Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/42 E. 2023/6 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/42 Esas
KARAR NO : 2023/6
DAVA : FSEK- Mali Hak Devri Sözleşmesinin İhlali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …

Davacı vekili tarafından … tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … firması ile yaptığı ve bilahare … Şirketine, ondan da davalı … Müzik’e devir olan sözleşmeden cayan davalının cayma ihtarının haksız olduğunu, ihtara caymayı kabul etmediklerine ilişkin cevap verdiklerini belirterek, caymanın geçersiz olduğuna karar verilmesini dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, karşı yanın hukuka aykırı biçimde hak kullandığını, mobil ve dijital ortamda yayma yetkisi olmadığı halde bunu kullandığını, sözleşme gereği ödemesi gereken %33’lük pursantajları ödemediğini, kaldı ki … ile yaptıkları sözleşmede devir yetkisi vermediklerini, davacıya ihtarname göndererek borçları olan devirden sonraki işlemiş pursantajlarını talep ettiklerini, sözleşme dışı mali kullanımlara (mobil ve dijital) son vermesini istediklerini, davacının zaten usulüne uygun bir iktisabı olmadığını ve caydıklarını belirtmiştir.
DELİLLER: Devir sözleşmesi, bilirkişi raporları, ihtarnameler, protokoller, eser işletme belgeleri, tüm dosya kapsamı.
BİLİRKİŞİ RAPORU
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davacının geçerli bir mali hak devir veya ruhsat (lisans) sahibi olduğunu, menfaat ihlalinin, her iki hak kategorisini de içerisine alacak şekilde değerlendirilerek cayma hakkının mali menfaatler ihlal edilerek eserden parasal gelir elde edilememesi halinde de kullanılabileceğinin kabul edilerek emsal kararlarda da yer aldığı üzere tarafların sözleşmeye verdikleri anlamın tespiti için sözleşmenin yorumlanmasından davalının, sözleşme ile ulaşmayı arzuladığı asıl amacın eserlerden elde edilen parasal gelir olduğu ve de davacı yanca sahip olunan haklardan gereği gibi faydalanılmayarak sınırın aşılması ve davalının mali- ve manevi haklarına saygı gösterilmemesi nedeni ile eser sahibinin menfaatlerinin esaslı surette ihlal edildiğinin” kabulü halinde davalının caymasının geçerli sayılacağını, davacının geçerli bir mali hak devir veya ruhsat (lisans) sahibi olduğunun ancak ödeme yapılmamasının eser sahibinin yararlarının “esaslı surette” ihlal edilmiş olması anlamına gelmeyeceğinin, neticede alacak iddiası ile cayma hakkının kullanılamayacağını, sınırı aşan kullanımların ayrıca hükümler kapsamında değerlendirileceğini, FSEK 58. Madde kapsamında değerlendirilmesinin ve iş bu madde kapsamında davalıya cayma hakkını vermeyeceğinin kabulü halinde davalının caymasının geçersiz olacağını rapor etmişlerdir.
Mahkememizce başka bir bilirkişi heyetinden alınan raporda; cayma hakkının kullanılabilmesi için geçerli bir mali hak gelir veya lisans sözleşmesinin mevcudiyetinin gerekli olduğu, dosya kapsamında bu yönde bir devir anlaşmasının veya FSEK 49/2 maddesi kapsamında eser sahibinin bir muvafakatının bulunmadığı, cayma hakkının şekle ilişkin şartlarının geçerli olduğu, esasa ilişkin şartlarının geçerliliğinin ise mahkemenin takdirinde olduğu bu kapsamda sözleşmenin yorumlanması gerektiği, eser sahibinin haklardan gereği gibi faydalanamadığının ve eser sahibinin mali ve manevi haklarına saygı gösterilmediğinin kabul edilmesi halinde eser sahibinin menfaatlerinin esaslı surette ihlal edilmiş kabul edilebileceği ve caymanın geçerli sayılabileceği, davacı tarafın ödeme yapmaması iddiasını eser sahibinin yararlarını esaslı surette ihlal anlamına gelmeyeceği, alacak iddiasıyla cayma hakkının kullanılamayacağı, sınırı aşan kullanımların ise başka hükümler kapsamında değerlendirileceği ve eser sahibine cayma hakkı vermeyeceğinin kabulü halinde ise caymanın geçersiz kabul edilebileceği belirtilmiştir.
SAFAHAT
Mahkememizce … Esas-…Karar sayılı karar ile davacının 5846 sayılı yasanın 58. Maddesinde düzenlenen 4 haftalık dava açma süresi geçtikten sonra caymaya itiraz ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından … Esas-… karar sayılı karar ile caymaya itirazın süresinde yapıldığı, bu nedenle işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle istinaf talebinin esastan kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş. Dosya mahkememize gelerek yukarıdaki esasa kaydedilmiş, yargılamaya devamla hüküm kurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilinin … firması ile yaptığı ve daha sonra … şirketine ve ondan da … Müzik şirketine devrolan sözleşme nedeniyle, davalının yapmış olduğu cayma ihtarını geçersiz olduğunu iddia ederek, caymanın geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın haksız olduğunu, müvekkiline ait eserlerin sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak kullanıldığını, davacı firmaya devir yetkisi vermediklerini, müvekkiline ödenmesi gereken mali hakların ödenmediğini, eserlerin mobil ve dijital ortamlarda davacı tarafça haksız bir şekilde kullanıldığını, davacının iktisabının usulüne uygun olmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin cayma hakkını kullandığını, caymanın şekil ve esas yönünden geçerli olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununu 58. Maddesine göre açılmış caymaya itiraz istemine ilişkindir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince eserden doğan mali ve manevi haklardan faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Bunun yanında eser sahibi mali haklarını bir kısmını veya tamamını devredebilir veya sınırlı şekilde kullanımı için başkalarına ruhsat verebilir. Bu kapsamda FSEK 58. Madde uyarınca eser sahibinden mali bir hakkı tamamen veya ruhsat yoluyla iktisap etmiş olan kimsenin süre kararlaştırılmış ise bu sürede, süre kararlaştırılmamış ise uygun bir süre içerisinde devrin kendisine sağlamış olduğu, hak ve yetkilerden gereği gibi yararlanması gerekmektedir. Devralan hak ve yetkileri gereği gibi kullanmaz ve bu sebepten dolayı eser sahibinin menfaatleri esaslı surette zarar görürse eser sahibinin sözleşmeden cayma hakkı bulunmaktadır. Cayma hakkı FSEK 80. Madde uyarınca bağlantılı haklar yönünden, bağlantılı hak sahipleri içinde geçerlidir. Kanunda cayma hakkının kullanılmasının şekil şartları düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu düzenlemelere göre cayma hakkının eser sahibi tarafından ve noter marifetiyle çekilecek bir ihbarname ile kullanılacaktır. Cayma hakkını kullanmak isteyen eser sahibi, sözleşmedeki hakların kullanılması için noter vasıtasıyla diğer tarafa münhasıp bir mehil vermek mecburiyetindedir. Hakkın kullanılması iktisap eden kimse için imkansız olur veya tarafından reddedilir, yahut bir mehil verilmesi halinde eser sahibinin menfaatleri esaslı surette tehlikeye düşecek olur ise mehil tayinine lüzum bulunmamaktadır. Verilen mehil neticesiz geçerse veya mehil tayinine lüzum yoksa noter vasıtasıyla yapılacak ihbar ile cayma tamamlanır. Bu cayma ihbarının karşı tarafa tebliğinden itibaren dört hafta geçtikten sonra caymaya karşı itiraz davası açılamaz. İktisap edenin mali hakkı kullanmamakta kusuru yoksa veya eser sahibinin kusuru daha ağır ise hakkaniyet gerektirdiği hallerde iktisap eden münhasip bir tazminat isteyebilir. Cayma hakkından önceden vazgeçme caiz değildir ve bu hakkın ileri sürülmesini iki yıldan fazla bir süre için men eden kayıtlar da hükümsüzdür. Eser sahibi veya mirasçıları mali bir hakkı muayyen bir gaye zımnında yahut muayyen bir süre için devretmişlerse gayenin ortadan kalkması veya sürenin geçmesiyle ilgili hak sahibine avdet edecektir. Bu hüküm başkasına devrine sözleşme ile müsade edilmemiş olan mali bir hakkı iktisap eden kimsenin ölümü yahut iflası halinde cari değildir.
Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler kapsamında somut olay değerlendirildiğinde davalı sanatçıya ait “……,” “…”, “…” ve “…” isimli dört albümle ilgili dava dışı … firması ile davalı …’ın … tarihli sözleşmeler ile bu eserlerin bir kısım kullanım haklarını dava dışı … firmasına devredildiği, daha doğrusu bu sözleşmeler kapsamında eser sahibi davalı sanatçı tarafından bu eserlerin dava dışı … Tic AŞ. Tarafından kullanılmasına, … tarihli Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne verilen belgede muvafakat edildiği, bu kapsamda genel müdürlük tarafından düzenlenen işletme belgesinde eserin (……) sahibinin … Tic. AŞ. Olduğu, yine …tarihli eser işletme belgesinde eserin (…) icra tarzının solo sanatçısının …ve eser sahibinin … ve Tic AŞ. Olduğu, yine … tarihli eser işletme belgesinde eserin (…) icra tarzının solo ve sanatçılarının … ve …olduğu, eser sahibinin … Tic AŞ. Olduğu yine … tarihli eser işletme belgesinde eserin (…) icra tarzının solo, sanatçısının …ve eser sahibinin … Tic AŞ. Olduğu anlaşılmaktadır. Yine dosyada mevcut Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün eser işletme belgelerinde “…” isimli eserin kullanım hakkının … San ve Tic AŞ. Tarafından … Tic AŞ. ‘ne devredildiği, aynı şekilde “…” isimli eserin … San ve Tic AŞ. Tarafından … Tic AŞ. Ne devredildiği, yine “…” isimli eserin … San ve Tic AŞ. Tarafından … Tic AŞ.’ne devredildiği görülmektedir.
Somut olayda davalı sanatçı ile dava dışı … San Tic Aş. Arasında … tarihinde sözleşme imzalandığı ve yukarıda bahsedilen albüm ve eserlerin kullanım haklarının dava dışı bu şirkete devredildiği, yine davalı ile dava dışı bu şirket arasında … tarihli hisse payı ödenmesine ilişkin ek sözleşme yapıldığı, dava dışı … San Tic Aş. Nin, … San ve Tic AŞ.’ye devredildiği görülmektedir. Bu kapsamda davalı sanatçı tarafından … San Tic Aş’ne devredilen hakların bu şirketi devralan … San ve Tic AŞ.’ye geçtiği ve bu geçişte eser sahibinin rızasının aranmayacağı mahkememizce kabul edilmektedir. Şirketi devralmak suretiyle ve bu nedenle eser sahibinin rızası gerekmeksizin, eser sahibinin haklarını da devralmış kabul edilen dava dışı … San ve Tic AŞ. Nin bu eserlerden kaynaklı hakları … tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı … Tic. Aş. ‘ye devrettiği anlaşılmaktadır. Bu devre ilişkin davalı sanatçının muvafakatı gerekmektedir. Bu husus 5846 sayılı FSEK 49/2 maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Dosyada bu kapsamda davalının muvafatine ilişkin herhangi bir belge bulunmamaktadır. Bu hususa ilişkin bir belgenin veya delilin bulunup bulunmadığı karar duruşmasında davacı vekiline sorulmuş, davacı vekili dosyaya ilişkin tüm delillerin dosyada bulunduğunu, ayrıca başka bir delilin bulunmadığını beyan etmiştir. Hal böyle olunca, davacının dayandığı devir anlaşmasının FSEK 49/2 ve 52. Maddelerde öngörülen şartları taşımadığı, bu devirlerin geçersiz olduğu yönünde, mahkememizde vicdani kanı oluşmuştur. Buradan hareketle ortada geçerli bir devir sözleşmesi bulunmaması karşısında geçerli olmayan bu sözleşmeden cayma için gönderilen ihtarnamenin de geçersiz olduğu, bu nedenle caymanın hükümsüz sayılması gerektiği, caymaya itiraz davası açılmasının da yersiz olduğu takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Başka bir söyleyişle somut olayda müzik eserlerinin davacıya devrine ilişkin sözleşmelerde davalının muvafakatı bulunmadığı için bu sözleşmeler geçersizdir, geçersiz bir sözleşmeden caymaya ilişkin cayma ihtarı hükümsüzdür, hükümsüz bir caymaya ilişkin itiraz davası açılması da yersizdir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davanın REDDİNE,
Davalı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. Hükümlerine göre hesapla takdir edilen, 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine,
Alınması gereken 80,70 TL peşin karar harcının davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.658,83 TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 3.105, 20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün, tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, İstinaf Kanun yolunun İzmir Bölge Adliye Mahkemelerinin ilgili Hukuk İstinaf Daireleri nezdinde açık olduğuna dair verilen karar usulen okunup anlatıldı.

Katip…

Hakim …