi sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olduğunun kararlaştırıldığı,
Hal böyle olunca, tarafların durumları olayın özellikleri ve şartları dikkate alındığında, davalıların genel kredi sözleşmesi, yeniden yapılandırma protokolü şartlarını ve kefaletin niteliği ve kapsamını bilerek ve müzakere ederek özgür iradeleri sonucu imzaladıkları, yasal şartların yerine getirildiği, genel işlem şartlarına aykırı bir durumun bulunmadığı, kredi ve kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
II-Kurumsal Taksitli Ticari Kredi olarak 6 ay ödemesiz ve 6 eşit taksitli olmak üzere toplam 12 ay vadeli olarak yapılandırılmış olan Kurumsal Taksitli Ticari kredinin ……. tarihinde vadesi gelmiş olan 678.079,10 TL ilk taksit tutarı ile …., …… tarihli olmak üzere toplam 3 taksit tutarının ödenmemesi üzerine
…… tarihinde Beyoğlu 31. Noterliğinden keşide edilen ……. sayılı ihtarname ile nakdi olarak kredi hesabının kat edildiği, gayri nakdi olarak da iade edilmeyen çek yapraklarının yasal sorumluluk bedellerinin depo edilmesinin talep edildiği, bu işlemin bankacılık uygulamasına ve teamüllerine uygun olduğu,
Davalı şirketin kullandığı Kurumsal Taksitli Ticari Kredisi, Kredi Garanti Fonu kredisi olmadığı için, yeniden yapılandırma kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla bankanın borçlulara yapılandırma teklifinde bulunması halinin söz konusu olmadığı,
Geri ödeme planı çerçevesinde 6 ay ödemesiz ve 6 eşit taksitle yapılandırılan Kurumsal Taksitli Ticari Kredinin akdi faiz oranının yıllık %23 olarak kararlaştırıldığı, sözleşmeye göre bankanın temerrüt tarihindeki cari kredi faiz oranının %100 fazlasını istemesinin mümkün olduğu, bankanın TCMB’na bildirdiği en yüksek kredi faiz oranının işletme kredileri için yıllık %35 oranı ile sözleşme gereği %100 e isabet eden oranın % 70 olmasına rağmen davacı banka tarafından %50 oranında temerrüt faizi talep edildiği, bu oranın hukuka ve bankacılık uygulamasına uygun düştüğü kanaatine varılmıştır.
III-Kredi kefili üçüncü kişiler tarafından verilen ipotekle teminat altına alınmış olan kredi borcu için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması beklenmeksizin ya da diğer usullere göre icra takibinin yapılması beklenmeksizin, müteselsil kefilin sorumluluğundaki kefalet limiti ile sınırlı olarak hakkında ilamsız takipte bulunulmasına yasal bir engel yoktur. Bu nedenle İzmir ….İcra Müdürlüğünün ……E.sayılı icra takibi ile dava dışı ipotek verenler ve davalı borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yürütülmesi davalı borçlu ve dava dışı …….hakkında genel haciz yoluna mahsus takip yapılmasına engel sayılamaz.
IV-Bu açıklamalar ışığında, taraflar arasındaki kredi hesabının …….tarihinde kat edildiği,
Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu ve davalı kefillere Beyoğlu 31.Noterliğinin ……. tarih ……. yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek, toplam 4.126.538,79 TL nakdi kredinin kat tarihi itibariyle kurumsal kredi için %50, muhtelif alacak hesabı için %50 temerrüt faizi ve fer’ileri ile birlikte 2 gün içinde ödenmesinin ve ayrıca çek yapraklarının iadesi veya toplam yasal yükümlülük tutarı 50.750,00 TL nin bankaya depo edilmesinin istendiği; ihtarnamenin davalılara 10/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve temerrüde düştükleri,
Bu çerçevede, taleple bağlılık ilkesi de dikkate alındığında, icra takip tarihi …… itibariyle;
3.384.884,52 TL asıl alacak, 104.230,62 TL hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizi, 5.211,53 TL hesap kat tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin BSMV’si, 708.535,50 TL hesap kat tarihine kadar işlemiş faiz, 33.118,77 TL hesap kat tarihine kadar işlemiş faizin BSMV’si ve 1.092,75 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 4.237.073,69 TL banka alacağının bulunduğu, karar tarihi itibariyle bu borcun davacı tarafından tahsil edilemediği, İzmir …İcra Müdürlüğünün ……E.sayılı dosyasında tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla, bu banka borcundan davalı şirketin asli borçlu sıfatıyla, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Ayrıca gayri nakdi kredi açılarak hesabı üzerine keşideli çek karnesi verildiği, 25 adet çek yaprağının bankaya iade edilmemesi nedeniyle 5941 sayılı Kanun gereğince bankanın ödemekle yükümlü olduğu belirlenen 2.030,00 TL den toplam 50.750,00 TL depo riskinin bulunduğu, bu borçlardan da davalı şirketin asli borçlu sıfatıyla diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında, nakdi kredi alacağının ve gider vergisi dışındaki fer’ilerin likit oluşu, gider vergisinin devlete ödenmesi gereken borç olması da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
I-İzmir ……İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı icra takibinde tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla,
Davalıların Menemen İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik haksız itirazlarının İPTALİNE,
A)Nakdi alacak yönünden:
Takibin 4.237.073,69 TL üzerinden ve asıl alacak tutarı 3.384.884,52 TL sına takip tarihinden itibaren yıllık %50 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülerek DEVAMINA,
B)Gayri nakdi alacak yönünden;
50.750,00 TL gayrı nakdi kredi bedelinin davacı bankanın faiz getirmeyen bir hesabında bloke edilmesine,
C)İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı 839.748,67 TL nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine.
II-Nakdi kredi alacağına ilişkin talep yönünden;
a)Alınması gerekli 289.434,50 TL ilam harcından 51.092,56 TL (=51.173,26-80,70) peşin harcın ve icra dosyasına yatırılan 21.185,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 217.156,57 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
c)A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 130.995,73 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 1.350,00 TL maktu vekalet ücretin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
III-Gayrinakdi kredi alacağına ilişkin talep yönünden;
Alınması gerekli 80,70 TL ilam harcı peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
IV-Davacı tarafından sarfedilen, 51.235,46 TL peşin harçlar, 277,50 TL tebliğ gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 52.512,96 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
V-Sarfedilmemiş gider avansının bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 16/02/2022
Başkan ….
Üye …..
Üye…..
Katip ……
Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.