Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/341 E. 2021/316 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 20… Esas
KARAR NO : 20…
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 20…Esas
KARAR NO : 20…

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 11/06/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan 2016/7050 ihale kayıt numaralı olarak imzalanan hizmet alımına ilişkin sözleşme gereğince müvekkilinin belirlenen işleri gereği gibi ifa ederek hakedişinin kesinleştiğini, kesin kabul yapılmış olmasına rağmen… Şubesine ait 29/02/2016 vade tarihli 50.000,00 TL lik kesin teminat mektubunun davalı tarafından iade edilmediğini bildirerek sözü edilen teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının ihale bitimi nedeni ile doğan ve müvekkili şirket tarafından hak edişlere dâhil edilerek ödenen personel kıdem tazminatları ile diğer sosyal hakları çalışanlarına ödemeyerek yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla yürüttüğü hizmet alım işinden dolayı müvekkili şirkete borcu kaldığını, Sosyal Güvenlik Kurumu yazısına istinaden teminatın iadesi davacılar lehine menfaat çıkarma amacı teşkil etmekte olup, hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, nitekim davacının sorumlu olduğu işçi alacakları sebebi ile … ve … İş Mahkemelerinde açılmış ve halen açılmakta olan davalarda asıl işveren olarak müvekkili şirketin ödemek durumunda kaldığını ve kalacağı miktarın oldukça yüksek olduğunu, bu ödemelerin davacının teminatından alınmak istenmişse de tahsil edilemediğini, davaların miktar ve sayı olarak yüksek olması ve halen açılmakta olan davaların bulunması göz önünde bulundurulduğunda mevcut teminatın, bu alacakların tamamını dahi karşılamadığını, davacı şirketin müvekkili davalı şirkete olan iş sözleşmelerinden doğan borçlarını ödemediğini bildirerek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, ilgili dava dosyası örnekleri celbedilmiş, muhasebe uzmanı … ve işçilik hakları konusunda uzman … imzalı 13/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, 15 makinist personel hizmet alımı sözleşmesi çerçevesinde verilen teminatın iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında makinist personel hizmet alımına ilişkin sözleşme akdedildiği, işin 31/12/2017 tarihinde sona erdiği, sözleşme çerçevesinde dava konusu teminat mektubunun davalıya verilmiş olduğu; dava şartı arabulucuk son tutanağının 24/08/2020 tarihinde düzenlendiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.

Uyuşulmayan noktalar ve çözülmesi gereken sorun; Cevap dilekçesine ekli tabloda belirtilen iş davaları nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ve tabiatıyla teminat mektubu çerçevesinde davacının davalıya karşı sorumluluğunun devam edip etmediği, sözü edilen iş davalarının teminat mektubunun davacıya iadesine engel oluşturup oluşturmadığı noktalarındadır.
Tüm dosya içeriği ve delillerin, özellikle bilirkişiler raporunun değerlendirilmesi sonucunda:
I-Taraflar arasında Kamu İhale Kanunu kapsamında imzalanmış mükerrer hizmet sözleşmelerine dayalı hukuki ilişkinin bulunduğu, hukuki ilişkinin 01/11/2011’de başlayıp 28/02/2017 tarihine kadar devam eden 8 adet mükerrer hizmet alım sözleşmesine istinaden davalıya ait işyerinde sözü edilen tarihler arasında makinist personeli hizmet alımı işinin yüklenicisi olarak faaliyet gösterdiği,
Dava konusu 29/02/2016 tarih ve 50.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun davacı tarafından davalı şirkete teslim edildiği, teminat mektubu içeriğinde hangi sözleşmeye istinaden sunulduğu yönünde bilgi bulunmadığı, davalı vekiline ait 09/10/2020 tarihli dilekçe ekindeki CD’ye göre teminat mektubu tutarının 01/03/2016 – 28/02/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenen en son sözleşmenin 11.1.1 nolu maddesindeki teminat mektubu referans numarası ve tutarı ile eşleştiği,
Davacının faaliyetinin sona ermesinden sonra 01/03/2017 tarihinden itibaren işyerindeki faaliyeti davalı ile hizmet alım sözleşmesi akdeden … Temizlik Ltd Şti tarafından devralındığı, akabinde aynı işyerinin 01/04/2017 tarihinde… Ltd. Şti tarafından devralınarak faaliyetlerine devam edildiği,
Davacı şirket tarafından davalıya ait işyerinde çalıştırılmak üzere 15 personel ile makinist işinin üstlenildiği, savunmada belirtilen ilgili dosyaların davacısı işçilerin tamamının söz konusu hizmet alım sözleşmesi kapsamında istihdam edilen işçiler oldukları, işyerinin … Tem. Ltd. Şti tarafından 28/02/2017 tarihinde devrinden sonra, … Temizlik Ltd. Şti ve sonrasında… Ltd. Şti nezdinde çalışmaya devam ettikleri,
Davacısı … olan … İş Mahkemesi’nin 20… Esas – 20… Karar sayılı, davacısı … olan … İş Mahkemesi’nin 20… Esas – 20… Karar sayılı, davacısı… olan … İş Mahkemesi’nin 20… Esas – 20… Karar sayılı, davacısı … olan … . İş Mahkemesi’nin 20… Esas – 20… Karar sayılı dosyalarının istinaf incelemesinde olduğu; davacısı… olan … İş Mahkemesi’nin 20… Esas sayılı ve davacısı… olan … İş Mahkemesi’nin 20… Esas sayılı dosyalarının yargılamalarının devam ettiği anlaşılmaktadır.
İş hukuku kaynaklı alacak talepleri işçi işveren ilişkisinin sürdüğü ve çalışma dönemi olarak adlandırılabilecek dönemde işverence işçilere yapılması gereken ve yapılmayan ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacağı vb.ödemelerden kaynaklanabileceği gibi iş sözleşmesinin sona ermesinden kaynaklanan ve fesihle ya da fesihten sonra taleple muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ücreti vb. ödemelerden de kaynaklanabilir. Yine bu alacakların çalışmanın ya da feshin hangi tarihlerde gerçekleştiğine bağlı olarak belirli zamanaşımı süreleri içerisinde, çalışma döneminden ya da fesihten çok sonraki tarihlerde ileri sürülebilmesi mümkündür. Bu alacak taleplerinin davacı işçiler tarafından genellikle kısmi dava şeklinde ileri sürüldüğü ve dolayısıyla davaların genellikle dava dilekçelerindeki talep miktarlarından farklı ve daha fazla olan miktarlar üzerinden -miktar arttırım ya da ıslah dilekçesi sonrasında- karara bağlandığı bilinen bir durumdur.
Buradan hareketle, taraflar arasındaki sözleşme konusu teminat ile davalının riskinin garanti altına alınması esas olduğu gözetildiğinde davalı şirket tarafından teminata bağlanan tutar ile davalı şirketten talep edilen tutar toplamının davalının riskini oluşturduğunu ve buna göre teminatın iadesinin mümkün olup olmadığını belirlemek icap eder.
Bu bağlamda, davacı şirketin asıl sorumlu olmasına rağmen yasa gereği davalı şirket tarafından da davacı şirketin lehine olarak işçilere ödeme yapılmasını öngören mahkeme kararlarındaki tutarlar (… 37.557,61-TL: … 35.434,94 TL; … 37.167,69 TL; … 37.096,35TL) ve dava konusu edilen tutarlar (… 6.184,06 TL; … 6.840,77 TL) toplamının 160.281,42 TL olduğu, davacı tarafça verilmiş ve dava tarihi itibariyle davalı şirket uhdesinde bulunan 50.000,00 TL bedelli teminatın ise bu miktarı karşılamadığı, dolayısıyla davalı şirket uhdesinde bu aşamada fazla bir teminatın bulunmadığı, davalının dava konusu kesin teminat mektubunu iade etmemesinin haklı nedene dayandığı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davanın REDDİNE,
853,88 TL peşin alınan ilam harcından 59,30 TL maktu red harcının mahsubu ile arta kalan 794,58 TL ilam harcının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14.bendinin 2.yarı cümlesi ve ilgili yönetmeliğin 26/2.madde hükmü uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davacıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Davanın mahiyeti ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek A.A.Ü.T.’nin göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmemiş gider avansının bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen bağlı karar açıkça okunup, anlatıldı. 03/06/2021

Katip …

Hakim …

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.