Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/99 E. 2021/520 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

.
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : .
KARAR NO : .

.
DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkma, Olmadığı Taktirde Fesih ve Tasfiye
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 28/09/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;

İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ve 23/05/2019 uyap tanzim tarihli tavzih dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirkete %30 hisse oranı ile ortak olduğunu, şirketin müdürünün ortaklardan …….. olduğunu, şirketin ……….ı’da restaurant işlettiğini, davacının ilk etapta problem yaşamazken daha sonra bazı usulsüzlükler tespit ettiğini, bunun sonucunda ………i’nin kendisine cephe aldığını, aralarında sorunlar yaşandığını, şirket işletmesine giremediğini, şirket işlerinin ………i’nin şahsi mal varlığı gibi tezahür ettiğini, ortaklığın kağıt üzerinde kaldığını, şirket işleyişi ile ilgili bilgi alamadığını, yasal haklarını kullanamadığını, sindirildiğini, şirket belgelerini incelemesine izin verilmediğini ileri sürerek müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 900,00 TL çıkma payının ve 100,00 TL (2018 yılına ait) kar payının dava tarihinden itibaren banka reeskont faizi ile tahsiline, ortaklıktan çıkma talebinin kabul edilmemesi halinde ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/06/2021 uyap tanzim tarihli ıslah dilekçesi ile, ayrılma payı alacağını 58.911,23 TL arttırdığını ve 59.011,23 TL’ye yükselttiğini, kar payı alacağını 39.837,10 TL arttırdığını ve 39.937,10 TL’ye yükselttiğini, bu tutarların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı, davaya cevap vermemiştir.

GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, davalı şirkete ait ticaret sicil dosyası örneği, vergi kayıtları,…….. C.Başsavcılığının ……. soruşturma sayılı dosya örneği celbedilmiş, davacı tanıkları dinlenmiş, muhasebe uzmanı ….., mali işler yöneticisi …….imzalı 25/12/2019 havale tarihli bilirkişiler kök raporu ve 16/06/2020 havale tarihli ek rapor, muhasebe uzmanı ……., mimar …….ve makine mühendisi ………. imzalı 22/09/2020 havale tarihli bilirkişiler kök raporu ve 16/12/2020 havale tarihli ek rapor, …….. ve sınai haklar uzmanı …….. imzalı 16/03/2021 havale tarihli rapor alınmıştır.
Dava, TTK’nun 638 vd.maddeleri uyarınca şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma, çıkma payı alacağının ve kar payı alacağının tahsili, olmadığı taktirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemlerine ilişkindir.
Davalı şirketin ikametgahının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı; ortaklarının %50 hisseye sahip ve aynı zamanda münferiden şirketi temsile yetkili ………. olduğu, %30 hisseye sahip davacı………ve %20 hisseye sahip dava dışı ………. oldukları; tehdit-mala zarar verme eylemlerinden dolayı davacı ile davalı şirket yöneticisi ve diğer ortağı ve dava dışı kişiler arasında soruşturma bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun: İddia bölümünde belirtilen vakaların gerçek olup olmadığı, gerçek ise haklı sebep teşkil edip etmediği; bu meyanda şirketin feshine mi yoksa ayrılma payının davacıya ödenerek ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine ya da uygun diğer çözümlere mi karar vermek gerektiği; kar payı alacağının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
TTK’nun 638.madde hükmüne göre, her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.
Kanunda tanımı yapılmayan “haklı sebep” kavramının içeriğinin belirlenmesi uygulamaya bırakılmıştır. Hakim, uyuşmazlıkta olayın tüm özelliklerini ve şartları dikkate alarak HMK’nun 4.maddesi hükmü çerçevesinde haklı sebebin gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit etmelidir. Bu bağlamda, şirketin kâr elde edememesi ve bunun süreklilik taşıması; şirket yönetiminin istenilen düzeyde olmaması ve şirkete zarar vermesi; şirketteki güvenin kötüye kullanılması; ortakların bilgilendirmeden mahrum bırakılması; şirket defterlerinin kanuna aykırı olarak tutulması; ortak ile şirket arasındaki güven ilişkisini zedeleyecek şekilde bir ortağın suç işlemesi ve ceza hukuku bağlamında ceza alması; şirketin mevcut ortaklarla yoluna devam edeceğine dair umutların sona ermesi; şirket amacının gerçekleşmesinin hukuki veya ekonomik olarak imkansız ya da çok zor hale gelmesi; şirket ilişkisinde sürekli menfaat çatışmalarının bulunması; şirketin çalışamaz hale gelmesi gibi durumlar uygulamada haklı sebep olarak kabul edilmiştir.
Maddi ve hukuki olgular ışığında olaya dönüldüğünde;
Davacının davalı şirketin 30/01/2017 tarihinden itibaren ortağı olduğu ve ortaklık payının %30 olduğu, şirket faaliyetinin yürütülmesi konusunda davacı ve davalı şirket yöneticisi arasında sorunlar çıktığı, nitekim …….. C.Başsavcılığının………. soruşturma sayılı dosyasında yine şirket işleri nedeniyle sözü edilen ortakların karşılıklı olarak tehdit suçundan dolayı soruşturma yürütüldüğü,, bu vakalar karşısında davacı ile diğer ortağın hasım oldukları, şirketin kuruluşunu gerektiren şahsi ve fiili sebebin ortadan kalktığı, böylece şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin haklı sebep şartının gerçekleştiği kanaatine varılmıştır. Davacı tanıkları ………. sözü edilen savcılık soruşturmasında şüpheli müşteki olarak yer almaları nedeniyle anlatımlarına itibar edilmemiştir.
TTK.’nun 641 vd. maddelerine göre ayrılma akçesinin ayrılan ortağın esas sermaye payının gerçek değerine uyması gerekmektedir. Gerçek değer, şirketin tüm aktif ve pasifleri değerlendirilerek hesaplanır. Bu bağlamda, şirketin güncel rayiç değerlere göre özvarlık tutarının 196.704,10 TL olduğu, davacının %30 payına isabet eden ayrılma payı bedelinin 59.011,23 TL olduğu belirgindir. Ne var ki, davalı tarafın sunduğu “cari hesap kartı” başlıklı listede davacıya yapıldığı belirtilen ödemelerden 1, 3 ve 5.sıralarda 3.000,00 TL, 1.700,00 TL ve 465,00 TL tutarlı ödemelerin alındığının kabul edildiği, ancak bu ödemelerin şirkete gelen ceza ödemesine araba kirasına ve yılbaşı için müvekkiline verildiğine ilişkin olduğunun 10/12/2019 uyap tanzim tarihli dilekçede açıklandığı, böylece bu ödemelerin şirket tüzel kişiliği tarafından davacı ortağa ödendiği, aksini iddia eden davacı tarafın bu paraların ceza ödemesine, araba kirasına ve bedelsiz olarak yılbaşı için kendisine verildiği hususlarını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Keza, anılan belge aslında yer alan 5.000,00 TL, 150,00 TL ve 2.000,00 TL tutarlı ödemelerin karşısındaki imzaların, davacı tarafın kabul ettiği 3.000,00 TL, 1.700,00 TL ve 465,00 TL tutarlı ödemeler karşısındaki imzalar ile aynı olduğu ilk bakışta dahi tespit edilebilmektedir. Dolayısıyla, bu ödemelerin de şirket alacağı olarak kabul edilmesi gerekir. Buna karşılık “cari hesap kartı” belgesinin 6.sırasında yer alan ödeme tutarına ilişkin rakamların üzerinde oynamalar ve değişiklikler yapıldığı ve 4 haneli rakamın net şekilde belirlenmesinin mümkün olmadığı ve bununla ilgili davacı tarafın bir ilave imzasının da yer almadığı anlaşıldığından, bu ödeme şirket alacağı olarak kabul edilmemiştir.
Bu durum karşısında, davacının 59.011,23 TL ayrılma payı alacağından 3.000,00 TL+1.700,00 TL+465,00 TL+5.000,00 TL+150,00 TL+2.000,00 TL (=12.315,00 TL) çıkartıldığında bakiye 46.696,23 TL davacının ayrılma payı alacağını teşkil eder. “Çıkma”nın hükmün kesinleştiği tarihte sonuç doğurması ve ayrılma payı alacağının bu tarihte muaccel hale gelmesi nedeniyle tespit edilen ayrılma payı alacağına kararın kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Buna karşılık, kar dağıtımı konusunda alınmış şirket genel kurul kararı bulunmadığından, kaldı ki karar altına alınan ayrılma payı bedeli dava konusu kar payını da kapsadığından kar payına ilişkin talebin usulden reddi gerekir.
Davacının ortaklıktan çıkma talebinin kabul edilmesi nedeniyle fesih ve tasfiye kararı verilemeyeceğinden bu yöndeki talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
I-Çıkma talebi ile ilgili olarak:
Davacı ……………’in davalı ……….Turizm İnternet Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nezdindeki ortaklığından ÇIKMASINA,
46.696,23 TL ayrılma (çıkma) payı bedelinin kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin ayrılma payı bedeli isteminin REDDİNE,
Alınması gerekli 3.189,81 TL ilam harcından 41,00 TL (=35,90+20,00+44,40-59,30) peşin ve tamamlama harcı ile 1.687,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.461,81 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
II-Kar payı talebinin usulden REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
III-Davanın sonucuna göre, şirketin fesih ve tasfiyesi talebi konusunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
IV-Davacı tarafından sarfedilen:
a)1.828,40 TL peşin harçların ve ıslah harcının,
b)253,80 TL tebliğ + yazı giderleri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 140,00 TL tanık ücreti olmak üzere toplam 3.993,80 TL yargılama giderinden kabul (%47) oranına göre hesaplanan 1.877,08 TL giderin,
c)A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 6.870,50 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
V-Davacı vekilince yatırılmış olup, gerekli işlemlerin yapılmasına rağmen ilgililerce tahsil edilmeyen tanık ücretlerinin davacı tanıkları ………..ödenmesi için gereğinin Yazı İşleri Müdürlüğünce yerine getirilmesine,
VI-Sarfedilmemiş gider avansının bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 22/09/2021

Başkan.
Üye.

Üye..
Katip

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.