Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/579 E. 2021/408 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

ESAS NO: …
KARAR NO : …
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/12/2008
KARAR TARİHİ: 30/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 14/07/2021

Davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile açılan ve İzmir ….Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı ile İzmir ….Asliye Hukuk Mahkemesine, bu mahkemenin de iş bölümü ilk itirazı nedeniyle gönderdiği İzmir ….Asliye Ticaret Mahkemesince bu kez yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;

İSTEK :
Davacılar vekili dava dilekçesi ve 30/11/2011 havale tarihli tavzih dilekçesi ile, …Ticaret Sicil Memurluğu ‘nun …sicil numarasında kayıtlı ve …sokak No…./İzmir adresinde faaliyet gösteren …Şirketinin 2006 yılında tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiye memuru olarak da ortaklar kurulunun kararı ile ortaklardan birisi olan ve aynı zamanda şirket temsilcisi olan davalının atandığını, TTK’nun 434 vd.maddelerinde tasfiye işleri ile görevlendirilen tasfiye memurunun yapması gereken işlemlerin sıra ile gösterilip anlatıldığını, tasfiye memurunun gösterilen bu işlemleri yapmasının ardından şirketin aktif ve pasiflerini netleştirerek şirketin borçları ödendikten sonra kalan mevcudu esas mukavelede aksine bir hüküm olmadıkça pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve paylara bağlı olan imtiyaz hakları nispetinde dağıtılması gerektiğini ve tasfiye sürecinin tamamlanmasından sonra durumun sicile bildirilip kaydın sicilden terkini ile şirket tüzel kişiliğinin sona ereceğini, davalı tasfiye memurunun kanununda belirtilen ve kendisine yüklenen görevleri kanun hükümlerine açıkça aykırı hareket etmek sureti ile eksik ve hatalı sonuçlandırdığını, halen Karşıyaka …Asliye Hukuk Mahkemesi’nde …E.sayılı tapu iptali tescil ve ceza-i şart talepli bir dava olduğunu, yine müvekkillerden …’ın alacağı nedeni ile İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyası üzerinden girişilmiş icra takibi bulunduğunu, bununla ilgili olarak Karşıyaka ….Asliye Hukuk Mahkemesinde …E.sayılı davanın devam ettiğini, ayrıca İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı ile icra takibinin yürütüldüğünü, sonuç olarak davalı tasfiye memurunun haksız ve usulsüz yasaya aykırı işlemler nedeni ile meydana gelen zararları tazmin etmekle yükümlü bulunduğunu bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,
Müvekkili …yönünden Karşıyaka ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …E.sayılı dosyaya konu alacağa ilişkin 250,00 TL ve İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı takip konusu alacağa ilişkin 250,00 TL olmak üzere 500,00 TL tazminatın şirket kaydının terkin edildiği 26/04/2007 tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline,
Müvekkili …yönünden İzmir ….Noterliğinin …tarih …yevmiye sayılı temlikname ile hak sahibi olduğu İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E (yenileme sonrası …E.)sayılı dosya konusu alacağa ilişkin şimdilik 500,00 nin şirket kaydının terkin edildiği 26/04/2007 tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını; esas yönünden ise, dava dilekçesindeki iddiaların yersiz olduğunu, olayda TTK’nun 445 ve 224.maddelerinde belirtilen şartların davacı lehine gerçekleşmediğini, müvekkilinin kanuna, sözleşmeye aykırı hiçbir fiil ve eyleminin bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Taraflar delil ve belgelerini, temlikname örneğini ibraz etmişler, …Şirketinin sicil dosyası örneği, Karşıyaka ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …E-…K.sayılı, Karşıyaka …Asliye Hukuk Mahkemesinin …E.sayılı, İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı, Karşıyaka ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …E.sayılı, İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyaları celbedilmiş, öğretim üyesi …-muhasebe uzmanı …imzalı 12/07/2018 havale tarihli bilirkişiler raporu, icra müdürü …imzalı 04/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporu, icra müdürü …-muhasebe uzmanı …-öğretim üyesi …imzalı 01/02/2021 ve 14/04/2021 havale tarihli ek raporlar alınmıştır.
Dava, tasfiye memurunun sorumluluğuna ilişkindir.
Davalı …’in dava dışı …A.Ş.nin tasfiye memuru iken tasfiye işlemleri sonucunda şirketin sicilden terkini gerçekleştirdiği, şirketin sicilden terkin edilmeden önce taraf olduğu yukarıda belirtilen dava dosyalarının ve icra takiplerinin bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun; davalının pasif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı, dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı; esas yönden ise, tasfiye memurunun tasfiye işleminin usule ve kanuna uygun olup olmadığı, buna bağlı olarak dava konusu edilen borçlardan sorumlu bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
Davalı tasfiye memurunun iddia konusu eylemlerinin 01/07/2012 tarihinden önce gerçekleştiği, 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesinden önce yapıldığı ve hüküm ve sonuçlarını o dönemde doğurduğu için uyuşmazlığın çözümünde 6762 sayılı TTK hükümlerinin gözetilmesi gerekir.
6762 sayılı TTK anonim şirketin tasfiyesi bakımından önemli ölçüde kollektif şirket hükümlerine atıf yapmıştır (TTK.m.450). Bu bağlamda, anonim şirketler bakımından uygulama alanı bulan TTK’nun 224.madde hükmüne göre tasfiye memurları kanun, şirket ana sözleşmesi ve diğer iş görme düzenlemelerine aykırı olarak zarar verici eylemlerde bulunursa, ortaklara ve üçüncü kişilere karşı sorumlu olur. Bu noktada TTK’nun 445.madde hükmü uyarınca, tasfiye sürecinde alacaklıların korunması açısından alacaklılara taahhütlü mektup gönderilmesi ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapılması; alacaklı olduğu bilinenler beyanda bulunmasa dahi alacaklarının notere tevdii edilmesi gerekir. Bu durum özellikle şirket borçları ödenmeden ortaklara ödeme yapılmasını engellemeye ilişkindir.
Tasfiye memurunun sorumluluğundan söz edilebilmesi için kusur, hukuka aykırı fiil, zarar ve illiyet bağının bulunması gerekir.
Maddi ve hukuki olgular ışığında olaya dönüldüğünde;
I-İddia konusu zarar verici eylemlerin tasfiye memuru sıfatıyla davalı …’e atfedilmesi, adı geçen kişinin ilgili şirketin tasfiye memurluğu görevini yürütmesi karşısında davacılar tarafından davalıya husumet yöneltilmesi usule ve hukuka uygun bulunmuştur; davalı tarafından ileri sürülen pasif dava ehliyeti itirazı yersizdir.
Keza TTK’nun 224/son madde hükmü uyarınca, tasfiye memurunun sorumluluğuna ilişkin davaların zararın ve sorumlu olan kimsenin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde 5 yıllık zamanaşımına tabi olmasına, şirketin tasfiye sonucu sicilden terkin edildiği 26/04/2007 den itibaren dava tarihi 17/12/2008’e kadar 2 yıllık sürenin sona ermemiş olmasına göre, davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i hukuki dayanaktan yoksun bulunmuştur.
II-Davanın esasına gelince;
Davalının tasfiye memuru olarak görev yaptığı şirket hakkında açılmış bulunan dava ve takipler bulunmaktadır. Bu davalar sonuçlandırılmadan tasfiye memurlarının terkine ilişkin bildirimde bulunması mümkün değildir. İhtilaflı alacakların açıklığa kavuşuncaya kadar tasfiyenin devam etmesi gerekir. Davalı tasfiye memurunun bu esaslara uygun hareket etmediği belirgindir. Yine davalı tasfiye memuru kusursuzluğunu ispat edememiş olup zaten davaların ve icra takiplerinin devam ederken tasfiyenin kapatılması tasfiye memurunun kusurlu olduğunu gösterir. İlgili şirket özsermayesi içerisinde yer alan 138.650,51 TL nin ortaklara borçlar cari hesabından mahsup edilerek kapatıldığı, aslında alacaklılara dağıtılabilecek tutarın ortaklar cari hesabı üzerinden ortaklara dağıtıldığı, böylece davacılar alacaklıların zarara uğradığı anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, davanın temelini oluşturan İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosya ile ilgili alacak bakımından Karşıyaka ….Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davacı …lehine 9.332,02 TL sına hükmedildiği, bu kararda alacağın …ve …’den tahsiline karar verildiği,
Bir diğer alacak Karşıyaka ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …E.sayılı dosyasında 19.000,00 USD cezai şartın dava tarihi 06/08/2001 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, İzmir ….Noterliği nezdinde düzenlenen temlikname ile davacı …’ın davalardan doğan tüm alacaklarını …’a devrettiği ve …’ın adı geçen davacıya halef olduğu ve aktif dava ehliyetinin bulunduğu,
Davacı …’ın İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı icra takibinde …A.Ş.den takip tarihi olan 01/05/2006 itibariyle 22.747,56 USD+ 4.602,34 TL alacağı devraldığı, alacağın devri ile beraber dava haklarını da devraldığı ve …’ın bu dava yönünden de aktif dava ehliyetinin bulunduğu,
Tasfiye memurlarınını sorumluluğunun TTK da düzenlenmesi nedeniyle ticari iş niteliğinde olduğu ve ticari işlerde uygulanan avans faizi oranının ve bu arada reeskont faizi oranının bu alacaklarda da istenmesinin mümkün olduğu,
Eldeki dava tarihi 17/12/2008 tarihi itibariyle:
İzmir ….Asliye Hukuk Mahkemesinin …tarih …E-…K.sayılı dosyasının icraya konulduğu İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasında bakiye alacak miktarının 366,06 TL; İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasında bakiye alacak miktarının 13.688,60 TL olduğu, böylece davacı …’ın dava konusu ettiği tutara ilişkin olarak her bir dosya için en az 250,00 şer TL’den 500,00 TL zararının oluştuğu, ne var ki, bu tutarda davalı tasfiye memurunun sorumluluğunun sözü edilen icra dosyalarında yapılacak tahsilatla tekerrür teşkil etmemesinin tabîi bir durum olduğu,
İzmir ….İcra Müdürlüğünün …E.(yenileme öncesi …E).sayılı dosyasında bakiye alacak miktarının 53.340,96 TL,
böylece davacı …’In dava konusu ettiği tutara ilişkin olarak en az 500,00 TL zararının oluştuğu, ne var ki, bu tutarda davalı tasfiye memurunun sorumluluğunun sözü edilen icra dosyasında yapılacak tahsilatla tekerrür teşkil etmemesinin tabîi bir durum olduğu anlaşılmıştır.
Olayın özellikleri ve şartlarına göre dava tarihi itibariyle zarar miktarının belirlenmesi nedeniyle dava tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:
I-Davacı …tarafından açılan davanın KABULÜNE,
Tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla 500,00 TL nin dava tarihi 17/12/2008 den itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
Fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcından 9,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 50,10 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından ortak olarak sarfedilen ve 1/2 sine isabet eden 1.149,00 TL yargılama gideri (12,60 TL peşin harçlar, 950,00 TL bilirkişiler ücreti ve 186,40 TL tebliğ+yazı gideri) ile A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
II-Davacı …tarafından açılan davanın KABULÜNE,
Tahsilde tekerrür teşkil etmemek kaydıyla 500,00 TL nin dava tarihi 17/12/2008 den itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
Fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcından 9,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 50,10 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından ortak olarak sarfedilen ve 1/2 sine isabet eden 1.149,00 TL yargılama gideri (12,60 TL peşin harçlar, 950,00 TL bilirkişiler ücreti ve 186,40 TL tebliğ+yazı gideri) ile A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
III-Sarfedilmemiş gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/06/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu döküman 5070 Sayılı Kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.