Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 28/09/2021
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket ortağı ve yetkilisi …….’nün müvekkili şirkete başvurması ve yapılan görüşmeler üzerine ………da bir takım işlerin yapılması ile ilgili olarak makinelerin imali konusunda konusunda anlaşma sağlandığını, davalı şirketin müvekkili şirkete sipariş verdiği makinelerin bedellerinin bir kısmını peşin ödediğini, bakiye 175.000,00 Euro’luk kısmını ise 29/12/2015 keşide tarihli 58.000,00 Euro bedelli, 20/01/2016 keşide tarihli 59.000,00 Euro ve 20/02/2016 keşide tarihli 58.000,00 Euro bedelli çekle ödeneceğinin bildirildiğini ve çekleri müvekkili şirkete teslim ettiğini, keşide tarihleri geldiğinde çeklerin ödenmediğini ve sırasıyla icra takibine konulduğunu, davalı şirket yetkilisinin müvekkili şirketin sözleşmesinin sadece sipariş formunu imzalayıp diğer bölümlerini imzalamadığını, bundan yararlanarak davalı şirket yetkilisinin ………Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. ve …….. E.sayılı dosyalarında menfi tespit davaları açtığını, bedeli ödenmemiş 20/01/2016 keşide tarihli 59.000 Euro bedelli çekle ilgili davalı hakkında…….İcra Müdürlüğünün ………. E.sayılı icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, haciz uygulamaları sırasında davalıya ait Çiğli ilçesindeki fabrika binası üzerinde çeşitli hacizler ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler bulunduğunu, bu durumun davalının diğer taşınmazları ve taşıtları üzerinde de geçerli olduğunu, davacı müvekkili şirketin alacaklarını ödemekte davalının acze düştüğünü bildirerek, davalının iflası gizlediklerinin ve hileli iflas yoluna saptıklarının tespitine, davalı şirketin müvekkili şirketten ihraç kaydı ile satın alarak Afganistanda kurduğu …… Şirketine ihraç ettiği makinelerin bedellerini kambiyo mevzuatı çerçevesinde Türkiyeye transfer etmeyen davalı şirket yöneticilerinin kambiyo suçu işlediklerinin tespitine, davalı şirket yetkililerinin müvekkiline olan borçlarını ödemekten kurtulmak için haksız , yersiz ve kötü niyetle hareket ettiklerinin tespitine, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; iddiaların yersiz olduğunu, müvekkili şirketin borca batık olduğu iddiasının doğru olmadığını, doğrudan doğruya iflas davasında şirketin borca batık olmasının dava şartı olmadığını, davalı tarafın sözünü ettiği çeklerle ilgili olarak …….İcra Müdürlüğünün ……. E., …….İcra Müdürlüğünün ……. E., ……İcra Müdürlüğünün ……. E.sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, …….İcra Müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası için ……İcra Hukuk Mahkemesinin …… E.sayılı dosyasında ödeme emrinin ve takibin iptali davası açtığını, dolayısıyla davacı tarafın doğrudan iflas davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, iflas dışındaki taleplerin dava ile ilgisinin bulunmadığını ve iddiaların gerçek olmadığını,…….Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş ve…….Asliye Ticaret Mahkemesinin…. E ve ……E.sayılı dosyalarında verilen kararlar ile kötü niyetli ve haksız davrananın davacı taraf olduğunun tespit edildiğini, bahsedilen ipoteğin paraya çevrilmesi takibinin T.C. Ziraat Bankası tarafından ……İcra Müdürlüğünün ……. E.sayılı dosyasına ilişkin olduğunu ve …….İcra Hukuk Mahkemesinin ….. E……. K.sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve kararın istinaf incelemesinde bulunduğunu, müvekkiline ait iki adet fabrika binasının değerinin toplamının dahi 30.000.000,00 TL’nin üzerinde olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, davalı şirketin ticaret sicil dosyası örneği celbedilmiş, yasal ilanlar yaptırılmış, ……..İcra Müdürlüğünün …….. E.sayılı dosya örneği, …….Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E-……. E.sayılı dosyalarının örnekleri, davalının borçlu durumda olduğu ilgili icra dosyası örnekleri celbedilmiş, muhasebe uzmanı …. imzalı 15/09/2017 tanzim tarihli bilirkişi raporu, inşaat mühendisi……., muhasebe uzmanı ……., makine mühendisi……. imzalı 09/05/2018 havale tarihli bilirkişi kurulu kök raporu ve 26/11/2018 havale tarihli ek rapor, 21/09/2020 havale tarihli ek rapor, inşaat mühendisi ……, muhasebe uzmanı……., makine mühendisi…., icra müdürü ……imzalı 23/03/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu kök raporu ve 29/06/2021 havale tarihli ek rapor alınmıştır.
Davanın mahiyeti, iddianın kapsamı ve ön inceleme duruşma tutanağı içeriği gözetildiğinde dava, İİK’nun 177/I-1,2.madde hükümlerine göre açılmış doğrudan iflas istemine ilişkindir.
Davalı şirketin ikametgahının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı, taraflar arasında ticari ilişkinin gerçekleştiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun; Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı, davalı şirketin borca batık olup olmadığı, borca batık ise buna rağmen davalı şirket yöneticilerinin iflas durumunu ilgili kurumlardan gizleyip gizlemediği, davacı şirkete olan borçlarını ödemekten kurtulmak için kötü niyetli davranıp davranmadığı, davalı şirketle ilgili doğrudan doğruya iflas şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarındadır.
Tüm dosya içeriği, delil ve belgeler ile tüm bilirkişiler raporları ve ek raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda:
I-Taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişkin çerçevesinde davacının davalıdan alacağının bulunması, alacağını tahsilde güçlük çeken davacının İİK’nun 177.madde hükmü çerçevesinde karşı taraf borçlu hakkında iflas davası açmasının mümkün olması karşısında hukuki menfaat yokluğuna ilişkin davalı itirazı yerinde görülmemiştir.
II-Davanın esasına gelince;
İİK’nun 177.madde hükmüne göre “Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. 1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yolu ile yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa…”. Öte yandan, iflas davaları genel dava teorisinin aksine değişen durumların nazara alınacağı dava türüdür (Yarg.23.HD., 06/11/2019 tarih, 2018/237 E.-2019/4574 K).
Davacı taraf her ne kadar açık bir biçimde İİK’nun 177.maddesinde sayılan bentlerden hangi bende dayandığını belirtmemiş ise de “davalı şirketin müvekkili şirketten ihraç kaydı ile satın alarak Afganistanda kurduğu ……. Şirketine ihraç ettiği makinelerin bedellerini kambiyo mevzuatı çerçevesinde Türkiyeye transfer etmediğini” ve “davalı şirket yetkililerinin müvekkiline olan borçlarını ödemekten kurtulmak için haksız, yersiz ve kötü niyetle hareket ettiklerini” beyanı ile aynı Kanunun 177/1.maddesine, “davalının malları üzerindeki takyidatların miktarı davalının mal varlığının en azından büyük bir bölümünü kaybettiğini ve davacı müvekkili şirketin alacaklarını ödemekte de acze düştüğünü” beyanla İİK’nun 177/2.maddesine dayalı olarak davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bu çerçevede, davalı tarafın Afganistan’da kurulu şirkete mal ihraç edildiğine ilişkin gümrük beyannamesi, konşimento, fatura vb.belgeleri ibraz etmediği, malın çıkışına ilişkin olarak ihraç tarihleri ve mal bedellerinin ne şekilde transfer edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı, davalının ticari defter kayıtlarında davacı tarafın bahsettiği ……. PVC Production Co adlı firmadan 1.994.842,27 TL alacaklı olduğu, kambiyo mevzuatına aykırılık tespit edilememiş (ki, suçun tespiti ceza mahkemelerinin görevi ve yetkisi içerisindedir) ise de, bu alacağın varlığının davalı tarafından ispatlanamadığı,
Davalı hakkındaki mahkememizin ……. E. …….. K.sayılı davalı şirket hakkındaki iflas kararının istinaf incelemeleri sonrasında ……… E……… K.ile feragat nedeniyle iflas davasının reddine karar verildiği, kararın 21/02/2020 tarihinde kesinleştiği, istinaf kararının tesis tarihi ……. itibariyle davalı şirketin malvarlığı üzerindeki tasarruf hakkının şirket yönetiminde bulunduğu,
29/06/2021 bilirkişiler ek rapor tarihi itibariyle davalı şirketin fabrika sahasının kapalı olduğu ve faal olmadığı, icra takibi sonucunda ……Bankası A.Ş.ne satıldığı, davalıya ait stokun varlığının davalı tarafından ispatlanamadığı ve bilirkişiler tarafından incelenme imkanının bulunmadığı, bu nedenle bilançodan çıkartılması gerektiği, nitekim davalıya ait fabrikanın kapalı olduğu ve çalışmadığı,
Bu hususlar dikkate alındığında 29/06/2021 tarihli ek raporda tespit edildiği üzere davalı şirketin özvarlık toplamının (-) 2.340.904,12 TL olduğu, yukarıda belirtilen 1.994.842,27 TL davalı defterindeki alacak kaydı da düşüldüğünde özvarlık toplamının daha da az olduğu ve borçlarını ödemekten acz durumuna düştüğü,
Ayrıca, davalı şirket hakkında ………İcra Müdürlüğünün ……. E., …….İcra Müdürlüğünün …….E. ve ……. E., ……İcra Müdürlüğünün ….. E. ve …… E.sayılı takip dosyalarından dolayı toplam 2.608.949,44 TL borcunun bulunduğu, böylece ödemelerini tatil etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında, davalı borçlunun acz halinde ve ödemelerini tatil etmiş olduğu, böylece İİK’nun 177/1 ve 2.maddesinde öngörülen doğrudan iflas koşulları oluştuğu anlaşıldığından, haklı görülen iflas davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
Davanın KABULÜNE,
……. Ticaret Sicil Müdürlüğünün …… sicil numarasında kayıtlı davalı “…….. Ticaret Anonim Şirketi”nin İFLASINA,
İflasın …… günü saat …….’de açılmasına.
Bu yönde …….İcra İflas Müdürlüğüne yazı yazılmasına.
Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından sarfedilen, 67,40 TL peşin harçlar, 1.157,25 TL tebliğ+yazı gideri, 2.191,80 TL talimat gideri ve 9.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 12.349,05 TL yargılama giderinin ve A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Sarfedilmemiş gider avansının bulunması durumunda karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 22/09/2021
Başkan.
Üye.
Üye.
Katip.
Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.