Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2021/521 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

DAVA : Genel Kurul Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 28/09/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;

İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı ……. Makine Parça Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde %32,5394 oranında pay sahibi olduğunu, davalı şirket tarafından 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısının ……… tarihinde gerçekleştirildiğini, müvekkilinin vekil aracılığıyla toplantıya katıldığını, diğer pay sahipleri ……….’ın asaleten, ……. ve ………… adına vekaleten …………katıldıklarını, ………….payına karşılık ……….katılmasına karşılık ise herhangi bir vekalet veya yetki belgesi sunulmadığını, buna ilişkin bilginin de toplantı tutanağında yer almadığını,
Genel Kurulun 4 numaralı kararı ile 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin faaliyet raporlarının müzakere edilerek müvekkilinin muhalefet şerhi ile birlikte onaylandığını, bununla bağlantılı olarak 6 numaralı genel kurul kararı ile yine müvekkilinin muhalefet şerhiyle birlikte yönetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildiğini ve görevlerinin devamına karar verildiğini,
Anılan genel kurul kararlarının hukuka aykırı olduğunu, şöyle ki, yasaya göre, yönetim kurulunun şirket işleri hakkında bilgi vermesinin gündem ile sınırlı olmadığını, bilginin özenli, gerçek ve hesap verme ilkelerine uygun olması gerektiğini, 4.maddenin altında yer alan 8 soruda özensiz ve dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde cevap verildiğini, öncelikle ”d’ bendinde yer alan 2018 yılında stokta 7.732.904,85 TL mamul mal tutulup 8.372.162,16 TL banka kredisi kullanmak ve 709.817,54 TL faiz ödenmesine ilişkin açıklama talebine “üretici firma olunması nedeniyle yüksek stok rakamları ile faaliyetlerin devam ettirildiği” ifade edilmişse de, stokların yüksek tutulmasıyla elde edilen kazanımın ödenilen faiz giderinden yüksek olduğuna dair ayrıntılı bir açıklama yapılmadığını, bunun yanında stokların cins ve birim fiyatlarını gösteren envanter listelerinin de sunulmadığını,
Benzer şekilde “e” bendinde yer alan 2019 yılında stokta 8.833.112,95 TL mamul mal tutulup 10.907.983,55 TL banka kredi kullanmak ve 1.208.836,02 TL faiz ödenmesine ilişkin sorulan soruya ”Sorunuzda atıfta bulunduğunuz ticari teamüller hakkında maalesef yeterince bilgi sahibi olmadığınız gibi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olarak yönetime ağır ithamlarda bulunmanız kabul edilemez’’ şeklinde cevap verildiğini, pay sahiplerinin, finansal tablolar ve bilançolar veya ilgili konularda bilgili olmak zorunda olmadığını, buna karşılık şirkette bilgi verme konusunda sorumlu ve görevli olan tek ilgili yönetim kurulu olduğunu ve açıklama yapmalarının bir yükümlülük olduğunu,
6.144.206,94 TL demirbaşın kayıtlardan çıkışına ilişkin “f” bendinde yer alan bilgi edinme talebi ise söz konusu demirbaşların %100 oranında amortisman ayrılarak ekonomik değerlerinin sonlandığı, ayrıca 2018 yılı sonunda demirbaş sayımında bazı demirbaşların tespit edilemediği ifade edilmişse de, hangi demirbaşların tespit edilemediği ve tespit edilemeyen kısmın değerinin ayrıca belirtilmediğini,
Bunun yanında hurda da olsa, özellikle doğrudan üretimde kullanılabilir nitelikteki makine teçhizat gibi sabit kıymetlerin bir ekonomik değere sahip olduğu göz önünde bulundurulmalı, yasal kayıtlarda hurda bedeli hasılat olarak kaydedilerek sabit kıymet çıkış kaydının gerçekleştirilmesinin gerektiğini, ancak 6.144.206,94 TL değerindeki taşınmazların hiçbir ekonomik değer atfedilmeksizin ve bir açıklama yapılmaksızın aktiflerden çıkarılması hukuken mümkün olmadığını, buna rağmen bu konuda genel kurulda yeterli açıklama yapılmadığını,
Pazarlama ve satış giderlerinde 2018 yılına göre %69, 2017 yılına göre %380 oranındaki artışın sebebine ilişkin “g” ve “h” bentlerinde yer alan bilgi edinme talebine ise yeni çalışan istihdam edildiği şeklinde cevap verilmişse de, istihdam edilen iki yeni çalışanın 721.146,96 TL’lik bir gider kalemi oluşturmasının mümkün olmadığını, buna ilişkin giderlerin ayrıntılı dökümlerinin sunulmadığını,
Yine birçok soruda ise cevap olarak finansal tablolar ve bilançonun gösterilmesiyle yetinildiğini,
Nitekim finansal tabloların ve bilançoların incelenmesiyle ortaya çıkan soruların açıkça cevaplanmasından kaçınılmasından dolayı müvekkili tarafından mahkememizin ………. E.sayılı dosyası ile TTK m. 437/5 hükmü uyarınca şirketin ticari defter ve yazışmalarının bir uzman aracılığıyla incelenmesi ve bilgi verilmesi talepli dava açıldığını,
Genel kurul toplantısında 5 numaralı kararla, 2018 yılında zarar oluştuğu gerekçesiyle, 2019 yılında da oluşan kârın da hissedarlara dağıtılmayarak şirkette bırakılmasına müvekkil vekilinin aleyhte oyu ile oy çokluğu ile karar verildiğini, her ticaret şirketi gibi anonim şirketin de nihai amacının kâr elde edip ortaklarına dağıtmak olduğunu, kâr payının pay sahiplerinin vazgeçilmez bir hakkı olduğunu, oysa kar payı dağıtılmaması için bu kararın gerekçelendirilmesi gerektiğini, bu nedenle 5.maddenin de iptali gerektiğini,
Genel kurul toplantı tutanağının altında imza atanlardan bir kısmının, hem yönetim kurulu üyesi hem de pay sahibi olduklarını, bu kişilerin, yönetim kurulunun ibralarına yönelik maddede, kendilerinin de yönetim kurulunda oldukları için oy kullanmalarının açıkça kanun tarafından yasaklandığını, fakat metnin bütününü kapsayacak şekilde, ibra maddesine ilişkin bir şerh konulmadan yönetim kurulu üyelerince de imza atıldığını,
Bununla birlikte % 2.77 oranla pay sahibi olan…………’nin toplantıya katılmadığını, onun yerine ……….’nın toplantıya katılarak oy kullandığını, ancak……….’nin pay sahibi olmadığı gibi hangi pay sahibini temsilen oy kullandığının belirtilmediğini, temsile ilişkin vekaletname veya başkaca bir yetki belgesinin de sunulmadığını, dolayısıyla kullanılan oyun usulsüz olarak kullanıldığını ve geçersiz olduğunu,
TTK’nun 409.maddesinde yer alan “Genel kurullar olağan ve olağanüstü toplanır. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Bu toplantılarda, organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır, karar alınır.” hükmüne rağmen genel kurul toplantısının en geç 31 Mart tarihine kadar yapılması gerekirken, 11.06.2020 tarihinde gerçekleştirilmesi nedeniyle bu toplantının kanunun emredici hükmüne aykırılık oluşturduğunu bildirerek,
Kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak alınan ……….. tarihli genel kurulun 4, 5 ve 6. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; iddiaların haksız ve dürüstlak kurallarına aykırı olduğunu, şöyle ki,
……….’nin toplantıya ……… vekili olarak katıldığını, bu durumun hazirun cetvelinde sabit olduğunu, ……….’nin, davacının anne bir baba ayrı kardeşi olup şirkette de işbu nedenle miras nedenli hissedar olduğunu, ……….’nin, ………..eşi ve müvekkili şirketin uzun yıllar muhasebe müdürlüğünü yapmış eski bir çalışanı olduğunu, davacının kendisinin yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemlerdeki tom toplantılarda ………vekili olarak katıldığını,
Davacının, aralık 2015 yılında yönetim kurulu başkanlığı sona ermesinden sonra davranışları ile müvekkili şirketin itibarını, özellikle bankalar nezdinde sarstığını, yöneticilere hakaretler ve ithamlarda bulunduğunu, bu eylemlerde kullandığı ……..’ya dava dosyasına ait tevzi formunun verilmesi nedeniyle …….Cumhuriyet Başsavcılığının ……. ve…….. soruşturma numaralı dosyalarından suç duyurusunda bulunulduğunu,
Her ne kadar genel kurul toplantısından önce davacıya bilgi verilmediği iddia edilse de ……. tarihli 2018-2019 yılı genel kurul toplantısının ilanının, resmi prosedürler yerine getirilerek yapıldığını, davacının adresine iadeli taahhütlü posta ile gönderildiğini, davacının şehir dışında olacağını beyan ederek şahsen müracaat etmesi üzerine de tüm bilgi ve belgelerin ………. tarihinde bizzat davacının imzasına da teslim edildiğini, ayrıca genel kurul toplantı tutanağında açıkça yazılı olduğu üzere davacının sorularının cevabına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin genel kurul esnasında hazır bulunan davacı vekiline flash bellek ile teslim edildiğini,
Genel kurul toplantısı sırasında ise gerek sözlü gerek yazılı olarak, sorulara ilişkin yanıtlar tüm şeffaflığı ile davacı vekiline verildiğini ancak vekaleten genel kurul toplantısına katılan davacı vekili Av. ………’nın, toplantıda bulunan tüm kurul üyeleri önünde, konuya ilişkin teknik bilgisi olmadığını, bu nedenle kendisine ne evrak sunulursa sunulsun, hangi cevap verilirse verilsin müvekkili olan davacının talimatı nedeniyle aleyhte oy kullanacağını beyan ettiğini,
Her ne kadar davacı 2018 ve 2019 yılı kasa hareketleri ile ilgili kendisine yeterli bilgi verilmediğini iddia etmekte ise de, ……… tarihli genel kurul tutanağının 4.a maddesinde “talep edilen kasa yevmiye kayıtlarının barkovizyon ile yansıtılmak suretiyle kalem kalem izahatlarının yapıldığı ve bir flash bellek içerisinde davacının hazır olan vekiline verildiği”nin açıkça yazılı olduğunu; bu çerçevede şirketin faaliyet sahası ve mahiyeti itibariyle stok taşımanın kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu, bu stokların banka kredileri ile finanse edilmesinin olağan ve ticari hayatın gereği olduğunu,
Davacı, 2018 yılı sonunda 6.144.206,94 TL tutarındaki demirbaşların aktiften çıkarılmasına dair sordukları soruya istinaden aldıkları yanıtın Türk Vergi Mevzuatına ve ticari teamüllere uygun olmadığını iddia etmiş ise de, bu iddiaların yersiz olduğunu, gerekçelerinin genel kurul toplantı tutanağında açıklandığını,
Davacının, genel kurul toplantısında 7 ve 8.soru olarak yönelttiği pazarlama, satış ve dağıtım giderlerine ilişkin sorunun da detaylı şekilde cevaplandırıldığını ve çalışan sayısının 2 değil 5 olduğunu ve bu giderlerin sadece personel giderlerinden ibaret olmadığını,
Davacı 2019 yılında elde edilen karın dağıtılmamasını kararların iptali talebine gerekçe göstermişse de yıllarca yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemlerde de zaman zaman yapıldığı üzere bir önceki yıldaki zarar ve bizzat kendisinin şirketin içerisine girdiği maddi darboğaz nedeniyle yönetim kurulu başkanlığını bıraktığının aşikar olduğunu,
Müvekkili ……..A.Ş.nin bir aile şirketi olduğunu,
Davacının iptalini talep ettiği yönetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik 6.madde ile ilgili iddiasının yersiz olduğunu, söz konusu 6.maddenin “Yönetim kurulu, kendilerinin katılmadığı oylama neticesinde,……..ibra edildi” şeklinde olmasına rağmen ve yönetim kurulu üyelerinin kendileri ile ilgili ibra oylamasında oy kullanmadıklarının bizzat davacının toplantıya katılan vekilinin de imzaladığı genel kurul tutanağı ile sabit olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.

GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, davalı şirkete ait ticaret sicil dosyası örneği, …….. C.Başsavcılığının …….. ve ………. soruşturma sayılı dosyalarının örnekleri, ……….Sulh Hukuk Mahkemesinin ………. E ……..K.sayılı dosyası celbedilmiş, mahkememizin ……E.sayılı dosyası bu dosya arasına alınmış, davalı şirkete ait ticari defter kayıt ve belgeler incelenmek suretiyle emekli baş müfettiş …….., muhasebe uzmanı …….., makine mühendisi …….imzalı 23/02/2021 havale tarihli kök rapor ve 16/07/2021 havale tarihli ek rapor alınmıştır.
Dava, TTK’nun 445 vd.madde hükümlerine göre açılmış, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirketin ikametgahının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı,
Davacının davalı şirket nezdinde %32,54 hisseye sahip olduğu, davalı şirketin 2018 ve 2019 faaliyet yıllarına ilişkin genel kurul toplantısının ……….0 tarihinde gerçekleştiği, dava konusu edilen 4, 5 ve 6.maddeleri ile belirtilen kararların oy çokluğu ile alındığı, davacının olumsuz oy kullandığı ve muhalefetinin toplantı tutanağına geçirtildiği,
Mahkememizin ………. E.sayılı dosyası ile davacı ……. tarafından davalı …….. Makine Parça San. Ve Tic. A.Ş. aleyhine bilgi edinme hakkına dayanılarak dava açıldığı ve -işbu eldeki davanın yargılaması sırasında sonuçlandığı- ve davanın reddine kesin şekilde karar verildiği,
hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun:Davalı şirketin ………. tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında 4, 5 ve 6.gündem maddeleri ile alınan kararların ana sözleşmeye, kanuna ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, iptallerinin gerekip gerekmediği noktalarındadır.
Tüm dosya içeriği, delil ve belgelerin, özellikle bilirkişiler kök raporu ve ek raporunun değerlendirilmesi sonucunda;
I-Gündemin 4.maddesi “2018 ve 2019 yılları bilanço ve gelir tablosunun okunması ve onaylanması”na ilişkin olup 8 sorudan oluşmaktadır.
1.soru: 2018 ve 2019 yıllarına ait kasa muavin hesaplarını ve kasa hareketlerini gösteren mahsup fişlerinin verilmesi istenmiş; 2018 ve 2019 yıllarına ait kasa hesabı ile ilgili yevmiye kayıtları, barkovizyon ile yansıtılmak suretiyle kalem kalem açıklanmış, flash belleğe kaydedilerek davacı vekili……… teslim edilmiştir. Böylece, davacının kasaya giren ve çıkan para miktarı hakkında sahip olmak istediği bilgiler kendisine verilmiştir.
2.soru:2018 yılına ait kayıtlarda görünen 384.180,69 TL tutarındaki avansın kimlere verildiğinin açıklanması istenmiş; bu konu ile ilgili, bilirkişiler kök raporunda ünvanları/isimleri ve tutarları yazılı olacak şekilde bilgiler verilmiştir. Böylece davacının verilen avanslar hakkında bilgilenmek istediği, isteğinin yerine getirilip toplantı tutanağına geçirildiği ve bilgilendirmenin yapıldığı anlaşılmaktadır.
3. ve 4.soru:2018 ve 2019 yıllarında stoklarda ilk madde ve malzeme ile mamul maddeler bulunduğu halde banka kredisi kullanılıp sırasıyla 709.817,54 TL ve 1.208.836,02 TL faiz ödenmesinin nedeni sorulmuş olup, finansman maliyeti ile ilgili soruya ayrıntılı şekilde cevap verilmiştir. Finansman politikası doğası gereği tartışılabilir bir durumdur. Şirket ortakları yönetim kurulu ile faaliyet ve hesapları ibra etmek ya da etmemek suretiyle finansman politikası konusundaki iradelerini açıklayabilirler. İzlenen finansman politikasının doğru ya da yanlış olduğuna karar vermek şirket yetkililerine ait olup, hukuka aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
5.soru:3. ve 4.maddelerde belirtilen faiz ödenmesi ile şirketin neden zarara uğratıldığı sorulmuş olup, bu durumda 3.ve 4.maddeler kapsamında açıklanan finansman politikası ile ilgili olup hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
6.soru:2018 yılında kayıtlardan 6.144.206,94 TL demirbaş çıkışının yapıldığı, ancak bilanço ve mizanda demirbaş çıkışının ne şekilde gerçekleştirildiğinin anlaşılamadığı belirtilerek sözü edilen demirbaş çıkışının belgeleri ile birlikte açıklanması istenmiştir. 2018 yılı bilanço kapanış işlemleri yapılırken iktisap (edinme) tarihleri ………. yılları arasında olan ve uzun yıllar önce muhasebe kayıtlarında %100 oranında amortisman ayrılarak ekonomik değerleri sonlanmış, ayrıca 2018 yıl sonu demirbaş sayımında da tespit edilemeyen bazı demirbaşlar mali müşavir onayı da alınarak aktiften çıkartılmıştır. Keza, mahkememizin ……….. E.sayılı dosyasında da alınan bilirkişi raporunda benzer şekilde görüş bildirilmiştir.
Bazı demirbaşların, miadını doldurduğu için üretim ve hizmetten çıkarılmış olsalar da hurda olarak değerlendirilmeleri mümkündür. Ancak taşınmazların hurda olarak değerlendirilmesi, şirkette bulunmaları halinde mümkündür. Mevcut verilere göre, yaklaşık 30-40 yıl kadar önce edinilen bu demirbaşlar zamanla ömrünü tamamlayıp, atılmış veya kaybolmuştur. Mevcut yönetim kurulunun, sözü edilen demirbaşların hurda olarak değerlendirilmemesinden sorumlu tutulabilmesi için göreve geldikleri 2015 yılında kendilerine teslim edilmiş olmaları gerekmektedir. Devir/teslim yapmakla yükümlü olan kişi ise, eski yönetici sıfatıyla bizzat davacı……….. olup, davacı taraf bu iddiasını da ispatlayamamıştır.
7 ve 8.soru:2017 yılında 364.663,91 TL olan pazarlama, satış ve dağıtım giderlerinin, 2018 yılında 1.030.901.21 TL’ye yükseldiğini, 2018 yılına ait bu giderlerin 2019 yılında 1.752.048,17 TL’ye yükseldiğini bildirerek artışların nedeni sorulmuştur.
2018 yılında pazarlama departmanı kurularak personel giderleri 760 kalemi altında takip edilmeye başlanmıştır. Pazarlama departmanını oluşturan kişiler ağırlıklı yeni istihdam olmakla beraber mevcut çalışanlardan da bu departmana geçiş yapılmıştır. Personel giderleri hariç tutulduğunda ise, 2018-2019 yılları ile 2014-2015 yılları arasındaki rakamsal karşılaştırma yapılmış, pazarlama departmanında, 2018 ve 2019 yıllarında çalışan 5 kişinin isimleri ile 2014, 2015,2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında, 760/Pazarlama Satış ve Dağıtım Hesabında dahil edilen harcamaların listesi toplantı tutanağına geçirilmiştir.
Soruların cevaplandırılıp, görüşmelerin tamamlanmasından sonra 2018 ve 2019 yıllarına ait faaliyet raporu ile bilanço ve kar/zarar hesapları, ………….. vekilinin ret oyuna karşılık oyçokluğu ile ibra edilmiştir.
Böylece, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin pazarlama departmanında personel giderlerine ait artışla ilgili ayrıntılı cevaplar verilmiş olduğu, bilgilerin yasal defter ve kayıtlara uygun olduğu, faaliyetlerin satış politikası ile ilgili olduğundan, kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı bir yönün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
II-Gündemin 5.maddesi ile, “2018 yılında zarar oluştuğu görülmüştür. 2019 yılında oluşan kârın da hissedarlara dağıtılmayarak şirkette bırakılmasına, ………. vekilinin aleyhte oyu ile oy çokluğu ile karar verilmiştir” şeklinde karar alınmıştır. TTK’nun 408.madde hükmü uyarınca, kar payları ile kazançların belirlenmesinin yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dahil, kullanılmasına dair kararların alınması genel kurulun yetkisindedir. Davalı şirket tüzel kişiliği genel kurulunda bu bağlamda sözü edilen karın ortaklara dağıtılmamasına ilişkin kararı tesis etmiştir. Tarafların durumuna, ortakların oy kullanma şekline ve olayın özelliklerine göre, bu kararın salt davacıyı mağdur etmek amacıyla alındığından bahsedilmesi mümkün değildir. Bu durumda, sözü edilen kararın kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı bir yönün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
III-Gündemin 6.maddesi ile, “yönetim Kurulu, kendilerinin katılmadığı oylama neticesinde, …………. vekilinin aleyhte oyu ile oyçokluğu ile ibra edildi. Görevlerinin devamına, ………… vekilinin aleyhte oyu ile oy çokluğu ile karar verildi” şeklinde karar alınmıştır. Sadece davacının olumsuz oy kullandığı belirgindir. Oy sayıları tutanağa yazılmadığından yönetim kurulu üyelerinin oy kullandıkları sonucu çıkartılamaz. Gündemin 4.maddesi 2018 ve 2019 yıllarına ait faaliyetlerin ibra edildiği, bilanço ve hesapların ibrasının yönetimin de ibrası sonucunu doğurduğu, ibra işleminde hukuka aykırı bir yönün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
IV-TTK’nun 409.maddesinde öngörülen şirket olağan toplantılarının her faaliyet dönemi sonundan itibaren 3 ay içerisinde yapılacağına ilişkin hüküm düzenleyici nitelikte olup, anılan tarihten sonra gerçekleştirilen genel kurul toplantısında alınan kararların sıhhatine sırf bu nedenle halel gelmez.
V-…………. tarihli olağan genel kurul hazirun cetvelinin son sırasında ismi geçen ………. adına vekaleten……….’nin oy kullandığı, temsilin geçerliliği yönünden adı geçen pay sahibinin bir itirazının bulunmadığı aşikardır. Anonim şirket ortağının genel kurul toplantısında temsili için temsilcinin ortak olması gerekmez. Üçüncü bir kişinin ortağı temsil etmesine yasal engel yoktur. Sözü edilen oyun geçersizliği varsayılsa dahi ortak………’nin hisse miktarı ve oranı gözetildiğinde oylama sonucunu etkilemediği belirgindir.
VI-Davanın mahiyetine ve kapsamına göre, davalı tanıklarının dinlenmesine gerek görülmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında, dava konusu ……….. tarihli davalı şirket genel kurul toplantısında alınan kararların hukuka uygun olduğu, iptalini gerektirir bir neden bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcından 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından sarfedilen giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmemiş gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 22/09/2021

Başkan.

Üye.
Üye.
Katip .

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.