Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/151 E. 2021/147 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: 2020/151 Esas
KARAR NO : 2021/147
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/151 Esas
KARAR NO : 2021/147

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 19/03/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan ve İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …gün, …E. – …K. sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin (davadan önce davacı şirket ile birleşen …. Ltd. Şti.nin) davalıya ticari faaliyetleri esnasında ürün tedarik ettiği ve aralarında cari hesap ilişkisi doğduğunu, bakiye 4.279,90-TL alacağın ödenmemesi üzerine İzmir …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının haksız ve yersiz itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek, sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı cevap dilekçesi ile; müvekkilinin borçlarını zamanında ödediğini, uzun zamandan beri davacıyla herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, karşı tarafın iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, istenilen faizin fahiş olduğunu bildirilerek davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delillerini ve belgelerini ibraz etmişler, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası celbedilmiş, davacıya ait ticari defter kayıtları ve belgeleri incelenmek suretiyle Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından …imzalı 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, İİK nun 67 vd., TTK’nun 23. maddesi yollamasıyla TBK’nun 207 vd. maddelerine göre açılmış, menkul mal (matbaa ürünleri) satımından doğan bakiye mal bedelinin tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı dosyası ile davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine 10/12/2018 tarihinde, 4.279,90 TL alacağın tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 14/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun vekili aracılığıyla verdiği 21/12/2018 Uyap tanzim tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, dava şartı arabuluculuk son tutanağının davadan önce 18/03/2019 tarihinde düzenlendiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun: Taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye mal hizmet bedeli alacağının bulunup bulunmadığı varsa tutarın ne kadar olduğu, takip talebinde istenilen faiz oranının fahiş olup olmadığı noktalarındadır.
TBK’nun 207.maddesi gereğince, satım akdinde satıcının asıl borcu malı alıya teslim ve mülkiyeti ona geçirmektir. Alıcının borcu ise, semeni yani malın bedelini ödemektir.
Esas itibariyle ticari davalarda geçerli olan ticari delil sistemi gereğince, tarafların iddialarını ve savunmalarını “ticari defterler” ile ispat etmeleri mümkündür. Ancak, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222)
Ticari defter kayıt ve belgeleri ibraz etmesine karar verilen taraf kendisine verilen sürede defter ve belgeleri ibraz etmez ve geçerli mazeret göstermez ise, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir. (HMK m.220/3)
TMK’nun 6.maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
Maddî ve hukukî olgular ışığında tüm dosya içeriği ve delillerin, özellikle davacıya ait ticari defter kayıtlar ve belgeler ile bilirkişi raporunun, davalı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerini ibraz etmemesi durumunun değerlendirilmesi sonucunda:
Davacı şirket ile davadan önce birleşen …Tic. Ltd. Şti ve davalı şirket arasında matbaa ürünlerinin satımı konusunda ticari ilişkinin 11/01/2016 tarihinde kurulduğu ve 02/08/2016 tarihinde …nolu fatura ile sona erdiği, bu tarihler arasında davacı tarafından davalıya 23 adet fatura karşılığı 28.079,90 TL tutarlı mal satıp teslim ettiği, buna karşılık davalının 18/03/2016 tarihinde banka aracılığı ile 4.000,00 TL, 24/06/2016 tarihinde çek ile 5.000,00 TL, 28/07/2016 tarihinde çek ile 10.000,00 TL, 17/08/2018 tarihinde 2.000,00 TL, 28/09/2018 tarihinde 700,00 TL, 16/10/2018 tarihinde 700,00 TL, 26/10/2018 tarihinde 700,00 TL ve en son 02/11/2018 tarihinde 700,00 TL olmak üzere toplam 23.800,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasında kurulan satım sözleşmesi gereğince teslim edilen mal bedeli 28.079,90 TL’ndan ifa edilen semen borcu 23.800,00 TL düşüldüğünde ortaya çıkan 4.279,90 TL davalı alıcının ifa etmediği semen borcunu gösterir. Mahkememizce …tarihli ön inceleme celsesinde davalı vekiline ticari defter kayıtları ile savunmasında belirttiği ödeme belgelerini ibraz etmek üzere, …tarihli celsede hangi fatura ya da faturaların içeriği ürünlerin teslim edilmediği hususunu açıklamak üzere iki haftalık kesin süre tanınmasına rağmen, bu hususlarda delil, belge ve açıklama sunulmadığı için bakiye 4.279,90 TL semen borcunu ödemediği sonucuna ulaşılmıştır.
Takip talebinde yasal faiz istenmiş olmasına, bu talebin hukuka aykırı bir yönünün bulunmamasına göre davalı tarafın faiz oranının fahiş olduğu savunmasına itibar edilmemiştir. Keza taraflar arasındaki ticari ilişkinin en son ödeme tarihi 02/11/2018 tarihinden itibaren icra takip tarihi 11/12/2018 tarihine kadar TBK’nun 146.maddesinde ön görülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin sona ermemesine göre davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i hukuki dayanaktan yoksun bulunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında, alacağın likit oluşu da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
I-Davanın KABULÜNE,
Davalının İzmir …. İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyası ile yapılan 4.279,90 TL’lik takibe yönelik haksız itirazının İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren %9 oranını aşmamak koşulu ile yasal faizi yürütülerek DEVAMINA,
İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı 855,98 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine.
II-a)Alınması gerekli 292,35 TL ilam harcından 73,09 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 219,26 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
III-Davacı tarafından sarfedilen 123,89 TL peşin harçlar, 71,00 TL tebliğ+talimat+yazı gideri ve 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 594,89 TL yargılama gideri ile A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
IV-a)Yetkisiz mahkemede davacı tarafından sarfedilmiş, ancak dava yetkili mahkemede açılmış olsaydı dahi yetkili mahkemede sarfedilmesi zorunlu olan gider dışında kalan giderlerin davacının üzerinde bırakılmasına,
b)Yetkisizlik kararının tesisi tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre (özellikle 7.maddesi gözetilerek) belirlenen 1.362,50 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-Sarf edilmemiş gider avansının bulunması halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kesin olarak verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 18/03/2021

Katip …

Hakim …

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.