Emsal Mahkeme Kararı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/152 E. 2023/26 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/152 Esas
KARAR NO : 2023/26
DAVA :Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

Davacı/ karşı davalı vekili tarafından davalı/ karşı davacı aleyhine … Esas sayılı davada karşı dava şeklinde açılan davada mahkememizce verilen … Esas – … Karar sayılı kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas- … Karar sayılı kararı kapsamında dosyada karşı dava bulunmadığı ve karşı dava şeklinde açılan işbu davanın tefrik edilmesi gerektiği belirtildiğinden mahkememizce yapılan yargılamanın devamı sırasında mahkememizin … Esas sayılı dosyasından işbu hükümsüzlüğü ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş, ve hükümsüzlüğe ilişkin bu dava mahkememizin … Esasına kaydedilerek devam edilen yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkili aleyhine açılan mahkememizin … Esas sayılı davasında cevap dilekçesi ile karşı dava açmış ve bu karşı dava dilekçesinde davalı taraf adına tescilli … numaralı tasarımın tescilden daha önce Türkiye’de ve dünyada müvekkili ve başka bir çok kişi tarafından kullanıldığını, kamuya sunulmuş olduğunu, bu durumun mutlak hükümsüzlük nedeni olduğunu, dava dışı … Mühendislik LTD ŞTİ’nin söz konusu tasarımın tescilinden önceki tarihlerde bu tasarıma konu şişeleri çeşitli firmalara ürettiğini, davalı şirkete de ürettiğini, davalı şirket tarafından satışa sunulduğunu, … üretimler yapıldığını iddia ederek … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince üretilen ve tescilli tasarıma konu şişelerin karşı tarafın iddia ettiği şişelerle aynı olmadığını, dava dışı … Plastik firmasının kendi tedarikçileri olduğunu, bu şişelere ilişkin kalıpların kendi şirketlerinde muhafaza edildiğini, … Plastik Firmasına üretim için verildikten sonra bu firma tarafından kalıpların tekrar iade edildiğini, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, tasarımlarına tecavüzde bulunduğunu, davacı tarafın kendi tescilli tasarımlarına konu ürünleri kullanmak suretiyle haksız rekabet yarattığını, bu husustan kaynaklanan zararları bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: TPMK kayıtları, Ticaret sicil kayıtları, mahkememizin … D.iş sayılı dosyası, mahkememizin … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili aleyhine açılan mahkememizin … Esas sayılı davasında cevap dilekçesi ile karşı dava açmış ve bu karşı dava dilekçesinde davalı taraf adına tescilli … numaralı tasarımın tescilden daha önce Türkiye’de ve dünyada müvekkili ve başka bir çok kişi tarafından kullanıldığını, kamuya sunulmuş olduğunu, bu durumun mutlak hükümsüzlük nedeni olduğunu, dava dışı … Mühendislik LTD ŞTİ’nin söz konusu tasarımın tescilinden önceki tarihlerde bu tasarıma konu şişeleri çeşitli firmalara ürettiğini, davalı şirkete de ürettiğini, davalı şirket tarafından satışa sunulduğunu, … üretimler yapıldığını iddia ederek … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince üretilen ve tescilli tasarıma konu şişelerin karşı tarafın iddia ettiği şişelerle aynı olmadığını, dava dışı … Plastik firmasının kendi tedarikçileri olduğunu, bu şişelere ilişkin kalıpların kendi şirketlerinde muhafaza edildiğini, … Plastik Firmasına üretim için verildikten sonra bu firma tarafından kalıpların tekrar iade edildiğini, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, tasarımlarına tecavüzde bulunduğunu, davacı tarafın kendi tescilli tasarımlarına konu ürünleri kullanmak suretiyle haksız rekabet yarattığını, bu husustan kaynaklanan zararları bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, tescilli tasarımın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 81. Maddesinde tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için uyarıda bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanından çıkarmak, ithal işlemlerine tabi tutmak, tasarım haklarına tecavüz sayılan fiilleri oluşturmaktadır.
6769 sayılı SMK’nın 55/1 maddesinde tasarımın ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünüm olduğu belirtilmiştir. Somut olayda görünümden kaynaklanan bir tasarım söz konusudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. ve devamı maddelerinde bir tasarımın kanunda belirtilen himayeden faydalanabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıması gerektiği düzenlenmiştir. Bu kapsamda bir tasarımın aynısı veya benzerinin, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Bu durum tasarımın yeni ve ayırt ediciliği için aranan en önemli kriterdir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce tasarım yayın veya satış gibi tahdidi olmayan herhangi bir yöntemle kamuya sunulabilir. Başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde tasarımın bu şekilde kamuya sunulması durumunda bu tasarımın Türkiye’de yeni kabul edilebilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Buradan hareketle yurt dışında var olan veya kamuya sunulmuş olan herhangi bir tasarımın Türkiye’ye ilk kez getirilerek sahiplenilmesi tasarıma kanuni himayeyi bahşetmeyecektir. Tasarıma ilişkin yenilik kriteri mevzuat ve yüksek yargı içtihatlarında ve mahkememiz uygulamalarında bu şekilde değerlendirilmektedir.
Ayırt edicilik vasfına ilişkin olarak söz konusu tescilli tasarıma tecavüz fiilinin değerlendirilmesinde, tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim dikkate alınmalıdır. Burada bahsi geçen bilgilenmiş tüketici veya kullanıcı tasarıma konu ürün hakkında uzmanlığı bulunmasa da o ürün hakkında hiç bilgisi olmayan bir tüketici de değildir. Buradan hareketle bilgilenmiş kullanıcının ürünün ayırt edicilik vasfı hakkında belirli bir görüşü ve bilgisi olduğu kabul edilmektedir. Bu kapsamda bilgilenmiş kullanıcı tasarım ve tasarıma konu ürüne ilişkin normal bir kullanıcının dikkatinden kaçabilecek farklılıkları dikkate alabilecek ve bunların tercihinde göz önünde bulundurabilecektir. Başka bir söyleyişle bilgilenmiş kullanıcı tasarıma ilişkin ürün hakkında bilgi sahibi olan ve bu ürün hakkında bir deneyimi bulunan kişi olarak kabul edilmelidir.
Somut olayda davalı tarafın tescilli bir tasarıma sahip olduğu anlaşılmakta ise de söz konusu bu tescilli tasarımın Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında, davaya konu tasarımın tescil tarihi olan 26/03/2014 tarihinden önce 21/02/2013 tarihinde Alman menşeli …. isimli firmaya ait …. Hesabında … adresli url linkinde yayınlandığı, yine Alman menşeli … isimli firmaya ait … alan adlı internet sitesinde 15/11/2012 tarihinde yayınlandığı, yine aynı sitede 19/11/2011 tarihinde yayınlandığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde söz konusu tasarımın tescil tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, bu itibarla yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davalının tescilli tasarımları, tasarım hukukuna göre korunamayacaktır. Bu itibarla, davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Mahkememizce daha önce verilen … Esas- … Karar sayılı kararın istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bam … Hukuk Dairesi tarafından … Esas … Karar sayılı kaldırma kararı kapsamında gerekli bilirkişi raporu aldırılmış, kaldırma kararında değinilen taraf itirazlarının karşılandığı anlaşılan rapor bilimsel ve teknik verilere, dosya kapsamına uygun bulunarak mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir olarak kabul edilmiştir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın kabulüne,
Bayram … adına kayıtlı … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.’ne göre hesap ve takdir edilen 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili taraflara iadesine,
Alınması gereken 179,90 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 110,20 TL toplam yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 23 TL toplam yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı Gerekçeli hükmün tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup anlatıldı.26/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı