Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/481 E. 2021/145 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: 2019/481 Esas
KARAR NO : 2021/145
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/481 Esas
KARAR NO : 2021/145

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 19/03/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket ve davalı şirket arasında sebze fidesi satımı sözleşmesinin sözlü olarak kurulduğunu, ürünlerin teslim edilmesine rağmen davalının bakiye 292.797,56 TL borcunu ödemediğini, bu alacağın tahsili için Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine dosyanın …İcra Müdürlüğüne gönderildiğini ve …Esasına kayıtlandığını, bu kez gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine davalının haksız ve yersiz itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek, sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, dava dilekçesi ekindeki faturalar ve bu faturalara konu malların müvekkili şirket tarafından teslim alınmadığını, yine ibraz edilen sevk irsaliyelerine konu malların müvekkili şirket yetkilileri tarafından teslim alınmadığı gibi sevk irsaliyelerindeki imzaların müvekkili şirket yetkilisine veya personeline ait olmadığını bildirerek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delillerini ve belgelerini ibraz etmişler, …İcra Müdürlüğü’nün …E. (yetkisizlik öncesi Bursa …. İcra Müdürlüğünün …E.) sayılı dosya örneği, taraflara ait ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalar ile ilgili BA-BS formları celbedilmiş, davacıya ait ticari defter kayıtları ve belgeleri incelenmek suretiyle talimat yoluyla …imzalı 02/07/2020 havale tarihli bilirkişi raporu, davalıya ait ticari defter kayıtları ve belgeleri incelenmek suretiyle muhasebe uzmanı bilirkişi …imzalı 22/12/2020 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, İİK nun 67 vd., TTK’nun 23. maddesi yollamasıyla TBK’nun 207 vd. maddelerine göre açılmış, menkul mal (sebze fidesi) satımından doğan bakiye mal bedelinin tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
…İcra Müdürlüğü’nün …E. (yetkisizlik öncesi Bursa …. İcra Müdürlüğünün …E.) sayılı dosyası ile davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine 09.04.2019 tarihinde, 292.797,56 TL alacağın değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin e-tebliğ yoluyla davalı borçluya 18.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun vekili aracılığıyla verdiği 13.05.2019 Uyap tanzim tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava şartı arabuluculuk tutanağının davadan önce 12/07/2019 tarihinde düzenlendiği,
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun: Taraflar arasında sebze fidesi satım ilişkisinin kurulup kurulmadığı, satım sözleşmesi kurulmuşsa davacı tarafından davalıya ne kadar ürün teslim edildiği, icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan bakiye ürün bedeli alacağının bulunup bulunmadığı, varsa tutarının ne kadar olduğu noktalarındadır.
TBK’nun 207.maddesi gereğince, satım akdinde satıcının asıl borcu malı alıya teslim ve mülkiyeti ona geçirmektir. Alıcının borcu ise, semeni yani malın bedelini ödemektir.
Esas itibariyle ticari davalarda geçerli olan ticari delil sistemi gereğince, tarafların iddialarını ve savunmalarını “ticari defterler” ile ispat etmeleri mümkündür. Ancak, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222)
İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (HMK m.190/1)
Maddi ve hukuki olgular ışığında olaya dönüldüğünde:
Taraflara ait ticari defter kayıtlarına göre, davacının bütün faturalarının ve ödemelerinin davalı defterinde kayıtlı olduğu, taraflar arasında sebze fide satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, ticari ilişki çerçevesinde davalının davacıdan 2017 yılında 4 adet fatura karşılığı 8.291,87 TL, 2018 yılında 35 adet fatura karşılığı 289.505,68 TL tutarında mal alışı yaptığı ve 2018 yılı Nisan ayında 2.000,00 TL ve 3.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL ödeme yaptığı, 2019 yılında herhangi bir ticari işlem ve faaliyet bulunmadığı, davalının 2017 yılı açık hesap kayıtlarının davacı kayıtları ile birebir uyuştuğu, 2017 yılı sonu itibariyle davacının davalıdan 8.291,87 TL alacağının bulunduğu, davalının 2018 yılı kayıtlarında davacının 24/10/2018 tarih ve 159,00 TL tutarlı faturasının mükerrer kayıt yapıldığı, davacı kayıtlarında davacının borcuna kayıtlı bulunan 0,01 TL’lik kaydın davalı defterinde olmadığı, davalı defterinde 30/12/2018 tarih ve …nolu yevmiye maddesi ile tevsik edici hiçbir belgeye dayanmadan hesaba 102.910,00 TL davacının açık hesabına borç kaydı verildiği ve alacak bakiyesinin 190.039,55 TL’sına düşürüldüğü, bu bakiye üzerinden kapatılarak 2019 yılına devir işleminin yapıldığı, 2019 yılı sonu itibariyle davacının davalıdan 190.039,55 TL alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerindeki bu kayda rağmen -ticari ilişki bulunmadığı, faturaların alınmadığı- şeklindeki savunmanın çelişkili davranış yasağı nedeniyle TMK’nun 2 ve HMK’nun 29.maddelerinde öngörülen dürüstlük kuralına aykırı olduğu,
Böylece, taraflar arasında açık hesap şeklinde kurulan satım sözleşmesi gereğince davacı satıcının 297.797,56-TL tutarındaki ürünleri (sebze fidesini) sözleşme ve fenne uygun şekilde satıp teslim etmesine rağmen, davalı alıcının semen borcunun sadece 5.000,00 TL’lik kısmını ödediği, bakiye 292.797,56 TL semen borcunu yerine getirmediği, tüm dosya içeriği ve deliller, özellikle taraflara ait ticari defter kayıtlar ve belgeler, BA-BS formları ve bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, davalıya ait ticari defter kayıtların içeriğine göre davacı tanıkların dinlenmesine gerek görülmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında, alacağın likit oluşu da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
I-Davanın KABULÜNE,
Davalının …İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyası ile yapılan 292.797,56 TL’lik takibe yönelik haksız itirazının İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren artan ve eksilen oranlarda avans faizi yürütülerek DEVAMINA,
İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı 58.559,51 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine.
II-a)Alınması gerekli 20.001,00 TL ilam harcından 1.463,99 TL icra dosyasına yatırılan harcın ve 3.536,27 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15.000,74 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
III-Davacı tarafından sarfedilen 3.587,07 TL peşin harçlar, 206,75 TL tebliğ +yazı+talimat gideri ve 1.500,00 TL bilirkişiler ücreti olmak üzere toplam 5.293,82 TL yargılama gideri ile A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 28.945,83 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
IV-Sarf edilmemiş gider avansının bulunması halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 18/03/2021

Katip …

Hakim …

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.