Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/220 E. 2021/348 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ESAS NO: 20… Esas
KARAR NO : 20…
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 20… Esas
KARAR NO : 20…

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2-…
VEKİLİ : Av. …
3- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH :16/07/2021

Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili tarafından verilen dava dilekçesinde; 19.12.2018 tarihinde … İlçesi…Sokak içerisinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında, davalılardan…’nin maliki bulunduğu, diğer davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan 2012 model … plaka sayılı aracın müvekkillerinin annesi olan muris …’a çarptığını ve ölümüne neden olduğunu, kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığımın 20… soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalılardan …’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunumun 67/1-B maddesini ihlafetmesi nedeniyle asli kusurlu olduğu tespit edilerek …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/233 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalılardan …’nin maliki olduğu … plaka sayılı aracın hem… poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı altında hem de … poliçe numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi “genişletilmiş kasko” teminatı altında olup her iki poliçede davalılardan … Türk Sigorta Şirketi tarafından düzenlendiğini, dava konusu manevi tazminat talebi ile ilgili arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak 15.03.2019 tarihli son tutanakta görüleceği üzere anlaşma sağlanamadığını, müvekkillerinden …’in engelli olması nedeniyle …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 20… E. 20… K. sayılı ilamı ile kısıtlanmış ve vasi olarak kendisine diğer davacı …’in atandığını, müvekkillerinin bu trajik trafik kazasında hayatını kaybeden anneleri için derin bir ıstırap içinde olduklarını, müvekkilinin davacılardan …’in belirtildiği üzere engelli olup annesinin vefatına kadar annesinin bakım ve gözetimi altında, annesinin evinde kaldığını, abisi olan …’in ise … ilçesinde yaşadığını, davalılardan araç sürücüsü …’nin geri manevra yaparken gerekli özen ve dikkati göstermeden müvekkillerinin annesini aracın altına aldığını ve murisin geri manevra boyunca metrelerce sürüklendiğini, müvekkillerinden …’in evli olmakla şehir merkezine uzak … ilçesine bağlı köy olarak tabir edilen bir yerleşim yerinde ailesiyle birlikte oturduğunu, maalesef elim kaza neticesinde annesinin bakımıyla hayatını idame ettiren engelli kardeşi …’in bakıma muhtaç halde kaldığını, …’in hem annesinin acısını yaşadığını hem de yatalak durumda olan kardeşinin bakımını üstlenmek zorunda kaldığını, manevi tazminat talebi ile ilgili davalı … Türk Sigorta Şirketi’ne 01.02.2019 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığını ve sigorta limitleri dahilinde manevi tazminat ödemesi talep edildiğini, ancak sigorta şirketinin 11.02.2019 tarihinde gönderdiği mail ile iki müvekkili için toplamda 20.000,00-TL ödeme teklifinde bulunduğunu, iş bu teklifin reddedildiğini, maddi tazminata ilişkin haklarının saklı olduğunu, açıklanan nedenlerle; öncelikle davalılardan …’nin maliki bulunduğu kazaya karışan … plaka sayılı araç kaydına her türlü devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak tedbir konulmasına, trafik kazası neticesinde davacıların murisi …’ın ölümü nedeniyle maddi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 100.000,00-TL, … için 100.000,00-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL manevi tazminat isteminin kaza tarihi olan 19.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile; davalı müvekkilinin kullandığı aracın fabrikasyon olarak geri manevra esnasında yüksek sesle siren sesi çıkardığını, davalı müvekkillerinin kira sözleşmesine bağlı olarak işletttikleri işyerinde balıkçılık işi yaptıklarını, her sabah olduğu gibi davalı müvekkilinin, sabahın erken saatinde kalktığını, balık haline gitmek için araca binmek üzere hazırlık yaptığını, davalı müvekkili …’nin kışın sabahın erken saatlerinde sokakta kimsenin bulunmadığı bir zamanda işyerinin önünde bulunan araca binerek geri vitesle araç ile geri gitmeye başladığını, davalı müvekkilinin kullandığı aracın fabrikasyon olarak geri vitese takıldığı (geri manevra yaptığı) andan itibaren yüksek sesle siren öterek/ses çıkararak geri geri giden bir araç olduğunu, davalı müvekkilin araç ile geri geri manevra yaptığı esnada mağdurun yol ortasında ve sürücüye göre aracın görünmeyen orta ölü noktasında kaldığını, geri vitese takılı olduğu esnadaki siren sesine rağmen yol ortasında hareket etmemesi nedeniyle istenmeyen trafik kazası meydana geldiğini, müteveffanın civar esnaf tarafından sokakta yaşayan yalnız, kimsesiz yaşlı bir bayan olarak tanındığını, davalı müvekkillerinin meydana gelen trafik kazası nedeniyle büyük bir üzüntü içinde olduklarını, mağdurun sokakta kalan ve teyze diye bildikleri yaşlı bayan olduğunu öğrenmeleri ise acılarını daha da büyüttüğünü, bu sebeple davalı müvekkillerinin müteveffanın cenazesine katıldığını, bu amaçla …’ya bağlı köyde defin işlerinde bulunduğunu ve teyzeyi tanıyan insanlarla tanıştığını, müteveffayı tanıyan insanların (köylülerin) ifadesine göre yaşlı teyzenin yaşadıklarından bile haberlerinin bulunmadığını, hatta uzun yıllar önce vefat etmiş olarak bildiklerini ifade ettiklerini, zira müteveffa ile davacı oğul (…) arasında gerçek bir anne – oğul ilişkisinin bulunmadığını, müteveffanın…’de, oğlunun ise …’da ayrı yaşadıklarını ifade ettiklerini, gerçekte de müteveffanın … ilçesindeki yaşam tarzının da ve yaşlı müteveffayı tanıyan insanların kendisi hakkındaki bilgilerin de birbirini teyit ettiğini, zira etrafta ve bu esnada davalı müvekkillerinin de yaşlı teyze diye hitap ettiklerini, böyle bildikleri müteveffayı, evde birlikte yaşadığı kızının kendisini dövdüğünü ve kovduğu için tek başına sokaklarda yaşamak zorunda kalan, kimsesiz olduğunu, hayırseverlerin ve civar esnafın yardımlarıyla hayatını devam ettiren bir insan olarak bilindiğini, işbu durum müteveffanın trafik kazası sonrası … Eğitim Hastanesi’nde görevlilerin verdiği bilgi ve Adli Olgu Bildirim Formu kaydında da sokakta yaşadığı yönünde bilgi verdiğini, söz konusu bilginin aynı şekilde Adli Tıp Uzmanına ait Otopsi Raporu kaydında aynı şekilde yer aldığını, trafik kazasına dayalı derdest dava dosyasının, davacı taraflarca haksız kazanç ve sebepsiz zenginleşme amacına yönelik olduğunu, mütevvefanın gerçek yaşam tarzının hastane kayıtlarında mevcut kendisine ait bilgilerin, davacılar ile müteveffa arasında anne-oğul veya anne-kız ilişkisinin mevcut olmadığını ortaya koyduğunu, zira müteveffanın hayatını devam ettirmek için civar esnafın yardımına sığındığı gibi kızının dayak ve kovmalarından kurtulmak için kendisini sokaklara attığını ve sokaklarda yatmaya, yaşamaya başladığını, nitekim davacı …’un ise müteveffa annesiyle hiçbir şekilde ilgilenmediğini, annesine hiçbir şekilde yardımda bulunmadığını, maddi-manevi yardımda bulunulmadığını, gerçek durumun bu şekilde olmasına rağmen dava dosyasına konu yüksek meblağlı maddi-manevi taminat taleplerinin yine davacı …’in davalı müvekkili …’den bir daire/veya daire parasını istemesi, davacıların istenmeyen mevcut trafik kazasını ranta çevirme gayreti içinde, haksız kazanç ve sebepsiz zenginleşme arayışı içinde olduklarını, elem, acı çektikleri yönündeki beyanlarda şüphe uyandırdığını, Savcılık aşamasında hazırlanan bilirkişi raporuna göre müteveffanın tali kusurlu olduğunu, soruşturma dosyası bakımından taraflara atfı mümkün kusur oranlarını bildirir bilirkişi raporu alındığını, aleyhe konu hususları kabul anlamına gelmemek kaydıyla müteveffanın tali, araç sürücüsü davalı müvekkili …’ye asli kusur atfı yapıldığını, asli kusur oranını kabul anlamına gelmemek üzere Savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporuna ölümlü trafik kazasının oluşumunda müteveffanın kusuru/etkisinin olduğunun sabit olduğunu, derdest dava esasını oluşturan davacı taleplerine konu maddi – manevi tazminat kalemlerine ait miktarın tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre fahiş olduğunu, müteveffanın vefat tarihi itibariyle 86 yaşında, bakım ve gözetime muhtaç olduğu gibi özel durumu itibariyle kimsesiz ve sokaklarda yaşayan, civar hayrırseverlerin özel yardımıyla hayatını idame ettiren bir insan olduğunu, işbu sebeple tarafların sosyal ekonomik durumlarına aykırı haksız, fahiş, sebepsiz zenginleşme amacına yönelik davacı taleplerinin davalı müvekkilleri yönünden derdest davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; davalı müvekkilleri aleyhine konu derdest davanın reddine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacılar aleyhine tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; HMK 6. Madde gereği yetkili mahkemenin davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, ayrıca HMK m.16’ya göre, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın ortak ve kesin yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, Bölge müdürlüğünün şube olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, tüzel kişiliğin poliçe düzenleme yetkisi ve hasar ödeme yetkisi bulunmadığını, işlem yapma yetkisine sahip olmayan ve dolayısıyla izah edildiği üzere tüzel kişiliği bulunmayan Bölge Müdürlüğü’nün müvekkili sigorta şirketini temsil etme yetkisi bulunmadığını, belirtilen hususlar çerçevesinde işbu davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 26.09.2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, anılan poliçenin İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarını içerdiğini, HMK 119. Madde f. Fıkrası gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceğini içerir beyan alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte yerleşik Yargıtay içtihatları gereği manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, manevi tazminata hükmedilirken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi, eylemin niteliği, zarar görenin ve zarar verenin kişilikleri gibi özelliklerin göz önünde tutulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, davacı yanın talep ettiği manevi tazminat tutarlarının oldukça fahiş olduğunu, bu bakımdan reddi gerektiğini, 19.12.2018 tarihli kazaya ilişkin olarak açılan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyasının celbini, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, temerrüt süresinin, kaza tarihinden itibaren değil, delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, ayrıca dava konusu olayda taşımanın niteliğinin, menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihadı uyarınca değerlendirilmesini, bu itibarla taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırılması gerektiğini, bu araştırma neticesi tazminatın hakkaniyete uygun bir oranda indirilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu olayın haksız fiilden kaynakladığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını,, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenler ve Mahkemece resen tespit edilecek sebeplerle; manevi tazminatın tespiti bakımından davacının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmasına, fahiş miktardaki manevi tazminat talebinin reddine, avans faizi taleplerinin reddine, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri vekalet ücreti ve dava masraflarının davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat talebine ilişkindir.
Harlandırılan dava değeri ; 200.000,00-TL’dir.
Davacı vekili delil olarak; ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20… E.sayılı dosyası (soruşturma dosyası, kaza tutanağı, hastane raporları, bilirkişi raporu vs.), muris …’ın veraset ilamı, ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 20… E., 20… K.sayılı dosyası (vasi atanmasına ilişkin), … Türk Sigorta Şirketi’nce düzenlenen… poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta ve … poliçe numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ”genişletilmiş kasko” poliçeleri, Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması, tanık deliline dayanmış, dayanak belgeleri dosyaya sunmuştur.
Davalı sigorta şirketi karşı delil olarak; … no.lu İMM Sigorta Poliçesi, İMM Sigortası Genel Şartları, Yargıtay Kararları, Ceza dosyası, Kusur ve zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesine dayanmış dayanak belgeleri dosyaya sunmuştur.
Taraflar arasında kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu ve davacı tarafın bu kazadan kaynaklı olarak manevi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarı hususunda uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 16/10/2021 tarihli celsesinde dinlenen Davacı Tanığı … ”Vefat eden … benim eski kayınvalidemdir, kayınvalidem kızı …ile yaşıyordu, ….doğuştan engellidir, yalnız yaşayamaz, kayınvalidem ile birlikte yaşıyorlardı, annesi ölünce ….’a eski eşim … sahip çıkmak zorunda kaldı, şu an onunla birlikte yaşıyor, kayınvalidem vefat ettiğinde 86-87 yaşındaydı, ancak aklı başındaydı, çok sağlıklı biriydi, hiçbir rahatsızlığı yoktu, sokaklarda yaşamıyordu, oğlunun kiraladığı …’da bir evde kalıyorlardı, bende de uzun süre kaldıkları olmuştu, eski eşim bana karşı tarafın arayarak baş sağlığı dilediğini söylemişti” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı Ş…; ”…benim 30 yıllık komşumdur, …’in emekli aylığı vardı, kiralık evleri vardı, kızı … ile birlikte oturuyorlardı, … engelliydi, …ölene kadar akli dengesini yitirmedi, sokakta yaşamıyordu, kızına bakıyordu, son ana kadar kızıyla ilgilenmiştir, kaza yapılan yer evine çok yakındı, geceleri evinde kalıyordu, oğlu annesiyle ilgilenirdi, arada gelip giderdi, annesi ölünce …’a şu anda oğlu … bakıyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyanın makine mühendisi bilirkişiye verilerek söz konusu uyuşmazlık konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi … 02/12/2020 tarihli raporda ; dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; davalı sürücü …’ın idaresindeki … plakalı kamyoneti ile … Sokak içerisinde geri manevra yapmasına rağmen, aracının sağ ve sol aynalarından yolu yeterince kontrol edemediği, yolun ortasına kadar gelen yayayı görüp tedbir alması ve uyarmadığı, gözcü veya bayrakçı tabir edilen görevli bulundurmadığından dolayı 2918 Sayılı Kara Yolları Trafik Kanununun.67. ve Trafik yönetmeliğinin 137.maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşunda asli kusurlu konumunda (%60) oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın dikkat ve özen yükümlülülüğüne uymadığı, …. Sokak içerisinde yürürken, kasa yüklü olan ve oldukça ağır olan kamyoetin geri manevrası esnasında teknik olarak hız yapması mümkün olmadığı halde yavaş bir şekilde geri geri gelen kamyoneti görüp, sesini duyması ile sağa ve sola kaçması mümkün iken dalgınlığı, dikkatsizliği ve tedbirsizliği ile kamyonetin altında kaldığı belirlendiğinden tali kusurlu konumunda %40 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Kusur bilirkişi 11/02/2021 tarihli dilekçesinde davalı isminin sehven … olarak yazıldığını sürücü adına … olarak düzelttiğini bildirmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından davalı … hakkında yapılan 17/02/2021 tarihli ekonomik sosyal durum raporunda; … isimli işletmenin sahibi olduğu, eşi ve çocukları ile birlikte aylık 15.000,00 TL civarı gelirleri olduğu, kendisinin aylık 5.000,00 TL civarı geliri olduğu, başka gelirinin olmadığı, 1.300,00 TL kira ödediği evde eşi ve iki çocuğu ile yaşadığı, eşinin ilkokul, çocuklarının ortaokul mezunu olduğu, … plakalı ipotekli bir aracının olduğu, ilkokul mezunu ve 50 yaşında olduğu, fiziksel engelinin olmadığı bildirilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından davalı … hakkında yapılan 03/05/2021 tarihli ekonomik sosyal durum raporunda; asgari ücret ile çalıştığı, üzerine kayıtlı malvarlığının olmadığı, aylık 800,00 TL kira ödediği evde eşi ve üç çocuğu ile yaşadığı, çocuklardan birinin ilkokula gittiğini, diğerlerinin okul çağında olmadığı, ortaokul mezunu olduğu, fiziksel engelinin olmadığı bildirilmiştir.
… İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından davacı … hakkında yapılan 19/02/2021 tarihli ekonomik sosyal durum raporunda; emekli olduğu, aylık 4.000,00 TL emekli maaşı, yatırım fonu olarak 5.000,00 TL, altın olarak 15.000,00 TL geliri olduğunu, oturduğu evin kendisine ait olduğu, kız kardeşine baktığı, 46 ve 37 yaşlarında üniversite mezunu çocuklarının olduğu, üzerine kayıtlı iki adet ev, 2.900 metrekare zeytinlik, 1985 model ve 2012 model olmak üzere iki adet otomobil bulunduğu, fiziksel engelinin olmadığı, ancak kronik rahatsızlıklarının bulunduğu bildirilmiştir.
… İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından davacı … hakkında yapılan 19/02/2021 tarihli ekonomik sosyal durum raporunda; okur-yazar olmadığı, çalışmadığı, babasından aylık 2.500,00- TL emekli maaşı aldığı, bankada 270.000,00 TL nakit parasının bulunduğu, oturduğu evin kendisine ait olduğu, üniversite mezunu olan abisi ile birlikte yaşadığı, zihinsel engelinin bulunduğu bildirilmiştir.
….Asliye Ceza Mahkemesinin 20…Esas, 20…Karar sayılı kararı ile, sanık …’nin asli kusurlu olduğuna karar verilerek para cezasına hükmedildiği ancak dosyanın istinaf incelemesinde olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya bir bütün olarak incelendiğinde ;Türk Borçlar Kanunun 56.maddesinde düzenlenmiş bulunan manevi tazminat bakımından davacıların olay nedeniyle elem ve ızdırap çektiği, manevi tazminatın amacının çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak ve ruhsal dengeyi sağlamak olduğu, bu amacı sağlayacak olan manevi tazminatın da paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalıların olaydaki kusuru durumu, olayın işleniş şekli, Türk Borçlar Kanunun 51-56., Türk Medeni Kanunun 4. ve Yargıtay İçtihadi Birleştirme (22/06/1966 tarih 7/7 sayılı) ilkeleri çerçevesinde davalıları müzaka durumuna düşürmeyecek ve davacıyı haksız yere zenginleştirmeyecek şekilde taktiri gerektiği, dinlenen tanık beyanları meydana gelen kaza sonucu vefat eden … davacı kızı … ile yaşadığı ,…’un doğuştan engelli olduğu, yalnız yaşayamadığı, davalı ölünce …’a diğer davalı …’un sahip çıkmak zorunda kaldığı vefat eden anne ismet in 86-87 yaşlarında olduğu davalıların annelerinn kaybı ile manevi zarara uğradıkları o halde tarafların sosyal ve ekonomik durumu, tarafların kusur oranı, ölenin yaşı, hak ve nesafet kuralları gözönüne alınarak davacıların duymuş oldukları elem ve acının kısmen de olsa giderilmesi amacı ile davacı çocuklar yararına 20.000,00 er TL manevi tazminata karar verilmiştir. Bu manevi tazminattan davalı … haksız fiil hükümlerine, davalı … araç işleten hükümlerine, davalı … Sigorta Şirketi ise birleşik kasko sigorta poliçesi sigortasında öngörülen manevi tazminat klozu nedeni ile sorumludurlar.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
20.000,00 TL davacı …, 20.000,00 TL … için manevi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden ise sigorta şirketine başvuru tarihi olan 11/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
Alınması gerekli 13.662,00-TL ilam harcından 683,10-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 12.978,90-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından sarf edilen 683,10-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı, 12,80-TL vekalet harcı, 347,90-TL tebligat ve yazı gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.688,20-TL’nin kabul oranına göre (%2) 33,76-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 6.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanun’a göre davalılardan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekilleri ve davalı …’nin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.