Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/317 E. 2021/525 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/09/2021

Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ve davalı şirket arasında 24.03.2017 tarihli Üretim Taahhüdü ve Gizlilik Sözleşmesi ile 10.07.2017 tarihli sözleşmeye ek protokol imzalandığını, yine taraflar arasında 10.07.2017 tarihli ödeme planı imzalandığını, sözleşme ve ek protokol doğrultusunda davalı…….’nın, müvekkili şirkete “tel kaplama çapı ölçme prototipi” ve “10 telli şekilde devreye alınacak ölçüm sistemini” çalışır durumda teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili tarafından 10.07.2017 tarihli proforma teklifi üzerine davalı şirkete belirlenen şekilde 20.000 Euro ödemesine karşı davalı tarafından üzerine düşen edimin yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği …….. Aliağa/İZMİR adresine ürünlerin çalışır halde tesliminin gerçekleştirilmediğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından … İcra Müdürlüğünün ……E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, bu alacağın tahsili için …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve yersiz itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek, sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi ile; yetkili icra müdürlüğü ve mahkemenin genel yetkili …….. İcra Müdürlüğü ve mahkemeleri olduğunu; esas yönden ise taraflar arasında 24.03.2017 tarihli Üretim Taahhüdü ve Gizlilik Sözleşmesi adı altına bir sözleşme imzalandığını ve arge kapsamında 10/07/2017 tarihli proforma teklifi formunda gösterilen malzemeleri kapsayan tel kaplama çapı ölçme prototipi yapılması konusunda anlaştıklarını, “tel kaplama çapı ölçme cihazı”nın davacıya 27/07/2018 tarihli servis hizmet formu ile davacının yetkilisinin imzası ile teslim edildiğini, 10/07/2017 tarihli proforma teklifinde gösterilen malzemeler için toplam 20.000 Euronun müvekkiline davacı tarafından taksitler halinde ödendiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan tüm edimlerini ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kaldı ki davacının malı gözden geçirme ve bildirim külfetini yerine getirmediğini,
Esasında, müvekkili ve davacı arasında 10.07.2017 tarihinde yapılmış bir ek sözleşme bulunmadığını, yapılan işin bir arge çalışması olduğunu ve müvekkili tarafından prototipin davacıya teslimi ile edimlerinin yerine getirilmiş olduğunu, ekstra bir vaadin söz konusu olamayacağını bildirerek, davanın reddine, %40 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK.nun 67.maddesinde açılmış olup, sözleşme ve ek protokol kapsamında yapılan ödemenin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Harçlandırılan dava değeri; 20.000-EURO’dur.
Uyuşulan noktalar: Taraflar arasında 24.03.2017 tarihli Üretim Taahhüdü ve Gizlilik Sözleşmesinin akdedildiği, yine taraflar arasında 10.07.2017 tarihli ödeme planı imzalandığı, davalı İzomsa’nın, davacı şirkete sözleşme konusu ürünü teslim ettiği ve davacı tarafından davalı şirkete 20.000 Euro ödeme yapıldığı,
…. İcra Müdürlüğü’nün …… E.sayılı dosyası ile davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine 13.02.2019 tarihinde, ……. TL asıl alacağın yıllık %4,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek 1 yıla kadar vadeli bankalarca fiilen uygulanan azami mevduat faiz oranları ile birlikte tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun vekili aracılığıyla verdiği 25.02.2019 tanzim tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı,
Taraflar arasında dava şartı arabuluculuk son tutanağının ……..tarihinde düzenlendiği, ancak fotokopisinin dosyaya sunulduğu,
Hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşulmayan noktalar ve çözülmesi gereken sorun: Yetkili icra müdürlüğünde açılmış icra takibinin bulunup bulunmadığı, işbu davaya bakma yetkisinin mahkememize ait olup olmadığı; esas yönden ise 10.07.2017 tarihli sözleşmeye ek protokolde davalı şirkete atfen atılmış imzanın şirket yetkili temsilcisinin eli mahsulü olup olmadığı, davalı tarafından teslim edilen ürünün ayıpsız olup olmadığı ve sözleşmeden beklenen faydayı sağlayıp sağlamadığı, ayıp söz konusu ise süresinde ihbar edilip edilmediği, böylece davalı tarafından tahsil edilen 20.000 Euro bedelin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktalarındadır.
Davanın niteliği gereği davacı alacaklının, davanın ve takibin dayanağı olan alacağın varlığı ve miktarını ispatlamak durumundadır. Bu kapsamda davacı vekili delil olarak; 24/03/2017 tarihli Üretim Taahhüdü ve Gizlilik Sözleşmesi, 10/07/2017 tarihli sözleşmeye ek protokol, 10/07/2017 tarihli ödeme planı, 10/07/2017 tarihli proforma teklifi, ödeme belgeleri, 13/02/2019 tarih ve A248560 seri nolu fatura, ….. İcra Müdürlüğü’nün……. Esas sayılı icra dosyası, borca itiraz dilekçesi, ticari defter ve kayıtlar, tanık anlatımları ve bilirkişi incelemesine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalı vekili karşı delil olarak; 21/03/2017 tarihli Üretim Taahhüdü ve Gizlilik Sözleşmesi, 10/07/2017 tarihli ödeme planı, 10/07/2017 tarihli proforma teklifi, ……… tarih ve ……seri nolu fatura, müvekkili firmanın gerçek logosunu gösteren antetli kağıt örnekleri, müvekkili firmanın gerçek logosunu bastırdığı matbaalardan alınan onaylı yazı, müvekkili firmanın eski ortağına ait imza örnekleri, 27/07/2018 tarihinde prototipin teslim edildiğine dair müvekkili firmaya ait servis hizmet formu, ….. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosya örneği, ticari defter ve kayıtlar, tanık anlatımları ve bilirkişi incelemesine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Taraflar arasında 24.03.2017 tarihli sözleşme ilişkisinin akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmamasına, bu sözleşmenin 13.maddesi ile …… Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılınmasına, ……. ilçesinin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kalmasına uyuşmazlığın tacirler arasında gerçekleşmesine ve kamu düzenine ilişkin olmamasına göre, HMK’nun 17.madde hükmü uyarınca ….. İcra Müdürlüğünün icra takibine bakmaya ve mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşıldığından, davalı vekili tarafından ileri sürülen yetki ilk itirazının ve ……İcra Müdürlüğü’nün yetkisine yönelik itirazın reddine, mahkememizin ve ……İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğuna karar verilmiştir.
Talimat yoluyla, dava konusu ek protokolü davalı şirket adına imzaladığı iddia edilen ……… tanık sıfatıyla 10.07.2017 tarihli ek protokol içeriği ve davalı şirkete atfen atılmış imza hususunda, ayrıca ek sözleşme tarihi itibari ile davalı şirketi temsile yetkili olup olmadığı hususunda; “Ben ek protokolün imzalandığı tarihte ……. Ltd. Ştİ’nin %51 hisse paya sahip ortağıydım,……Firması bizden özel bir makine talebinde bulunmuştu, bende şirket bünyesinde bu makinenin ARGE ‘sini yaptım. Makinenin çalışır halde olduğunu test ettikten sonra karşı taraf ile ek protokolü düzenledik ve 20.000,00 Euro karşılığında 10 adet makinenin teslimi konusunda karşı taraf ile anlaştık, biz öncelikli olarak makinenin demosunu karşı tarafa teslim ettik, demonun teslim tarihi ek prokokolün düzenlendiği ve bizim 20.000,00 Euro ödemeyi aldığımız tarihten sonradır, demoyu teslim ettikten sonra demo olarak verdiğimiz tek makineye kalan 9 makinenin de eklenmesi gerekiyordu, fakat o dönemde ben şirket devrini gerçekleştirdim, karşı taraf devirden sonra beni arayıp kalan 9 makineneye ilişkin eklemelerimi de ne zaman yapacağımı, sordular ödemenin kalan 5.000,00 Euro’sunuda ödeyerek borcu kapattıklarını söylediler, bende şirketti devrettiğimi ve şirket ile görüşmeleri gerektiğini söyledim. Hatta bende karşı tarafın beni aradığını söyleyerek davalı firmaya bilgilendirme için whatsapp tan mesaj attım. Ek protokolün imzalandığı tarihte ben şirket yetkilisiydim, ek protokolün altındaki imza da bana aittir, ek protokolüne konu olan makine ek prokolde de bahsedildiği 10 telli şekilde devreye alınacak ölçüm sistemi makinesidir, biz başlangıçta makinelerden birini demo olarak gönderdik sonradan kalan 9 makinenin bu makineye bağlanması gerekiyordu, ben şirketten ayrılmadan önce kalan 9 makinenin yapılmasına başlanmamıştı, çünkü öncelikle demo olarak verilen makinenin çalışabilirliği test edilmesi gerekiyordu, bana gösterilen bu belgelerde ki şirket antetleri aynıdır…….. Şirketine aittir. Bazı belgeler excel ‘de hazırlandığı için görselde farklılık gösterebilir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 15/10/2020 tarihli celsesinde verilen ara kararı uyarınca; ön inceleme duruşmasında belirlenen “uyuşulmayan noktalar- çözülmesi gereken sorun” çerçevesinde davacıya ait ticari defter, kayıtlar ve belgeler de incelenmek sureti ile rapor düzenlenmesi için dosyanın resen bilirkişiler olarak seçilen muhasebe uzmanı……e makine mühendisi……e yemin tutanağı ile tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişiler …….. tarafından mahkememize gönderilen 10/03/2021 havale tarihli bilirkişiler raporunda; taraflar arasında galvanizli tellerin kaplama miktarlarının indüksiyon yöntemi ile belirlenmesi konulu 24.03.2017 tarihli Üretim Taahhüdü ve Gizlilik Sözleşmesi imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasında 10.07.2017 tarihli tel kaplama kalibrasyon tasarım maliyeti ve tel kaplama kalibrasyon üretim maliyeti kapsamlı toplam KDV dahil 20.000 EUR bedelli proforma teklif imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, davalı İzomsa şirketine ait ……. tarihli ……. nolu servis hizmet formu ile; tel kaplama çapı ölçme cihazı prototipinin tek telli olarak…….a şirketi servis yetkilileri tarafından 27.07.2018 tarihinde saat 14.00’da ……şirketi yetkilisine teslim edildiği, her iki taraf arasında ihtilaf konusu olmayan 10.07.2017 tarihli “Proforma Teklifi” belgesinin dip notunda; “iş bu teklif taraflar arasındaki üretim taahhüdü ve gizlilik sözleşmesine istinaden 10 telli devreye alınacak şekilde ve 20.000 EUR karşılığı olarak hazırlandığı” belirtilmiş olduğundan, sözleşmeye konu tel kaplama çapı ölçme cihazının prototipinin 10 telli olacağının değerlendirildiği, davalı tarafından ödeme planı ve 10.07.2017 tarihli Ek Protokol (ek sözleşme) sahte imzalı olduğu gerekçesi ile kabul edilmemekte olup, bu hususun kriminal incelemeyi gerektirdiği ve takdirin mahkememize bırakıldığı, 10.07.2017 tarihli Ödeme planı 10.07.2017 tarihli ek protokolün kabulü halinde; ek protolün 3. 4. 5. 6. ve 7.maddelerinde; “İzomsa’nın iş bu protokol ile 10.07.2017 tarihli ödeme planı doğrultusunda, ……. tarafından kendisine 20.000 € ödenmesi halinde hiçbir ek ücret talebi olmadan 27/07/2018 tarihinde “tel kaplama çapı ölçme cihazı prototipini” ve 27/08/2018 tarihinde “10 telli şekilde devreye alınacak ölçüm sistemini” ……e teslim edeceğini kabul ve taahhüt ettiği” yönünde düzenleme bulunduğundan davalı şirketin sözleşmeye ek ek protokolde ön görülen 10 telli şekilde devreye alınacak tel kaplama çapı ölçme cihazı prototipini teslim etmediğinin değerlendirildiği, sonuç olarak; mahallinde teknik incelemesi yapılan davalı üretimi “tel kaplama çapı ölçme cihazı prototipi” olarak bir adet protototip cihazın çalışır durumda davacıya 27.07.2018 tarihinde teslim edildiği, ancak “70 telli şekilde devreye alınacak ölçüm sistemi”nin davalıya teslim edilmediği, davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği, davalı tarafından teslim edilen ürünün açık ayıplı olduğu ve sözleşmeden beklenen faydayı sağlayamadığı, davacı tarafin incelenen 2017, 2018 ve 2019 yılı defterlerinin aylık beratların zamanında alındığı, envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kayıtların genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına, muhasebe genel tebliğlerine uygun olarak tutulduğu, herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmadığı, HMK Madde 222’ye göre kendi lehine delil olarak kullanılıp kullanılmayacağı hususunun değerlendirilmesinin mahkememiz takdirinde olduğu, taraflar arasındaki 10.07.2017 tarihli ödeme planına uygun olarak, davacının yapmış olduğu ödemelerinin kendi defterinde kayıtlı olduğu, toplam 20.000 Euro karşılığı 93.856,50 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, takip dosyasında takip tarihi olan 13.02.2019 tarihli TCMB Euro kuru olarak alınan 5,9377 TL üzerinden yapılan değerleme ile 20.000 Euro karşılığı 20.000 Euro x 5,9377 – 118.754,00 TL hesaplanarak bu miktar üzerinden haçlandırılarak takip başlatıldığı ve aynı miktar üzerinden dava açıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 03/06/2021 tarihli ara kararı uyarınca, dosyanın yeniden bilirkişilere tevdi edilerek, davacı vekiline ait dilekçelerin incelenmesi, davalı vekiline ait 26/03/2021 uyap tanzim tarihli dilekçede ileri sürülen itirazların irdelenmesi ve 04/04/2021 uyap tanzim tarihli dilekçenin incelenmesi, davalı şirket eski temsilcisi …….’nun talimat yoluyla alınan 09/07/2020 tarihli beyanlarının irdelenmesi suretiyle ön inceleme duruşmasında belirlenen “uyuşulan-uyuşulmayan” noktalar çerçevesinde ek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişiler tarafından mahkememize sunulan 01/09/2021 havale tarihli bilirkişiler ek raporunda; gerek davacı ……. Tic. Ltd. Şti. vekilinin 20.03.2021 uyap tanzim tarihli beyan dilekçesinin, gerek davalı şirket eski temsilcisi ……..’nun talimat yoluyla alınan 09/07/2020 tarihli beyanlarının, gerek davalı…… Mak. Elektronik Araştırma ve Geliştirme İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin 26.03.2021 uyap tanzim tarihli dilekçesinin, gerekse de davalı……Araştırma ve Geliştirme İnş. San. Tic. Ltd. Ştİ. vekilinin 04.04.2021 uyap tanzim tarihli dilekçesinin irdelenmesi sonucu 10.03.2021 tarihinde mahkemeye sunulan kök bilirkişi heyeti raporundaki değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Taraflar arasında, proforma teklifi formunda gösterilen malzemeleri kapsayan tel kaplama çapı ölçme prototipi yapılması konusunda anlaşıldığı, anlaşma bedelinin 20.000.EURO olduğu ve bir adet prototipin teslim edildiği noktalarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözülmesi gereken husus, teslim edilecek prototipin tek mi yoksa 10 telli şekilde devreye alınacak ölçüm sistemi şeklinde mi olacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili 10 telli şekilde devreye alınacak ölçüm sistemi konusunda anlaşıldığını ve belirlenen bedelin buna göre ödendiğini, buna ilişkin taraflar arasında ek protokol imzalandığını, davalı ise tek prototip üzerinden anlaşıldığını ve ürünün teslim edildiğini, ek protokolün imzalanmadığını, kendilerince böyle bir protokol imzalanmadığını, sahte olduğunu ileri sürmektedir.
Mahkememizce, ek protokolün imzalandığı tarihte davalı şirketi temsile yetkili kişilerin belirlenmesi için ticaret sicil müdürlüğünden şirkete ait tüm bilgi ve belgeler celp edilmiştir. Gelen belgelere göre protokolün imzalandığı tarihte, altında imzası bulunan ……şirket müdürü olup şirketi tek başına temsile yetkilidir. Mahkememizce talimat yolu ile kendisinin beyanı alınmış, alınan beyanında ek protokolü doğrulamış, altındaki imzanın da kendisine ait olduğunu kabul etmiştir. Hal böyle olunca mahkememizce imza incelemesi yapılmasına gerek duyulmamıştır. Zira ……….protokol altına şirketi temsile yetkili olduğu tarihte şirket adına imza attığını ve davacı ile protokolde yazan şart ve koşullarda anlaştıklarını açık bir biçimde ikrar etmiştir. Davalı vekili bu kerre, protokolün sonradan kötü niyetli düzenlendiğini ileri sürerek protokol üzerindeki yazıların mürekkep yaşının tespit edilmesini talep etmiştir. Ancak, ülkemizdeki bilimsel teknik ve imkanlar buna imkan vermediği için bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmiştir. Davalı vekilince bunun dışında protokolün sonradan imzalandığı ya da gerçek olmadığı hususlarında herhangi bir delil sunamamıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde de, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Taraflara karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmelerinde; “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur bulunmaktadır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle; iş sahibi de bu çalışma karşılığında yükleniciye bedel ödemekle yükümlüdür. Eser sözleşmeleri açısından teslim; yüklenici tarafından, sözleşmenin amacına uygun olarak meydana getirilen ve nesnel ölçüler içerisinde kullanılabilir durumda bulunan sonucun (eserin), ifa zamanında (vâdede-süresinde) iş sahibinin zilyetliğine ve kullanımına sunulması veya varsa zilyetliğe ve kullanılmaya engel hâlin kaldırılmasıdır (Selimoğlu, Y. E. : Eser Sözleşmesi, Ankara 2017, s. 138). Başka bir deyişle eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri, sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hâkimiyetine geçirmesi olarak da tanımlanabilir.
Borçlar Kanunu’nun “Müteahhidin borçları” başlıklı 356. maddesi ile bu maddenin TBK’daki karşılığı olan 471. maddesinde düzenlenen hüküm uyarınca yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenicinin özen ve sadakat borcunun gereği olarak BK’nın 357/3. maddesinde genel ihbar yükümlülüğü düzenlenmiştir. BK’nın 357/3. maddesi ve aynı Kanun’un iş sahibinin sorumluluğunu düzenleyen 361/1. maddesi uyarınca; yüklenici işinin ehli olup bedelin tamamına hak kazanabilmesi için, eseri, sözleşme ve eklerine, fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim ettiğini kanıtlaması zorunludur. Yüklenici eseri teslim etmediği veya sözleşmeye uygun olarak teslim ettiğini kanıtlamadığı sürece iş bedeline hak kazanamaz. Sözleşme ve eklerine aykırı imalat yapılmış olması hâlinde, imalatın bu şekilde yapılması iş sahibi tarafından talep edilmiş olsa dahi, yüklenici, iş sahibine karşı genel ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemişse doğacak sonuçlardan kurtulamaz.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre, davalı tarafça davacıya teslim edilen prototipin taraflarca imzalanan sözleşme ve eki belgelerde yer alan özellikleri taşımadığı ve tek başına üründen beklenen faydayı sağlamaya elverişli olmadığı tespit edilmiş olup yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalının edimini gereği gibi yerine getirmediği yönünde kanaat edinilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 97. Maddesine göre ” Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” dava konusu uyuşmazlıkta, davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya ödenmesi gereken 20.000,00 EURO ödenmiştir. Bu husus davalının da kabulündedir.
6098 sayılı TBK’nun 125. Maddesinde “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.”
Yukarıda da açıklandığı üzere mahkememizce yapılan inceleme ve tespitler sonucunda davacının sözleşme ile üzerine düşen edimini yerine getirdiği ve sözleşme bedelini ödediği, davalının ise sözleşme ve eki belgeler kapsamında edimini gereği gibi yerine getirmediği, bu hali ile teslim edilen üründen davacının beklenen faydayı sağlamayacağının anlaşıldığı, davacının dava dilekçesindeki iradesi ile sözleşmeden döndüğü, hal böyle olunca her iki tarafın da karşılıklı olarak ifa yükümlülüklerinden kurtulduğu ancak her iki tarafın da ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri, davacının talebinin de bu kapsamda olduğu, tüm aşamalarda davalının teslim edilen ürünün iadesine yönelik bir talebinin bulunmadığı anlaşılmakla,
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları, tanık beyanları, tarafların beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının sözleşmeden dönme ve ifa ettiği edimin iadesine yönelik yaptığı icra takibinin yerinde olduğu, davalının itirazının haksız olduğu, davalının …… İcra Müdürlüğü’nün……..Esas sayılı dosyasında 20.000,00 EURO asıl alacak karşılığının fiili ödeme tarihindeki TL üzerinden yapmış olduğu itirazın iptaline, alacak likit olduğundan İİK.nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına %20 tazminat verilmesi gerektiği sonucuna varılmış aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
1-DAVANIN KABULÜ ile davalının……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E.sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 20.000,00 EURO asıl alacak karşılığının fiili ödeme tarihindeki TL üzerinden itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa kamu bankalarının 1 yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmasına,
2-İnkar edilen asıl alacak olan 20.000,00 EURO nun takip tarihindeki TL karşılığı 118.754,00 TL nin %20 si olan 23.750,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.112,08-TL karar harcının 1.432,79-TL’sı peşin harç, 595,24-TL icra veznesine yatırılmış olduğundan mahsubu ile bakiye 6.084,05-TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 15.231,63-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 1.432,79-TL peşin harç, 595,24-TL icra veznesine yatan harç, 1.959,30-TL müzekkere, tebligat, talimat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.038,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iade edilmesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen bağlı karar açıkça okunup, anlatıldı. 23/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim……….
¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.