Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/379 E. 2021/533 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/379
KARAR NO : 2021/533

..
DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA DEĞERİ : 41.918,64-TL
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
YAZİM TARİHİ : 08/10/2021
Davacı tarafından açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine davalı tarafından ……-TL bedelli 4 adet bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin takip alacaklısına böyle bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında ……. tarihinde İ……………..adresinde bulunan ve ……….. tarafından işletilen ayakkabı mağazasını demirbaşlar ve ayakkabılar ile birlikte devir almak üzere anlaşma sağlanarak, mağazanın davacı ile davalıya devri konusunda……. tarihli protokol imzalandığını, …….-TL kaporanın……..r hesabına davalı …….tarafından gönderilerek, …pazartesi günü nakit olarak ödeneceğinin kalan ……-TL’nın ise sıralı senetler yapılarak ………. verileceğinin kararlaştırıldığını, davacı ile davalı tarafından ……..-TL bedelli ve her biri ………….. tarihli, sıralı senetler düzenlenerek teslim edildiğini, müvekkilinin ödenmesi kararlaştırılan miktarın kendisine düşen kısmı için ayrıca icra takibine konu her biri ………. tanzim …………vade tarihli senetleri düzenleyerek davalıya teminat olarak teslim ettiğini, …….. vade tarihli …….-TL bedelli senet haricindeki senetlerin icra takibine konulduğunu, ……….tarihli protokol gereği yerine getirilmediğini, ………’e ait işyerinin davacı ile davalıya birlikte devrinin gerçekleştirilemediğini, davalı ………. tarafından tek başına ………. ve taşınmaz maliki ile kontrat yapmak suretiyle, davacı saf dışı bırakarak mağazanın devrinin davalı…….. yapıldığını, müvekkili tarafından keşide edilen ihtarname ile………..tarihli sözleşmenin ihlal edilmesinden bahisle, iş yapma amacı ile aralarında düzenlenen sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen …… adet teminat senedinin sözleşmenin ihlaline rağmen iade edilmediği, tebliğden itibaren 3 gün içinde sözleşmeye bağlı teminat senetlerimin iadesi belirtilerek, davalı yanda bulunan senetlerin iadesinin talep edildiğini, ancak senetlerin iade edilmeyerek takibin başlatıldığını ileri sürerek, dava konusu farklı tarihli 4 adet senedin ve ……. İcra Müdürlüğü’nün 2…… E.s. icra takibinin iptaline, kötü niyetli ve ağır kusurlu davalının takip konusu alacağın %20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Dava dilekçesi davalıya ……. tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 20.10.2020 tarihli cevap dilekçesi ile; dava konusu senetler üzerinde “teminat senedi” olduğuna dair herhangi bir ibare bulunmadığını, senet borçlusunun senet bedellerini “nakten” aldığının ve senetlerin bu alacak-borç ilişkisi nedeniyle keşide edildiğinin açık olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen hususların dava konusu senetlerle ilgisi olmadığını, tarafları farklı olan bir başka ticari ilişkinin konusu olduğunu, davacının ticari ilişki nedeni ile kendi payına düşen kısmın teminatı olarak müvekkiline dava konusu senetleri teminat senedi olarak verdiği iddiasının mantık dışı ve ticari gerçeklerle, hayatın olağan işleyişine aykırı bulunduğunu, senetlerin teminat senedi olduğu iddiasının aynı kuvvette delil ile ispatlaması gerektiğini, alacaklısının müvekkili olmadığı bir başka ticari ilişki nedeni ile, davacının müvekkiline dava konusu senetleri “teminat senedi” olarak vermesinin, davacının payına düşen ve dava dışı 3. şahsa ödemekle yükümlü olduğu miktar kendi beyanına göre…..000,00-TL olduğu halde dava konusu senet bedelleri ise …….000,00-TL olduğundan davacının 3. şahsa olan …..000,00-TL borcuna karşılık davalıya ……000,00-TL’lik teminat senedi vermiş olmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR : Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün 202..E.s. icra takip dosyası ile; davacı tarafından davalı adına keşide edilen her biri “Nakten” açıklamalı, ……. vade tarihli 4 adet bonoya dayanılarak, davalı tarafından davacı aleyhine 40.000,00-TL asıl alacak ile 1798,64-TL işlemiş faiz, 120,00-TL komisyon bedeli toplamı 41.918,64-TL alacağın, asıl alacağa yıllık %10 oranında avans faizi yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile 04.09.2020 tarihinde girişilen kambiyo senedine özgü icra takibinin derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ……….’in ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 13.07.2021 tarihli raporda; davalının 06.11.2019 tarihinde resmi defterlerini tasdik ettirerek kurduğu tek ortaklı …………….’nin 2019-2020 yıllarına ait inceleme dönemlerinde yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerde davacı borçlu ……. ilişkin hiçbir kaydın, dava ve takip konusu senetlerin, senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olduğuna ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığı, senet miktarları kadar ödemelerin çıkışının olmadığı tespit edilmiştir. Davalı vekili davalının şahsi alacağının şirket kayıtlarında çıkmayacağının açık olduğu beyanında bulunmuştur.
GEREKÇE : Davacı, teminat amaçlı olarak, davalı adına keşide ettiği, ……… İcra Müdürlüğü’nün 202……… E.s. icra takip dosyasına dayanak her biri “Nakten” açıklamalı, 1……………… tarihli 4 adet bono nedeniyle, davalıya borçlu bulunmadığının tespiti talebinde bulunmuştur.
Kambiyo senedi; bir paranın ödenmesi için “koşulsuz” bir vaat içeren ve üzerinde kesin olarak yer alması gereken bilgilerin kanunla belirlendiği bir belgedir. Herhangi para veya mal borcuna ilişkin vadesi, tutarı belirlenmiş tarafların bilerek, isteyerek vardığı anlaşma üzerine, ödeme sözü niteliği taşıyan, imzalı kıymetli evraktır. Sebepten bağımsız, soyut bir hukuki bir işlem şeklinde ortaya çıkan kambiyo senedi ile borç altına giren kimsenin, hangi hukuki sebebe dayanarak düzenlediği, bedelsiz olduğu, borçlu olmadığı iddiası ile açtığı menfi tespit davasında, ispat külfeti keşideci davacı-borçluya düşer. Kural olarak borç ikrarında bulunan borçlu karşısında alacaklının, alacağın
sebebini ispat etmesi zorunlu değildir. Bir ödeme vasıtası olan kambiyo senedinin kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Bu karinenin aksi iddianın usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir.
TTK.’da ve TBK.’da kıymetli bir evrak niteliği taşıyan belgeler arasında yer almayan Teminat Senedi ise; yapılan sözleşme uyarınca ve sözleşme güvencesi çerçevesinde mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün sorunsuz yerine getirileceğini, aksi takdirde belli bir bedel ödeme sorumluluğu ile karşı karşıya kalınacağını beyan eden, tarafın imzaladığı şartlı-bedelli senettir. Bir sözleşmeye güvence olarak ileri sürülen, sözleşme konusu olan iş eksik veya hiç yapılmazsa karşı tarafın zararını tazmin etmek üzere karşılıklı menfaat ilkesine göre hazırlanmış güvence belgesidir. Teminat senetlerinde senedin teminat senedi olduğu açıkça belirtilmeli, senede atıf yapılmalı, ayrıca teminat senedine konu olan iş sözleşmesi de hazırlanıp, nüshalarının taraflarda olması sağlanmalıdır. Senedin üzerine yazılan “Teminat Senedidir” ibaresi bile, senedin teminat senedi olduğunu ispatlamak için yeterli değildir. Senet üzerine teminatın hangi ilişkiden kaynaklandığı, varsa hangi sözleşmeden kaynaklandığı açıkça yazılmalıdır. Senedin teminat senedi olduğunu iddia eden taraf HMK.’na göre iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. İspat külfeti altında olan taraf iddiasını yazılı delil ile ispat etmek zorundadır. HMK’da yazılı delile karşı yazılı delille ispat kuralı gereğince senedin üzerine teminatın hangi ilişkiden kaynaklandığı açık bir şekilde yazılmalıdır veya sözleşme üzerine teminat senedinin vasıf ve unsurları belirtilerek açıkça atıf yapılmalıdır.
Somut olayda; icra takibine ve davaya konu 4 adet bononun üzerinde -ön ya da arka yüzlerinde- teminat senedi olduğuna ilişkin hiçbir ibare bulunmamaktadır.
Davacı tarafın delili olan ……..tarihli “Protokol” başlıklı belgenin ise taraflar arasında imzalanmadığı, ayakkabı mağazasını devreden …..ile, devir alanlar sıfatı ile davacı ………… tarafından birlikte imzalandığı, protokolde vade ve bedelleri açıklanan senetlerin de dava konusu bonolar ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı saptanmıştır. Kaldı ki, davacı da icra takibine ve davaya konu bonoların bu protokolde açıklanan senetlerden olmadığını, protokolün düzenlenmesinden sonra birlikte devir alan taraflar arasında verildiğini iler sürmüş ancak, takip ve dava konusu bonoların kendisi tarafından davalıya hangi hukuki ilişkiden kaynaklanarak verildiği konusunda yazılı belge, sözleşme sunamamıştır.
HMK.’nun 190/1. maddesi uyarınca, yazılı bonoya dayalı borcun bulunmadığını kanıtlama yükü altında bulunan davacı, dava dilekçesinde ve …….tarihli delil listesinde yemin deliline dayanmamıştır. Sebepten bağımsız soyut bir hukuki bir işlem olarak ortaya çıkan kambiyo senedi ile borç altına giren davacı, kambiyo senedinin bedelsiz olduğu, teminat senedi olduğu, borçlu olmadığı iddiası ile açtığı menfi tespit davasında yazılı belge sunamamış, yemin teklif hakkını da kullanmamıştır.
Davanın, davacı tarafından kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmış, reddine karar verilmesi uygun görülmüş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının kanıtlanamayan davasının REDDİNE.
Alınması gereken 59,30-TL maktu harcın, davacı tarafından yatırılan 715,87-TL peşin harçtan mahsubu ile, fazlaya ilişkin alınan 659,57-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine.
AAÜT. gereğince, dava konusu bedel üzerinden 6.249,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine.
Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28.09.2021

..