Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/235 E. 2021/171 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 2020/… Esas
KARAR NO : 2021/…
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/…
KARAR NO : 2021/…

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 23/02/2016
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 29/04/2021
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı … Tıbbi Cihazlar San. Ve Tic. Ltd.Şti. İsimli firma ile ortak iş yapmakta olup, bu firmadan mal alıp bu malı üçüncü kişilere kar ile pazarlamakta olduğunu, bu ilişki kapsamında müvekkilinin … cihaz seri nolu ağrı tedavisinde kullanılan radyo frekansı cihazını … Tıbbı Cihazlar firmasından satın aldığını, davalı şirkete ait …Hastanasine deneme amaçlı bırakmak üzere o dönemde hastanede çalışan … ile anlaştıklarını, doktorun cihazın kendilerine acilen lazım olduğunu, bu nedenle teslimatın bir an önce yapılması gerektiğini müvekkiline bildirdiğini ancak müvekkilinin cihazı kendisine teslim edemeyeceğini ancak cihazı satın aldığı şirketin çalışanı olan …’nun cihazı kendilerine teslim edebileceğini belirttiğini, …nun davalı şirkete ait olan … Hastanesine konsinye olarak teslim edildiğini, cihazın 16/07/2013 tarihinde davalı şirkete bağlı… Hastanesine 30 gün kadar kullanım amaçlı olarak bırakıldığını, cihazın hastane personeli … isimli şahsa yapıldığını, tutanak tutulduğunu, sürenin dolmasına rağmen davalı şirket tarafından cihazın satın alınıp bedeli ödenmediği gibi müvekkile ya da cihazı teslim eden şirkete iade de edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin davalıya cihaz bedelini fatura ettiğini, faturanın posta yolu ile gönderildiğini, davalı tarafından müvekkil ile aralarında süregelen bir ticari ilişki olmadığı, faturaya konu cihazın davalı şirket tarafından hiç bir zaman satın alınmadığı ya da şirkete teslim edilmediği nedenleri ile itiraz edilmediğini, bu nedenlerle 65.016,00 TL bedelli fatura alacağının 07.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi istenmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle usuli olarak davanın görev, zamanaşımı, aktif dava ehliyeti, pasif dava ehliyeti yönünden davanın reddinin gerektiğini ileri sürmüştür.
Davanın esasına dair ise; taraflar arasında alım satım aktinin hiç kurulmadığnı, sözleşme ilişkisinin olmadığını, konsinye satışını gerçekleşmediğini, mal tesliminin yapılmadığını, bu sebeple fatura alacağının doğmadığını ileri sürerek davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak istemine ilişkindir.
Harçlandırılan dava değeri: 65.016,00 TL dir.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı da dahil olmak üzere dava konusu olan alacağın dayanağı olan tıbbi cihazın davalıya teslim edilip edilmediği, davacının bundan dolayı alacaklı sıfatının bulunup bulunmadığı, alacağın varlığı ve miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili delil olarak sevk irsaliyesi, mal teslimine ilişkin tutanak, SGK kayıtları, ihtarname, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmış dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalı vekili karşı delil olarak tarafların ticari defter ve kayıtları, dava dışı firmanın defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine dayanmış dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Tutanaklarda ismi geçen …’in davalı iş yerinde çalışıp çalışmadığı araştırılmış, SGK dan kayıtları getirtilmiş ve davalı çalışanı olduğu tespit edilmiştir.
Taraf kayıtları üzerinde mali müşavir ve doktor bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Hazırlanan rapor ve ek raporda: davacı defterlerini usule uygun düzenlendiği, davaya konu olan 61.016,00TL bedelli faturanın kaydının bulunduğu, davalı defterlerinde bu ilişkiye dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, davalının davaya konu olan tıbbi malzemeyi ihaleye açmadığı, söz konusu malzemenin davalı iş yerinde bulunmadığı, konsinye teslimine uygun hareket edilmediği, …’in ameliyathane hemşiresi olduğu, dava konusu cihaz geldiğinde başka teslim edilecek kimse olmadığından bahisle evrakları imzaladığı, o dönemde beyin ve sinir hastalıkları uzmanı hekimi …’ın cihazı kullandığı, hekimin hastaneden ayrıldıktan sonra cihaza ne olduğunun bilinmediğinin bildirildiğine dair açıklamada bulunduğu bildirilmiştir.
Toplanan deliller doğrultusunda mahkememizce 30/03/2018 tarih, 2016/… E. – 2018/… K. sayılı ilamı ile; ”…davanın kabulüne, 65.016,00-TL ‘nin davalıdan tahsiline, alacağa dava tarihi olan 23/02/2016 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine…” karar verilmiştir.
Kararın davalı … Teşhis ve Tedavi Merk.İnş.San.Tic.A.Ş. vekilince istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı ilamıyla “..satış sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 207 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan hükümlere göre satım, satıcının satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Satım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için icap ve kabul iradelerinin birleşmesi gerekli ve yeterlidir. Sözleşmenin yazılı yapılması geçerlilik için şart değildir. Yazılı yapılması ispat bakımından önem taşımaktadır. Buna göre, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça ve aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Karşılıklı edimlerin ifasında, satıcı malı teslim ettiğini önce kanıtlamalıdır. Bu ispatlandığında bedelin alıcı tarafından alıcı tarafından ödendiği ispatlanmalıdır. 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine aynı Yasanın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dışı firmadan satın aldığı tıbbi cihazı kar ile davalıya satışını yaptığını, bedelin ödenmediğini ileri sürmüştür. Davalı akdi ilişkiyi kabul etmeyerek hem bu yönden hem de davacıdan mal satın almadığını, faturayı iade ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Yukarıdaki yasal kurallar gereğince ispat külfeti davacı taraf üzerinde bulunmaktadır. Davacı tarafça delil olarak sunulan sevk irsaliyesini dava dışı bir şirketin düzenlediği muhatabının ise davalı olmayıp … isminde dava dışı bir gerçek kişi olduğu görülmektedir.15/07/2013 tarihli sevk irsaliyesinde her ne kadar teslim alan kısmında … ismi yazılı ise de 1 gün sonra düzenlenen 16/07/2013 tarihli tarafta ise makinenin seri numarası değiştirilmek suretiyle 30 gün süre ile kullanım amaçlı olarak bırakıldığının düzenlendiği aynı şekilde düzenleyenin dava dışı aynı şirket olduğu görülmüştür. İrsaliyeden 2 yıl sonra davacı tarafça düzenlenen 26/06/2015 tarihinde faturada ise teslim alan taraf kısmında davalı tarafın imzasının bulunmadığı görülmektedir. Bu halde davacı tarafından kendisi tarafından düzenlenmeyen ve üstelik te davalı şirket adına düzenlenmeyen sevk irsaliyesine istinaden bu defa kendisince fatura düzenlendiği görülmektedir. Hem davacı tarafından düzenlenmeyen hem de davalı muhatap alınarak düzenlenmeyen, muhatabı davalı olmayan sevk irsaliyesine dayanılarak üstelik 2 yıl sonra bu defa davacı tarafça fatura tanzim edilmesi kendi içinde çelişki oluşturmuştur. Ayrıca söz konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı gibi davalı tarafça itiraz edilmek suretiyle iade olunduğunda ihtilaf bulunmamaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesinde görüldüğü gibi irsaliye faturanın dahi dava dışı … LTD ŞTİ tarafından düzenlendiği görülmektedir. Fatura da teslim alan kısımda davalının imzası bulunmadığı gibi defterlerine de kayıt edilmediğinden irsaliyesi başka bir şirket tarafından düzenlenen yine bu irsaliyesi bizzat davalıya düzenlenmeyip dava dışı bir gerçek şahıs’a düzenlenen irsaliyeden dolayı davalıdan mal teslimi açıkça ispatlanamayan sadece davacının düzenlediği bir faturadan dolayı alacak isteminde bulunulamayacağı, satış olgusu ile mal teslimi hususlarının ispatlanamadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ayrıca VUK 231. Maddesinin değişik 04/12/1985 tarih 3239 sayılı yasa 20. Maddesi ile getirilen düzenleme uyarınca faturanın malın teslimi tarihinden itibaren 7 gün içerisinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı amir bir şekilde düzenlenmiş olup hem bu nedenlerle ve hem de dava dışı 3. Kişi tarafından düzenlenen yine davalı dışında 3 bir kişiye düzenlenen irsaliyeden dolayı davacının alacak iddiasında bulunması çelişkili olduğu gibi ayrıca ve bizzat akdi ilişki ve mal teslimi usulünce ispat edilebilmiş bulunmamaktadır.
Ayrıca dava dilekçesinde davacı yemin deliline de dayanmış olup, yargılama aşamasında yemin hakkını kullanıp kullanmayacağı hatırlatılmadan davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle yemin deliline dayanan davacıya bu hakkının kullanıp kullanılmayacağı hatırlatılarak yukarıdaki usuller dairesinde varılacak sonuca göre bir karar verilmek üzere davalı tarafın esasa ilişkin istinaf isteminin şimdilik incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulüne…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davanın yeniden görülmesi için dosya yeniden esasa kaydedilmiş ve Mahkememizce yapılan yargılamada 13/11/2020 tarihli celsesinde davacı vekiline yemin metnini hazırlayıp dosyaya sunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince yemin metni sunulduğunda davalı … Teşhis ve Tedavi Merk.İnş.San.Tic.A.Ş. yetkilileri …ve … adlarına davetiye çıkartılmış, mahkememizin 26/03/20212 tarihli celsesinde davalı şirket yetkilisi … ”Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum devamla, ”Davacı …’nu tanımadığıma, … isimli kişiyi tanımadığıma, hastaneyi devraldığımızda 16/07/2013 tarihinde davacı… tarafından … seri numaralı teslim edildiği iddia edilen cihazın hastanemizde olmadığına, şerefim, namusum, dinim ve kutsal saydığım tüm değerler adına yemin ederim” şeklinde mahkekemizce yemin yaptırılmıştır.
İstinaf bozma ilamında belirlendiği üzere ispat külfeti davacı taraf üzerinde bulunmakla; davacı tarafça delil olarak sunulan sevk irsaliyesini dava dışı bir şirketin düzenlediği, muhatabının ise davalı olmayıp … isminde dava dışı bir gerçek kişi olduğu ,15/07/2013 tarihli sevk irsaliyesinde her ne kadar teslim alan kısmında …ismi yazılı ise de 1 gün sonra düzenlenen 16/07/2013 tarihli tarafta ise makinenin seri numarası değiştirilmek suretiyle 30 gün süre ile kullanım amaçlı olarak bırakıldığının düzenlendiği, aynı şekilde düzenleyenin dava dışı aynı şirket olduğu, irsaliyeden 2 yıl sonra davacı tarafça düzenlenen 26/06/2015 tarihli faturada ise teslim alan taraf kısmında davalı tarafın imzasının bulunmadığı, davacı tarafından kendisi tarafından düzenlenmeyen ve üstelik davalı şirket adına düzenlenmeyen sevk irsaliyesine istinaden bu defa kendisince fatura düzenlendiği, hem davacı tarafından düzenlenmeyen hem de davalı muhatap alınarak düzenlenmeyen, muhatabı davalı olmayan sevk irsaliyesine dayanılarak üstelik 2 yıl sonra bu defa davacı tarafça fatura tanzim edilmesinin çelişki olduğu ,davacının düzenlediği bir faturadan dolayı alacak isteminde bulunulamayacağı, satış olgusu ile mal teslimi hususlarının ispatlanamadığı, davalı tarafça yemin metni uyarınca dava konusu cihazın hastanelerine teslim edilmediği yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin olarak alınan 1.110,32-TL harçtan mahsubu ile, fazla yatan 1.051,02-TL’nin karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
BAM ilamı öncesi … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne 17.07.2018 tarihinde yazılan 3.330,92-TL karar harcının davalıdan tahsiline ilişkin yazılan müzekkerenin Yazı İşleri Müdürünce iadesinin istenilmesine,
Davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 9.252,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından sarfedilen 194,83-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iade edilmesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen bağlı karar açıkça okunup, anlatıldı. 26/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.