Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/219 E. 2021/383 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 20… Esas – 20…
T.C.

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 201…
KARAR NO : 20…

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
: 2-…
VEKİLİ : Av….
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/03/2015
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2021
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine
kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının … İnşaat Taahhüt ve Çinko İşleri ünvanlı şahıs firmasının sahibi olduğunu, davalı – alacaklının müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı alıp, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E.s. dosyası ile icra takibine girişerek, davacının tüm varlığına ve … plakalı aracına haciz koydurduğunu, müvekkilinin daha önce takibe konu bononun lehtarı … ve birlikte çalıştığı kardeşi …’den faizle aldığı 6.000,00-TL parayı, faizi ile birlikte 18.160,00-TL olarak ödediğini, ödemenin 6.500,00-TL kısmını çek ile yaptığını, bununla yetinmeyen … ve birlikte çalıştığı kardeşi …’in daha fazla para isteyerek hukuk dışı bir şekilde müvekkiline evinin önünde silahla saldırdıklarını, davacının şikayette bulunduğunu, olaydan sonra müvekkili aleyhine üzerindeki hiçbir yazı ve imzanın müvekkiline ait olmadığı uydurma bir senet ile müvekkil aleyhine kötü niyetli olarak ihtiyati haciz ve icra takibi başlatıldığını, davalı …’ın diğer davalı ile işbirliği içerisinde olduğunu ileri sürerek, davacının … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E.s. icra takibine konu bonodan dolayı davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, % 20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :Dava dilekçesi davalı …’e 22.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 08.05.2015 tarihli cevap dilekçesi ile; haksız ve yersiz davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin davada taraf olmadığını, müvekkili tarafından senedin diğer davalıya ciro edildiğini, icra takibinden sonra menfi tespit davasında davacı takip borçlusu, davalı ise takip alacaklısı olduğundan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın asliye hukuk mahkemesinin iş bölümü alanına girdiğini, davacının aldığı borç karşılığında icraya konu senedi bizzat davalı ve kardeşinin yanında imzalayarak teslim ettiğini, bununla ilgili tanıklarının dinlenilmesini talep ettiklerini, 6.500,00-TL bedelli çekten başka ödeme yapılmadığını, borcun ödenmemesi üzerine senet imzalayan davacının yaptığı şikayetten vazgeçtiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi davalı … …’ya 13.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 27.04.2015 tarihli cevap dilekçesi ile; davanın haksız ve yersiz olduğunu, bononun kendisine ciro yolu ile …’den geçtiğini, bonodaki imzanın sıhhatini bilmesinin imkansız olduğunu, iyi niyetli hamil olduğunu, davacı ile diğer davalı …’in borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı ve … hakkında haciz istemi ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun protesto çekilmediği için … yönünden reddedildiğini, davalı yönünden ihtiyati haciz kararı verildiğini, davacının aracına konulan haczin dosya alacağının teminatını oluşturamadığını, davacıya gönderilen ödeme emrinin davacının kendisine tebliğ edildiğini, borcunu inkar etmeyen davacının, taksitle ödeyeceğini bildirdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … 3. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına dayanak senetteki imza ve yazıların davacıya ait olmadığı, davacının takip dayanağı senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Harçlandırılan dava değeri:24.500,00-TL’dir.
… 3. İcra Müdürlüğü’nün … E.s. icra takip dosyası ile; davalı–alacaklı … … tarafından davacı-borçlu … aleyhine, davacı tarafından davalı … adına düzenlenmiş, 25.09.2014 tanzim, 25.10.2014 vade tarihli 24.500,00-TL bedelli bonoya dayanılarak, 24.500,00-TL asıl alacak, 433,78-TL işlemiş faiz, 300,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 71.10-TL ihtiyati haciz gider avansı olmak üzere toplam 25.304,88-TL alacağın, takip tarihinden itibaren % 11.75 avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi ile birlikte tahsili istemi ile, 19.12.2014 tarihinde girişilen kambiyo senedine mahsus icra takibinde ödeme emri davacıya 23.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, takip kesinleşmiş, davacının … plakalı aracı üzerine ihtiyati haciz kararı oluşturulmuştur.
Yapılan inceleme sonunda grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 07.03.2016 tarihli raporda; senetteki imzaların, … eli ürünü olduğu beyanına imkan verir nitelikte yeterli ortak bulgu tespit edilemediği kanaati açıklanmıştır.
Davalı …’in itirazları üzerine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilen dosyamız mukayese imza ve belge aslı eksikliği nedeniyle bila ikmal dönmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılı’nın 201… s. soruşturma dosyasında düzenlenen 05.05.2015 tarihli bilirkişi raporu nazara alınarak dava konusu bono ile ilgili şüpheliler …, … ve … … hakkında “Kamu Kurum ve Kuruluşları, Tüzel Kişilerin Araç Olarak Kullanılması Sureti ile Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik” suçundan cezalandırılması iddia ve talebi ile … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan 20… E.s. ceza davasının yargılaması sırasında alınan 05.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda bononun ön yüzünde “…” adına atılı bulunan 2 adet borçlu imzasının, mukayase imzalara atfen, … elinden çıktılarını gösterir nitelik ve yeterlikte kaligrafik-grafolojik bulgular tespit edilemediği kanaati açıklanmış, aynı dosyada Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 06.03.2017 tarih … s. raporda, inceleme konusu senette …’ya atfen atılı borçlu imzalarının mukayase imzalarına kıyasla … eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Toplanan deliller doğrultusunda mahkememizce 04/07/2017 tarih, 201… E. 20… K. sayılı ilamı ile;
“…davalı-alacaklı … … tarafından davacı … aleyhine girişilen, davaya konu, davacı tarafından davalı … adına düzenlenmiş, 25.09.2014 tanzim, 25.10.2014 vade tarihli 24.500,00-TL bedelli bonoda, keşideci imzasının davacı …’ya ait olmadığı, bu nedenle davacının takibe konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığı anlaşılmış, davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne …” karar verilmiştir.
Davalıların stinaf isteği üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 15.03.2019 tarih, 20… E. – 201… K. sayılı ilamı ile “…Mahkemece 27/10/2015 tarihli celsede dava ve takip zonusu senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti bakımından grafoloji uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bu yönde alınan 07/03/2016 tarihli grafoloji uzmanı raporu ile imzanın davacı …’nın el ürünü olduğuna dair yeterli ortak bulgu tespit edilemediği kanaati belirtilmiştir. Bu rapora karşı davalı … vekilinin itirazları üzerine 03/05/2016, 06/09/2016 ve 15/11/2016 tarihli celselerde dava ve takip konusu senet aslının … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından istenmesiyle imza incelemesi yapılmak üzere ATK’na gönderilmesine karar verilmiştir, ATK tarafından bu yönde yazılan müzekkereye verilen 21/11/2016 tarihli cevap ile mukayese belgelerinin aslı ile davacının karşılaştırmaya esas imza örneklerinin ilgili kurum ve kuruluşlardan celbi talep edilmiştir. Ancak belirtilen eksikliklerin ikmali ile önceki arar karar gereği imza incelemesi yapılması yerine dosyaya sağlanan ve … Ağır Ceza Mahkemesi tarafından temin edilen ATK raporuna göre imzanın davacının el ürün olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece toplanmasına karar verilen delil toplanmadan ve buna dair ara karardan dönülmüş ise bunun nedeni açıklanmadan henüz kesinleşmeyen ceza mahkemesi dosyasında alınan rapora dayanılarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Kesin bir delile ya da delil toplama yönündeki ara karara uygun bir araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir iken noksan araştırma…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
…. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde ; “…Sanığa isnat olunan “kamu kurumu araç kılınmak suretiyle dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarını işlediğine dair cezalandırılmasına yetecek her türlü şüpheden uzak somut ve kesin delil elde edilemediğinden, bir tek masumun mahkûm olmasının, yüzlerce suçlunun serbest kalmasından çok daha fazla kamu düzenini ve toplumsal huzuru bozacağı ve kamu vicdanını zedeleyeceğinin kabulü ile sanığın atılı suçu işlediği sabit görülmemiş, CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraati yönünde karar verilmesinin ceza adaletine uygun olacağı sonuç ve vicdani kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar sanıklar … ve … haklarında “kamu kurumu aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan cezalandırılmaları için kamu davası açılmış ise de; Sanıkların tüm aşamalarda atılı suçlamaları reddettiği, sanık …’in senetle bir ilgisi olmadığını savunduğu, sanık …’in ise katılanın kendisinden 24.500-TL tutarında aldığı borç parayı ödememesi üzerine kendisi ile birlikte yazılarının kendisinin yazdığı senedin katılan tarafından imzalandığını, kendisinin de bu senedi borçlusu olduğu sanık …’a ciro ettiğini belirterek suçsuz olduğunu savunduğu, ancak C.Savcılığında alınan bilirkişi raporu ile mahkemece aldırılan 06/03/2017 tarihli ve aynı konuda aldırılan … Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 26/06/2018 tarih ve … sayılı raporunda; İnceleme konusu senetteki ön yüz yazılar ve 1. ciro yazılarının (… hariç) sanık …’in eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı ve ek raporundan da anlaşılacağı üzere sahte senetteki imzanın katılana ait olmadığının açıkça saptanmış olduğu, katılana ait imzanın sanıklar tarafından da atıldığının tespit edilmemiş olduğu, ancak bunun sonuca etkili olmayacağı, neticede katılanın imzasını taşımayan bir senedin sahte olarak düzenlenmek sureti ile katılan aleyhine icra takibi yapıldığı, sanıklardan … ve …’in yargılama aşamasında da katılan ile aralarında kopuk bir ilişki olduğunu belirttikleri, sanık …’ın da alacağına karşılık suça konu senedi diğer sanıklardan aldığını belirttiği anlaşılmakla; katılan ile sanıklar … ve … arasında alacak ilişkisinden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin bulunduğu, sanıkların da alacaklarının olduğu paranın tahsili kastı ile suça konu senedi düzenledikleri, sanıklardan …’ın ciranta imzasını kabul edip imzanın da kendisine ait olduğunu belirttiği ve alacağından dolayı takip yaptığını belirtmesi karşısında sanıklar … ve … hakkında hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağının tahsiline yönelik eylem nedeni ile dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığı hususunda mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmakla, sanıkların müsnet suçtan CMK’nun 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesinin ceza adaletine uygun olacağı sonuç ve vicdani kanaatine varılmıştır.
Sanıklar … ve … üzerine atılı “resmi belgede sahtecilik” suçu yönünden yapılan değerlendirmede ise; yukarıdaki ayrıntılı olarak izah olunduğu üzere birlikte suça konu senedi sahte olarak tanzim ederek sanık … verdikleri hususunda mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmakla, atılı “resmi belgede sahtecilik” suçundan sabit görülen eylemlerine uyan TCK’nun 204/1 maddesi gereğince cezalandırılmalarına, suçun işleniş biçimi, suç konusunun değeri, suç işleme kastlarının yoğunluğu dikkate alınarak temel cezada alt sınırdan uzaklaşılmasına, sanıkların sahte senedi bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı ve temini için düzenledikleri kabul edilmekle TCK’nun 211. maddesi gereğince cezalarından yarı oranında indirim yapılmasına karar verilmesinin ceza adaletine uygun olacağı sonuç ve vicdani kanaati ile …”gerekçesiyle,
“…I-)Her ne kadar sanık …. hakkında katılan …’ya yönelik “kamu kurumu araç kılınmak suretiyle dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de; sanığın atılı suçları işlediği sabit olmadığından sanığın her iki suçtan da CMK’Nun 223/2-e maddesi gereğince AYRI AYRI BERAATİNE,
Beraat eden sanık … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlı Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu 4.360,00-TL vekalet ücretinin hazineden tahsili ile sanığa ödenmesine,
3-Bu sanık yönünden yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,
II-)A-)1-Her ne kadar sanıklar … ve … haklarında “kamu kurumu aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan cezalandırılmaları için kamu davası açılmış ise de; senedin katılanın önceden doğmuş borç ilişkisine istinaden verildiği, bu nedenle atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşıldığından sanıkların müsnet suçtan CMK’nun 223/2-a maddesi gereğince AYRI AYRI BERAATLERİNE,
2-Sanıkların bu suçla ilişkin yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,
B-)1-Sanıklar … ve …’in katılan …’ya yönelik “resmi belgede sahtecilik” suçundan sabit görülen eylemlerine uyan TCK’nun 204/1 maddesi gereğince suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanıkların kastlarının yoğunluğu dikkate alınarak ve takdiren ve alt sınırdan uzaklaşılarak ayrı ayrı 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına,
2-Sanıkların sahte senedi bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı için düzenledikleri anlaşıldığından TCK’nun 211. maddesi gereğince cezalarından 1/2 oranında indirim yapılarak AYRI AYRI VE NETİCETEN 1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA,
3-Sanıkların suçtan pişmanlıklarının bulunmaması, suçun işlenmesindeki özellikler , sanıkların kişilik özellikleri, cezanın sanıkların gelecekleri üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak cezalarının ertelenmesi yada haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde bir daha suç işlemeyecekleri yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığından sanıklar lehinde TCK’nun 62, 51 ve CMK’nun 231. maddelerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına,….” karar verildiği kararın istinaf edilmesi ile … Bölge Adliye Mahkemesinin …. Ceza dairesinin, 20…Esas 202… kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği kararın kesinleştiği tespit edilmiştir.
Dosya içerisine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; … . Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı kararının ile dava konusu olan olan davalı … adına düzenlenmiş, 25.09.2014 tanzim, 25.10.2014 vade tarihli 24.500,00-TL bedelli senedin ön yüzündeki 25.10.2014- 24.500,00-TL , 25.10.2014 …, 24.500,00TLnakden …, 25.09.2014, …, 32845374770, … ibarele el yazılı ve arka yüzündeki … TC. ….4, …. ibareli 1.cirantacı yazılı yazıların … ürüne eli mahsulü oldukları, Ön yüzünde … adına atılı bulunan 2 adet borçlu imzasının mevcut mukayesi imzalarına atfen … elinden çıktıklarına gösterir nitelik-yeterlilikte kaligrafik-grafolojik bulgular tespit edilememesi yine ön yüzünde … adı alıtılı bulunan iki adet borlu imzası ile … , …, … … ve ….in mevcut mukayese imzaları arasında aynı elden çıktıkları gösterir nitelik-yeterlilikte kaligrafik-grafolojik bulgular tespit edilememesi, karşısında HMK 214.maddeside gözetilerek usul ekonomisi dikkate alınarak, ceza mahkemesince yapılan maddi vakaa tespiti mahkmemizce dikkate alınarak yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç duyulmamış, davaya konu, davacı tarafından davalı … adına düzenlenmiş, 25.09.2014 tanzim, 25.10.2014 vade tarihli 24.500,00-TL bedelli bonoda, keşideci imzasının davacı …’ya ait olmadığı, kambiyo senedindeki sahtelik iddiasının herkese karşı ileri sürülmesinin mümkün olduğu, davacının bu nedenle takibe konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığı anlaşılmış, davalıların İİK 72/5 mad. uyarınca haksız ve kötü niyetli olarak takip yapmış olmaları nedeniyle, davacıya %20 tazminat verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davacının davasının KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğü’nün … E.s. icra takibine dayanak, davaya konu 25.09.2014 tanzim, 25.10.2014 vade tarihli 24.500,00-TL bedelli bono nedeniyle davacı …’nın borçlu bulunmadığının tespitine.
HMK.’nun 209. md. uyarınca 17.06.2015 tarihinde verilen tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına.
Takip bedelinin taktiren %20’si ( 4.900,00 TL )oranında kötü niyet tazminatının davalılardan alınarak, davacıya verilmesine.
Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından … Dairesine yazılan 24.10.2017 tarihli harç tahsil müzekkeresinin iptal edilmesine.
Alınması gereken 1.673,60-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 418,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik 1.255,20-TL harcın davalılardan alınmasına.
Kabul edilen bedel üzerinden AAÜT uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
Davacı tarafından sarf edilen 418,40-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı, 4,10-TL vekalet harcı, 0,60-TL dosya gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 273,00-TL tebligat+müzekkere gideri toplamı 1.243,80-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi 28/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.