Emsal Mahkeme Kararı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/138 E. 2021/467 K. 16.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:…
T.C.
KARŞIYAKA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 29/11/2020
KARAR TARİHİ :16/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/08/2021
Mahkememizin …esas sayılı dosyasında verilen 17.04.2014 tarihli karar ile davacının takip dosyasına yapılan ödemelerle ilgili alacak taleplerin tefrik edilerek yeni esas defterine kaydı yapıldıktan sonra yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından mahkememizin …esas sayılı dava dosyasına verilen dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken mahkeme kararı ile 2007 yılı içerisinde ortaklıktan çıktığının belirlendiğini, davalı kooperatife aidat ödemeleri altında 17.092,00 TL, …havalesiyle 3.000,00 TL, 3.kişilerin gönderdiği haciz ihbarnameleri sebebiyle 4.501,66 TL ve … Vergi Dairesine de 584,34 TL ödediği, ayrıca toplu konut kredisi ve konutun sigortası için de ödeme yaptığı ileri sürülerek 22/12/2010 tarihli celsedeki talebi göz önünde bulundurularak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.000,00 TL ayrılma bedelinin 11/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş, talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, alacağın muaccel hale gelmediğini, kooperatif genel kurulunca ödemelerin ertelenmesine karar verildiğini, ödemelerden genel gider kesintisi yapılması gerektiğini, haciz ihbarnameleri gereğince yapılan ödemelerle, bankaya ve vergi dairesine yapılan ödemelerin aidattan sayılamayacağını, ıslah dilekçesinde talep edilen alacakların 5 yıllık sürenin geçmiş olması nedeni ile zamanaşımına uğradığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyesinin kooperatif adına bankaya ve … İcra Müdürlüğüne ve … Vergi Dairesine yaptığı ödemelerin iadesi talebine ilişkindir.
Davacının, kooperatif ortağı iken muhtelif tarihlerde kooperatife bizzat aidat ödemelerinde bulunduğu, ayrıca kooperatif lehine banka ve 3.kişilere ödemeler yaptığı yönlerinde taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın alacağın muaccel olup olmadığı ve alacak miktarı konularında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememize ait …esas sayılı dosyanın 17.04.2014 tarihli kararı ile; davacı tarafından bankaya ve … İcra Müdürlüğüne ve … Vergi Dairesine yapılan ödemelerle ilgili alacak taleplerinin tefrikine karar verilmiş ve yeni bir esasa kaydedilmiştir.
Mahkememize ait …esas, …karar sayılı dosyanın incelenmesinde; yapılan yargılama neticesinde;
“…Davacının, davalı kooperatif ortağı iken mahkememizin …E- …K.sayılı kesinleşmiş ilamı ile 2007 yılı içerisinde ortaklıktan istifa ettiğinin belirlendiği, davacının kooperatif ortağı iken muhtelif tarihlerde kooperatife bizzat aidat ödemelerinde bulunduğu, ayrıca kooperatif lehine banka ve 3.kişilere ödemeler yaptığı yönlerinde taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, alacağın muaccel olup olmadığı ve alacak miktarı konularında toplanmaktadır.
Kooperatif ortaklığından istifa, karşı tarafa ulaşması ile hüküm ve sonuçlarını doğuran, kabule bağlı olmayan tek taraflı hukukî işlemdir. İstifa, kooperatif ortaklığının sona ermesi sonucunu doğurur (Koop.K.m.10; Anasözleşme m.13).
1163 sayılı Koop. K’nun 17/1 ve ana sözleşmenin 15/1 maddeleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortağın, ayrıldığı yıla ait genel kurulda kabul edilerek kesinleşen bilançodan payına düşen miktardan hissesine isabet eden masraflar düşüldükten sonra -sermaye ve diğer alacaklarının- bakiyesinin iadesini talep hakkı vardır. Bilançonun genel kurulca kabulü sureti ile kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı kanunun 17/2. maddesi uyarınca, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle ödemelerin geciktirilmesi mümkündür. Ancak bu durum kooperatife geciktirme hakkı verir ise de alacağın muacceliyet tarihini etkilemez (Yarg. …HD’nin …gün, …E., …K.sayılı içtihadı).
Maddî ve hukukî olgular ışığında somut olaya dönüldüğünde:
Davalı kooperatifin 2007 yılı bilançosu 10.08.2008 tarihli genel kurulda görüşülerek 10.09.2008 tarihinde kesinleşmiştir. 17.01.2004 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, genel kurulca yönetim kuruluna ortaklara yapılacak ödemelerin 3 yıl ertelenmesine karar verildiği, müteakip 2005 ilâ 2008 yıllarında gerçekleştirilen genel kurul toplantılarında istifa eden veya ihraç edilen ortaklara yapılacak ödemelerin ertelenmesine dair bir karar alınmadığı anlaşılmaktadır.
17.01.2004 tarihli erteleme kararı ise alındığı tarihten itibaren 3 yıllık sürenin sonu olan 17.01.2007 tarihine kadar geçerli olmaktadır.
Davacının, ayrıldığı tarihe kadar 20.392,00 TL doğrudan ve posta kanalı ile aidat ödediği, bu aidat alacağı içerisinde davalı tarafından kullanılan kredi nedeni ile yapılan ödemelerin ve icra müdürlüğü ile vergi dairesine yapılan ödemelerin aidat miktarına dahil edilmediği,
Toplam 20.392,00 TL ödeme tutarından ayrıldığı yıla ait bilançoda belirtilen genel giderden payına düşen 494,71 TL gider payı düşülmek sureti ile alacağının 19.897,29 TL olduğu ve 10.09.2008 tarihinde muaccel hale geldiği, 2004 yılı içerisinde alınan ödemelerin ertelenmesine ilişkin genel kurul kararının davacı ortağa uygulamasının mümkün olmadığı,
Kullanılan kredi nedeni ile bankaya yapılan geri ödemelerin davacının kişisel borcu olduğu, icra dosyasına ve vergi dairesine yapılan ödemelerin de aidat alacağı niteliğinde olmadığı, bu taleplerin yazılı yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle davacının bankaya, icra müdürlüğüne ve vergi dairesine yapılan ödemelerle ilgili talebinin mahkememiz dosyasından tefrik edilmesi gerektiği,
Bu açıklamalar ışığında, ayrılma payı alacak tutarı ve yürütülecek faizin başlangıcı yönünden asıl dava dilekçesi, ıslah dilekçesi ve 08.11.2013 tarihinde verilen dilekçe gözönünde bulundurularak mahkememizce aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklindeki gerekçe ile;
“1-Davacı tarafından bankaya, … Vergi Dairesine ve Karşıyaka ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yapılan ödemelerle ilgili alacak taleplerini tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilmesine,
2- Davacı tarafından dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile aidat alacak talebi yönünden açılan davanın KABULÜNE,
19.890,00 TL aidat alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aidat alacağın 17.000,00 TL’lik kısmına 11/09/2008 tarihinden itibaren , 2.890,00 TL’lik kısmına da 08/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine..” dair karar tesis edildiği, kararın davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay ….Hukuk Dairesinin …esas, …karar sayılı ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kooperatif kayıtlarına göre belirlenen 17.392,00 TL ödeme dışında, bankaya ödenen 6.971,00 TL, vergi dairesine ödenen 584,34 TL, icra dosyasına ödenen 4.501,66 TL ve …aracılığıyla gönderilen 3.000,00 TL de dahil edilerek ve genel gider payı düşüldükten sonra, davacının 31.909,29 TL alacaklı olduğu hesaplanmış, mahkemece de alacağın 31.954,29 TL olduğu kabul edilmiştir. Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak ancak, Kooperatifler Kanunu’ nun 17.maddesi kapsamında kalan ödemelerini çıkma payı olarak isteyebilir. Kullanılan kredi nedeniyle bankaya yapılan geri ödemeler davacının kişisel borcu olup, ancak varsa aidat olarak kooperatif hesabına yatırılan miktar çıkma payı alacağı hesabına dahil edilebilir. Kredinin aynı zamanda davacının ödediği aidat miktarına dahil edilip edilmediği açık olarak gösterilmemiştir. Davacının yatırdığı aidat, bankadan çekilen krediyi de kapsıyorsa, alacak hesabında aynı kaleme iki kez yer verilmiş olur. Bu konunun da tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Ayrıca, davacının ayrıldığı, hatta alacağın muaccel olduğu tarihten sonra yaptığı kredi borcu ödemelerinin de alacak miktarına dahil edilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davacının vergi dairesine ve icra müdürlüklerine ne sebeple ödeme yaptığı da anlaşılamamıştır. Ödeme miktarı, borcun sebebi, gerçek yükümlüsü ve kim tarafından ödeme yapıldığı vergi dairesinden ve icra müdürlüğünden sorulmalı, ödeme yapılan icra dosyası da getirtilerek bu dosyaya ve vergi dairesine yapılan ödemelerle ilgili borcun gerçek yükümlüsü tespit edilmeli, davacının ne sıfatla ödeme yaptığı belirlenmeli ve yapılan bu ödemelerin Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesine göre mi yoksa BK’nun 61. ve devamı maddelerine göre mi geri isteneceği üzerinde durulmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, konusunda uzman bir bilirkişiden, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” şeklindeki gerekçe ile kararı bozulduğu, bozma sonrası dosya mahkememizin …esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda,
” …. davanın 20.000,00 TL üzerinden harçlandırıldığı, ilk bozma kararından sonra davanın ıslah edilerek tefrik edilen dosyada harca esas değerin 28.500,00 TL ye yükseltildiği, bozmadan sonra ıslah isteminin dinlenemeyeceği da gözetilerek; ilk dava dilekçesinde kooperatife elden makbuzla yapılan ödemelerin 17.392,00 TL, posta havalesi ile 3.000,00 TL ödeme yapıldığı beyanı ve bilirkişi raporlarında, davacının çıktığı tarihe kadar kooperatife doğrudan ve …havalesi yolu ile 20.392,00 TL ödeme yaptığı belirlenmesi karşısında genel giderlere katılım payı düşüldükten sonra davacıya iade edilmesi gereken miktarın 19.897,29 TL olduğu belirlenmiş olup; davacının kooperatif ortaklığından çıktığı tarih olan 07.08.2007 tarihinden sonraki hesap dönemi sonunda alacağın muaccel olacağı, bu tarihinde 10.09.2008 tarihi olduğu, zira 2007 bilançosunun 10.08.2008 tarihinde görüşüldüğü ve kesinleştiği tespit edilmekle davacının çıkma payının 19,897,29 TL alacağını 10.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte isteyebileceği yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir..” gerekçesiyle,
” …Davanın 19.987,29- TL üzerinde KABULÜNE…” dair verilen karar Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …tarih ve …-…E-K sayılı ilamı ile …tarihinde kesinleştiği görüldü.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere davacının ayrıldığı tarihe kadar doğrudan ve posta kanalı ile aidat ödediği, bu aidat alacağı içerisinde davalı tarafından kullanılan kredi nedeni ile yapılan ödemelerin ve icra müdürlüğü ile vergi dairesine yapılan ödemelerin aidat miktarına dahil edilmediği, …Bank …Şubesinin …tarih ve …sayılı yazısı ve eklerine göre davacının kooperatiften ihraç edilmesi neticesinde yerine …isimli ortağın üye olarak kaydedildiği ve davacı adına ferdileştirilen kredinin yeni ortak …’a devrinin yapıldığı dolayısıyla kooperatife yapılan ödeme olduğu ,çıkma tarihine kadar ödenen miktarın 1.815,21 TL olduğu, Karşıyaka ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasında borcun dayanağının 14.750,00 TL bedelli fatura olup icra takibine göre borcun yükümlüsünün davalı kooperatif olduğu davacının bu icra dosyasına üçüncü kişi sıfatı ile ödeme yaptığı kooperatif kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacının yapmış olduğu 4.501,66 TL ödemenin davacının ödediği aidat miktarlarına dahil edilmediği ,davacı tarafından … Vergi Dairesine yaptığı ödemenin 584,34 TL olup bu ödemenin Kooperatifin vergi borcu nedeniyle ödenmiş olduğu anlaşıldığından toplam 6.901,21-TL’nin davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
I-(4.501,66-TL + 584,34-TL + 1.815,21-TL) 6.901,21-TL’nin
-1.815,21 TL için 29/11/2010 tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz,
-4.501,66 TL ve 584,34 TL için 16/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
II- Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince tefrik edilen eldeki dava için alınması gereken 471,42-TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından tefrik edilen eldeki dava için yapılan 48,00-TL yargılama giderinin, kabul oranı nazara alınarak taktiren 26,67-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iade edilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
16/07/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır