Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/48 E. 2022/60 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/48 Esas
KARAR NO : 2022/60
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …

Davacı vekili tarafından … tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan … arasında yapılan sözlü anlaşma gereğince diğer davalı …San. ve Tic. A.Ş.’nin sahibi bulunduğu …cafe ve …Lokantası isimli iş yerlerinin internet siteleri, sosyal medya hesapları, ….com gibi internet tabanlı yemet sipariş platformlarında kullanılmak üzere fotoğraflar ve videolar çekilmiş olduğunu, fotoğraf ve videolar yayına hazır hale getirilmiş ve …San. ve Tic.A.Ş. tarafından tüm mecralarda kullanıldığını, müvekkilini zarara uğrattığını belirterek 2.500 maddi ve 10.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile sözlü anlaşma ile ilgili ne bir bedelden bahsedilmiş olmadığını, eksik ödenen bedelin ne kadar olduğundan bahsedilmemiş olduğunu, bu durumun davacı yanın müvekkili ve diğer davalıdan maddi bir fayda koparmak amacında olduğunu bahsi geçen sözlü anlaşmanın detaylarının ve ödenmediği iddia edilen bakiye bedelin ne olduğunun iddiasının ispat külfetini iddia eden davacı yan üzerinde olduğunu belirterek; davanın türk borçlar kanunu’na tabi eser sözleşmesi hükmünde olan bir uyuşmazlık ile ilgili olduğunu, görev yönünden itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan … arasında sözlü anlaşma yapıldığını, bu anlaşma kapsamında müvekkili tarafından davalı …San ve Tic AŞ. ‘ne ait iş yerlerinin fotoğraf ve videolarını çektiğini, bunları yayına hazır hale getirdiğini, bu fotoğraf ve videoların davalılar tarafından internet ortamında ve sosyal medya hesaplarında kullanıldığını, bu sözleşme kapsamında müvekkiline eksik ödeme yapıldığını iddia ederek 2.500 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere 12.500 TL’nin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin … Ltd. Şti’nin yetkilisi olduğunu, bu kapsamda davacıya kendi bünyesinde sigortalı çalışmasının teklif edildiğini, bu teklifin ise davacı ve dava dışı ortağı tarafından reddedildiğini, bunun üzerine davacı ve dava dışı ortağının parça başı iş yapılması için teklifte bulunulduğunu ve diğer davalı …San ve Tic. Aş.’nin iş yeri fotoğraflarının davacı ve ortağı tarafından çekilmesi, kayda alınması teklifinin davacı ve dava dışı ortağı tarafından kabul edildiğini, bu çekim için gerekli ekipmanların müvekkili tarafından davacı ve ortağına verildiğini, masraf ve avanslarının müvekkili tarafından davacı ve dava dışı diğer ortağına ödendiğini ancak davacı ve ortağı tarafından işin geciktirilerek teslim edildiğini, bu süre zarfında ise gerekli bedellerin davacı ve ortağına ödendiğine, müvekkilinin bu kapsamda ödemesi gerekli herhangi bir tutarın bulunmadığını, mahkemenin görevsiz olduğunu, eser sözleşmesinden kaynaklanan davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddelerinde eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Söz konusu yasal metinlere göre Eser Sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Somut olayda davacı ile davalı … arasında diğer davalı …Tic San. AŞ.’nin iş yerlerinin fotoğraf ve video görüntülerinin alınması kaydedilmesi kapsamında bir sözleşme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu sözleşme yukarıdaki yasal tanıma göre eser sözleşmesi kapsamındadır. Bu sözleşme kapsamında davacıya, davalı … tarafından bir miktar ödeme yapıldığı tarafların kabulündedir. Davacı taraf bakiye alacağın bulunduğunu iddia etmekte, davalı … ise iş geç teslim edilmesine rağmen sözleşmeden kaynaklı bedelin davacıya ödendiğini iddia etmektedir. Burada klasik anlamda bir eser sözleşmesi bulunmakta ve bu sözleşmenin konusu bir takım fotoğraf ve video çekimi olsa dahi Fikri Mülkiyet Hukukunu ilgilendiren bir ihtilaf dosya kapsamında bulunmamaktadır. Dosyaya konu ihtilaf yukarıda bahsedildiği üzere Türk Borçlar Kanununda düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmelidir. Bu kabul üzerine mahkememizin uyuşmazlığın çözümünde görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Zira uyuşmazlıkta 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, bu kanunlardan önce bu hususları düzenleyen Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında Hukuki bir değerlendirme yapılmasına yer ve gerek bulunmamaktadır. Uyuşmazlığa konu ilişkinin temeli fotoğraf çekimi ve video kaydı olsa da bu durum değişmemektedir. Zira somut uyuşmazlıkta telif hakkı veya eser kabul edilebilecek dökümanlardan kaynaklanan bir mülkiyet uyuşmazlığı bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkememizin eldeki dava yönünden görevsiz olduğu, görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi yine yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir. Somut olayda 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi gereğince ve mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığı bulunduğu, bu noksanlığın ikmal edilemeyecek bir mahiyet arz ettiği anlaşılmakla, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddi ile, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
HMK’nın 20/2 maddesi uyarınca talep beklenmeksizin gerekçeli kararın taraflara tebliği ile; 6100 sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca en geç kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağının karar verileceğinin ihtarına,
Hükmün 2.md göre talepte bulunulması halinde; 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 md uyarınca vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirmeye alınmasına, hükmün 2.md uyarınca talepte bulunulmaması halinde HMK’nın 331/3 md göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin açılmamış sayılmasına ilişkin hüküm ile birlikte mahkememizce dikkate alınmasına
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin İstinaf Dairesi nezdinde açık olduğuna dair verilen karar, yanların huzurunda usulen okunup anlatıldı. …

Katip …

Hakim …