Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/142 E. 2021/190 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : …
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2015
KARAR TARİHİ: 02/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 15/05/2021

Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesi mahkememiz esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava : Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, davalı …’ün …ili, …ilçesi, …mahallesi, …Sokak, N:…de bulunan ” …” ünvanlı işletmeyi dava dışı …Ltd. Şti. ile yapmış bulunduğu ” Franchis Sözleşmesi” kapsamında işletmekte iken iş bu işletmeyi ve bu işletmeye ait işletme hakkının tamamının bütün hukuk ve vecibeleri, her türlü hak ve alacakları ile ve içinde bulunan bilumum demirbaşları ile birlikte müvekkiline Karşıyaka ….Noterliğinde düzenlenen …tarih ve …yevmiye sayılı ” İşletme Devri Sözleşmesi” ile 20.000,00 TL bedel mukabilinde devir ve teslim ettiği. Davalının bununla birlikte iş bu sözleşmenin eki olan İzmir ….Noterliğinin …tarih ve …yevmiye sayılı “İşletmenin Devri Ek Sözleşme” sini ve aynı tarihli …yevmiye sayılı ” Taahhütname” yi imza ettiği,
Davalının, iş bu …tarihli “İşletme Devri Sözleşmesi” ve eki …tarihli ” İşletme Devri Ek Sözleşmesi” ile …ünvanlı işletmeyi iş bu devir sözleşmesi ile müvekkiline devrederken bu marka ve ünvanın “Franchise ” (Sistem ve ve markanın imtiyaz hakkı sahibinin ) verenin, dava dışı …Ltd. Şti. olduğunu, bu firma ile yapmış bulunduğu “Franchising Sözleşmesi” ndeki …Marka ve Ünvanının kendisi tarafından üçüncü şahıslara devir ve temlikinin yasak olduğunu, keza adı geçen akademi firmasından muvafakat alma şartının gerekliliğini bilmesine rağmen iş bu devir yasağı olan marka ve ünvan karşılığı olarak; usulsüz şekilde tanzim ve imza ettirdiği, …tarihli “Protokol ” başlıklı belge ile müvekkilinden toplamda 490.000,00 TL talep ederek bu miktarın 350.000,00 TL sının müvekkili tarafından kendisine banka ile yapılan …Ödemesi meşruhatlı 4 adet havale ödemesi ile nakit olarak geriye kalan 140.000,00 TL sı içinde sonradan yaptığı öğrenci ücretleri tahsilatları nedeni ile aldığı nakit yerine senet bedellerinden indirim yaparak aylık vadeli 16.000,00 TL bedelli 6 adet ve … vadeli 17.500,00 TL olmak üzere toplam 113.500,00 TL miktarında senetler aldığı, bununla da yetinmeyerek devrin akabinde ticari dürüstlük kuralları ile rekabet yasağını ihlal ederek aradan geçen bir ay gibi zaman zarfında yaklaşık 15-20 öğrencinin kaydını halen kendi adına işletmekte olduğu ” …” Şubesine naklettiği, 25.12.2014 tarihine kadar öğrenci ücretlerinin bir kısmını da tahsil ettiği halde müvekkiline devretmeyerek servis ücretlerini de kendi şubesine kanalize ederek keza mün’akit devir sözleşmesine bu suretle de aykırı hareket ederek müvekkilinin devraldığı ana okulunu işletmesi yönünde ciddi engeller ortaya çıkmasına sebebiyet verdiği.
Ayrıca davalının hukuka aykırı iş ve işlemlerine devam ederek usulsüz ve yasaya aykırı olarak devrettiği işletmenin binası ile ilgili olarak …tarihli yazılı kira sözleşmesinde mal sahibinden habersiz olarak mal sahibi adına imza attığı, müvekkilinin mal sahibi ile görüşerek 01.12.2014 başlangıç, 01.07.2019 bitiş tarihli yeni bir kira sözleşmesi tanzim ettirdiği, esaslı yönü ile hatalı ve geçersiz olan iş bu devir sözleşmesi üzerine dava dışı …Limited Şirketinin iş bu kendisine ait olan marka ve ünvanın davalı tarafından üçüncü şahıslara devir ve temlikini öğrenmesi üzerine davalı ile yapmış bulunduğu …ili …ilçesi, …Mahallesi, …sokak. N:….mevkiinde mukin …ile olan ” Franchise Sözleşmesi” ni Beyoğlu ….Noterliğinin …tarih ve …yevmiye sayılı ihtarı ile fesh ederek iş bu ihtarname ile konu hakkında bilgi sahibi olduğu ve davalının bunları öncesinde bile bile müvekkili ile işletme devri sözleşmesi ve eki sözleşme akdetmesi neticesinde alenen hukuk ve mevzuata keza yasaya aykırı davranarak müvekkilinden haksız ve sebepsiz yere nakit ve senetler iktisap ederek zenginleştiği ileri sürülerek müvekkilinden haksız ve sebepsiz olarak talep edilen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL alacağın 23.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek % 9 banka reeskont faizi ile birlikte istirdadına, davalı tarafından usulsüz olarak tanzim edilen senetlerden … vadeli 16.000,00 TL bedelli, … vadeli 16.000,00 TL bedelli, …vadeli, 16.000,00 TL bedelli ve vade tarihinin gün olarak kendileri tarafından bilinmeyen …vadeli 17.500,00 TL bedelli olmak üzere toplam 65.500,00 TL miktarlı senetlerin bedelsiz kalması nedeni ile iptaline karar verilmesi istenmiş, 22.06.2015 tarihinde verilen dahili dava dilekçesi ile …’nun davaya dahil edilerek İzmir ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra dosyasında takibe konu edilen …tanzim tarihli …vade tarihli, 16.000,00 TL bedelli senedin bedelsiz kalması nedeni ile iptali ile müvekkili hakkında yürütülen iş bu haksız icra takibinin dava neticesine kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş, mahkememizin …tarih, …esas sayılı ara kararı ile iş bu talebin reddine karar verilmiştir.
Cevap : Davalı vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, davacının dava dışı …ile 26.011.2014 tarihinde marka ve lisans sözleşmesi yaptığını, davacı ile müvekkili arasında işletmenin devri sözleşmesinin …tarihinde Karşıyaka ….Noterliğinde …yevmiye numarası ile imzalandığını, yine davacı ile müvekkili arasında İzmir ….Noterliğinin …yevmiye nolu …tarihli işletmenin devri ek sözleşmesinin imzalandığını, bu ek sözleşmeden de anlaşıldığı üzere Karşıyaka ….Noterliğinden …tarih, …yevmiye numaralı tanzim ve tasdikli …Ünvarlı işletme ile ilgili işletmenin devir sözleşmesinin diğer maddeleri aynen geçerli ve yazılı olduğu şekilde işletmenin devri sözleşmesine ek olmak üzere ” kurumun borç ve alacaklarının vadesi gelmemiş olanlarda dahil olmak üzere kurumu devralan gerçek kişi tarafından üstlenileceğini kabul ve beyanla imza ederiz” şeklinde ek devir sözleşmesi hazırlandığını ve davacının kurumun bütün borç ve alacaklarından sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, tüm bu noterlik sözleşmelerinden anlaşıldığı üzere davacının hiç bir baskı tehdit ve yalan dolana maruz kalmadan kendi hür iradesi ile hem noter sözleşmelerini hem de dava dışı şirketle franchise sözleşmelerini imzaladığını, yine davacı ile bina sahibi …arasında …tarihli kefilleri …ve …olan 12 maddeden ibaret kira sözleşmesi imzalandığını, bu kira sözleşmesinde kiraya konu yerin kreş-ana okulu kullanım amacı ile kullanılacağı ve kiralandığının açıkça belirtildiğini, yine 4 maddeden ibaret mutabakat metninde davacı ile davalı arasındaki …devir süreci ile ilgili maddelerin yazıldığnı ve tüm bu maddeler üzerinde mutabakata varıldığının bir kez daha imza altına alınmış olduğunu,
Müvekkili tarafından alınan satış bedeline karşılık müvekkiline …tarihli …nolu faturaların tanzim edilerek davacıya ihtarname ile gönderildiğini ve KDV bedellerinin ödenmesinin talep edildiğini, müvekkilinin sözleşmeye aykırı herhangi bir işleminin söz konusu olmadığını, bu nedenle haksız açılan davanın reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığının tespiti ile davalı tarafından tahsil edildiği iddia edilen ödemenin 23/10/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak %9 banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdadına ilişkindir.
Harçlandırılan dava değeri: 75.500,00-TL’dir.
Davacı vekili delil olarak; dava dilekçesi ekinde sunulan 15 adet ekleri bulunan belge ve kayıtlar, tanık, keşif, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesine dayanmış dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalı vekili karşı delil olarak;
Taraflar arasında …devri sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olup olmadığı varsa sebepsiz zenginleşme miktarı ile dava konusu edilen senetlerin bedelsiz kalıp kalmadığı ve iptallerinin gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
İzmir ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyasının gelmiş olduğu görüldü. Yapılan incelemede; …tarafından karşı yan borçlular …ve …hakkında …tanzim tarihli …vade tarihli, 16.000,00 TL bedelli senetle ilgili ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, mahkemenin …tarih, …D.İş esas ve karar sayılı ilamı ile talebin İİK.nun 257 ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla kabulü ile alacaklının iddia ettiği ve dilekçede belirtilen 16.000,00 TL alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verildiği, ihtiyati haciz kararına karşı …tarafından itiraz edildiği, İzmir ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …tarihli kararı ile ihtiyati haciz talep eden vekilinin isteminin değerlendirilmesi için dosyanın …Mahkemesinin …esas sayılı dosyasına gönderilmesine, esas kaydının gönderme nedeni ile kapatılmasına karar verilmiş olduğu görüldü.
İzmir ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden dosya arasına alınmış ve incelenmiş, …Müdürlüğü ve …Milli Eğitim Müdürlüğünden …ile ilgili kayıtlar dosya içine alınmış ve incelenmiştir.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ”Benim …isimli kızım bulunmaktadır. Kendisi davalının …’da işlettiği …’na gidiyordu. İlk yıl herhangi bir sorun yoktu. Ancak ikinci yıl başladığında kızımı ana okuluna almaya giderken …hanım isimli bir bayanı gördüm kim olduğunu sorduğumda ” …hanımın eski bir eğitimci olduğunu ve okulun yeni müdürü olduğunu ” söylediler daha sonra …’da yine davalı tarafından …açıldı. Açılış yapıldığında bir tanıtım toplantısı yapıldı. Açılışı yeni yapılan …’daki …ile ilgili sunum yapıldı. Daha sonra …’da davalı tarafından açılışı yapılan …’na daha önce …’de bulunan yine davalının işlettiği …’daki kızımın bir kısım arkadaşları …’daki …’na geçince …’deki ana okulundaki öğrenci sayısı azaldı. Biz kızımızın ana okulu öğretmeni hamile olduğundan doğum yapıncaya kadar kızımızı …’deki ana okuluna göndermeye devam ettik daha sonra yaşadığımız servis sorunlarımız nedeni ile …’deki …’ndan aldık ve …’da benim iş yerime yakın olan başka bir ana okuluna verdik dedi soruldu. …’de bulunan …’daki ikinci yılda davalı tarafından …daki …açıldığında davalı bize “benim artık …’de bulunan …ile ilgim kalmadı. Ben onu devrettim. Eğer isterseniz kızınızı yeni açtığım ana okuluna getirebilirsiniz” dedi ancak ben getirmedim. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi bir kısım veliler çocuklarını davalının yeni açtığı …’daki …’na getirdiler dedi devamla ben servisle sıkıntılardan sonra …’nun ‘daki merkezini aradım ve kendilerine sıkıntıları ilettim. Kendileri …’de bulunan …’nun herhangi bir devri olmadığını söylediler. Ancak daha sonra sıkıntılar devam edince tekrar aradığımda oradaki ber yetkili devir işleminin yapılmış olduğunu devir işlerine karışmadıklarını sadece eğitimle ilgili olarak katılımların olduğunu söyledi. …Merkezinden tarafıma ana okulunun davalı tarafından davacıya devredildiğine dair herhangi bir mail gelmedi. Yukarıda da belirttiğim gibi davalı bana …’de bulunan …’nu davacıya devrettiğini ve istenirse çocuğumu …’daki Ana okuluna getirebileceğimi söyledi ancak bunun dışında davalının davacının da hazır olduğu bir ortamda diğer çocukların velilerine ana okulunun devrinin davacıya yapılmış olup olmadığı yönünde bilgi verip vermediğini bilmiyorum . …’daki merkez tarafından tarafımıza iletişimle ilgili herhangi bir iletişim bilgileri verilmiyordu İletişim bilgileri …’de bulunan …yetkilileri tarafından veriliyordu benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ”Davacı benim kızımdır. Kendisi 2014 yılı Aralık ayında davalı tarafından işletilmekte olan …’de bulunan …’nu devraldı. Devralma işlemi yapılmadan önce davacı olan kızım devir parasını Kasım ayında davalıya verdiğinden ve kızım mühendis olup ana okulunun başında ben duracağımdan davalı henüz devir işlemi resmi olarak yapılmadan önce ana okuluna beni müdür olarak atadı. Ana okulunda çalışan öğretmenlerin ana okulunun kızıma devredildiği konusunda herhangi bir bilgileri yoktu. Anlaşmaya göre ana okulunda çalışan öğretmenler çalışmaya devam edeceklerdi. …’da …’nun bulunduğunu ve bunun davalıya ait olduğu biliniyordu ancak anlaşmaya göre davalı tarafından davacıya devrettiği …’deki …’ndaki öğretmenleri ve öğrencileri almayacaktı. Ancak devirden bir ay sonra …’nda bulunan …, …, …ve …isimli yabancı uyruklu bir ingilizce öğretmeni davalının yeni açmış olduğu …’da bulunan …’na geçtiler bunların dışında davacının …’de bulunan …’ndaki çocukların velilerini telefonla arayarak bir kısım öğrencilerin …’da bulunan davalıya ait …’na geçisini sağladılar. Bizim öğrencilerimizin velileri davalı tarafından kendilerinin telefonla arandıklarını ve öğretmenlerin kendi okullarına geçtiğini, çocuklarını da getirebileceklerini söylemişler. Bir kısım öğretmenlerin ayrılması üzerine kızımın işlettiği …’deki ana okulunda bir kısım karışıklıklar oluştu. Veliler çocuklarını almak istediler. Bu nedenle maddi sıkıntıya girildi. Devirle ilgili davalıya verilmiş olan senetlerin bir kısmının zamanında ödenmemesi nedeni ile davalı tarafından davacı hakkında icra takibi yapıldı. Çocukların öğrenim gördüğü esnada icra memurları gelip ana okulunda haciz işlemleri gerçekleştirildi. Yine devirden önce öğrencilerden kitap paraları davalı tarafından alınmış olmasına rağmen kitaplar alınmadı velilerin şikayeti üzerine davalı tarafından alınması gereken kitaplar davacı tarafından alındı dedi soruldu. Davacı tarafından …’de bulunan …devralınmadan önce kızım …’nun …’daki merkezini aradı ve …’de …’nu açmak istediğini söyledi ve kendilerinden bilgi istedi. …’da bulunan …merkez yetkilileride …’de …’nun bulunmadığını burada açılabileceğini söylediler davalı da kızımın …açmak için girişimlerde bulunduğunu öğrenince …’de bulunan …’nu devretmek istediğini kızımın evine giderek söylemiş ve daha sonra aralarında görüşmeler yapıldıktan sonra iki gün içerisinde parayı alıp daha sonra devir işlemleri yapılmış. Devir işlemleri yapıldıktan sonra …’nda eğitim veren öğretmenlere devir işlemi yapıldığını ve maaşlarını bundan böyle devralan davacıdan alacakları yönünde davalı öğretmelere bilgi verdi. benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ”Davacı benim eşimdir. Kendisi bir ana okulu açmak istiyordu. Bizim iki çocuğumuz da daha önce davalı tarafından işletilen …’de bulunan …’na gidiyordu. Bunun üzerine davacı …’nun …’daki merkezini aramış ve …’de …açmak istediğini söylemiş. …merkezdeki yetkililerde …’de …’de …’nun bulunmadığını orada ana okulu açabileceklerini söylemişler. Davacı …dışında diğer ana okulu yetkilileri ile de görüşüyordu daha sonra davacı fikir almak maksadıyla davalı ile görüştü. Bu görüşmeden bir süre sonra davalı bize geldi ve …’de bulunan …’nu devredebileceğini söyledi. Biz davalının …’da …açacağını duymuştuk ancak o zamanda açılmışmıydı açılmamışmıydı bilemiyorum. Daha sonra eşim devralmaya sıcak baktı davalı ile görüşmelere başladık. Bu görüşmelerde frannchair devir işleminin içinde olacağını ana okulunda öğretmen ve öğrenci alınmayacağını söylediler ve davacı davalı ile anlaştı. Biz parayı vermeden önce biz …’nun bulunduğu binanın mal sahibi ile ve franschair sözleşmesinin muhatabı olan …’daki Merkezle görüşmek istedik ancak davalı devir işlemi yapılmadan ve parayı almadan önce görüşülmesi halinde işin bozulabileceğini …merkezle ve mal sahibi ile kendilerinin görüşeceğini söyledi. Bunun üzerine biz resmi devir işlemi yapılmadan önce davalının verdiği söz üzerine davacı devir ücretinin 350.000,00 TL lık kısmını nakit olarak banka kanalı ile verdi geriye kalan ücrette resmi devir sözleşmesi yapılınca senet yapılmak üzere ödenecekti. Peşinatın verilmesinden bir ay sonra resmi devir sözleşmesi yapıldı. Sözleşme yapıldıktan sonra davalı daha önce verdikleri söz gereğince Hazian ayına kadar kendilerinin davacıya yardımcı olacaklarını ve işin yapımı ile ilgili bilgiler vereceklerini söylemişlerdi ancak devir işleminden bir süre sonra ingilizce öğretmeni gelmemeye başladı. Davalıya öğretmenin hangi nedenle gelmediğini sorduğum zaman davalı ” şu anda ihtiyaç yok. Gerektiğinde gelecek” gibi sözler söyleyerek geçiştiriyordu. Devir işlemi yapıldıktan sonra davalı tüm öğretmenlere ” artık maaşlarını davacıdan alacaklarını okulun davacıya devredildiğini” söyledi yine velilere de yapılan toplantıda ” okulun davacıya devredildiği ve eğitimin hiç bir kadro değişikliği olmadan aynı şekilde devam edileceğini ” söyledi ancak ancak bir süre sonra okulda öğretmen olarak görev yapan …hanım velilere bir süre sonra ayrılacağını ve davalının …’daki ana okuluna geçeceğini söylemiş. Bunu bize veliler söyledi. Bu durumu davalıya sorduğumuzda davalı “ben size söz verdim. Söz ağızdan bir kere çıkar. Buradan herhangi bir öğretmen ve öğrenci alınmayacak” dedi. 2014 yılı Aralık ayına gelindiğinde …, …tarafından davalıya franchair sözleşmesinin iptal edildiğine dair bir ihtarname gönderilmiş. Bu ihtarname bilgi olarak davacıya da iletilmiş. Bunun üzerine davacı da davalıya mevcut durum nedeni ile sözleşmeyi fesh ettiğini bildirdi. Daha sonra davalı …merkezi aramış bir süre sonra her iki tarafı …’a çağırdılar burada görüşmeler yapılırken davalı devir nedeni ile davacı tarafından verilen bir senedi icra takibine koymuş ve okula icra memurları gelip haciz işlemine başlamışlar toplantıda bu durum iletilince davacı bu nedenle baskı altında kaldı ve …’da belirtilen şartları kabul etti. Kabul edilen şartlara göre davalı tarafından davacının işlettiği ana okulundan öğrenci ve öğretmen alınmayacaktı. Davacı bunun garantisi nasıl olacak diye sorduğunda yetkili olan …bunun garantisinin kendileri olacağını söylediler ve bunun üzerine mutabakat metni her iki taraf tarafından imzalandı. İmzalanması üzerine davalı …’da bulunan avukatını arayarak haczi geri çekti. Mutabakat metni imzalandıktan sonra davacı ….yetkilisi …beyle franchair sözleşmesini imzaladı ve bu franchair sözleşmesinin imzalanmasından dolayı …beylere 60.000,00 TL + KDV ödendi. Bir süre sonra dönem ortasında ana okulunda eğitim veren …isimli bayan öğretmen davalının çalıştırdığı ana okuluna geçti. Daha sonra davalı teker teker velileri arayarak çocuklarını kendi işlettiği ana okuluna getirmelerini istemiş. Bunları bize veliler iletti dedi soruldu. Davalı tarafından ana okulunun devir işlemleri yapılmadan önce ve devir sırasında francaise sözleşmesinin devir yasağı olduğu konusunda benim de davacınında bilgisi yoktur dedi soruldu. Davacı tarafından davalıya resmi devir işlemi yapılmadan önce banka kanalı ile verilen 350.000,00 TL ödeme ile ilgili 350,000,00 TL bedelli teminat senedi alınmış olup olmadığını bilmiyorum dedi soruldu. Devir anlaşması yapılmadan önce davacı …’daki merkezle francaise sözleşmesi imzalamadı. Mutabakat anlaşması yapıldıktan sonra imzalandı dedi soruldu. …isimli öğretmen davacının ana okulundan ayrılıp davalının ana okuluna geçti. Adı geçen öğretmenin davacı ile ilgili maaşının ödenmemesi yönünde bir şikayeti söz konusu değildir herhangi bir dava da bulunmamaktadır benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı ve vekilinin sorusu üzerine, ”Ben davacı tarafından davalıya banka kanalı ile ödenen 350.000,00 TL bedel karşılığı teminat olarak davalıdan 350.000,00 TL lik senet alındığını hatırlamıyorum davalı tarafın baskısı altında kaldığım için alındı dedim ancak ben davalıdan teminat olarak 350.000,00 TL lik teminat senedi almadım. Teminat olarak davacının 350.000,00 TL senet almış olup olmadığını bilmiyorum” şeklinde cevap vermiştir.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ” Ben daha önce davalı tarafından işletilen ….’nda öğretmen ve eğitim koordinatörü olarak çalışıyordum. Ana okulu davacı tarafından devralındıktan sonra yine davacının yanında öğretmen ve eğitim koordinatörü olarak çalışmaya devam ettim. Davalı tarafından …’de bulunan Ana okulu davacıya devredilmeden önce 2014 yılı Eylül ayında …’da bulunan …açılışı da yapılmıştı. …’da bulunan okulun eğitim koordinatörü mazereti nedeni ile ayrılınca devir işlemlerinin yapılması sırasında ben …’daki okulun eğitim koordinatörlüğünü de üstlendim. Eğitim koordinatörü olarak …merkezde bulunan …Genel koordinatörü ile bağlantıyı ben sağlıyordum. Ben …’daki ana okulu ile de ilgilendiğim için …’de bulunan …’nun müdürlük görevini yürütemiyordum o sırada davacının annesi olan …hanımla tanıştık. Kendisi …’de bulunan …’nun müdürlüğüne atandı. Ben …’da bulunan …’nda öğlene kadar duruyordum öğleden sonra …’de bulunan …’na geçiyordum bu sırada ben yeni boşanmıştım. Bu nedenle iki ana okulunda da çalışmak zor geliyordu. Bu itibarla …’da bulunan …Ana okulundaki görevimden ayrılmak istediğimi davalıya bildirdim. Davalı da devir nedeni ile istemem halinde davacının işlettiği ana okulundan en azından Haziran dönemine kadar çalışmaya devam edebileceğimi söyledi. Devir işlemlerinden sonra ana okulunda öğretmenler arasında huzursuzluk başladı maaşları alıp alamayacakları endişesi söz konusu oldu. …Ana okulu …şubesinde tarafların da hazır olduğu bir toplantı yapıldı bu toplantıda bütün öğretmenler ve çalışanlar bulunuyordu. Bu toplantıda bundan böyle davacı ile çalışmaya devam edileceği söylendi. Tüm çalışanlar davacı ile tanıştık. Bir süre sonra taraflar francaise sözleşmesi ile ilgili …’a gitmişlerdi. Okulun müdürlüğünü davacının annesi …hanım yapıyordu. Taraflar …’dayken okula icra memuru geldi ve faks makinasının fiyatını sordu. Ben bilmediğimi söyleyince benim hakkımda şikayette bulunacağını söyledi. Bunun üzerine ben İstanbulda bulunan akademi ile temas sağladım. Eğitim koordinatörlüğünün başında bulunan …ile görüştüm ve durumu bildirdim. Kendisi bana sakin olmamı ve taraflar ile francaise sözleşmesi ile ilgili görüşmeler yapıldığını söyledi ve beklememizi istedi. Daha sonra icra memurları okuldan ayrıldılar bir süre sonra okulda öğretmenlik yapan …davalının işlettiği …’daki …Ana okuluna geçmek için istifa etti ve istifa dilekçesini ana okulun müdürü olan …hanıma verdi ve istifa dilekçesini verirken” ben artık burada yapamayacağım” dedi ve ayrıldı ben ayrılma nedenini tam olarak bilemiyorum dedi bir hafta sonra …hanımın davalının işlettiği ana okulunda çalışmaya başladığını öğrendik. …hanımın ayrılmasından bir süre sonra …hanımın sınıfında bulunan bir kısım öğrenciler ayrıldı. Ancak ayrılan bu öğrencilerin davalının okuluna mı yoksa başka okula mı gittiklerini bilmiyorum. …hanım ayrıldığında sezonun bitmesine üç ay kalmıştı. Bu nedenle …hanımın bıraktığı iki sınıfı ben almak durumunda kaldım. …hanımın bıraktığı iki sınıfı okutmak için müdür …hanımla öğretmen odasına girdik ancak yeni bir öğretmen alınması halinde maddi bir sıkıntıda oluşacağından yukarıda da belirttiğim gibi bu sınıfların eğitimini de ben üstlendim. Okuldan …hanımda ayrıldı ancak bu öğretmen sağlık nedeni ile ayrıldı. Davacının okulu devralmasından sonra maaşlarımızı geç almaya başladık. Bu geç alma davacı hakkında icra takiplerinin başlaması ve bir kısım öğrencilerin ayrılmasından kaynaklandı dedi soruldu. Devir işlemi yapıldıktan sonra yukarıda da belirttiğim gibi Kasım ayı içinde maaşların artık davacı tarafından ödeneceğine dair belgeler imzalamıştık. Bu belgeleri bize davalı imzalatmıştı. Daha sonraki toplantıda tarafların ve tüm öğretmenler ve çalışanlar huzurunda maaşların davacı tarafından ödeneceği konuşulmuştu benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ”Ben daha önce davalı tarafından daha sonra da davacı tarafından işletilen …’de bulunan …Ana okulunun velilerindenim. Benim bu ana okulunda …isimli oğlum eğitim görüyordu. Ana okulunu devralan davacının da iki çocuğu bu ana okulunda eğitim görüyordu. Davalının işlettiği …’daki ana okulunda bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıda davalı …hanım ikinci şube olarak …’daki ana okulunun açıldığını, her şeyin aynı şekilde devam edeceğini, hiç bir değişikliğin olmayacağını söylediler. Bizim için herhangi bir sakınca olmayacağı söylendi ve toplantıdan ayrıldık. Ancak bir süre sonra …’de bulunan …Ana okulundaki …hanım, …hanım ve ingilizce öğretmeni olan …hanım ayrıldı. Bunların …’daki davalının işlettiği ana okuluna geçtiklerini öğrendik. Davalı tarafından ben çocuğumun kendi okuluna geçmesi için aranmadım ancak bir kısım veliler davalının kendilerini arayarak çocuklarını …’daki ana okuluna getirebileceklerini, öğretmenlerin kendi okulunda çalışmaya başladıklarını söylemiş. Son olarak çocukları taşıyan servisle davalının işlettiği ana okuluna geçmiş. Öğretmenlerin ayrılması nedeni ile çocuğumun psikolojisi bozuldu bir kısım öğrenciler ayrılıp davalının işlettiği okula geçmiş bir kısmı da başka ana okullarına geçmişler. Bu durum nedeni ile bizde veli olarak sıkıntı çektik dedi soruldu yukarıda belirttiğim gibi devir nedeni ile …’da yapılan toplantıda davacı da veli olarak bulundu. Ancak kendisi veli sıfatıyla mı yoksa devralan sıfatıyla mı bulunuyordu bilemiyorum. …Akademisinden ana okulunun devri ile ilgili tarafıma yapılmış herhangi bir ileti söz konusu değildir. Benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ”Ben 2011 yılından bu yana daha önce davalı tarafından daha sonra da davacı tarafından işletilmekte olan …’de bulunan …Ana okulunda öğretmen olarak görev yapıyorum. Davalı tarafından …’da da …Ana okulu açılmıştı. Davalı her iki okul nedeni ile çok yorulduğunu söyledi ve ardından davacının annesi …hanım …’de bulunan ana okuluna müdür olarak atandı. Bir süre sonra davalı bizi tek tek bir sınıfa çağırdı ve bize ana okulunun davacıya devredildiğini ve tüm haklarımızın saklı tutulduğunu kesinlikle mağdur edilmeyeceğimizi söyledi. Bir süre sonra veliler …’de bulunan ana okuluna davet edildi orada ana okulunun davacıya devredildiği Haziran ayına kadar hep birlikte devam edileceğini ve kadroda hiç bir değişiklik olmayacağı sadece kurucunun adının değişeceği söylendi. Bir süre sonra taraflar arasında huzursuzluk çıkmaya başladı. Eğitim için gerekli olan kitap ve kırtasiye malzemeleri alınmamıştı. Bir süre sonra …hanım davalının arkadaşı olması neden ile davalının işlettiği ana okuluna geçti. Bir süre sonra …hanım ve ingilizce öğretmeni …hanım davalının işlettiği okula geçti. Öğretmenlerin geçişi nedeni ile veliler huzursuz oldu. Bana ” …hanım kendilerine biz …’dayız. …Ana okulu kapatılacak. Siz de o okula geçcekmisiniz” diye sordular. Ben de kendilerine bizim bu konuda bir bilgimiz yok biz bu okulda eğitime devam ediyoruz dedim.Bir kısım öğrenciler okuldan ayrılan öğretmenler nedeni ile ayrıldı. Bunların bir kısmı davalının işlettiği okula bir kısmı da başka okullara geçti. Ana okulunun devrinden sonra maaşların ödenmemesi gibi bir sıkıntı yoktu. Ben maaşımı alıyordum. …hanımla neden ayrıldığı konusunu sorduğumda …hanım bana ” davalının kendisine …’deki ana okulunun kapatılacağını, mağdur olmaması için kendisini alacağını” söylemiş. Bana veya diğer öğretmenlere bu şekilde herhangi bir teklif gelmedi. Bir ara okula icra memurları gelip haciz işlemi uyguladılar Ders işlerken klimalar söküldü. Bir kısım eşyalar haczedildi bu haciz nedeni ile üzüldük çocuklar da bu olaydan etkilendiler ve klimalar niçin götürülüyor diye konuştular dedi soruldu. …Akademisi tarafından okulun davalı tarafından davacıya devri ile ilgili velilere herhangi bir ileti gönderilmiş olup olmadığını bilmiyorum Bu konuda herhangi bir duyum da almadım dedi soruldu. Yukarıda belirttiğim gibi davalı bizi tek tek bir sınıfta konuştuğunda devir işleminin yapıldığını söylemişti daha sonra da maaşlarımızın devirden sonra davacı tarafından ödeneceği yönünde birer belge imzalattı ve bize kesinlikle mağdur olmayacağımız yönünde söz verdi. Ben halen davacının işlettiği okulda öğretmen olarak çalışmaya devam ediyorum bu devir işlemi nedeni ile benim bir mağduriyetim olmadı. Ancak yukarıda açıkladığım olaylar nedeni ile okulda huzursuzluk oldu benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …alınan beyanında;”Benim kızım dava konusu Ana okulunda eğitim görmektedir. İşletme el değiştirdiğinde idareci ile konuştuğumda olayın sadece ticari anlamda işletme devri olduğu, bunun öğretmenlere ve öğrencilere yansıtılmayacağı söylendi. Bunun dışında ben herhangi bir bilgi sahibi değilim. Ben taraflar arasındaki uyuşmazlığa tanık olmuş değilim sadece örneğin davacıdan öğretmenlerin davalı Derya hanıma gittiğini duydum. Benim kızımın ingilizce öğretmeni davalı …hanımın okuluna gitti. Ben bu yüzden kızımla üç ay sıkıntı yaşadım, benim bilgim görgüm bundan ibarettir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekilinin sorusu üzerine, ”işletmenin devri aşamasında öğrenci velilerinin çağrılarak toplantı yapılıp yapılmadığını bilmiyorum . Bana çağrı gelip gelmediğini de hatırlamıyorum böyle bir toplantı yapılmış ise ben katılmadım . Davalı …tarafından çocuğumun onun okuluna götürmem konusunda herhangi bir şekilde aranmadım. Başka velilerin aranıp aranmadığını bilmiyorum. Sadece davacıdan davalının öğrenci velilerini arayarak çocuklarını kendi okuluna göndermesini istediğini duydum. Bu olayın öğrenci velilerinden duymadım” şeklinde cevap vermiştir.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ” Dava konusu ana okulunda benim oğlum eğitim görüyordu. Okulun işletmesinin el değiştirdiğini duyduk. İşletmeyi devralan davacı …hanımın annesi bu ana okulunda müdür olarak görev yapıyordu ve bize çocuklar ve öğretmenlerle ilgili herhangi bir değişiklik olmayacağını söyledi. Ancak zaman içinde benim oğlumun ingilizce ve ana ders olmak üzere iki öğretmeninden ana ders öğretmeni ana okulunu devreden davalının yeni açtığı okula geçti. İşletmeyi devralan yeni yönetim bir toplantı yaptı ve öğretmene yüksek maaş vermelerine rağmen geri döndüremediklerini anlattı. Davalı …tarafından ben çocuğumun o okula gitmesi konusunda hiç aranmadım. Ancak bir kaç tane veliden ki şu an isimlerini hatırlayamıyorum davalı …’nın kendilerini arayarak çocuklarının yeni okula getirmelerini istediğini duydum. Zamanla öğretmen kalitesinin düştüğünü düşündüm ve ben çocuğumu dönem içerisinde davacının devraldığı okuldan aldım. benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekilinin sorusu üzerine, ”ben işletmeyi devralan yeni yöneticilerin okulun öğretmelerine herhangi bir baskıda bulunup bulunmadğını mobing uygulayıp uygulamadıklarını bilmiyorum. Yapılan ilk toplantıda işletmeyi devralan davacı …hanımın annesi benim oğlumun ana ders öğretmeninin ailevi sıkıntılar nedeni ile işi bıraktığını, kendisine yüksek ücret teklif edildiğini ancak dönmediğini söyledi. Bir ay kadar sonra yapılan bir başka toplantıda ise aynı şahıs yani davacının annesi oğlumun öğretmeninin davalı …hanımın okuluna geçtiğini söyledi. Ben bunun dışında herhangi bir kimseden bu konuda birşey duymadım zaten ben oğlumu o okuldan aldım” şeklinde cevap vermiştir.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ”Davacı anaokulunu almadan önce biz kardeşler olarak görüştük ve kendilerine bu bilmediğimiz bir sektör, iyice araştırıp değerlendirin demiştim. Sonuçta bu anaokulu davacı davalıdan devralındı. Ancak devir sırasında kendilerine işin reklamı çok iyi yapılmış ve gerçek rayicin çok üzerinde davacıya satışı yapılmıştır, satış işlemi 490.000,00 TL’ye yapıldı. Ben kardeşimi ve davacıya kızdım, “neden bu kadar pahalı devraldınız” dedim, onlarda bana, “biz marka ve …Anaokulu’nu devraldık” dediler. Devir işlemi gerçekleştikten sorna bu marka ve logo davalı …’e ait olmadığını, bunun franchaising olduğunu ve marka ve logonun …’e ait olduğunu öğrendik. Kardeşlerim …ile görüştüler ve …’in kardeşlerime, “benim haberim olmadan, benim markamı ve logomu nasıl alırsınız, bu usulsüz bir işlemdir” dediğini biliyorum. Kardeşim ve eşi bundan haberdar olmadığını, bunu bilmeyerek yaptıklarını söylemişler. Devirden sonra da yine davalı …daha önceden açılmış bulunan anaokuluna devrettiği bu anaokulundan öğrenci ve öğretmen transfer etmiştir, en iyi öğretmenleri ve buna bağlı olarak öğrenciler de öğretmenlerle beraber transfer olmuştur. Bu 490,000,00 TL’yi ödemek için hayatboyu çalıştığı evini satmış ve üstüne de kredi çekmiştir. Ayrıca senette davalı tarafa vermişlerdir. Yine devirden sonra kardeşlerim 5 yılda franchaising için toplu bir bedel ödeneceğini, ayrıca her ay için 4.000,00 TL aynı sebeple bedel ödeneceğini öğrendiler. Ve şok oldular, böyle bir bütçeleri yoktu. Öğretmenler ve öğrencileri hızla azalması nedeniyle büyük gelir kaybına uğradılar ve programları aksamaya başladı. Davacı vekili tanığa doğrudan sordu: Ben …’da davacı ve eşi kardeşim ile davalı …’ün …’da …ile bir mutabakat sözleşmesini yaptıklarını biliyorum, ancak sözleşme imzalanırken ben yanlarında değildim. Aşağıda yazıhanede bekledim, ayrıca …’ü o anda görmedim. Davacı vekili tanığa doğrudan sordu: Olaylar nedeniyle bizlerin ve annemin yardımına rağmen anaokulu yürütülemeyince davacı tarafından bir üçüncü kişiye 2016 yılında 80.000,00 TL bedelle satılmıştır. Benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …alınan beyanında; ”…Kreşinde eğitim almaya başlamıştı başladıktan 2,5 ay kadar sonra okulda bir takım değişiklikler olmaya başladı. Bir toplantı yaptılar velilerle birlikte. Buranın bir başka şahsa devredileceğini ancak öğretmelerin ve aynı koşulların devam edeceğini söylediler. Güvendim. Kızım devam etti. Ancak kızımın öğretmenleri sıkça değişir oldu. Bir gün benimde olduğum bir anda okula icra memurları geldi. Çocukların gözlerinin önünde klimaları söktüler 42 derecede çocuklar kapı pencere açık bırakılarak eğitilmeye çalışıldı. Daha sonra sorunlar artarak devam etti. Öğrencilerin bir kısmı başka okullara gitti. Sayı azaldı.Bu ayrılan öğrenciler …tarafından başka bir yerde ana okulu açılması sebebi ile aynı kişi tarafından aranılarak kendi okullarına çağrılmışlar. Bunu velilerinden duydum. Öğretmenlerde değişti. Çocukların taşımasını yapan servislerde ortadan kayboldu. Nedeni konusunda bilgim yoktur dedi. Davacı vekilinin talebi ile soruldu. İcra memurlarının gelme sebebi devredenlerin devralana karşı mahkemeye verdiklerini ordaki şahıslardan duymuştum dedi. Davacı vekilinin talebi ile soruldu. Devir bedelleri konusunda net bilgim yoktur. İlk devrin pahalı olduğunu sonrakinin çok düşük olduğunu duymuştum. Dedi davacı vekilinin istemi ile soruldu. Öğretmenlerden de …’ün yeni açtığı okula geçenler olduğunu duymuştum benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 20/03/2017 tarihli duruşmasında taraf kayıtları üzerinde inceleme yapılması kararı verildiği, mali müşavir bilirkişi …düzenlemiş olduğu 27/11/2017 tarihli raporu ile ; İşletme Hesabı Esası’na göre defter tutan davacı …’in, 2014 ve 2015 yıllarına ait işletme defterlerinin yasal süreleri içerisinde Noterce açılış onaylarının yapıldığı, TTK’da işletme defterinin kapanış tasdikinin yapılacağına dair bir hüküm bulunmadığı, İşletme Defteri, borç/alacak takibi yapılmasına elverişli bir defter olmadığından, tarafların ticari ilişkisi hakkında bu defterlerden herhangi bir tespit yapılamadığı, davalı …tarafından, TTK’nun, ticari defterlerin tutulmasına ilişkin ilke ve esaslarına 2014 ve 2015 yıllarında uyulduğu, davalının 09.03.2015 dava tarihi İtibariyle davacı …’ten 114.700,40-TL alacaklı göründüğü, davacıdan tahsil edilen 113,500.-TL toplam tutarındaki alacak senetlerinin tahsil edildiğine ilişkin ticari defterlerde herhangi bir kayıt bulunmadığı, davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesi ekinde sunulan, …’ün …Bankası, …nolu hesabına yapılan EFT’lere ilişkin dekontlar incelendiğinde; davacı …tarafından; …vadeli 16.000,-TL, …vadeli 16.000,-TL, …vadeli 16,000.-TL olmak üzere 48,000,-TL toplam tutarındaki senedin ödendiğinin anlaşıldığı ancak (113.500-48.000) kalan 65.000-TL toplam tutarlarındaki senetlerin davacı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir belgenin dava dosyasında yer almadığı, sonuç olarak; 09.03.2015 dava tarihi itibariyle davalı …’ün, kendi ticari defter kayıtlarına göre, davacı …’ten, 114.700.-TL cari hesaptan, 65.500.-TL de ödenmemiş senetlerden kaynaklanan alacağı bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizin 22/12/2017 tarihli duruşmasında mevcut bilirkişinin yanına akademisyen bilirkişi eklenerek tüm iddia ve savunmalar, dosya içine giren belgeler ve tarafların ödeme yaptıklarına dair beyanları gözetilerek, davacı tarafın davalıya borcunun olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, bilirkişiler …ve …düzenlemiş oldukları 17/03/2018 tarihli rapor ile ; taraf defterlerinin daha önce 27/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda incelendiğini, taraflar arasındaki 30.11.2014 tarihli devir protokolünde devredilen mal ve hakların “demirbaşlar” olarak belirtildiği, bu halde işletme devrinin mal ve hak olarak demirbaşlan kapsadığı, akabinde davacının resmi devir öncesi ptorokolü de feshetmeden, Marka ve lisans sahibi ile sözleşme yaparak, ardından resmi işletme devrini kabul etmiş olmakla, başka yerlerde de aynı ad altında anaokulları olması, resmi devir öncesi davalının e-posta ile davacı tarafın “…’de aynı adlı anaokulunu açmak istediğinden bahsetmesi” ve yukarıda belirlenen diğer hususlar da değerlendirildiğinde, davacının, devir öncesinde marka ve lisans sahibinin bir başkası olduğunu bilmediğinin ve devre bu hakların dahil olamayacağı bilmemesinin kabulünün mümkün olmadığının mahkemenin taktirlerinde olduğunu, diğer taraftan davacının marka lisans için 61.800-TL ödemiş bulunduğunu, yine sunulan sebeplerle yerel işletme hakkına haiz davacının haksız rekabet iddialarının da yerinde gözükmediğini, ancak taraftar arasında 29.12.2011 tarihli mutabakat metnine göre 28.11.2014 ila 30.06.2015 tarihleri arasında …Anaokulu’ndan, Bostanlı Küçük Şeyler Anaokulu’na öğrenci kaydı gider ise ücretinin …Anaokulu’nu senet ödemelerinden mahsup edileceği bildirilmiş olmakla, davacının listelemiş olduğu 16 Öğrencinin kayıtlarının taraflardan ve …’den sorulması hususlarının mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının kimi öğrenci ücretleri ile servis ücretlerini davalının tahsil etmeye devam ettiği iddiasına yönelik olarak ise, toplamda yatırılan 31.830,00-TL bedelin, 03.12.2014 tarihinde 13.950-TL’sinin, 13.01.2015 tarihinde ise 10.308,00-TL’sinin iade edildiğini, davalının halen 7.572,00-TL’sini yatırmadığını davacı tarafın iddia edip, delil olarak davalının iadelerine dair banka dekontları olduğunun görüldüğünü, bu sebeple bu konuda değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir.
Davalı tanığı …alınan beyanında ;”ben 5 buçuk yıl kadar …’ün işlettiği …’deki özel okulda birlikte çalıştık, davacı ile okulun devri konusunda anlaşma yapıldıktan sonra, öğretmenler ile birlikte okulun devri konusunda yapılacak işlemlere dair yapılan toplantıda ben de bulunmaktaydım, benim dışımda tüm okul kadrosu da bu toplantılara katıldı, bu toplantılarda …ile birlikte davacı …ve …’ın annesi de bulunmaktaydı, bu toplantılarda okuldaki öğrencilerin ve görevli olan öğretmenlerin aynı şekilde devam edeceği, sadece okulun sahibinin değiştiği söylendi, bu sırada ben …’ün …’da açmış olduğu yine …okulunda devam edecektim, bu husus da konuşuldu, zaten ben öğretmen kadrosunda değil yönetici kadrosunda bulunmaktaydım, ben devirden sonra iki yıl kadar daha …’daki okulda …hanım ile birlikte çalışmaya devam ettim, devirler yapıldıktan sonra …ve …öğretmen de sanırım bir dönem kadar sonra …’daki okula geçtiler, bu öğretmenlerin …’daki okula geçişi de anlaşma dahilindeydi, öğrencilerden yeni açılan okula geçen öğrenci olmadı, velilerden talep olmasına rağmen …hanım bunları kabul etmedi, benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekilinin sorusu üzerine, ” okulun devri konusunda 350.000,00 TL’lik senet düzenlendi, benim yanımda düzenlendi, senet borçlusu …’tü, bu senedin alınan paraya karşılık olarak düzenlendiği söylendi, paranın alınıp alınmadığını bilmem, alınmış ise de ne kadar alındığını da bilmem, devirler yapıldıktan sonra …’ü …ile beraber Haziran ayına kadar birlikte okulda olacağı, …’in okul yönetimine alışması için bunun yapılacağı kararlaştırıldı, ancak devirden bir ay kadar sonra …’in kararı üzerine bu tamamlanmadı, söz konusu teminat senedinin düzenlenmesini …istedi” şeklinde cevap vermiştir.
Davacı vekilinin sorusu üzerine, ”devir işlemleri tamamlandıktan sonra ben …’daki okula geçtim, ancak aynı zamanda …’deki okula da devam ettim, bu gidiş dönüşlerim sistematik bir periyodda gerçekleşmiyordu, …hanım …’deki okulda daha yoğun olarak bulunmaktaydı, tam olarak …’deki okulu hangi tarihte bıraktığımı hatırlamamakla birlikte bir ay kadar bu şekli ile devam ettim, sonrasında tamamen …’daki okula geçtim” şeklinde cevap vermiştir.
Davalı tanığı …alınan beyanında; ”benim de çocuğum …’ün işlettiği …’deki …Anaokuluna gitmekteydi, okulun devredileceği …tarafından velililere duyuruldu, toplantılar yapıldı, toplantıya katılamayanlara da birebir haber verildi, çocuklarının okuldan alınmaması gerektği, karşı tarafa mahçup olunmaması gerektiği özellikle vurgulandı, ben de …’e yeni işletmeye başlayacağım …’daki …Anaokulu evime çok yakın olmasına rağmen yine …’deki anaokuluna göndermeye devam ettim Şubat ayına çok yakın bir zamanda Şubat ayında okulun kapalı olacağı söylendi, ben de çalışan bir anne olarak bu haberin bu kadar kısa zaman içerisinde verilmesinin yanlış olduğunu, çoçuğumu nereye bırakabileceğimi söylediğimde bana ücret karşılığında bakıcı bulunabileceği veya sürekli açık olan bir anaokulunu önerdiler, ben de bunun üzerine işleten grubu daha önceden tanıdığım için çocuğumu …’daki …Anaokuluna naklettim, benim bilgim görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 12/04/2019 tarihli duruşmasında mevcut bilirkişi …’ın yanına bankacı bilirkişi …’in ve …’in de eklenerek söz konusu uyuşmazlık konusunda rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişilerin düzenledikleri 25/12/2019 tarihli raporda; davalı …’ya karşı bedelsizlik (şahsi) defilenin ileri sürütebilmesi için; öncelikle takibe konu senedin borçlunun zararına hareket edilmek amacıyla iktisap edilmiş ve bu iktisabın kasten yapılmış olması gerektiği; iş bu iktisaba ilişin (davalılar arasındaki ciro ilişkisine ait) herhangi bir iddia ve delile heyetimiz tarafından rastlanılamadığı; kötüniyetli bir iktisabın varlığına ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı; Yerleşik Yargıtay içtihatları iyiniyetli üçüncü kişi hamilin kötüniyetli iktisabına ilişkin iddiaların tanık delili ile ispatlanabileceğini açıkça ortaya koyduğu; delillerin nihai takdiri mahkemeye ait olmakla birlikte yukarıda yer verilen tanık beyan özetlerinde de bu hususta bir beyana yer verilmediği dikkate alındığında; davalı …’ya karşı şahsi defilerin ileri sürülebilime şartlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılması mümkün olup; nihai takdirin mahkemeye ait olduğu; davalı …’e karşı bedelsizlik definin iteri sürülebileceği hususunda çekişme bulunmadığı; taraflar arasındaki ticari ilişki, devir sözleşmeleri, dava dışı frenchise veren ile sözleşmenin devirden önce yapılmış olması, davacının, devir öncesinde marka ve lisans sahibinin bir başkası olduğunu bilmediğinin ve devre bu hakların dahil olamayacağını bilmemesinin kabulünün mümkün olmadığı yönündeki kök raporda görüşün yerinde olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmasının mümkün olduğu; davacı …defterleri üzerinde yapılan inceleme ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin ortaya konamadığı; davalı …defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalı …’ün davacıdan 114.700,00-TL alacaklı gözüktüğü ve 113.500-TL tutarındaki senetlerin tahsil edildiğine dair bir kayda rastlanamadığı; davalı …, …Bankası kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde davacı …tarafından; …vadeli 16.000.-TL, …vadeli 16.000.-TL, …vadeli 16.000.-TL olmak üzere 48.000.-TL Toplam tutarındaki senedin ödendiğinin anlaşıldığı, ancak (113.500- 48.000) kalan 65.500.-TL Toplam tutarlarındaki senetlerin davacı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir belgenin dava dosyasında yer almadığı, sonuç olarak davalının cari hesaptan 114.700,00-TL, senetlerden 65.500,00-TL davacıdan alacaklı bulunduğu; sonuç ve kanaatine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı arasında …ili …ilçesi, …Mahallesi, …sokak. N:…, …mevkiinde bulunan …Ana Okulunun davalıya devri konusunda sözleşme imzalandığı,bu sözleşmelere göre devir bedelinin 490,000,00 TL olarak kararlaştırıldığı 350.000,00 TL sinin peşin geri kalan 140.000,00 TL için ise senet düzenlendiği, davacının …Limited Şirketi ile yapılan francranchise Sözleşmesi, işletmenin binası ile ilgili olarak 12.01.2014 tarihli yazılı kira sözleşmesi ile ilgili olarak haksız ve sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL nin istirdadını ve …vadeli 16.000,00 TL bedelli, …vadeli 16.000,00 TL bedelli, …vadeli, 16.000,00 TL bedelli ve vade tarihini gün olarak bilmedikleri Haziran 2014 vadeli 17.500,00 TL bedelli olmak üzere toplam 65.500,00 TL miktarlı senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan frenchise sözleşmesi incelendiğinde davacı …ile dava dışı …Limited Şirketi arasındaki franchise sözleşmesinin 26 Kasım 2014 tarihinde imzalandığı ,davalı ile arasındaki işyeri devir sözleşmesinin ise Karşıyaka …. Noterliğinin …yevmiye numarası ile 28/11/2014 tarihinde imzalandığı yani sözleşmenin imzalanmasından iki gün önce franchise sözleşmesinin imzalandığı kira sözleşmesi ile ilgili olarak davacı ile bina sahibi …arasında …tarihli kefilleri …ve …olarak kira sözleşmesinin imzalandığı, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre davacının basiretli bir iş insanı şeklinde davranışta bulunması gerektiği serbest iradesi ile tüm riskleri gözönüne alarak yatırım yaptığı, sözleşmeleri imzaladığı dava dilekçesindeki iddiaların yerinde olmadığı ve davacı tarafça her ne kadar davalının haksız rekabet hükümlerine aykırı davrandığından bahsedilmiş ise de talebinin haksız rekabetten doğan alacağa ilişkin olmadığı ,davacının dava dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen mutabakat metninin …maddesi (Ekim 2014 itibariyle çalışanların giderleri okulun Kasım ayı giderlerinden ödendiği için söz konusu giderlerin satıcıya verilen borç senetlerinden 6 eşit taksitle mahsup edilmesine karar verilmiştir(18.400,00 TL maaş ,5400,96 TL sgk 2665,25 TL muhtasar )” uyarınca davacının bu meblağların toplamı olan 26.467,21TL üzerinden borçlu olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
1-Davacının menfi tespit davası bakımından davasının KISMEN KABULÜ’ne;
18.400,00 TL, 5.401,96 TL ve 2.665,25 TL olmak üzere toplam 26.467,21-TL borçlu olmadığının tespitine
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.807,97 TL karar harcının 1.119,31 TL’sı peşin olarak alındığından mahsubu ile bakiye 688,66 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.119,31-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine .
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 5.854,92-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2- Davacının istirdat talebinin reddine.
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin olarak alınan 170,77-TL peşin olarak alınan harçtan mahsubu ile arta kalın 114,47-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
Davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İhtiyati tedbirin kararın kesinleşmesine kadar devamına,
Davacı tarafından yapılan 4,10 TL vekalet harcı, 27,70-TL başvurma harcı, 2.624,00-TL bilirkişi, tanık, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.655,80 TL yargılama giderinin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen taktiren 930,85TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 310-TL tanık ve tebligat yargılama giderinin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen taktiren 201,34TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin ve davalının vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.