Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/65 E. 2021/193 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI-KARŞI DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI KARŞI DAVACILAR: 1…
2- …
VEKİLİ : …
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/02/2018
KARAR TARİHİ: 02/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/05/2021

Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi
mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı …Tic. AŞ ve …Ltd. Şti. Adi Ortaklığı ve dava dışı …. Ltd. Şti. arasında imzalanan 10.01.2014 tarihli protokol uyarınca; …Projesi …ve …İstasyonları ikmal İnşaatı kapsamında kullanılacak birtakım malzemelerin satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, söz konusu protokolü davalı iş ortaklığı işveren, dava dışı …Taşeron, müvekkili şirketin ise satıcı olarak imza ettiklerini, söz konusu protokol kapsamındaki malzemeler için müvekkili şirkete; davalı iş ortaklığı tarafından keşide edildiğini, taşeron …tarafından cirolanmış 70.600 USD meblağlı ve …, …, …vadeli 3 adet çek verildiğini, daha sonra davalı iş ortaklığı tarafından protokol kapsamında verilen birtakım ürünlerin siparişinin iptal edildiğini, birtakım siparişin iptali ile birlikte eş zamanlı olarak hem davalı iş ortaklığı, hem de dava dışı …. Ltd. Şti. müvekkili şirketten iptal edilen sipariş bedeli olan 69.420 USD+KDV bedelinin kendilerine iadesini istediklerini, sipariş bedelinin müvekkiline; davalı iş ortaklığının Taşeronu …lehine keşide ettiği ve …firması tarafından cirolanan çekler aracılığı ile ödendiğini, yine taraflar aralarında 3 lü bir protokol imzalayarak söz konusu malzemelerin teslim koşullarında anlaştıklarını, bu sebeplerle her iki firmanın da müvekkilinden iade talep etmesi karşısında tam bir karmaşa yaşandığını, müvekkilinin ileride bir zarara uğramamak adına tarafların uzlaşmaya varmasını, uzlaşma neticesine göre ödeme yapmak istediğini belirttiğini, ancak tarafların üçlü uzlaşma görüşmelerinin de neticeye ulaşmadığını, davalı iş ortaklığının, iptal edilen sipariş bedelini kime iade edeceğini bilemeyen müvekkilinin şirkete sunulan yazıları göndererek; iptal edilen sipariş bedeli olan 69.420 USD +KDV bedelini banka hesabına ödenmesini istediğini, taşeron …Firması’nın bu bedel ile ilgili müvekkilinden hiçbir talepte bulunma hakkına sahip olmadığını ve şayet taşeronun …’dan talepte bulunma ve hukuki yoldan almaya teşebbüste bulunması halinde dahi; tüm sorumluluğun kendilerinde olduğunu, müvekkili firmaya gelecek olası maddi yükümlülüklerin tümünü talep anında hiçbir itiraz olmaksızın peşinen ödeneceği taahhüdünde bulunduğunu, müvekkili şirketin de davalı iş ortaklığının tüm zararlarını karşılayacağı taahhüdüne ve davalı iş ortaklığına güvenerek 02.12.2014 tarihinde 40.650 USD bedeli davalı iş ortaklığı hesabına ödendiğini, müvekkili şirketin iade etmesi gereken tutarın ikinci yarısını da davalı iş ortaklığına ödeyeceği sırada, dava dışı taşeron …ürünleri …. Ltd Şti. tarafından müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı dosyası ile iptal edilen sipariş tutarının iadesi için icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi üzerine müvekkili şirketin davalı ile görüştüğünü, davalı icra dosyası alacaklısı olan Taşeron …firmasına kesinlikle ödeme yapılmaması gerektiğini, taahhütlerinin arkasında olduklarını beyan ederek müvekkilinin dosyaya ödeme yapmasını da engellediğini, ancak müvekkilinin, taşeronun kendisine icra takibi yapması neticesi bakiye ödemeyi davalıya da yapmayarak mahkemece çıkacak sonuca göre ödeme yapmak üzere uhdesinde tuttuğunu, müvekkilinin davalının verdiği taahhüde güvenerek …tarafından aleyhine başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, …’de yapılan itiraza karşılık İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, açılmış olan bu davaya davalı da fer’i müdahil olarak katıldığını ve müvekkilinin kendisine iptal edilen sipariş için ödeme yaptığını, dava sonucunun kendisini de etkileyeceğini belirterek, müvekkili yanında feri müdahil olarak davaya katıldığını, ancak İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. …. K sayılı dosyası 16.06.2017 tarihinde verdiği karar ile davacının davasını kabul etmiş ve 204.137,98 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren %10.50 oraında ve değişen oranlarda avans faizi ve alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına, ayrıca avukatlık ücreti, dava masrafları ve harcının müvekkilinden alınmasına hükmedildiğini, davalı iş ortaklığının müvekkiline verdiği taahhütte belirttiğinin aksine; davalının taşeronu …’in söz konusu bedeli müvekkilinden talep etme hakkı varmış ve davalının müdahilliğine rağmen mahkeme bu bedelin …’e ferileri ile birlikte ödenmesine hükmedildiğini, gerekçeli kararın yazılması ile birlikte …tarafından icra dosyasında işlemler yapıldığını ve eşzamanlı olarak müvekkilinin tüm banka hesaplarına, tüm araçlarına hacizler konduğunu, trafikte bulunan 3 aracı yakalanarak trafikten men edildiğini, haciz şoku yaşayan müvekkilinin; araçlarının bağlanması, banka hesaplarına haciz konulması ile çok ciddi zararlara uğradığını, öyle ki, müvekkilinin karayollarına iş yapmakta olup, 3 aracının günlerce bağlı kalması neticesi iş kaybına uğradığını, banka hesaplarına haciz konulması ile de nakit akışı sekteye uğradığını, bankalar nezdindeki itibarı da ciddi olarak zedelendiğini, söz konusu zararlarının bilirkişi aracılığı ile tespitini talep ettiğini, tespit edilecek zararları için fazlaya ilişkin hakları ile davayı ıslah etme hakkını saklı tuttuklarını, bu süreçte davalı iş ortaklığı ile görüşüldüğünü, verdiği taahhüt hatırlatılarak icra dosyasına en azından müvekkili tarafından kendisine ödenmiş olan tutarı ödeyerek hacizlerin kaldırılmasını talep edilmişse de müvekkilinin bu talebi davalı ortaklık tarafından kabul görmediğini, bunun üzerine müvekkilinin daha fazla zarara uğramamak adına dosya alacaklısı …ile anlaşma yapabilmek için görüştüğünü ve neticede dosya borcunun tüm faiz ve avukatlık ücretleri ile birlikte 290.000.-TL olarak ödenmesi koşuluyla anlaşmaya varıldığını, sonuçta müvekkilinin dosya alacaklısı …’e 290.000.-TL ödeyerek İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı dosyası’nı kapatmış bu dosyadan konan hacizleri de kaldırabildiğini, müvekkilinin şirket alacaklı …’e ödediği 290.000.-TL yanında icra dosyasına 8.217,84TL tahsil harcı, …Vergi Dairesine 10.279,24 TL bakiye karar harcı ödendiğini, müvekkilinin 204.137.98 TL tutarındaki ana para borcunu davalı iş ortaklığının yanlış yönlendirmesi ve verdiği taahhütlere güvenmesi sebepleriyle alacaklı …’e vadesinde ödemediğinden neticede 308.497,08 TL olarak ödemek zorunda kaldığını, iki rakam arasındaki 104.359,1 TL tutarındaki fark müvekkilininin davalı iş ortaklığının taahhüdüne güvenmesi sebebiyle uğramış olduğu zararı olduğunu, davalı iş ortaklığının kaşe ve imzasını taşıyan taahhütnamelerden de anlaşılacağı üzere davalının, müvekkilinin dava dışı …firmasına değil kendisine ödeme yapılmasını istediğini, …’in müvekkili şirketten bu bedeli talep etmesi halinde tüm sorumluluğun kendilerine ait olduğunu, müvekkili şirketin uğrayacağı her türlü maddi zararın ilk talepleri halinde koşulsuz kendilerine ödeneceği taahhüdünü verdiğini, ancak …’in müvekkili aleyhine icra takibi başlatması sürecinde ve daha da önemlisi müvekkilinin hacizlere maruz kaldığı dönemde davalı iş ortaklığı ödeme yapmaktan kaçındığını, davalının müvekkilini zarara uğrattığı aşikar olup, verdiği taahhüt kapsamında müvekkilinin fazladan ödemek zorunda kaldığı bu iki rakam arasındaki fark olan 104.359,1 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ettiğini, yine müvekkilinin davalının taahhüdüne güvenerek kendisine 02.12.2014 tarihinde 40.650.-USD karşılığı olmak üzere 90.000.-TL ödeme yaptığını, gerçekten de söz konusu ihtarnamede davalının müvekkilinin kendisine 40.650.-USD ödediğini açıkça ikrar ettiğini, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı neticesinde; müvekkili tarafından davalıya yapılan bu ödemenin karşılıksız ve sebepsiz bir ödeme olduğu ortaya çıktığını, neticede davalının 40.650 USD meblağ kadar sebepsiz zenginleşmiş bulunduğunu, müvekkilinin bu bedeli hem davalıya hem de davadışı …firmasına mükerrer olarak ödemiş bulunduğunu, bu sebeple sebepsiz zenginleşmiş olan davalıdan, yukarıda belirtilen zararlara ilave olarak – kendisine ödenen 40.650 USD meblağın, ödeme tarihi olan 02.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etme zarureti hasıl olduğunu, müvekkili ile sözleşme imzalayan …Tic. AŞ ve …. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı belirli bir iş için kurulmuş bir iş ortaklığı olup, hukuki anlamda tüzel kişiliği dolayısıyla davada taraf olma ehliyetine sahip olmadığını, adi ortaklık olan bu ortaklığın tüm borçlarından ortaklığı oluşturan şirketler sorumlu olup bu sebeple huzurdaki dava ortaklığı oluşturan şirketlere yöneltildiğini, açıklanan sebeplerle huzurdaki dava tüzel kişiliklerini koruyan adi ortaklığı oluşturan şirketlere yöneltilmiş ve yargılama neticesinde mahkemece tespit edilecek alacağımızın her iki şirketten de müşterek ve müteselsilen tahsili talep edildiğini, arz ve izah edilen gerekçelerden ötürü; müvekkili tarafından davalıya karşılıksız ve sebepsiz olarak ödenen 40.650 USD tutarın ödeme tarihinden itibaren USD döviz cinsi için işleyecek kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine, alacağın USD cinsinden tahsili talebimizin mahkemece kabul görmemesi halinde davalıya sebepsiz yere ödenmiş olan 40.650 USD karşılığı 90.000.-TL bedelin kur farkı ile birlikte ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, davalının taahhütleri kapsamında ve bu taahhüdüne güvenerek işlem yapmış olan müvekkilinin fazladan ödemek zorunda kaldığı (fazlaya ilişkin zararlarımızın tespiti halinde her türlü talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 104.359,1 TL meblağın müvekkilinin zararı olarak tespiti ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar karşı davacılar vekili Av. …cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesinde protokol kapsamında bir takım ürün ve imalatın siparişinin iptal edildiğini, iptal edilen malzeme ve imalatın bedelinin müvekkili şirkete doğal olarak iade edilmesi husunda anlaştıklarını ikrar ettiğini, bu hususta bir anlaşmalık söz konusu olmadığını, nitekim, iptal edilen malzeme ve imalat karşılında alınan bedelin iadesinden daha olağan bir şey olamayacağını, dava dilekçesinin maddi olayları, hukuksal ilişkiye ve davanın hukuksal dayanaklarını açıklama konusunda çelişkili ve haksız olduğunu, esasen dava dilekçesinde bahsedilen 10/01/2014 tarihli protokolün 5 ‘nci maddesine göre; …” Her ne kadar çekler taşeron …Ltd. Şti. Ne verilmiş olsa da satıcı …Ltd. Şti. Bu protokol çevresinde işverene karşı birinci dereceden sorumludur.” taraflar arasındaki protokolde müvekkili şirketlere karşı davacı …ve …’ın edimlerini yerine getirme bakımından ortak ve birlikte oldukları konusunda da bir tartışma olmadığını, dolayısıyla, dava dilekçesindeki yetersizlik davacı tarafından ısrarla kendi ortağıyla arasında olması gereken hukuksal ilişkileri müvekkili şirkete yansıtmak istediğini, davacı …Ltd. Şti. İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği’nin …Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu 01/06/2015 tarihli cevap dilekçesinde bahsettiğimiz hukuki ilişkiyi, maddi olayları, temel argümanlarını ve haklılığını eksiksiz şekilde ifade ve ikrar ettiğini, resmi makamlar huzurunda yapılan bu beyan ve ikrarın kuşkusuz en önemli delili olduğunu, …Ltd. Şti.’nin …Ltd. Şti.’ne karşı açmış bulunduğu bu davaya …yanında fer’i müdahil olarak katılıp bu argümanlarını ifade ettiklerini, ayrıca bunun üç taraflı bir anlaşma olduğunu müvekkili şirket ortaklığının defter ve belgelerinin de incelenmesi sonucunda ancak alacak- borç ilişkisinin ortaya çıkabileceğini ifade ettiklerini, buna rağmen taraflarınca bildirilen defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmadan sırf diğer iki taraf arasındaki hukuksal ilişki çerçevesinde karar verildiğini, HMK kapsamında taraflarının müstakilen üst yargı yollarına başvuru hakkı bulunmadığını, ancak …yanında katılmalarının mümkün olduğunu, bu davayla birlikte …Ltd. Şti.’nin üst yargı kollarına başvurmadığını, aksine …Ltd. Şti. ile protokol yaparak anlaştığını öğrendiklerini, her iki şirket de taraflarına karşı birlikte sorumlu olup, ortak olduklarını, bu durumda kendi aralarında muhtemel muvazaa ile anlaşmış olabileceklerini, her halükarda üst yargı yoluna gitmeyerek hakkın tecelli etmesini işbirliği ile önlendiğini, sonuç olarak; taraflarına karşı ortak hareket eden ve birlikte sorumlu olan iki şirketin kendi aralarında yapmış bulunduğu protokolün taraflarını bağlamayacağının tartışmasız olduğunu, hukuksal sorun; davacı …ve …Ltd. Şti.’nin protokol gereği kararlaştırılan sürede edimlerini yerine getirmemesi sonucunda müvekkili iş ortağının ana işveren …Belediyesi ile sözleşmeyi revize ederek eksik ve malzeme imalatın bir kısmını iptal ederek bir kısmını ise başka yerlerden tedarik etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin iş ortaklığı bu eksikliklerden dolayı gecikme cezası da ödemek zorunda kaldığını, bu konuda …Belediye Başkanlığı’nın 18/09/2014 tarihli eksik işler listesini 08/10/2018 tarihli eksiklerin tamamlanması yazısını, yapım işleri tasfiye geçici kabul tutanağını ve hakediş raporunu delil olarak sunduklarını, bütün bunların sonucunda 08/12/2014 tarihli yazı ile bir takım siparişler iptal edildiğini ve bunlara karşılık gelen 69,420 USD+KDV tutarının müvekkilinin iş ortaklığına davacı …Ltd. Şti. Tarafından iadesi istendiğini, 02/12/2014 tarihinde 40.650 USD iade edilmiş ise de KDV dahil 41.265 USD iade edilmediğini, bunu üzerine davacı ve diğer sorumlu şirketlere karşı Karşıyaka …. Noterliği’nin …tarih …sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, dava dilekçesinin 8. Bendinde …’in bu bedeli talep etmesi halinde her türlü maddi zararın koşulsuz kendine ödeneceği ifade edildiğini, davacı tarafın 08/12/2014 tarihli bu yazının sadece işine yarar kısmını ifade ettiğini, parantez içindeki “bütün hukuki yollar tükendikten sonra” ibaresini görmezden geldiğini, nitekim, öncelikle taraflar arasındaki İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas no.lu dosyası üst yargı yollarına taşınmayarak ve kendi aralarındaki anlaşma çerçevesinde sonuçsuz bırakıldığını, ayrıca, müvekkili şirketlerin de dahil olduğu ve halen geçerliliğini koruyan protokoller gereği davacının ve diğer şirketlerin edimlerini yerine getirmemesi sonucunda açacağımız karşı dava diğer davalarla hukuksal süreç devam edecek ve haklılıklarının anlaşılacağını, taraflar arasındaki temel sözleşme 10/01/2014 tarihli protokolü olduğunu, halen geçerli olan bu protokolün 1. madddesinde davacı …ltd. şti. cihazları 01/03/2014 tarihine kadar bütün cihaz ve malzemeleri temin ve devreye almayı üstlendiğini, 08/12/2014 tarihli yazıda belirtilen hukuki yollar ancak ana protokol hükümlerinin irdelenmesiyle anlaşılacağını, kabul tazammum etmemek kaydı ile davada taraflarına ödenen 40.650 USD’nın yanı sıra tarafların kendi aralarındaki ihtilaftan kaynaklanan davanın icra takibinin faiz, dava ve icra gideri vekalet ücreti gibi ferilerinin talep edilmesi de hukuka ve adalete aykırı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA : Davalılar karşı davacılar …. Ltd. Şti ile ….. A.Ş vekili Av. …karşı dava dilekçesi ile; taraflar arasında yapılan 10/01/2014 tarihli protokolün l. maddesine göre davacı- karşı davalı …Ltd.şti projede ve idare/ müşavir tarafından belirtilen ve onaylanan yolcu bilgilendirme sistemi, cihaz, kablo, yazılım ve bunların kurulumunun 0/03/2014 tarihine kadar yapmakla yükümlü olduğunu, protokolün 5. maddesine göre; her ne kadar çekler taşeron …Ltd Şti’ne verilmiş olsa da satıcı İntetra’nın bu protokol koşulları çerçevesinde işverene karşı 1 nci dereceden sorumlu olduğunu, protokolün 4. maddesinde günlük protokol bedelinin %1 +KDV oranında gecikme cezası uygulanacağının kararlaştırıldığını, karşı davalı …ve dava dışı …Ltd.şti nin protokol gereği kararlaştırılan sürede edimlerini yerine getirmemesi sonucunda müvekkili iş ortaklığının ana işveren …Belediyesi ile sözleşmeyi revize ederek eksik ve malzeme ve imalatın bir kısmını İptal ederek bir kısmını ise başka yerlerden tedarik etmek zorunda kaldığını, müvekkili iş ortaklığının bu eksikliklerden dolayı gecikme cezası da ödemek zorunda kaldığını, bu konuda …Belediye Başkanlığı’nın 18/09/2014 tarihli eksik işler listesini, 08/10/2018 tarihli eksikliklerin tamamlanması yazısını, yapım işleri tasfiye geçici kabul tutanağını ve hakediş raporunu delil olarak sunduklarını, bütün bunların sonucunda 08/12/2014 tarihli yazı ile bir takım siparişler iptal edildiğini ve bunlara karşılık gelen 69.420 USD+KDV tutarının müvekkili iş ortaklığına davacı …Ltd.Şti tarafından iadesinin istendiğini, 02/12/2014 tarihinde 40.650 USD iade edilmiş ise de KDV dahil 41.265 USD iade edilmediğini, bunun üzerine davacı ve diğer sorumlu şirketlere karşı Karşıyaka 3.Noterliği’nin 09/01/2015 tarih 662 sayılı İhtarnamesi keşide edildiğini, karşı davalı …Ltd.Şti , İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği’nin …Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu 01/06/2015 tarihli cevap dilekçesinde bahsettikleri hukuki ilişkiyi, maddi olayları, temel argümanlarını ve haklılıklarını eksiksiz şekilde ifade ve ikrar ettiklerini, burada bazı siparişlerin iptali sonucunda alınan bedelin iadesi mecburiyetinde olduklarını kabul ve ikrar ettiklerini, resmi makamlar huzurunda yapılan bu beyan ve ikrarın kuşkusuz en önemli delilleri olduğunu, sonuç olarak ; karşı davalı …Ltd.Şti ve dava dışı …Ltd.Şti’nin edimlerini yerine getirmemelerinden dolayı bazı malzeme siparişlerinin iptal edildiğini, karşı davalının iptal edilen bu malzeme bedellerini müvekkili iş ortaklığına iade etme mecburiyeti tartışmasız olduğunu, 40.650 USD iade edilmiş ise de KDV ile birlikte bakiye 41.265 USD ve prokolün 4.maddesinde belirlenen gecikme ceza için bu karşı davayı açma zorunluluğu doğduğunu, gecikme cezalarının hesabının, …Belediyesi’nin taraflarına uyguladığı cezaların diğer işlerle karışık olarak uygulanması nedeniyle belirlenmesinin yargılamayı gerektireceğini, bu nedenlerle HMK’na göre belirsiz alacak davası olarak açmak gerektiğini, sunulu nedenlerle, iptal edilen siparişlerin iade edilmeyen bakiye bedelinin 157.000.00 nın (41.265 USD bugünkü karşılığı) ve protokol gereği günlük %1 +KDV gecikme cezasının tespitinden sonra arttıracağımızdan belirsiz alacak olarak şimdilik 1.000.0 TL olmak üzere 158.000.00 TL nın dava tarihinden itibaren ticari fazlyle birlikte karşı davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Davacı karşı davalı …Tic. A.Ş vekili Av. …cevap dilekçesi ile; davalılar tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinin ve davalarının haksız olduğunu belirtilerek, birtakım asılsız iddialar ile aslında davalıların müvekkili şirketten alacaklı oldukları teziyle karşı dava açıldığının görüldüğünü, ancak davalılarca sunulan cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinin çelişkili, asılsız ve gerçek dışı iddialarla dolu olduğunu, öncelikle davalılarca sunulan dilekçelerde taraflar arasındaki ilişkinin bazen 2 taraflı, bazense 3 taraflı bir ilişki olduğu savunulmuş, kimi zaman …ile müvekkili arasındaki bir sorun olduğundan, kimi zaman ise doğrudan müvekkili ile kendileri arasında bir ilişki olduğundan bahsedildiğini, davalıların dava dilekçeleri karşısında nasıl bir savunma yapacaklarını bilemediklerini kafa karışıklığı yaşadıklarını, bu kafa karışıklığının da dilekçelerinin her satırına yansıdığını, netice itibarıyla taraflar arasındaki ilişkiyi gerek mahkemenin gerekse davalıların daha iyi anlayabilmesi açısından tekrar ve kısaca özetlemek gerekirse; davalıların birleşerek kurdukları iş ortaklığı olan …. Tic.AŞ ve …Ltd. Şti. adi ortaklığı idare ile imzaladığı sözleşme ve eki teknik şartname uyarınca; …Projesi …ve …İstasyonları ikmal inşaatının yapım işlerini üstlendiğini, söz konusu projenin yapımı için davalıların, dava dışı …Tic. Ltd. Şti. ile 30.10.2012 tarihinde biz sözleşme imzaladıklarını, neticede davalıların işveren, dava dışı …’in ise taşeron sıfatlarıyla işi yapmaya başladıklarını, …’in ise, davalıların taşeronu olarak üstlendiği yükümlülüklerden …temini için müvekkilii şirket ile 10.01.2014 tarihli bir sözleşme imzaladıklarını ve sözleşmede belirtilen malzemelerin satışının yine bu sözleşme hükümlerine göre müvekkili tarafından yapıldığını, aynı tarihte (10.01.2014 tarihinde) tarafların üçlü bir protokol imzalayarak satıcı olan müvekkiline ödenecek bedelin ödenme koşullarını belirlediklerini, neticede imzalanan her bir sözleşme tek tek değerlendirildiğinde; davalıların söz konusu işi idareden alan ve yaptıran ana işveren, dava dışı …’in davalıların işi yaptırdığı taşeron, müvekkili şirketin ise taşeronun malzeme aldığı satıcı konumunda olduklarını, ve taşeron ana işveren’e, satıcının da taşerona karşı sorumlu olduğunu, söz konusu sözleşmeler kapsamında müvekkilinin sadece malzemelerin satışından sorumlu olduğunu, montaj, altyapı hazırlıkları, kablolama vb. işlerin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, müvekkilinin ayrıca teslim ettiği malzemelerin montajının yapılmasından sonra, merkezle entegrasyonu için süpervizörlük hizmeti vereceğini; müvekkilinin söz konusu sorumluluklarının hepsini gereği gibi yerine getirdiğini, müvekkiline sattığı malzeme karşılığı ödenecek bedel …ortaklığı tarafından verilecek çekler aracılığı ile ödendiğini, bu sebeple taraflar arasında 3’lü bir protokol imza edildiğini ve ödeme şeklinin bu protokol ile hukuki olarak şekillendirildiğini, müvekkili ile dava dışı …arasında bir ortaklık bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu malzemelerin sadece satışından ve merkezi entegrasyonu için verilecek süpervizörlük hizmetinden sorumlu olduğunu, cevap dilekçesinde; dava dışı …ile müvekkili şirketin ortak oldukları, birlikte hareket ettikleri belirtilmiş ve sanki …tarafından ya da başkaca alt yapı hizmeti verecek firmalar tarafından yapılması gerekli işlerden müvekkilinin de sorumlu olduğu gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını, gerek …ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme, gerekse tarafların 3 lü olarak imzaladığı protokolde de görüleceği üzere; müvekkili şirketin satıcı olduğunu ve söz konusu malzemelerin şantiyeye tesliminden sorumlu olduğunu, malzemelerin montajı, alt yapı hazırlıkları, kablolama vb. hizmetlerinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, müvekkilinin malzemelerin tesliminden sonra ilave olarak sadece merkezle entegrasyonun sağlanması için süpervizörlük hizmeti vereceğini, bu kapsamda müvekkilince kesilen faturaların da doğrudan ve sadece …firmasına kesildiğini, müvekkili şirket ile …Firması arasında bahse konu ürün satışından başka hiçbir işlem de olmadığını, müvekkilinin dava dışı …Firmasıyla ortak ya da birlikte hareket etmediği gibi onun yükümlülüğünde olan işlerden de sorumluluğu bulunmadığını, bu sebeple yapılan iş kapsamında iddianın aksine tarafların yapacakları işlerin ve sorumlulukların farklı olup, davalılara karşı müvekkili ile …’ın birlikte sorumlu olduğu iddiasının kesinlikle kabulünün mümkün olmayacağını, müvekkilinin iptal edilen sipariş bedellerini davalıların yanlış yönlendirme ve taahhütleri doğrultusunda hem davalılara hem de …’a ödemek zorunda kaldığını, cevap dilekçesinde davalıların iptal edilen sipariş bedellerinin kendilerine iade edilmesi kadar doğal bir durum olmadığından bahsedildiğini, ancak dava dilekçelerinde ayrıntısı ile izah edildiği üzere; iptal edilen sipariş bedelinin davalıların yanlış yönlendirme ve taahhütleri doğrultusunda hem kendilerine ödendiğini, hem de açtığı davayı kazanarak icra takibine konu eden …firmasına ödenmek zorunda kalındığını, müvekkilinin mükerrer olarak ödemek zorunda kaldığı bu bedeli ve bu yüzden uğramış olduğu zararını, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla sebepsiz zenginleştiği sabit olan davalılardan tahsilini istediklerini, davalıların ortada bir mahkeme kararı varken, halen bu bedelin kendilerine iadesi gerektiğini savunmalarının anlamsız olduğunu, neticede mahkemenin kararını verdiğini ve bedelin …’a iadesine hükmettiğini, …firması ile müvekkili şirketin herhangi bir işbirliğinin olamayacağını, …’ın müvekkili şirketin araçlarına, banka hesaplarına eşzamanlı olarak hacizler koyduğunu, hacizler sebebiyle iş yapamaz hale gelen müvekkilinin, davalıların taahhütlerini yerine getirmemesi sebebiyle Disan ile anlaşmak zorunda kaldığını, icra dosya borcunu daha düşük bir meblağa anlaşarak ödediğini, davalıların dilekçelerinde …ile müvekkilinin kendilerine karşı ortak hareket ettiğini, muhtemelen muvazaa ile anlaşmış olduklarını, bu sebeple aralarındaki protokolün kendilerini bağlamayacağını belirttiklerini, ancak dava konusu olayda böyle bir iddianın davalılarca dahi savunulabilecek bir yanının bulunmadığını, zira; iade bedelini davalıların taahhüdüne güvenerek kendilerine ödeyen ve …tarafından başlatılmış icra takip dosyasına itiraz edenin müvekkili olduğunu, itiraz üzerine itirazın İptali davası açan ve 2 yılı aşkın süre boyunca davayı takip ederek sonuçlandıranın …firması olduğunu, söz konusu davada inandıkları savunmaları birlikte yapanların davalılar ve müvekkili şirket olduğunu, davalıların feri müdahilliğine ve yaptığı savunmalara rağmen iade bedelinin …firmasına ödenmesi gerektiğine hükmeden İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, gerekçeli kararın yazılması ile birlikte müvekkili şirketin tüm malvarlığına, banka hesaplarına, tüm araçlarına haciz koyan 3 aracının trafikte bağlanmasını sağlayanın …Firması olduğunu, buna rağmen kararı temyiz etmek için dilekçe veren ve davalılar ile görüşerek, taahhütlerini yerine getirmelerini isteyen, icranın durdurulması için gerekli teminatı, bu olmasa dahi kendilerine ödenen meblağın iadesini isteyenin müvekkili şirket olduğunu, müvekkili şirketin bu haklı talebini kabul etmeyen, taahhüdüne aykırı davranan ve kendisini hacizler ile kaderine terk edenin ise davalı şirketler olduğunu, tüm bu süreç sonunda müvekkilinin mevcut hacizleri kaldırabilmek ve ticari hayatına devam edebilmek için …ile görüşerek icra dosya borcunu, kapak hesabının çok daha altında bir rakama anlaşarak ödemesinden daha doğal bir durum olamayacağını, böylelikle hem müvekkilinin daha fazla zarara uğraması engellenmiş, hem de davalılardan tahsili istenecek zararın miktarının düşürüldüğünü, davalıların …ile yapılan borcun sonlandırılmasına ilişkin protokolü kabul etmediklerine göre; bu durumda daha yüksek meblağda bulunan icra dosyası üzerinden hesap yapılmasını istedikleri sonucunun çıktığını; davalıların bu taleplerinin taraflarınca da kabul edilebileceğini, müvekkili ile …arasında yapılan protokol, müvekkili şirketin daha fazla zarara uğramasını engellediğini, dolayısıyla da müvekkilinin zararlarını karşılama taahhüdü vermiş olan davalıların daha az meblağlar ödemesi sonucunu doğurduğunu, belirtildiği gibi İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının müvekkilince önce temyiz edildiğini ancak davalıların taahhütlerine uymayarak müvekkiline ya da icra dosyasına ödeme yapmaması sebebiyle yarım bırakılmış ve bakiye harçların tamamlanmadığını, davalılar kendilerinin temyiz hakkı olmadığını bu sebeple kararı temyiz edemediklerini belirttiklerini, davalıların niyetinin kararın temyizi değil, müvekkili şirkete tek kuruş para ödememek olduğundan böyle bir yola dahi başvurmadıklarını, açıklanan sebeplerle davalıların kötü niyetli savunmalarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin gerek …ile imzaladığı sözleşme gerekse 3’lü protokoldeki edimlerini süresinde ve gereği gibi yerine getirdiğini, davalıların müvekkili şirkete bugüne kadar yapılmış herhangi bir geç ifa ya da eksik ifa bildirimi bulunmadığını, bu sebeple karşı dava ile talep edilen alacakların tamamının reddi gerektiğini, davalı tarafın 2014 yılında yapılan bir iş için aradan neredeyse 4 yıl geçtikten sonra 2018 yılında mahkememize sunmuş olduğu dilekçe ile müvekkilinin edimlerini geç ifa ettiğini, bu sebeple idarenin kendisine ceza kestiğini, bir kısım imalatı iptal ettiğini, bir kısmını başka yerlerden tedarik ettiğini iddia ettiğini, davalıların ya da müvekkilinin sözleşme imza ettiği …Firması’nın bugüne kadar müvekkili şirkete geç ya da eksik ifayla ilgili herhangi bir bildirim yapmadığını, aradan 4 yıl geçtikten sonra ve müvekkilince fazladan ödediği bedelin ve zararlarının iadesi talep edilince davalıların müvekkilinin daha önce bilgisi dahilinde olmayan birtakım tutanakları öne sürerek geç ifa sebebiyle zarar tazmini talep etmesinin davalıların kötü niyetini açıkça ortaya serdiğini, davalılarca verilen cevap dilekçesinde ve yukarıda da belirtildiği gibi; müvekkilinin söz konusu malzemeleri 01.03.2014 tarihine kadar temin ve devreye almayı (Süpervizörlük Hizmeti) taahhüt ettiğini, bu taahhüdü kapsamında müvekkilinin ekte sunduğumuz sevk irsaliyesinden de görüleceği üzere sözleşme konusu malzemeleri 26.02.2014 tarihinde teslim ettiğini bu tarihlerde verdiği süpervizörlük hizmetiyle devreye alma işlemlerini tamamladığını, görüldüğü gibi müvekkilinin sözleşme gereği edimlerini süresinde yerine getirdiğini, hatta daha sonra müvekkilinden kaynaklanmayan, tamamıyla network ağındaki bir problem sebebiyle oluşan aksaklıkların da müvekkilinin süpervizörlük hizmeti kapsamında giderildiğini ve 21.03.2014 tarihinde tutulan ve ekte sunulan tutanak ile de görüleceği üzere teslim edilen malzemeler olan 4 adet çift yüz saat 2 adet çift yüz …panolarının merkez ile bağlantılarının yapıldığını, düzgün ve merkez ile senkron çalıştığını, herhangi bir haberleşme probleminin olmadığını, …ile beraber çalışarak tespit edildiğini ve onaylandığını, bu tutanaktan sonra müvekkilinin şirkete ne malzemeler ne de çalışması ile ilgili olumsuz bir bildirimde bulunulmadığını, ancak davalıların şimdi mahkememiz dosyasında sundukları dilekçe ve ekindeki evraklarla, müvekkilinin edimini geç ve gereği gibi yerine getirmediğini iddia etmekte, bunun delili olarak da idarece imzalanmış tutanakları dayanak gösterdiklerini, öncelikle davalıların dilekçeleri ekinde sundukları tutanakların müvekkilinin işi bitirdiği tarihten çok sonra 2014 Eylül ve Ekim aylarında düzenlenmiş tutanaklar olduğunu, ne bu tarihe kadar ne de bu tarihten sonra günümüze kadar müvekkiline iddiadaki gibi bir geri bildirim yapılmadığını, bu sebeple anılan iddianın gerçek olamayacağı ve kabulünün de mümkün olmadığını, yine davalıların dilekçe ekine koyduğu idarece tanzim edilmiş tutanaklar incelendiğinde eksik olduğu belirtilen işlerin hiçbirinin müvekkilince yüklenilen işlerden olmadığının görüleceğini, davalıların kendilerince ya da taşeronlarınca eksik olarak yapılan işleri gerekçe göstererek müvekkiline ödeme yapmaktan imtina etmeye çalıştıklarını, söz konusu tutanaklarda müvekkilince üstlenilen işlerden hiçbirinin bulunmadığını, bu noktada müvekkilinin iş yaptığı firma …Firması olup, ne …’ın ne de davalıların müvekkiline süresinde yapılmış bir ihbarın da bulunmadığını, süresinde ihbar edilmemiş ayıplar sebebiyle müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalıların karşı davalarında talep ettikleri alacaklar için husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalıların daha da ileri giderek, bu eksik ve gecikmeli imalatların bir kısmını başka yerlerden temin ettiğini idareye gecikme cezası ödemek zorunda kaldıklarını beyanla, bu cezaların müvekkilinden tahsilini talep ettiklerini, bu hususun da gerçek dışı olduğunu, 3’lü olarak imzalanan protokolün 3. Maddesine bakıldığında, satıcı olan müvekkilinin 212.022 USD tutarında teminat senedi vereceğini ve bu senedin malzeme teslimi ve sistemin devreye alınmasından sonra kendisine iade edileceğinin belirtildiğini, devamla, malzemelerin yerine montaj edilmemesi halinde işverenin (davalılar) bu teminat senedinin tahsilatını yaparak, işi başka satıcı veya taşerona yaptırabilecek, bu tutar yetersiz kalırsa hukuki yollara başvurabileceğini, protokol hükmünün çok açık ve davalıları bu derece korumakta olduğnu; davalıların niçin bu geç teslim sebebiyle kendilerine verilen senedi paraya çevirmediklerini ve hatta iade ettiklerini, davalıların müvekkilince edimlerinin gereği gibi yerine getirilmiş olmasından dolayı bu senedi paraya çevirmediklerini ve müvekkiline iade ettiklerini, ancak huzurdaki dava açılınca çok da inandırıcı olmayan geç ifa savunmasını ileri sürdüklerini, belirtildiği gibi davalılarca açılmış olan karşı davada belirtilen ve müvekkilinin taahhüdünde olmayan eksik ve gecikmeli işlerle ilgili taleplerin müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, yine aradan 4 yıl geçtikten sonra ve süresinde yapılmış bir ihbar bulunmadan ortaya atılan bu iddialara itiraz ettiklerini ve yine bu iddialarla ilgili zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalıların kendi geç ve eksik imalatları sebebiyle muhatap oldukları gecikme cezalarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağının aşikar olduğunu, bu alacak kalemlerine esas yönüyle de itiraz ettiklerini, davalıların 41.625 USD bedelin iadesi taleplerinin de diğer talepleri gibi haksız olduğunu, bu bedelin mahkeme kararı ile …firmasına ödendiğini, müvekilinden mahkeme kararının aksine ve mükerrer ödeme talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıntısı ile belirtildiği gibi İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin iade bedelinin tamamının, icra inkar tazminatı, faiz, avukatlık ücreti ve tüm fer’ileriyle birlikte …’a ödenmesine hükmettiğini ve müvekkilinin de bu bedeli mükerrer olarak …’a ödemek zorunda kaldığını, huzurdaki davada ise davalılara haksız yere ödendiği anlaşılan bedelin iadesi ile taahhütleri kapsamında zararlarının ödenmesinin talep edildiğini, hal böyle iken, davalı tarafın tüm bunların üzerine kendisine iade edilmeyen kısmın ödenmesi için karşı dava açmasının tek kelimeyle pes dedirtecek bir durum olduğunu, davalıların bu haksız ve kötü niyetli taleplerinin mahkememizce, ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğunun göz önüne alındığında daha ön inceleme aşamasında reddi gerektiğini, izah edilen gerekçelerden ötürü; davalının haksız ve kötü niyetli savunmalarına itibar edilmeyerek davalarının kabulüne, davalılarıca açılan karşı davada; husumet itirazlarının kabulüne, zamaşımı itirazlarının kabulüne, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli talepler içeren karşı davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı-karşı davalı vekili delil olarak; 10.01.2014 tarihli protokol, …ile müvekkili arasında imzalanan 10.01.2014 tarhli sözleşme, çek suretleri, davalı iş ortaklığının iade talebini ve müvekkilinin olası tüm zararlarının kendilerince karşılanacağını içerir farklı tarihlerde verilmiş 2 adet taahhüt yazısı, müvekkilinin 40.650 USD karşılığı 90.000.-TL’yi davalı iş ortaklığı hesabına yatırdığını gösterir dekont, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı dosyası ve içeriği, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. …. K sayılı dosyası ve içeriği, …ile imzalanan anlaşma protokolü, …avukatına 290.000.-TL ödendiğini gösterir banka dekontu, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı dosyasına ödenen tahsil harcı makbuzu, Karar harcı ödeme makbuzu, Taraflar arasında gönderilmiş ihtarname ve her türlü yazışmalar, mail yazışmaları, faturalar, şirketlere ait defter ve kayıtlar, tanık anlatımları, yemin, bilirkişi incelemesine dayanmış dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalı-karşı davacı vekili delil olarak, 10/01/2014 tarihli protokol, 08/12/2014 tarihli yazı, …’nin yapım işleri geçici kabul tutanağı, 18/09/2014 tarihli eksik işler listesi, 08/10/2014 tarihli eksik işlerin ikmali hususundaki yazısı, bu konuyla ilgili hakedişleri ve bu işlerle ilgili …’nin tüm yazı, kayıt ve belgeleri, Karşıyaka ….Noterliği’nin …tarihli …nolu ihtarnamesi, İstanbul Anadolu ….Asliye Ticaret Mahk.nin …E.sayılı dosya kapsamı ve özellikle davacının 01/06/2015 tarihli cevap dilekçesi, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesine dayanmış ve dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davacı tarafından açılan ve harçlandırılan dava değeri; 257.345,37-TL’dir.
Davalı tarafından açılan ve harçlandırılan karşı dava değeri; 158.000,00-TL’dir.
Taraflar arasında davaya konu olan çeklerin veriliş sebebi ve miktarları konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının bu ilişki kapsamında İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen karar uyarınca dava dışı …firmasına icra takip masrafları ile beraber ödemiş olduğu miktarlardan mükerrer olduğu bildirilen 40.650 USD’yi ve 104.359,01 TL’yi davalıdan isteyip isteyemeyeceği, karşı davada ise davacının siparişi iptal edilen elektronik malzemeler karşılığı davacının ödemiş olduğu 40,650 USD dışında bakiyesini davacından talep edip edemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunduğu tespit edildi.
29/06/2018 tarihli duruşma ara kararında; İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, davacı-karşı davalı şirketin ticareti defter kayıtları üzerinde SMMM uzmanı bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına, talimatın döndüğünde davalı-karşı davacı şirketin defter ve kayıtları üzerinde de mahkememizce atanacak SMMM uzmanı bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi …26/11/2018 tarihli raporunda; davacı şirket tarafından üstlenilen işe ait siparişlerin kısmi olarak iptal edilmesi nedeniyle, alınan (212.022 USD) avansa istinaden iptal edilen 69.420 USD+KDV bedelden; davacı şirket tarafından 40.650 USD karşılığı, ödeme günü kuruna göre 90.000,00 TL tutarın 02/12/2014 tarihinde davalı ” ….A.Ş.ve ….Ltd.Şti. Adi Ortaklığı” hesabına ödendiği ve dava tarihindeki kura göre bedelin 152.986,27 TL olduğu, dava dışı …Ltd.Şti.tarafından davacı şirket aleyhine açılan itirazın iptali (Alacak) davasında İstanbul Anadolu ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas, …Karar sayılı ve …tarihli kararı ile davacı şirket aleyhine 204.137,98 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına ayrıca %20 icra inkar tazminatı, avukatlık ücreti ile fer’ilerin de tahsiline karar verildiği, taraflar arasında yapılan anlaşma ile alacaklı tarafa 290.000,00 TL ödenmek suretiyle icra dosyasının kapatıldığı, ayrıca davacı tarafça 8.217,84 TL tahsil harcı ile 10.279,24 TL karar harcı olmak üzere, alacaklı dava dışı …Şirketine toplamda 308.497,08 TL ödeme yapıldığı, yapılan toplam 308.497,08 TL ödemeden 204.137,98 TL asıl alacak tutarının mahsubu ile (308.497,08-204.137,98=) 104.359,10 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği, bu tespitler dahilinde davalı ….A.Ş.ve …Ltd.Şti.adi ortaklığı taraafından davacı ….A.Ş.adına verilen 08/12/2014 tarihli taahhütname şartlarına, davacı şirket tarafından uyulup uyulmadığının (davalı iddiası) hukuki bir konu olması nedeniyle değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacı tarafça USD ya da TL yönünden faiz ve kur farkı taleplerinin de mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi …18/04/2018 tarihli raporunda; davalı-karşı davacıların defter ve kayıtları, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya ibraz edilen belgeler üzerinde araştırma, inceleme, hesaplama ve değerlendirmeler yapılarak, ilgili mevzuat gereği; davalı-karşı davacılar tarafından sunulan 2014 yılına ait Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığının görüldüğü, ayrıca yerinde inceleme sırasında tarafıma sunulan 11/2016 dönemi e-defter beratlarının oluşturma tarihlerinin yasal süresi içinde yapıldığı, ancak; 2015 yılı ocak ve aralık aylarında ve 2016 yılı ocak ayı dönemlerine ait Yevmiye ve Kebir beratları tarafıma sunulmadığından; oluşturma tarihlerinin yasal süresi içinde yapılıp yapılmadığının görülemediği, taraflar arasında sadece 02.12.2014 tarihinde davacı-karşı davalı …. A.Ş. tarafından, davalı-karşı davacılar adi ortaklığının …hesabına 90.000,00-TL tutarında ödeme yaptığı bu sebeple davacı-karşı davalı …. A.Ş.’nin 02.12.2014 tarihi itibariyle …A.Ş….Ltd. Şti. Adi ortaklığından 90.000,00.-TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davalılar adi ortaklığı ile dava dışı şirket …Ltd. Şti. arasında 2014 – 2015 – 2016 inceleme dönemlerinde ticari bir ilişkinin var olduğu, davalılar adi ortaklığı resmi defter kayıtlarında; 17.11.2016 tarihi itibariyle dava dışı …Ltd.Şti.’nin, Davalı karşı davacı Adi ortaklığa 104.911,29.-TL Borçlu olduğunun görüldüğü bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/10/2018 tarihli duruşmasında; dosyanın önceki bilirkişinin yanına elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye verilerek karşı davadaki iddia ve savunmalar da gözetilerek söz konusu uyuşmazlık konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Elektronik-Elektronik Mühendisi Bilirkişi …ve Mali Müşavir Bilirkişi …sundukları 07/10/2019 tarihli raporda; elektrik-elektronik mühendisi bilirkişiden incelenilmesi istenen iptal edilen malzeme ve imalat bedellerinin tespitinin istendiği, yapılan incelemede 76500$ değerinde ürün ve hizmetin iptal edildiği, …ortaklığı tarafından 69420$+ KDV tutarın firmaya iadesinin talep edildiğinin tespit edildiği, taraflar arasında yapılan anlaşma ile alacaklı tarafa 290.000,00 TL ödenmek suretiyle icra dosyasının kapatıldığı, ayrıca davacı tarafça 8.232,84 TL tahsil harcı ile 10.279,24 TL karar harcı olmak üzere, alacaklı dava dışı …için icra dosyasına toplamda 308.512,08 TL ödeme yapıldığının davacı İntetra resmi defterlerine kaydedildiği, yapılan toplam 308.512,08 TL ödemeden 204.137,98 TL asıl alacak tutarının mahsubu ile (308.512,08-204.137,98=)104.374,10 TL tutarında yapıldığı fazla ödemenin davacı …resmi defterlerine 689 kanunen kabul edildiği bildirilmiştir.
Davalı-karşı davacılar vekili 30/10/2019 tarihli dilekçesi ile; elektrik elektronik mühendisi tarafından tespit edilen iptal edilen malzeme tutarının hesaba katılması hususunda bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasını talep etmiş, mahkememizin 31/10/2019 tarihli ara kararı uyarınca bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 18/02/2020 tarihli raporunda; 07/10/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, 7 kalem ürün ve montaj için $179.680,00 KDV hariç fiyat teklifi yapıldığı ve 76500$ değerinde ürün ve hizmetin iptal edildiği, …ortaklığı tarafından 69420$+KDV tutarın firmaya iadesinin talep edildiğinin tespit edildiği, buna göre 76500$*3,7913TL (22/02/2018 karşı dava tarihindeki kur)=290.034,45 TL olarak hesap edildiği, protokolün 4.maddesine göre yapılan hesaplamada; protokol bedeli=179.680$+32.342,40$ KDV =212.022,40$, protokol bedeli=212.022,40$*%1 gecikme cezası=2.120,22$, gecikme cezası=2.120,22$+381,64$KDV=2.501,86$, 2.501,86$*3,7913TL (22/02/2018 karşı dava tarihindeki kur)=9.485,30 TL olarak hesaplandığı, dosya içeriğindeki yüklenici ….A.Ş.-…Ltd.Şti.’nin yüklenici olduğu, …Başkanlığı …Şb.Müd.tarafından düzenlenen hakediş raporunda, günlük gecikme cezası (geçici kabul tutanağından)=260.463,32 TL kesinti yapıldığının yazıldığının görüldüğü bildirilmiştir.
Mahkememizin 04/12/2020 tarihli duruşmasında, taraf dosyanın kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile davalı-karşı davacılar vekilinin itirazları dikkate alınarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişilerce düzenlenen 08/03/2021 tarihli raporda; 18.02.2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporumuzda bir değişiklik olmadığını, aynı sonuç ve kanaatte olduklarının belirtildiği, davacı …Vekilinin “protokolün 4. Maddesine göre yaptığı günlük ceza hesaplamasında KDV’nin dahil edilmemesi gerektiği” itirazı tarafımızdan değerlendirildiğinde; Kök rapordaki hesaplamalarda bir değişiklik olmadığını, mahkeme tarafından da KDV’lerin dahil edilmemesi gerektiği görüş ve kanaatinin hasıl olması durumunda; yapılan hesaplamada; Protokol bedeli = 179.680-$, Protokol bedeli = 179.680-$* %1 gecikme cezası= 1.796,80-$, Gecikme cezası = 1.796,80-$, 1.796,80$ * 3,7913TL (22.02.2018 Karşı Dava Tarihindeki kur) = 6.812,21.-TL Olarak hesap edildiğini, davalılar – karşı davacılar vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi; hukuksal değerlendirmelerin ise sadece mahkemece yapılabileceğinden; davalılar-karşı davacılar vekilinin itirazlarının değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Dosya içine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı …. AŞ ve …. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı ve dava dışı …. Ltd. Şti. arasında 10.01.2014 tarihli protokol ve dava dışı …. Ltd. Şti. ve davacı arasında aynı tarihli sözleşme imzalanmıştır. Bu protokol ve sözleşme hükümlerine göre davalı ana işveren, dava dışı …taşeron, davacı ise taşeronun malzeme aldığı satıcıdır. Protokol kapsamındaki malzemeler için davacıya davalı iş ortaklığı tarafından keşide edilmiş, taşeron …tarafından cirolanmış 70.600 USD meblağlı ve 28.02.2014, 28.03.2014, 28.04.2014 vadeli 3 adet çek verilmiştir. Davalı iş ortaklığınca protokol kapsamında verilen birtakım ürünlerin siparişinin iptal edilmesi üzerine davalının iptal edilen sipariş bedelinin kendisine ödenmesi isteği doğrultusunda bilirkişi raporundada belirtildiği üzere 76500$ değerinde ürün ve hizmetin iptal edildiği, …ortaklığı tarafından 69.420$+ KDV tutarın firmaya iadesinin talep edildiğinin tespit edildiği, davacının 40.650 USD ‘yi davalıya ödediği tespit edilmiştir. …. Ltd. Şti. tarafından davacı aleyhine açılan davada İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E ve …K sayılı kararı doğrultusunda (204.137,98 hükmedilen ana para 40.827,60 TL icra inkar tazminatı 18.198,28 TLvekalet ücretine hükmedilmiştir.) taraflar arasında yapılan anlaşma ile alacaklı tarafa 290.000,00 TL ödenmek suretiyle icra dosyasının kapatıldığı, ayrıca davacı tarafça 8.232,84 TL tahsil harcı ile 10.279,24 TL karar harcı olmak üzere, alacaklı dava dışı …için icra dosyasına toplamda 308.512,08 TL ödeme yapıldığı, bunun davacı İntetra resmi defterlerine kaydedildiği, yapılan toplam 308.512,08 TL ödemeden 204.137,98 TL asıl alacak tutarının mahsubu ile (308.512,08-204.137,98=)104.374,10 TL tutarında yapılan fazla ödemenin davacı İntetra resmi defterlerine kayıt edildiği tespit edilmiştir.
Bu durumda davacının bu üçlü ilişkide davalı yan ile yapılan sözleşme,protokol ve davacı ve davalı arasındaki 08/12/2014 tarihli taahhütnameler ve İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E ve …K sayılı kararı uyarınca Karşıyaka …. Noterliğinin …yevmiye nolu ihtarı ile iptal edilen sipariş bedellerinin davalıların yanlış yönlendirmesi ile taahütleri ile hem davalıya ödendiği hemde İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E ve …K sayılı kararı doğrultusunda …’a ödendiği, davalının iş bu dosyada feri müdahil olarak bulunduğu buna rağmen iade bedelinin …’a yapılması gerektiğine hükmedildiği, davacının iptal edilen siparişlerin belli kısmını davalıya ödediği ancak daha sonra ortaya çıkan …tarafından açılan icra ve dava nedeniyle bunun ertelendiği bu anlamda davalının davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Karşı dava bakımından davalı karşı davacı,taraflar arasında yapılan 10/01/2014 tarihli protokolün l. 5. ve 4 maddesi gereğince karşı davalı …ve dava dışı …Ltd.şti nin protokol gereği kararlaştırılan sürede edimlerini yerine getirmemesi sonucunda …Belediyesi ile sözleşmeyi revize ederek eksik malzeme ve imalatın bir kısmını iptal ederek bir kısmını ise başka yerlerden tedarik etmek zorunda kaldığını, gecikme cezası da ödemek zorunda kaldığını bildirmiş ve 158.000.00 TL nın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Söz konusu sözleşme ve protokoller incelendiğinde davacının satıcı olarak konumlandığı, satıcının malzemeyi şantiyeye getirmekle yükümlü olduğu verilecek çeklere karşılık olarak satıcının 212.022,00 dolar tutarında teminat senedi vereceği malzeme teslimi ve sistemin devreye alınmasından sonra senedin iade edileceğinin kararlaştırıldığı, dosya kapsamından teminat senedinin işleme konulmadığı, malzemelerin teslim edildiğinin 26/02/2014 tarihli sevk irsaliyelerinden anlaşıldığı,07/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile de belirlendiği üzere 179.680,00 USD KDV hariç fiyat teklifi yapıldığı 76500 USD değerinde ürün ve hizmetin iptal edildiği, …tarafından 69420 USD ve KDV tutarın firmaya iadesinin talep edildiği, teslim edilen malzemelere ilişkin gecikme tespiti yapılmadığı, davacı karşı davalıya bu hususta bir bildirimde yapılmadığı ,sözleşmenin 2014 yılında imzalandığı dava tarihine kadar davalı karşı davacının yada …’ ın geç yada eksik ifa bildiriminde bulunulmadığı sözleşme protokol ve bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından karşı davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
A-Asıl dava bakımından
1-Davacının davasının KABULÜ’ne,
Davalıya ödenen 40.650 USD bedelin ödeme tarihin 02/12/2014 tarihinden itibaren USD döviz cinsi için işleyecek kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faiz üzerinden tahsili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
104.359,10 TL’nin 18/10/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 17.579,26-TL karar harcının 4.394,81-TL’ peşin harçtan mahsubu ile bakiye 13.184,45-TL karar harcının davalı-karşı davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 26.464,18-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 4.394,81-TL peşin harç, 1.215,00-TL müzekkere-tebligat-bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.650,91-TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
B-Karşı davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30-TL peşin harcın, 2.698,24-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 2.638,94-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde karşı davacıya iadesine.
A.A.Ü.T’e göre belirlenen 18.960,00-TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak, karşı davalıya verilmesine,
Karşı davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.