Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2021/374 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: 20… Esas
KARAR NO : 20…
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 20… Esas
KARAR NO : 20…

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1-…
VEKİLİ : Av. …
2-…
3-…:
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN :…
VEKİLİ : Av….
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 17/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 26/07/2021

Mahkememizce verilen 18/01/2019 tarih ve 2017/28 Esas – 20119/14 K. Sayılı mahkememiz kararının … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 29/06/2020 tarih ve … Esas – … K.sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilmiş, dosya yeniden esas numarası alarak, esas defterimizin 2020/242 Esas sırasına kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/11/2015 tarihinde saat 17:00 sıralarında, davalı sürücü …’un sevk ve idaresindeki, zorunlu mali mesuliyet sigortası davalı … Sigorta A.Ş’ye yaptırılmış olan diğer davalı … adına kayıtlı “…” plakalı araç ile … ili … ilçesi … sokağı takiben … Market istikametine seyri sırasında, sola doğru … Sokağa sinyal vermeksizin, aniden dönüş yapması nedeniyle, … Sokağı takiben … istikametine kendi şeridinde seyir halinde olan müvekkil … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarparak müvekkilinin ağır yaralanması ile neticelenen kazaya sebep olduğunu, meydana gelen kazada …’un asli kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca 31/12/2015 tarihinde iddianame düzenlendiğini, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinde “Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak” suçundan dolayı …esas numarasıyla kamu davası açıldığını, yargılama aşamasında kaza mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını ve dosya Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesine gönderildiğini, dilekçe ekinde mübrez 10/03/2016 tarihli keşif sonrası alınan bilirkişi raporundan da görüleceği üzere; müvekkili …’un kusurunun bulunmadığını, ancak kazaya neden olan araç sürücüsü …’un asli kusurlu olduğu tespiti yapıldığını, ayrıca ceza yargılaması esnasında, Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesinden alınan 03/05/2016 tarihli raporda 06/11/2015 günü meydana gelen trafik kazasında davalı …’un aracı ile “iki yönlü yolda ‘U’ dönüşü yapmak üzere sola yönelmeden evvel karşı yönden düz gelen araca ilk geçiş hakkını vermediğini, yeterli mesafeden sinyalini vermediği olayda dikkatsiz ve özensiz davrandığından asli kusurlu olduğu mütalaasına varıldığını, … 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda, 26/05/2016 tarihinde verilen E:…, K:… numaralı karar ile davalı …’un taksirle yaralama suçundan dolayı cezalandırıldığını, kaza ardından 1990 doğumlu müvekkili …’un hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde ağır yaralandığını ve hastahaneye kaldırıldığını, gerekli tetkik ve tedavilerin yapıldığını, birçok ameliyat ve operasyon geçirdiğini, müvekkilinin tedavi gördüğü Özel … Hastanesi ve … Devlet Hastanesinde, kaza tarihinden, 18/05/2016 tarihine kadar yaklaşık 7 aydır sürekli olarak istirahat raporu verildiğini, uzunca bir süre fizik tedavi de gören müvekkilinin buna rağmen halen eski sağlığına kavuşamadığını, buna ilişkin olarak … Devlet Hastahanesince verilen, 18/05/2016 tarihli durum bildirir raporunun da ekte sunulduğunu, müvekkilinin tedavisine başlandığını, ancak tedaviyi yürüten doktorların, müvekkilinin halen iyileşmediğini, çalışır durumda olamadığını belirterek kendisine, 27/05/2016 tarihinden 12/08/2016 tarihine kadar, belirli tarihlerde kontrol önerisiyle tekrar istirahat raporu verildiğini, kaza sonrasında vücudunda meydana gelen kırıklar nedeniyle, birçok tetkik ve tedavi gördüğünü, ameliyat ve operasyon geçirmiş olmasına, aylarca fizik tedaviye gitmesine, verilen uzun süreli raporlara istirahat etmesine rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, kol ve omuz bölgesine takılan platinlerin hareketlerini sınırlandırmış olduğundan halen en basit kişisel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlandığını, 13/12/2016 tarihinde müvekkiline, … Devlet Hastanesinden engelli sağlık kurulu raporu verilerek %33 oranında engelli olduğu ve bu engelinin sürekli olduğu tespit edildiğini, tüm bu süreçte müvekkilinin hem kontrol için hem pansuman için hem de fizik tedavi için yine hastaneye gidip gelmesi gerektiğini, bu yoğun ve ağır geçen tedavi sürecinde …’de bulunan evinden hastanelere gidiş-dönüş için taksi tutmak zorunda kaldığını, pansuman için hastaneye gidemediği dönemlerde ise eve hasta bakıcı/hemşire çağırmak zorunda kaldığını, kaza öncesinde herhangi bir sağlık sorunu olmayan müvekkilinin, inşaat sektöründe sigortalı olarak çalışmakta iken, kaza sonrasında işinden çıkarıldığını, omzuna ve koluna platin takıldığı için eski sağlığına kavuşamadığından, (tahsilinin bulunmaması nedeniyle genelde beden gücüne dayalı işlerde çalışabilen) müvekkilinin bir başka işte de çalışamadığını ve hatta müvekkilinin hiçbir ihtiyacını tek başına gideremediğinden eşinin de, müvekkilinin bakımını üstlendiğini ve kaza sonrasında uzun süre çalışamadığını bu nedenle ailenin gelir kaynaklarını kaybettiğini ve tüm aile düzeninin bozulduğunu, kasa sonrasında çalışamadığı için SGK tarafından karşılanmayan tüm harcamaların, müvekkilinin maddi açıdan sarsılmasına neden olduğunu, tedavi, muayene, fizik tedavi masrafları ile evde sağlık personeli yaptırılan pansuman masrafları ve ayrıca bu süreç boyunca hastanelere gidiş geliş taksi ücretleri ile bakıcı masrafları ve kazanç kaybından kaynaklanan birçok maddi zararı oluştuğunu, bu elim kaza nedeniyle müvekkilinde kalıcı hareket kısıtlılığı meydana geldiğini, geçirdiği birçok operasyon ve tedavi süreci sonrasında dahi omuz ve kol bölgesinde oluşan hasarın hareket kısıtlılığı yaratması ve ameliyat izlerinin geçmemesi nedeniyle müvekkilinin psikolojik travma yaşamakta olup son derece üzüntü ve ızdırap içerisine girdiğini, henüz 26 yaşında olan müvekkilinin günlük hayatını eskisi gibi idame ettiremediğini, koluyla çok sınırlı hareketler yapabildiğini, müvekkilinin kaza anında yaşadığı korku, stres ve sakat kalması nedeni ile yaşadığı ruhsal travma, ağır psikolojik bunalım geçirmesine neden olduğunu, kazadan önce sağlıklı bir birey olan müvekkilinin asla eski sağlığına kavuşamayacağını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; 20.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi 06/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ( davalı … Sig. A.Ş hariç) diğer davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; dava açılmadan önce müvekkili şirkete başvuru ile talepte bulunması, başvurudan itibaren 15 gün içinde bu isteğe cevap verilmemesi veya cevabın talebi karşılaması halinde dava açılması gerekirken davacıya eksik evrak olduğu olduğunun bildirilmiş olmasına ve müvekkili şirket tarafından süresinde başvuruya cevap verilmiş olmasına rağmen davanın açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddine, yargılama harç ve giderler ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile; davayı kabul etmediklerini, davacının gerek hastanede tedavisi sırasında gerekse de taburcu olduktan sonra talep ettiği taksi ücreti, pansuman masrafları , bakıcı masrafları gibi ekstra masrafları da açıkça ispat etmesi gerektiğini, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekili, ihbar olunan konumunda bulunan müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmamasını, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğunun dilekçede açıkladıkları çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, yasal faize hükmedilmesine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı olup, oluşan maddi-manevi zararın tazminatına ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı BK. 49, KTK ve ZMSS poliçesidir.
Harçlandırılan dava değeri; talep arttırım dilekçesi de nazara alınarak 3.000,00-TL+100.127,35-TL olmak üzere toplam 103.127,35-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminattır.
Mahkememizce yargılama neticesinde;
“…Davaya konu olan trafik kazasının davalı sürücü …’un %85, davacı …’un %15 oranında kusuru ile gerçekleştiği, kaza sonucu davacının davalıdan 102.127,35-TL kalıcı ve geçici maluliyet tazminatı, 302,00-TL yol masrafı, 600,00-TL yardımcı kişi masrafı, 98,00-TL tedavi gideri alacağın hayatın olağan akışı içerisinde, trafik kazasına bağlı olarak davacının maluliyeti nedeniyle yapılan makul harcamalar olduğu kabul edilmiş olup, davacılar … ve …’ın yapmış olduğu ödemelerin güncellenmiş değerinin 8.983,34-TL olduğu hesaplanmış olmakla, davacının bu hesap tarzına itiraz etmeyerek talep arttırım dilekçesi vererek 100.127,35-TL üzerinden harçlandırma işlemi yapması karşısında, toplam 103.127,35 isteminde bulunabileceği, bu alacağa davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 06/11/2015 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
Manevi tazminat yönünden; olayda, Türk Borçlar Kanunun 56.maddesinde düzenlenmiş bulunan manevi tazminat unsurunun da söz konusu olduğu, davacının olay nedeniyle elem ve ızdırap çektiği, bu durumun sosyal bir gerçek olduğu, manevi tazminatın amacının çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak ve ruhsal dengeyi sağlamak olduğu, bu amacı sağlayacak olan manevi tazminatın da paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalıların olaydaki kusuru durumu, olayın işleniş şekli, Türk Borçlar Kanunun 51-56., Türk Medeni Kanunun 4. ve Yargıtay İçtihadi Birleştirme (22/06/1966 tarih 7/7 sayılı) ilkeleri çerçevesinde davalıları müzaka durumuna düşürmeyecek ve davacıyı haksız yere zenginleştirmeyecek şekilde taktiri gerektiği, bu miktarın da 10.000,00-TL olarak …” karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine mahkememiz kararı … Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesinin 29.06.2020 tarih ve … Esas-… K.sayılı ilamıyla,
“…Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı motosiklete davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpmasıyla müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı, tedavi, yol ve bakım gideri talebinde bulunmuştur. Davacı vekili, 27.07.2017 tarihli dilekçesiyle geçici ve kalıcı iş göremezlik talebi dışındaki taleplerini açıklayarak 302,00 TL yol, 600,00 TL bakım masrafı, 98,00 TL tedavi gideri talebinde bulunduklarını belirtmiştir. Mahkemece davacının bu taleplerinin denetlenmesi amacıyla doktor bir bilirkişiden rapor alınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bilirkişi incelemesi yapmadan anılan talebin makul olduğu gerekçesi ile kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
Yine mahkemece görüşüne başvurulan makine mühendisi bilirkişi, davalı sürücünün doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğunu ifade etmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise davalı sürücünün ilk geçiş hakkını davacı motosiklet sürücüsüne vermemek suretiyle kazanın meydana gelmesinde %85 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalılar vekillerince kusur raporlarına itiraz edilmiş olmasına ve bilirkişi raporlarında çelişki bulunmasına rağmen bu çelişki giderilmeden ve mahkemece davalı sürücünün % 85 kusurlu olduğunu belirten rapora neden üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan bu rapora itibar edilerek hüküm kurulması yerinde değildir.
Mahkemece mükerrer ödemeye engel olmak için davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik tazminatı ödenip ödenmediğinin araştırılması gerekirken bu yönde bir araştırma yapılmaksızın karar verilmesi de uygun olmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verildiğinden, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne…” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizin 04/12/2020 tarihli duruşmasında SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri ödenip ödenmediği hususu sorulmuş, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, dosyanın … Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi öğretim üyelerinden resen seçilecek üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, adli tıp raporu ve Münir Lüks imzalı bilirkişi raporu arasında kusur tespiti yönünden çelişki bulunduğundan, bu çelişkinin giderilmesi ve dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacı ve davalı ya da diğer unsurların kusur durumlarının ne olduğu konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından hazırlanan 14.09.2020 tarihli raporda ; meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü …’un % 75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’n % 25 oranında tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz ara kararı doğrultusunda, davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik talebi dışındaki 302,00-TL yol masrafı, 600,00-TL bakım masrafı, 98,00-TL tedavi gideri talebinde bulunduğu anlaşıldığından, dosyanın adli tıp uzmanı ve aktüerya bilirkişilere verilerek, İstinaf ilamı doğrultusunda söz konusu uyuşmazlık konusunda rapor düzenlenmesine karar verilmiş, bilirkişi heyetine tarafından dosyaya sunulan raporda özetle, meydana gelen trafik kazasının oluşumunda, … plakalı araç sürücüsü davalı …’un % 75 kusurlu olduğu ve davacı … plakalı motorsiklet sürücüsü … ‘un % 25 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, yaralanan davacı …’un bedensel zararının … Üniversitesi Adli sağlık Kurulu 23.01.2018 tarihli … numaralı raporunda, meslekte kazanma gücü azalma oranı % 15,2 olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin (6) ay olduğu belirlendiğini, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılacak ve gelir % 10 artış % 10 iskonto uygulanmak suretiyle zarar hesabı yapılamakla, % 15,2 işgücü kayıp oranı ve % 75 kusur dikkate alınarak hesaplanan işgöremezlik zararı
Geçici İş Göremezlik Dönemi : 1.105,15 TL
Geçmiş Dönem : 15.308,35 TL
Gelecek Aktif Dönem : 111.464,80 TL
Gelecek Pasif Dönem : 49.857,66 TL olmak üzere toplam zararının 177,735,96TL olarak hesap edildiğini,
Davacının ikamet adresinin … olup … Üniversitesi Hastanesi’nde muayene olduğunu, Özel … Hastanesi’nde ameliyat edildiğini, … Devlet Hastanesi ve …TF Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon kliniğinde toplam 55 seans fizik tedavi görmüş olması nedeniyle % 75 kusura isabet eden ulaşım harcamasının 825,00 TL olduğunu,
Davacının tedavi süresince 15 (onbeş) gün bakıcıya ihtiyaç duyulabileceği, bakıcı ihtiyacı için % 75 kusura isabet eden kısmının 450,56 TL sı olduğunu,
Davacı vekili tarafından ibraz edilen harcama belgesi, … Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlığı’nın 17.11.2015 tarihli, 238307 sayılı ve 98,00-TL tutarlı mutemet alındısı olup Ortopedi Servisi Mesai Dışı Öğretim Üyesi Muayene ücret olduğu görülmektedir. Tarih ve içerik olarak harcama belgesinin dava konusu yaralanmaya ait harcama olduğu görülmekle başka harcama belgesi ibraz edilmemiş olup, tedavi gideri için % 75 kusura isabet eden kısmı 73,50 TL sı olduğunu,
Kazaya karışan ve kazanın oluşumunda sürücüsü %75 kusurlu bulunan,… plakalı araç kaza tarihi itibariyle 08.05.2015 – 2016 tarihleri arasında … sayılı poliçe ile … SİGORTA ŞİRKETİ tarafından Trafik (ZMM) sigortası teminat örüntüsüne alındığını, Hazine Müsteşarlığınca verilen, kişi başına sakatlanma ve ölüm tazminatı 290.000,00 TL sı olduğu ve ödenmiş ve hesap edilen bedensel zararın bu teminat miktarının içinde kaldığını, davacı yanca davada 3.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 20.000 TL manevi tazminatının araç malik ve sürücüsünden 06.11.2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili talep edildiği, davacı yanca 30.05.2016 tarihinde sigorta şirketine müracaat edilmiş olup, 8 iş günü sonrası 10.06.2016 tarihine isabet ettiği, bildirilmiştir.
Dosya içerisine alınan deliller birlikte değerlendirildiğinde gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da belirtiği üzere; davaya konu olan trafik kazasının davalı sürücü …’un %75, davacı …’un %25 oranında kusuru ile gerçekleştiği, %15,2 işgücü kayıp oranı ve %75 kusur oranı dikkate alınarak 177.735,96 TL işgöremezlik zararı,302,00-TL yol masrafı, 450,56-TL yardımcı kişi masrafı, 73.50-TL tedavi gideri talep edebileceği ,davacının ıslah dilekçesi ile 2.000,00-TL olarak talep ettiği sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararı olarak 102.127,35 TL ye yükselttiği ,1.000,00 TL de yol,tedavi ve yardımcı kişi masrafı olarak toplam 103.127,35-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunduğu ,bu alacağa davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 06/11/2015 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 09/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
Manevi tazminat yönünden; olayda, Türk Borçlar Kanunun 56.maddesinde düzenlenmiş bulunan manevi tazminat unsurunun da söz konusu olduğu, davacının olay nedeniyle elem ve ızdırap çektiği, bu durumun sosyal bir gerçek olduğu, manevi tazminatın amacının çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak ve ruhsal dengeyi sağlamak olduğu, bu amacı sağlayacak olan manevi tazminatın da paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalıların olaydaki kusuru durumu, olayın işleniş şekli, Türk Borçlar Kanunun 51-56., Türk Medeni Kanunun 4. ve Yargıtay İçtihadi Birleştirme (22/06/1966 tarih 7/7 sayılı) ilkeleri çerçevesinde davalıları müzaka durumuna düşürmeyecek ve davacıyı haksız yere zenginleştirmeyecek şekilde taktiri gerektiği, bu miktarın da 10.000,00-TL olarak belirlenmesi gerektiği tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış olmakla mahkememizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
A)MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Kalıcı ve geçici maluliyet tazminatı bakımından davanın KABULÜNE, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 102.127,35-TL,
Diğer maddi tazminat kalemleri bakımından davanın KISMEN KABULÜNE,
302,00-TL yol masrafı, 450,56-TL yardımcı kişi masrafı, 73.50-TL tedavi gideri olmak üzere, toplam: 102.953,41-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
Alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 10/06/2016, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 06/11/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Yazı İşleri Müdürü tarafından 16/05/2019 tarihli harç tahsil müzekkeresi iptal edilerek,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.032,74-TL karar harcının 10,24-TL’sı peşin, 1.710,00-TL’si ıslah harcı olarak alındığından mahsubu ile bakiye 5.321,50-TL karar harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 10,24-TL pesin harç ve 1.710,00-TL ıslah harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 13.730,50-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar vekillerinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 173,89-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan bozma öncesi 31,40-TL başvurma harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 2.906,00-TL müzekkere, tebligat, bilirkişi ücreti ve adli tıp fatura bedeli olmak üzere toplam 2.942,00-TL ve bozma sonrası yapılan 3.101,00 -TL yargılama giderinin toplamı olan 6.043,00-TL’den kazanıp kaybetme oranına göre taktiren 6.032,72-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
B)MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
10.000,00-TL’nin davalılar … ve …’dan tahsiline,
Alacağa kaza tarihi olan 06/11/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Yazı İşleri Müdürü tarafından 16/05/2019 tarihli harç tahsil müzekkeresi iptal edilerek,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10-TL karar harcının 68,31-TL’sı peşin, olarak alındığından mahsubu ile bakiye 614,79-TL karar harcının davalılar … ve …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … ve … vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 68,31-TL peşin harcın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı ve davalı … ve … vekilinin yüzlerine karşı diğer davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.