Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/37 E. 2021/289 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA : Kişilik Haklarına Saldırının Önlenmesi, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/06/2021

Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin …Makine adıyla blower (hava körüğü) makinelerinin satış, montaj, bakım ve onarımlarını yaptığını, 12 yıldır bu alanda çalıştığını, bu alanda deneyimli olduğunu, davalının ise …marka blowerların Türkiye mümessili olup 04/05/2012 tarihli yetki belgesi ile “Süresiz Olarak” …marka blowerlerin satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerini yapma yetkisi verildiğini ve bu yetki kapsamında yıllarca ticari faaliyet yürüterek davalıyla bakım – onarım işleri yaparak müşterileri ile sorun yaşamadığını, davalının davacıya ihtarname göndererek 2012 yılındaki verilen yetki belgesinin bir yıllık olduğunu, müvekkilinin belge üzerindeki tarihi değiştirerek tahrip ettiğini, bu tarihten sonra kamu ve özel hukuk kişilerinin ihalelerine girerek yetkisiz olmasına rağmen bakım ve onarım yaparak haksız kazanç sağladığını, belge üzerinde tahrifat yapmak ve karşı firmaları yetkili olduğuna inandırmak sureti ile sahtecilik ve dolandırıcılık suçu işlediğini, müvekkilinin 68 yaşında olup kalp ve tansiyon hastası olması nedeniyle yaşadığı üzüntü ve sıkıntının sağlığında bozulmaya neden olduğunu, sahtecilik yapmadığını ve haksız kâr sağlamadığını anlatmak zorunda kaldığını bildirerek:
a)TMK.’nun 25/1.maddesi gereğince sürmekte olan saldırıya son verilmesine ve etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitine,
b)Kararın Türkiye çapında yayın yapan bir gazetede yayınlanmasına ve ilan masraflarının davalı üzerinde bırakılmasına,
c)Müvekkilinin kişisel olarak karşı karşıya kaldığı iftira, hakaret ve ticari itibarının sarsılması nedeni ile uğradığı manevi zarara karşılık 30.000,00 TL manevi tazminatın 23/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; işbu davaya bakma yetkisinin müvekkili şirketin adresinin bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve görevli mahkemenin de haksız fiile dayanması nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, esas yönden ise müvekkili şirketin 1986 yılından beri su ve atık su arıtımı ve sair konularında hizmetler sunduğunu, …, …gibi firmaların Türkiye’de satışı konusunda münhasır yetkili, distribütör, ithalatçı ve servis sağlayıcısı olduğunu; taraflar arasında da 2010 yılında bu kapsamda görüşmeler olduğunu, yetkili teknik servis ile ilgili bir sözleşme metni üzerinde mutabık kalındığını, sözleşme taraflarca imza edilmemiş ise de 2010 yılı içinde yetki belgesi düzenlendiğini, karşı tarafın yetki süresinin 1 yıl olduğunu bildiğini; davacıya 2012 yılına kadar bazı malzeme parçalarının satıldığını, sadece 2012 yılı için geçerli olmak üzere davalı firmanın yetkili teknik servis hizmeti vermeye yetkili olduğunu gösterir belge verildiğini, bunun da süresiz bir belge olmadığını; 2012 yılından sonra davacının müvekkili şirketten sadece 2013 ve 2015 yıllarında çok cüzi bir malzeme satın aldığını, 2016-2017 ve 2018 yıllarında ise taraflar arasında hiçbir ticari alışveriş olmadığı, 2012 yılı sonrasında davacının teknik servis hizmetinin gerektirdiği yoğunlukta malzemeyi müvekkili şirketten satın almadığını, müvekkilinin 2012 yılı için verilen yetki belgesinin davalı tarafından, sonraki dönemde de kullanıldığı yönünde bilgi sahibi olmadığını, bu meyanda en önemli koşullardan birisi olan orijinal ürün ve yedek parça ürününe ilişkin taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını; davacının sanki müvekkili şirketinin yetkili servisiymiş gibi davranmak suretiyle ihalelere girdiğinden habersiz olan müvekkili şirketin bu durumdan 2018 yılında İzsu kurumu tarafından müvekkili şirketin yetkili servisi olarak hizmet verdiklerini iddia eden davacının verdiği hizmet dolayısıyla yaşadığı sıkıntılar ve orijinal ürünler kullanmamalarından kaynaklı memnuniyetsizlikleri sebebi ile …firmasını aramaları ve akabinde …’ya yapılan müşteri ziyaretinde bilgi sahibi olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, taraf tanıkları dinlenmiş, …Genel Müdürlüğü ve …Vergi Dairesi’nden ilgili kayıtlar, davacının sosyal ekonomik durumuna ilişkin ilgili merciilerden kayıtlar ve araştırma sonucu celbedilmiş, davacı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerin incelenmesi suretiyle muhasebe uzmanı …ve makine mühendisi …imzalı 07/10/2019 havale tarihli bilirkişiler raporu, talimat yoluyla davalı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi suretiyle muhasebe uzmanı …imzalı 29/07/2020 tanzim tarihli bilirkişi raporu, bihalare muhasebe uzmanı …ve makine mühendisi …imzalı 13/11/2020 havale tarihli ek rapor alınmıştır.
Dava, TMK.’nun 24 vd. madde hükümleri çerçevesinde açılmış, kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Blower (hava körüğü) makinelerinin satış, montaj, bakım ve onarımları hususunda 2012 yılı için davalı tarafından davacıya yetki belgesi verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun; işbu davaya bakma görev ve yetkisinin mahkememize ait olup olmadığı; esas yönünden ise; taraflar arasında bayilik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı ve yetki belgesinin verildiği 2012 yılı sonrasında da devam edip etmediği, eşdeyişle 04.05.2012 tarihli yetki belgesinin ticari ilişkiyi süresiz niteliğe dönüştürüp dönüştürmediği, bu çerçevede “dava” bölümünde iddia edilen davalıya yönelik isnatların gerçek olup olmadığı, bu çerçevede saldırıya son verilmesi ve manevi zarar taleplerinin yerinde olup olmadığı noktalarındadır.
Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır (TMK m.24).
TMK’nun 25.madde hükmüne göre davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.
TMK’nun 24. maddesinde belirtilen esas kurala göre kişisel çıkarları haksız tecavüze uğrayan kimse ancak yasanın gösterdiği hallerde manevi tazminat isteyebilir. Kişisel hakların zarar görmesi sözleriyle kişinin kişiliğe ilişkin olan hakları, diğer bir deyimle kişisel varlığı amaçlanmıştır. Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlık bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır.
Tüm dosya içeriği ve delillerin, bilirkişiler raporlarının ve tanıkların anlatımlarının bir bütün olarak maddi ve hukuki olgular ışığında değerlendirilmesi sonucunda:
I-Tarafların tacir sıfatını haiz olmalarına, dava konusu olayın ticari işletmeleri ile ilgili bulunmalarına göre, işbu davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından, davalı vekili tarafından ileri sürülen görev itirazı hukuki dayanaktan yoksun bulunmuştur.
Keza, taraflar arasında blower (hava körüğü) makinelerinin satış, montaj, bakım ve onarımları hususunda 2012 yılı için -bayilik sözleşmesi ilişkisi niteliğinde- davalı tarafından davacıya yetki belgesi düzenlendiği hususunda ihtilaf bulunmamasına, iddianın bu ticari ilişkiye ve kişisel haklarının zedelenmesine dayanmasına, davacının ikametgâhının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kalmasına göre, TMK’nun 25/son, TBK’nun 89/1 ve HMK’nun 10 madde hükümleri uyarınca mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşıldığından, davalı vekili tarafından ileri sürülen yetki ilk itirazı isabetli bulunmamış ve bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
II-Davanın esasına gelince; uyuşmazlık konusu olmayan 04/05/2012 tarihli yetki belgesinde süre belirtilmediği, bu tarihten sonra davacı tarafın davalı şirketin Türkiye mümessili olduğu, …firmasının ürettiği …blowerlerin satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerini adlarına yapmak üzere iş ortaklarından …adresinde yerleşik …Makina …’ün yetkili teknik servisleri olduğunun belirtildiği,
Davacı şirkete ait ticari defter kayıt ve belgelere göre taraflar arasında bir defa alım satım ilişkisi gerçekleşmiş ise de, davacının “…ve diğer müşterilere” sözleşmede belirlenen bölge sınırları içerisinde davalının satmış olduğu makinalar ile ilgili satış sonrası servis (hizmet) verdiği, hizmet bedelini dava dışı alıcılardan tahsil ettiği, nitekim davalı defterlerine göre davacının davalı şirketten 2012, 2013 ve 2015 yıllarında alımlar yaptığı, yine dava dışı “…Genel Müdürlüğü’nün” davalı şirketten 2012, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında alımlar yaptığı,
Tarafların durumlarına, olayın özelliklerine, 2012 yılı sonrasındaki taraflara ait konuya ilişkin faaliyetler ve hukuki ilişkilerin kapsamına göre bu yetki belgesi ile kurulan hukuki ilişkinin bayilik sözleşmesi niteliğinde olduğu ve sonlandırıldığına dair herhangi bir delil ve belge bulunmadığı,
…Genel Müdürlüğünün 11/09/2019 tarih 99/65541 sayılı yazısında “davacı …Makina …’ün kurumlarının 2014, 2015 ve 2016 yıllarında toplam 3 adet …marka blowerlerin bakım, onarım ve arıza gideri işlemini üstlendiği, davacının üstlendiği bu işlerde kullandığı malzemeler ve yedek parçaların orijinal olduğu, bununla ilgili davacı firma idarecileri arasında herhangi bir sorun yaşanmadığı ve söz konusu işlerin kabullerinin yapıldığı” hususlarının belirtildiği; yazı ekinde gönderilen yetkili teknik servis belgesinin 04/05/2012 tarihli ve taraflarca kabul edilen yetki belgesi ile aynı olduğu; davalının orijinal ürün ve yedek parça ürün kullanmadığı, yetki belgesi üzerindeki tarihin değiştirilerek tahrif edildiği yönündeki savunmaların yersiz olduğu anlaşılmaktadır.
III-Bu kabuller çerçevesinde taraflar arasında …firmasının ürettiği …blowerlerin satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerinin davalı tarafından yapılması konusunda hukuki ilişkinin devam etmesine rağmen davalı tarafından davacı hakkında üçüncü kişiler nezdinde yetki belgesi üzerinde tahrifat yapıldığı, davacının sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediği, yetkisiz şekilde işleri yaptığı ve haksız kazanç sağladığı yönünde sözler sarfettiği, böylece davacının ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün ve adına yönelik haklarını, eşdeyişle kişilik haklarını zedelediği ve kişilik haklarına saldırının etkilerinin devam ettiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda açıklanan yasal hükümler de gözetildiğinde:
Davalı tarafından davacının kişilik haklarına yapılan bu saldırıya son verilmesine ve etkileri devam eden saldırının hukuka aykırı olduğunun tespitine karar verilmiş; öte yandan tarafların sosyal ekonomik durumları, ticaret hayatının özellikleri, paranın alım gücü hakkaniyet ilkesi vs hususlar dikkate alınarak davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemi yersiz bulunmuştur. Yine karar özetinin Türkiye genelinde yayın yapan bir gazetede yayınlanmasına ve ilan masraflarının davalı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
…Genel Müdürlüğü’nün resmi yazısı, taraf defter kayıtları, özellikle davalıya ait ticari defter kaydı içeriği ve dosya kapsamı dikkate alındığında davalı tanığı …’nın olaya uygun düşmeyen anlatımına itibar edilmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davacı tarafından açılan dava ile ilgili olarak;
1-Davalı tarafından davacının kişilik haklarına yapılan saldırıya son verilmesine, saldırının hukuka aykırı olduğunun TESPİTİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL maktu ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından sarf edilen: 59,30 TL peşin ilam harcı ve 35,90 TL başvurma harcı, 301,00 TL tebligat-müzekkere-talimat gideri, 2.500,00 TL bilirkişiler ücreti olmak üzere toplam 2.896,20 TL yargılama gideri ile A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
15,000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihi 23/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
Alınması gerekli 1.024,65 TL ilam harcından 453,03 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 571,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
453,03 TL peşin ilam harcı ile A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-TMK’nun 25/2.maddesi uyarınca karar özetinin Türkiye genelinde yayın yapan gazetede yayınlanmasına ve ilan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
4a)Davanın görevsiz mahkemede açılması nedeniyle fazladan sarfedilmiş bulunan tebligat giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen bağlı karar açıkça okunup, anlatıldı. 27/05/2021

Katip …

Hakim …

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.