Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/96 E. 2023/12 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96 Esas
KARAR NO : 2023/12

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Brüksel/Belçika merkezli, uluslararası prestije sahip bir kuruluş olarak faaliyet yürütmekte olup üyesi olan üretici ve taderikçi şirketlerin sosyal standartlara uygun, insan haklarına ve çevreye saygılı bir üretim ahlakıyla çalıştıklarını garantilemekte, güvenirliği ve etik anlayışı sayesinde kazandığı prestij ile de tüketicilere, markasının basılı olduğu ürünün bu açılardan garantisini verdiğini, müvekkilinin tescilli markaları olan ve dünya çapında bir prestije sahip olan “amfori” ve “amfori BSCI” logolarının, … Mağazacılık Ev Tekstili Ürünleri San. Ve tic. A.Ş.’ne ait … markası adı altında mağaza ve online satış platformlarında satılan ürünlerin etiketlerinde yer aldığının taraflarınca tespit edildiğini, müvekkili ile … arasında herhangi bir anlaşmanın olmadığını, ürünlerin üreticisinin kim olduğu taraflarınca bilinmediğini, yapılan delil tespiti ile “…” markası ile “amfori” markasının ürünler üretim aşamasındayken üzerine birlikte etiketlendiğini, müvekkili tarafından karşı tarafa noter kanalıyla ihtarname keşide edilerek bahse konu haksız fiil eylemlerinin durdurulması aksi halde hukuki yollara başvurulacağı bildirilmiş ise de iş bu ihtarın dikkate alınmadığını, müvekkili tarafından İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesinde delil tespiti isteminde bulunulduğunu, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda bu durumun belgelendiğini belirterek, müvekkilinin sınai haklarına tecavüz niteliğinde haksız ve hukuka aykırı şekilde üretilmiş ve etiketlendirilmiş olan ürünlere el konulmasına, toplatılmasına, satışının yasaklanmasına ve üretimin durdurulmasını, haksız kazanç için 500,00 TL maddi tazminat, markanın itibarsızlaştırılması ve satışların düşmesine neden olunması nedeniyle 500,00 TL maddi tazminat ve markanın sulandırılması nedeniyle 50000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2011 yılından bu yana … markası altında ve tüketici ihtiyaçları doğrultusunda faaliyetlerine devam etmekte olup Türkiyede ev tekstili ve dekoratif ürünler sektörünün lider markası haline geldiğini, müvekkili şirketin satışa sunduğu ürünler nezdinde hiçbir hal ve şartta üretici konumunda olmadığını, ürünleri muhtelif üretici ve veya tedarikçilerden satın aldığını, müvekkili şirketin davacıya tedarikçilerinin bilgisini paylaştığını, taahhütname imzalamayı kabul etmeyenlerin hangileri olduğu ve irtibat bilgilerini paylaştığını ve yargılama masrafı ve vekalet ücretinin ödenebileceğinin ifade edildiğini, davacıya ait markayı taşıyan etiketlerin müvekkili şirket tarafından bilinçli bir şekilde kullanılmadığını, söz konusu marka kullanımı kaynaklı olarak müvekkili şirketin kusur veya kastının olmadığını, markaların yer aldığı etiketlernden kaynaklı müvekkilli şirketin herhangi bir karının oluşmadığını, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacının markalarına ilişkin marka tecavüzü oluşmadığını, davacı tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Markaya tecavüzün tespiti ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davacı vekili 06/03/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, feragat gereği karar verilmesini istemiştir. Yapılan incelemede davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan ve kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili Av. Av. … 06/03/2023 havale tarihli dilekçesi ile davacı tarafın davadan feragat etmesi nedeniyle, yargılama gideri ve vekâlet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Feragat davaya son veren taraf işlemlerindendir ve karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne de bağlı değildir. HMK 307-312 madde hükümleri uyarınca davacının beyanına bağlı olarak davanın bitirilmesi gerekmektedir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Alınması gereken 3/2 karar harcı olan 186,60 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 862,42 TL harçtan mahsup edilerek, fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
Tarafların, birbirlerinden yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebi bulunmadığından, bu konuda karara yer olmadığına, yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
Dair, gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere ve dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 07/03/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim….
¸e-imzalıdır