Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/336 Esas – 2022/73
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/336
KARAR NO : 2022/73
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
YAZIM TARİHİ : 10/03/2022
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde; müvekkili şirketçe……………tarihi aralığında davalı şirkete hırdavat malzemeleri satıldığını, davalı tarafça …………….. tarihlerinde yapılan satışlar neticesinde ödeme yapılmışsa da, bir kısım fatura karşılığının bugüne ödenmediğini, bu sebeple davalı şirket aleyhine ………… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun takibe kötü niyetle itiraz etmesi sebebi ile alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesi ve mahkememiz tensip tutanağı davalı tarafa 29/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava ; Dava, İİK.nun 67.maddesinde açılmış olup, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Davacı vekili delil olarak, ……………..Esas sayılı takip dosyası, faturalar, ticari defter ve kayıtlar, arabuluculuk son oturum tutanağı, bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Tarafların anlaşamadıkları ve çözülmesi gerekin hususların : Taraflar arasında, davalı tarafın davaya cevap vermeyerek inkar olarak değerlendirilen tutumu da dikkate alınarak, davaya konu olan ticari ilişkinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusu da dahil olmak üzere, davacının davalıdan davaya konu olan ilişki nedeniyle cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, ödenmeyen tutarın tahsili için başlatılan icra takibinde icra ve dava konusu olan miktar kadar davacı alacağı bulunup bulunmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın yerinde olup olmadığı hususlarında tespit edilmiştir.
………………..Esas sayılı takip dosyasının uyap üzerinden mahkememize gönderildiğini, dosyanın incelenmesinde; ………………tarihinde girişilen ilamsız icra takibinde, ödeme emri davalı-borçluya ………. tarihinde tebliğ edilmiş, davalının takip konusu alacağa ………..tarihli itirazı üzerine duran takip hakkında, davacı tarafından 1 yıllık yasal süre içinde dava açılmıştır.
Mahkememizin 26.01.2021 tarihli duruşmasında, dosyanın SMMM bilirkişine verilerek davacı ile davalı arasında faturaya dayalı ticari ilişkinin söz konusu olup olmadığı, ticari ilişkinin tespiti halinde davacının davalı ile söz konusu ticari ilişki kapsamında, takip dosyasında belirtilen miktarda alacaklı olup olmadığı ve talep edilen işlemiş faizin yerinde olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, SMMM ………….. tarihli raporunda; davacı tarafından sunulan……….. yılına ait Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve Yevmiye Defterinin kapanış tasdiklerinin yapıldığını, taraflar arasında 20……….. yılı inceleme döneminde ticari bir ilişkinin var olduğunu, davacı şirketin resmi defterlerinde; davacı tarafından davalıya düzenlenen………….tarihlerinde arasında………..TL toplam tutarındaki faturaların borç kayıtlarının yapıldığını, karşılığında davalı şirket tarafından hiç ödeme yapılmadığını ve takip tarihi itibariyle davalının, davacı şirkete …………….-TL tutarında borçlu olduğunun görüldüğünü, davacının davalıya ihtarname göndermediği görüldüğünden, davalının temerrüde düşürülmediğinden faiz hesabı yapılamadığını, belirtmiştir.
Mahkememizce 13.04.2021 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı gereğince davalı defter ve kayıtlarının talimat mahkemesince inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, SMMM ……….. tarihli raporunda; taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunu, Defter-i Kebir, Envanter Defterlerinin mevcut olduğu, sayılan defterlerin açılış tasdiklerinin ve Yevmiye Defterinin 20…………. yılına ait kapanış tasdikinin kanuni süresinde yapılmış olduğunu, davacının ………………. Esas sayılı dosyasında takibe konu ettiği…………… TL faturanın davalı yevmiye kayıtlarında yer aldığı, davalı yevmiye kayıtlarında yer alan 320116 Nolu………… Sti. hesabından dolayı, davalının 2019 yılı sonu itibariyle davacıya………. TL borçlu olduğu, belirtmiştir.
Satım ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir. Aynı Kanun’un ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222-(1) maddesine göre; “Mahkeme; ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” Tarafların defterlerini sunmamaları halinde yapılması gerekenler de aynı Kanun’un 222. maddesinde düzenlenmiştir. ” Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Mahkememizce, davalı tarafa davaya konu faturaların ait olduğu yıllara ilişkin ticari defterleri sunması ya da bulunduğu adresi bildirmesi için süre verilmiş, süresinde yerine getirilmemesi halinde ticari defterleri ibrazdan kaçınmış sayılacağı ihtar edilmiştir. Ancak verilen süreye rağmen davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediği gibi bulunduğu adresi de bildirmemiştir. Dava dilekçesinin tebliği üzerine de herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara iştirak etmemiştir. İcra takibine yapmış olduğu itirazda ise, faturalara ve içeriğine dair herhangi bir itirazda bulunmamış, borcunun bulunmadığını iddia etmiştir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının davaya ve takibe konu faturada yer alan malları davalının da kabulüne olduğu üzere davalıya teslim ettiği, ancak davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede fatura bedelinin ödenmediği kanaatine varılmıştır.
TTK nun 1530.maddesi; yalnızca mal ve hizmet tedariki amacıyla akdedilen sözleşmelerde, mal veya hizmet karşılığı ödenecek bedelde temerrüde düşüldüğü durumda ve iki ticari işletme arasında akdedilen sözleşmeler bakımından uygulanır. TTK. m. 1530 borcunu zamanında ödemeyen borçlunun ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmesi ve faize hak kazanmasını öngörür. Ancak; TTK’nın 1530. maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup, satış sözleşmelerine uygulanmaz. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117. maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. (Yargıtay 19 HD. 2017/3266-2018/4228 E-K sayılı ilamı)
Temerrüt, en kısa tanımıyla, alacaklı tarafından talep edilebilir (muaccel) hale gelmiş bir borcun ifasındaki gecikmedir ve kural olarak, bu tür (muaccel) bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Temerrüt için aranan ihtar hukuki işlem benzeri fiil mahiyetinde olup, alacaklının alacak miktarını belirterek borçludan borcun ifasını istemesi, ifayı kabule hazır olduğunu bildirmesi anlamına gelir. İhtar kural olarak şekle tabi olmayıp, yapılmadığı itirazı vaki olursa aksinin ispatı, niteliği gereği alacaklıdan beklenir.
6098 sayılı TBK’nın 117. maddesi/2. fıkrasına göre “borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş … ise, mücerret bugünün hitamı ile borçlu mütemerrit olur”. Eğer böyle bir tarih belirlenmemişse bu kez aynı maddenin 1. fıkrası uygulanır ve bu fıkrada da muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olacağı belirtilmiştir. Nihayet böyle bir ihtar da yoksa temerrüt icra takibi ya da dava açılmasıyla gerçekleşir.
Alacağın muaccel olması ile temerrüt birbirinden farklı olgulardır. Somut olayda, faturaya dayalı alacak yönünden takip öncesinde bir temerrüt uyarısının bulunmadığı sabittir. Fatura üzerinde yazılı olan ödeme tarihleri temerrüt tarihi olarak kabul edilemez. VUK hükümlerince faturanın muhteviyatı belirlenmiş olup, fatura üzerinde yazılı bulunan vadenin alacağın muaccel olduğu tarihi göstermesi ve salt faturaya itiraz edilmemesi sebebiyle taraflarca kararlaştırılmış kesin vade olarak kabul edilemeyeceğinden, davacının işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların delilleri, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları, icra dosyası içeriği birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
Davalının ……….. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.914,51-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 6.915,51-TL takip çıkış miktarı üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
1.382,90-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 472,39-TL harçtan daha önceden ödenen (124,72-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 36,51-TL peşin harç) toplam 161,23-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 311,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ödenmiş olması nedeniyle, bu ücretin davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
-Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 1.350,00-TL maktu vekalet ücretin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T.ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T.ye göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 387,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan; 161,23-TL (124,72-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 36,51-TL peşin harç) Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan ve peşin harçlar dışında kalan; 54,40-TL başvurma harcı, 1.350,00-TL bilirkişi ücreti, 185,50-TL tebligat, posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.589,90-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.494,50-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
– Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen kesin karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022
Katip…
¸e-imzalıdır
Hakim…
¸e-imzalıdır