Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/299 E. 2021/646 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/299 Esas – 2021/646
TÜRK MİLLETİ ADINA HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/299
KARAR NO : 2021/646

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 01/04/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
YAZIM TARİHİ : 19/11/2021
Davacı vekili tarafından açılan davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM : Davacı vekili Uyap üzerinden göndermiş olduğu 01/04/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu İle takip başlatılıp örnek no:10 ödeme emrinin 03.11.2017 tarihinde aynı evde yaşayan eski eşi …’a tebliğ edildiğini, müvekkilinin bahsi geçen icra takibi içeriği ve takibe dayanak edilen senetlerden E-devlet aracılığı ile dosya sorgusu yaparken 2019 yılı içinde haberdar olduğunu, ayrıca sonradan edinilen bilgiye göre takibe konu edilen senetlerin arka yüzlerinin bir örneğinin takip dayanağı olarak ödeme emri tebligatına da eklenmediğini, her ne kadar alacaklı olduğunu iddia eden tarafça takibe dayanak olarak; 06.04.2016 tanzim 30.06.2016 vade tarihli 3.500,00 $ bedelli, 06.04.2016 tanzim 30.07.2016 vade tarihli 3.500,00 $ bedelli, 06.04.2016 tanzim 30.08.2016 vade tarihli 3.500,00 $ bedelli,10.03.2016 tanzim 30.09.2016 vade tarihli 2.700,00 $ bedelli,10.03.2016 tanzim 30.10.2016 vade tarihli 2.000,00 $ bedelli olmak üzere toplamda 5 adet bono ile yan alacak olarak protesto masrafının gösterilip Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile İlamsız İcra Takibi yoluna gidilmiş ise de bahse konu bonoların ön ve arka yüzlerindeki senet keşidecisi …’ın imzası ile arka yüzdeki … (…) adına atılan imzalar birbirinin aynısı olduğunu, müvekkilin boşanma öncesinde aynı evde yaşayan eski eşi …’dan almış olduğu takibe konu senetlerin hiçbirini ciro etmediği gibi herhangi bir imza da atmadığını, takibe konu bonoların arka yüzlerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa bahsi geçen kambiyo senetlerinden kaynaklı herhangi bir borcunun da bulunmadığını, müvekkili aleyhine kötü niyetle başlatılan takip nedeniyle davalı şirketin alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına da mahkum edilmesi gerektiğini belirterek … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasını ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, bunun mümkün olmaması halinde %15 teminat karşılığında icra veznesine yatacak paraların alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, takibe konu bonolar ve yan alacaklar yönünden borçlu olmadığımızın tespitine ve davaya konu icra takibinin iptaline, kötüniyetle hareket ederek takip başlatan davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı hakkında davacının eski eşi ile birlikte işletmekte olduğu iş yerine alınan ürünler karşılığı müvekkili şirkete teslim edilen ve karşılığı ödenmeyen senetler sebebi ile … İcra Müdürlüğü 2017/… E.sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak ödeme emrinin davacının iş yeri adresinde davacının eski eşi (diğer borçlu) …’a 03/11/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 03/11/2017 tarihinde eşine tebliğ edilen ödeme emri ile ilgili olarak söz konusu icra takibinden 2019 yılında haberdar olduğu iddiasının asla kabul edilemeyeceğini, zira davacının aynı tarihte senette imzası olan eşi ile aynı evde yaşamakta olup birlikte aynı iş yerini işlettiklerini, gerek davacı tarafından gerekse davacı eşi tarafından takibe konu edilen senetlerle birlikte öncesi ve sonrasında müvekkili şirkete ve başkaca şirketlere-alacaklılara bu şekilde birçok senetler/ çekler verdiklerini, davacı hakkında bu şekilde tanzim edilen senetlerle ilgili olarak birçok icra takibi ile davaların açıldığının tespit edildiğini, davacı ve dava dışı eşi …’ın davalı müvekkili şirketten birçok ürün aldığını, davaya konu senetler ile birlikte başkaca senetler de verdiklerini, tüm bu senetlerden davacının haberdar olduğunu, senetlerin birçoğunun ödendiğini, bazılarının da değiştirilerek müvekkili şirkete tekrar teslim edildiğini, senetlerin müvekkili şirket yetkilileri tarafından … Bankası Tahtakale Şubesi-İstanbul … hesaplarında işlem gördüğünü, davacının dava dışı diğer borçlu eşi … ile birlikte tebligat yapılan işyerinde yıllarca saat satışı üzerine ticaret yaptıklarını, işlemlerin birçoğunun davacının eşi tarafından yapıldığını, işyeri ile ilgili olarak yapılan tüm işlemlerin davacının eşi tarafından yapıldığını, davacı adına kayıtlı olan iş yerine ürünlerin eşi … tarafından tedarik edildiğini, davacının eşi ile birlikte iş yerinde ticaretine devam ettikleri sırada eşinin kendi adına atmış olduğu tüm işlemlere atılan imzalara (çek,senet,fatura vs) zımmi olarak onay verdiğini, zira gerek davalı müvekkili banka hesabında gerekse başka bankalarda dosyaya gelecek evraklarda dava konusu senetlerde olduğu gibi davacı eşi … tarafından imzalanan senet/ çeklerin birçoğunun davacı/ davacının eşi tarafından ödendiğini, davacının dava dilekçesinde de belirtmiş olduğu gibi dava dışı diğer borçlu … ile boşanma sürecine girdiğini, iş bu senetlerle ilgili davayı açtığını, davacının bu şekilde davranış ve tutumunun dürüstlük kuralına kesinlikle aykırı olduğunu, zira davacının da kendisine ait iş yerine ait ürünlerin eşi … tarafından alındığını ve gerekli evraklarda yine davacı eşi tarafından onun bilgisi ve onayı dahilinde verildiğini bildiğini, davacının ticari hayatının yıllarca bu şekilde devam ettiğini, davacının dürüst ve iyi niyetli olmadığını, davacının yıllarca eşi tarafından imzalanan çekleri ödediğini, davacının eşinin davacı adına yıllarca ürün tedariki yaptığını ve alınan ürünlerin karşılığı kambiyo senetlerini tanzim ettiğini, açıklanan sebeplerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun açılan davanın usul ve esas yönünden reddine, davacı davasında haksız ve kötü niyetli olduğundan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR ve GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72/2.maddesine göre açılmış dava konusu senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine menfi tespit davası açılmış ise de, davacı vekili 03.11.2021 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiği, vekaletnamenin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu, taraf vekillerinin feragat dilekçelerinde yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış olmakla mahkememizce, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi uygun görülmüş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda gerekçeleri açıklandığı üzere;
Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE.
Alınması gereken 59,30-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.860,16-TL harçtan mahsubu ile, fazlaya ilişkin alınan 1.800,86-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine.
Taraf vekillerinin talepleri uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, sarf edilen yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına.
Tarafların/vekillerinin yokluğunda, yasal süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 19/11/2021