Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/284 E. 2021/315 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: …
KARAR NO : …
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/06/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından, davalı şirket aleyhine 14.10.2019 tarihli takip talebi ile …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, borçlunun icra takibinin başlatılmasından sonra ancak ödeme emrinin kendisine tebliğinden önce 25.10.2019 tarihinde takibe dayanak faturalara ilişkin müvekkiline haricen 6.434,00-TL ödeme yaptığını, söz konusu ödemenin 04.11.2019 tarihinde icra dosyasına bildirildiğini, anılı icra dosyasından ödeme emrinin davalı şirkete 14.11.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip tarihi itibariyle, 6.432,25 TL asıl alacak ve 430,66-TL işlemiş faizinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takipte, borca ve tüm ferilerine borçlu/davalı tarafça 15.11.2019 tarihinde itiraz edildiğini, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeni ile takibin durduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili asile yalnızca asıl alacağa denk gelen tutarda takip tarihinden sonra ödeme yapıldığını, işlemiş faizin, takip nedeniyle yapılan masraflar ve vekalet ücretinin müvekkiline ödenmediğini, yapılan ödemenin TBK m. 100 uyarınca ferilere mahsup edildiği dikkate alındığında dosyanın ana borcunun kısmen devam ettiğini bildirerek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile …İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında itirazın kısmen iptaline, takibin kısmi ödeme günü itibariyle 1.538,14-TL tutarında icra dosya bakiyesi yönünden devamına, dosya borcuna TTK m. 1530 uyarıca faiz işletilmesine, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, ancak icra dosyasına vekili aracılığıyla sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile borca ve tüm fer’ilerine itiraz etmiştir.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Davacı taraf delillerini ve belgelerini ibraz etmiş, …İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosya örneği, …Bankası A.Ş …Şube Müdürlüğü’nden davacıya ait dava konusu banka kayıtları celbedilmiş, davacıya ait ticari defter kayıtları ve belgeleri incelenmek suretiyle muhasebe uzmanı bilirkişi …ve emekli icra müdürü …imzalı 19/03/2021 havale tarihli bilirkişiler raporu alınmıştır.
Dava, İİK nun 67 vd., TTK’nun 23. maddesi yollamasıyla TBK’nun 207 vd. madde hükümlerine göre açılmış, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağın ve fer’ilerinin tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun: davacının tacir olup olmadığı, işbu davaya bakma görevinin mahkememize ait olup olmadığı, esas yönünden ise …icra müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasında toplam 6.862,91-TL asıl alacak ve faiz talepli icra takibinde davalı tarafından 25/10/2019 tarihinde yapılan harici ödemeden sonra (davalının icra takibinden önce temerrüde düşüp düşmediği hususu da belirlenerek ) davacının ödeme tarihi 25/10/2019 itibari ile vekalet ücreti, takip giderleri, faiz vs fer’iler düşüldükten sonra bakiye mal bedeli alacağının kalıp kalmadığı, kalmış ise ne kadar olduğu noktalarındadır.
TBK’nun 207.maddesi gereğince, satım akdinde satıcının asıl borcu malı alıya teslim ve mülkiyeti ona geçirmektir. Alıcının borcu ise, semeni yani malın bedelini ödemektir.
Esas itibariyle ticari davalarda geçerli olan ticari delil sistemi gereğince, tarafların iddialarını ve savunmalarını “ticari defterler” ile ispat etmeleri mümkündür. Ancak, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK m.222).
Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve geçerli mazeret göstermez ise, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK m.220/3).
İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (HMK m.190/1)
Maddi ve hukuki olgular ışığında olaya dönüldüğünde:
I-Davacının …Ticaret Sicil müdürlüğü nezdinde “…” ünvanı ile kayıtlı olduğu ve tacir sıfatını haciz bulunduğu, davalı şirketin ticari şirket vasfı nedeniyle yasa gereği tacir sayıldığı, uyuşmazlığın tacirler arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği, eldeki davanın ticari dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından mahkememizin işbu davaya bakmakla görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
II-Davanın esasına gelince:
Taraflar arasında kurulan ticari ilişki çerçevesinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen 09/08/2019 tarih 11.984,67 TL tutarlı ve 19/08/2019 tarih 567,58 TL tutarlı faturalar içeriği ürünlerin davalıya satılıp teslim edildiği, toplam fatura tutarının 12.552,25 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya banka aracılığıyla 30/09/2018 tarih 568,00 TL, 30/09/2019 tarih 2.552,00 TL, 10/12/2018 tarih 3.000,00 TL ve 30/10/2019 tarih 6.434,00 TL olmak üzere toplam 12.554,00 TL ödeme yaptığı, ancak 6.434,00 TL tutarlı ödemenin icra takibi başladıktan sonra gerçekleştiği, bu açıdan da davacı tarafından icra takibi başlatılmasının yasaya aykırı bir yönünün bulunmadığı belirlenmiştir.
Dava dayanağı icra takip dosyasında çıkartılan ödeme emrinin tebliğinden sonra fakat icra takibi kesinleşmeden önce takip konusu alacağın 6.434,00 TL’lik kısmının 25/10/2019 tarihinde haricen ödendiği, buna göre icra takip tarihi itibari ile haklı durumda bulunan davacının icra takip giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden ödeme tarihlerine kadar işleyecek faizleri hak ettiği, ne var ki ödeme emri tebliği kesinleşmeden asıl alacağın tamamı ödendiği için davalı-borçlu tarafa Yargıtay …. Hukuk Dairesinin içtihatları ve Harçlar Kanunu’nun ekli ilgili tarifesi gereğince tahsil harcının yüklenmesinin mümkün olmadığı, keza A.A.Ü.T.’ne göre vekalet ücretinin 3/4’ünün tahsil edilebileceği anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, son ödeme tarihi itibari ile davacının bakiye alacağını aşağıdaki şekilde hesaplamak mümkündür:
6.432,25 TL asıl alacak,
104,11 TL ilk icra takip gideri,
37,80 TL (=6.432,28 x 19,50 x 11 gün / 365 x 100) takip tarihinden ilk ödeme tarihine kadar işlemiş faiz,
578,90 TL A.A.Ü.T.’ne göre tahakkuk eden vekalet ücreti,
+ ————
7.153,06 TL,
6.434,00 TL 25/10/2019 tarihinde yapılan ödeme,
– ————
719,06 TL, 25/10/2019 tarihli ödeme tarihi itibari ile bakiye alacak.
Bu açıklamalar ışığında, davacının davalıdan icra takip tarihi itibari ile 719,06 TL bakiye icra takip gideri ve vekalet ücreti alacağının bulunduğu, fazlaya ilişkin istemin yersiz olduğu anlaşıldığından, alacağın likit oluşu da dikkate alınarak, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
I-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının …İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyası ile yapılan takibin takibin dava konusu edilen 1.538,14 TL’lik bölümün 719,06 TL’lik kısmına yönelik haksız itirazının İPTALİNE,
Takibin bu miktar (719,06 TL) üzerinden ve takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülerek DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı 143,81 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
II-a)Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcından 54,40 TL peşin ilam harcının mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
III-Davacı tarafından sarfedilen:
a) 116,60 TL peşin harçların,
b) 119,00 TL tebliğ ve yazı gideri, 800,00 TL bilirkişiler ücreti olmak üzere toplam 919,00 TL yargılama giderinden kabul (%46,75) oranına göre hesaplanan 429,54 TL yargılama giderinin,
c) A.A.Ü.T’e göre belirlenen 719,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d) A.A.Ü.T’e göre belirlenen 719,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

IV-Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair kesin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 03/06/2021

Katip …

Hakim …

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.